THY ve THY Teknik’te yaklaşan toplu sözleşme süreci… Sendikalar dersine çok iyi çalışıp tüm ihtiyaç ve sorunları doğru belirlemeli

THY ve THY Teknik’te yaklaşan toplu sözleşme süreci... Sendikalar dersine çok iyi çalışıp tüm ihtiyaç ve sorunları doğru belirlemeli

Değerli Okurlar, 

Bu haftaki yazıma Pegasus Havayolları’na teşekkür ederek başlamak istiyorum. Mustafa Kemal Atatürk’ün sonsuzluğa uğurlanışının 85. yılında tüm değerli basın mensupları ile Cumhuriyet’in 100. yılında filoya katılan kuyruğunda Mustafa Kemal Atatürk’ün siluetini ve imzasını taşıyan 100. Uçak “Cumhuriyet” ile bir basın gezisi düzenledi. 

Bu çok kıymetli gezinin yanı sıra basın toplantısında dikkat çeken hususlar 2023 yılı ilk 9 aylık dönemde 2022 yılı ilk 9 ayına göre toplam arz edilen koltuk kapasitenin %24, toplam yolcu sayısının ise %20 arttığı gözlemlenirken, özellikle 2022 yılı sonunda Pandemi öncesi seviyenin %8 üstüne çıkıldığını varsayarsak bu artışın 2023 yılı ilk 9 aya göre %32 oranında artış göstermesi önemli bir başarı. 2024 yılında filoya 17 uçağın katılacak olması ve 96 adet yurtdışı güzergahının birkaç ay içerisinde 100’ün üzerine çıkmasının planlanması da dikkat çeken açıklamalardan birkaçı oldu.

Uçak teknisyeni olmak için 18 yaşını doldurmak, resmi ve yetkili otoritenin belirlediği eğitim ve sağlık koşullarını sağlamış olmak gerekir. Bakım lisansı içinse teorik sınav modüllerini başarıyla geçip, pratik staj tecrübe kayıtlarını sağladıktan sonra başvurulan kategoride lisans almaya hak kazanılır. Part 147 çerçevesinde eğitim vermeye yetkili kuruluşlardan ilgili tiplerde teorik ve pratik eğitimleri başarıyla tamamlayanlar yetkili kalite departmanlarına başvurur. Tüm adaylar şirket içi kural ve mevzuatlar ile denetlendikleri otoritelerin koymuş olduğu koşulları sağlamalarının ardından yetkilendirilmeleriyle onaylayıcı bakım personeli olarak hizmet vermeye başlayabilir.

Şimdi özetle çok da detaylarına girmeden bir yetkili teknisyen olmak neredeyse THY’de en az 5 yıl gibi bir süreye mal oluyor. Mezun olduğu okul dışında ortalama 5 yıl içinde tüm lisans modül sınavlarından geçme, OJT doldurarak tecrübe kayıtlarını oluşturma, tüm bunları hem bakım kuruluşlarına hem de başvurduğu yetkili otoritelerin kontrol ve onaylarına sunma ve tip eğitimlerini tamamlayıp lisansa işletme ve yetkilendirme gibi uzun, hayli zorlu ve meşakkatli bir süreçten geçiyorlar. Ayrıca Tip Eğitimleri için aylarca teorik ve pratik eğitim sırası beklemek ya da ara yöneticisinin hoşnutluğunu ve rızasını kazanmak zorunda kalmaları da ayrı bir dert.  

Yani bindikleri araçlardaki kameralarla her anı takip edilen, izin ve mazeretleri bir şefin ya da başteknisyenin iki dudağı arasında gösterdiği performansa göre verilen, hatta uçucu göreve aldığı rapor ve izinler göz önünde bulundurarak verilecek diye de kazancıyla tehdit edilip sürekli mobbing görmelerini konuşmuyoruz bile. Karda yağmurda dışarda soğuk koşullarda hizmet veren, saatlerce uçak altında bekleyen, yemek ve dinlenme saatlerine müdahale edilen, hastalık raporlarına, kullandığı pass bilete varıncaya kadar sürekli sorgulanan, üzerinde sürekli bir baskı oluşturulan teknisyenler tecrübe kazanıp dışarıdan iyi bir ücret teklifi alınca hemen hızlıca istifa ederek başka yere geçiyor. Bu da iş gücü ve tecrübe kaybına neden oluyor.  

Bu yüksek enflasyon ortamında aldıkları ücret, market ve mağazalarda eriyip bir de yüksek kira ile vergi yükü altında ezildikçe eziliyorlar. Yaşam ve çalışma şartları insanların tercihlerini ve yönelimlerini çok etkiliyor. Bakıyorsunuz çoğu yetkili personel dışarıda sürekli bir iş arayışı içindeler. Çünkü aldıkları ücret ve katlandıkları sorumluluk mevcut sektör şartlarına göre THY’de gittikçe daha da kötüleşiyor. Günümüzde bu sorunu tabii ki mühendis, uzman, kabin ve kokpit görevlileri içinde dile getirebilirsiniz. Ama bugün kargoda TSS çalışanı ya da yer hizmetlerindeki TGS çalışanlarının halini görmezden gelemezsiniz. Düşük gelirli iş gruplarında çalışanların ağır geçim sıkıntısı yaşadığı için onlarda da farklı alanlarda iş arayışı hatta ülkeden fırsat bulanların kaçışını görmemek için kör olmak lazım.

Açıkçası THY ve THY Teknik’te yaklaşan toplu sözleşme süreci bu ağır şartlarda çok daha önemli bir hal alıyor. Tüm çalışanlar yıl sonu enflasyon oranlarının üzerinde güçlü iyileştirmeler bekliyor. Özellikle düşük maaş alanların içinde bulunduğumuz koşullar göz önünde bulundurularak mutlaka desteklenmesi lazım. Bu işin yönetsel alanı dışında insani ve vicdani tarafıyla hareket etmek ve mümkün olduğunca yüksek düzeyde artışlar sağlamak lazım. Sendikaların dersine çok iyi çalışıp tüm ihtiyaç ve sorunları doğru belirlemesi, üyelerinin beklentilerini mümkün olan en yüksek düzeyde karşılayacak bir toplu sözleşme yapılması gerekiyor. THY’nin tüm iştirakleri inanın çok dertli ve sıkıntılı. Bu yüksek gelir vergisi de yıl sonuna doğru artan maliyet ve zorlaşan yaşam şartları karşısında ücretleri kesintilerle yükseldikçe geçim sıkıntısı yaşayan insan sayısı da artmaya başlıyor.

Çalışanların borsa kripto para ya da kısa yoldan bir ek gelir arayışını, üç beş kuruşluk gelirler için iş akdini riske attığını göz ardı edemezsiniz. Çok büyük kuruluşlarda her ay küçümsediğiniz sayıları üst üste koyduğunuzda giderek artan istifa sayılarına bakarsanız önemli düzeydeki kaçışları göreceksiniz.

Bu geçim ve ekonomik sorunlarıyla boğuşan insanların başına KALİTESİZ yöneticiler koyduğunuzda onları kirli ego ve saçma sapan uygulamalarıyla iş içinden daha da çıkılmaz hale geliyor. Aldığımız çoğu e-posta, mesaj ve geri dönüşlerde hep mutsuzluk, umutsuzluk ve geleceğe karamsar bakan bir THY çalışan profili görüyorum.  Adaletsiz yönetildiğini düşünen, yöneticilerinin kendilerine haksızlık yaptığını hisseden büyük bir topluluk yaratılmış. İnsanların moral, motivasyon ve veriminin yükseltmesi ayrıca en yüksek düzeyde kaliteli bir çalