THY Yönetimi: Vicdanla Cüzdanı Sakın Karıştırmayalım!

Geçen hafta yazdığım “THY ÖZÜR DİLE” başlıklı köşe yazım bayağı etkili olmuş olsa gerek ki yorumlarla ve sosyal medyadaki arkadaşlarımca benimsendi.  Aslına bakarsanız bu konuda THY’nin suçu sapla samanı ayırmadan yani verimsizlik veya işletmesel nedenlerle çıkartılanların yanına FETÖ yapılanması suçunu da ilave etmesi oldu.
Asıl suçlu bazı haberciler. Çünkü THY’nin çıkarttığı işçilerine yazdığı bildirinin ne anlama geldiğini bile anlayamayacak kadar cahil olmaları ve çıkartılan işçilerin hepsini Fettullah Gülen terör örgüt üyesi gibi göstermeleri oldu. Bildirimli, bildirimsiz feshin ne anlama geldiğini bilmeyince olacağı buydu. THY’de FETÖ suçlaması şimdiye kadar kimseye yapılmadı.  Çünkü bu tür suçlama ile kıdem ve ihbar tazminatlarını vererek çıkartmak yanlış olur. Eldeki hukuki delillerle (varsa) direk savcılığa duyuru yapar ve tutuklatırsın.
Bazıları bu cahil başlıktan dolayı özür diledi bazıları ise özür bile dilemedi.
Geçen hafta yine aynı saçmalıkla baş başa kaldık.  AirlineHaber dışında her gazete ve her haber sitesi aynı başlığı kullandı.  Neydi o başlık.  KOVULMAK!
İstanbul eski valisi Avni Mutlu’nun oğlu Hasan Tahsin Mutlu’nun iş akdinin feshine yönelik bildirgede ne yazıyor. Birlikte okuyalım. Bakalım kovulmak var mı?
“Çalışmalarınızdan verim alınamadığından ve hizmetinizden istifade edilemediğinden iş sözleşmeniz İcra Komitesi’nin 09.09.2016 gün ve 1592 sayılı kararı ile 4857 sayılı iş kanununun 17, 18 ve 19. maddelerine uygun olarak kıdem ve ihbar tazminatı ödenmek suretiyle feshedilmiştir.
Bu metin diğer işten çıkartılanlarda da var. Kıdem ve İhbar tazminatı verildiğine göre yüz kızartıcı veya kanunlara aykırı bir eylem söz konusu değil. Aynı bildirim ile bazıları FETÖ cü ilan edilirken ve bu konuda özür dilenirken bu sefer de “KOVULDU” başlığı ile yine aynı aşağılama yapılmıyor mu?
THY ne diyor? Senden verim alamıyorum. Hizmetinden istifade edemiyorum gel yolları ayıralım diyor.
THY böyle diyor da peki bu işinden verim alınamıyor iddiası ile suçlanan kişi, işe iade davası açabilir mi? Tabii ki açacaktır. Peki, bu kişi mahkemece haklı bulunup işe iade kararı verilirse bu KOVULDU yazanlar o kişiden tekrar özür dileyecek mi? Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğu sanırım unutuluyor.
Bu yazar-çizer tayfasına bir şey daha hatırlatayım. Verimsizlik suçlaması gerçek veya gerçek olmaksızın herkese yapılabilir. Bu durumda en çok karşılaşılan, işverenin size arzu edersen emekli ol pas biletten faydalanırsın şeklinde uyarması oluyor.  Verimsizlik gerekçesi ile çıkartılmak isteyen kişinin hangisi işine gelirse onu seçiyor. Bir çok kişi ihbarlı çıkışı kabul ettikten sonra iş mahkemesine başvurup, işe iade aldıktan sonra işe başlatılmayacağını bildiğinden tekrar 8 brüt maaş daha tazminat almayı seçiyor.  Bu yol, emekliliğine hak kazanmış kişilerce tercih edilmekte. Çünkü THY’den emekli olarak ayrılmanın tek avantajı, rezervasyon hakkın olmaksızın pas bilet kullanımı.
Rezervasyon hakkının olmaması kadar rezil bir durum yoktur.
Ailenle birlikte havalimanına gidersiniz, uçakta boş yer yok cevabı aldığınızda kös kös evinize dönersiniz. Bir daha gidersiniz yine aynı durumla karşılaşınca seyahatten bile vazgeçersiniz. Bir tarafta İhbar+Kıdem+ işe başlatmama tazminatı (8 maaş)= ortalama 100.000 TL diğer tarafta yılda bir veya iki defa yapacağın bir seyahat için rezervasyon hakkı olmayan pas bilet. Alırsın 100.000 lirayı, canının istediği havayolundan parası ile biletini alır efendi, efendi uçuşunu yaparsın.
Şimdi gelelim Hasan Tahsin Mutlu’nun işten çıkartılma konusuna
Bu kişi gerçekten verimsiz miydi? Yoksa babasının Fettullah Gülen terör örgütü ile birlikte hareket etmesi kaynaklı bir çıkartılış mı idi? Tabii ki sizler gibi ben de bu işten çıkarılışın babası nedenli olduğunu düşünüyoruz.
Peki, THY’de torpilsiz işe giren kişi sayısı kaçtır? THY yönetim kurulu, genel müdür, genel müdür yardımcıları, başkanlar, müdürler, uzman kadrolular hangisi torpilsiz giriş yapmışlardır.Torpilsiz işe girenlerin  sayısı, iki elin parmaklarını geçer mi?
Şimdi konuya farklı bir bakış açısı getirelim. Hasan Tahsin Mutlu isimli şahsın, hemen herkes gibi torpilli girdiğini kabul edelim. Bu kişi ile babası, farklı düşüncede, yapıda, ahlakta, siyasi görüşte olamaz mı?
THY yönetimin çoğu imam hatip kökenli olduğundan onların daha iyi anlayabilecekleri bir hatırlatma yapayım ve Kutsal Kitabımız Kuran-ı Kerim den iki ayet paylaşayım.
Hud suresi 42 ve 43. Ayetler.
Gemi onlarla birlikte dağlar gibi dalgalar içinde akıp gidiyor(du). . . Nuh, bir kıyıda olan oğluna: “Oğlum! Bizimle beraber bin (Kafirlerle birlikte olma). . . Hakikat bilgisini inkâr edenlerle beraber olma!” diye nida etti.
O dedi ki; “Ben, beni sudan koruyacak bir dağa çıkacağım.” Nuh’ta “Bu gün Allah’ın merhamet ettiğinden başkasını, Allah’ın bu emrinden koruyacak kimse yoktur”. Dedi. Derken dalga aralarına giriverdi. O da boğulanlardan biri oldu.
Bu iki ayetten alınacak ders; Baba ve Oğul farklı olabiliyor.
Sanırım bu örnek, Sırf Avni Mutlu’nun oğlu diye Hasan Tahsin Mutlu’nun işten çıkartılmasının yanlışlığını izah edebilir. Katilin oğlu katil, Hırsızın oğlu hırsız olacak diye bir kayıt mı var? Alimden zalim doğabileceği gibi zalimden de alim doğabilir. 
Babası FETÖ Örgüt üyesi olmakla suçlanan ve tutuklanan bir zanlı.  Henüz mahkemenin bu konuda verdiği bir karar yok. Ya oğlu? Bunu tabii ki,bilemeyiz.  Şimdi bu konuda THY yönetimi kalkıp derse, “Biz onun da FETÖ yapılanması içinde olduğunu biliyorduk. Ama verimsizlik veya işletmesel nedenler bahanesiyle işten çıkardık.”  O zaman bende onlara, “madem biliyordunuz ve ispat edebilecek durumdaydınız, neden tutuklatıp içeriye attırmadınız da mahkemeden işe iade almasına ve 100.000 TL civarı tazminat verilmesine yol açıyorsunuz” derim.
Onlar da ispat edemeyecektik. Ne olur ne olmaz diye korktuk ve yukarılardan bir yerlerden laf yememek için verimsizlik bahanesine sığındık derlerse, o zaman bende onlara, sizin cüzdanınız vicdanınıza galip gelmiş derim.
Yöneticilik kolay iş değil. İşte bu tür durumlarda adil kararlar alabilmeli ve aldığınız kararın arkasında, görevden alınma riskiniz olsa bile durabilmelisiniz.
Aslında neden o adamın oğlunu işten atmadınız sorusuna muhatap olmaktan korkuyorsanız; Efendim ilgili kişi çalışkan ve dürüst bir çalışanımızdı. Babasının Avni Mutlu olması,oğlunu da FETÖ Örgütü üyesi yapmaz. Bu nedenle resmen suçlayamayacağımız bir konuda kimsenin günahını almamak, sapla samanı birbirine karıştırmak istemedik.
Yukarıdaki cümleyi diyebilecek adil bir yönetici var mı oralarda? Gören varsa bana da söylesin.
Az kalsın unutuyordum. Bu arada Hava-İş -Çelik iş sendika yöneticilerini gören var mı?
 

Exit mobile version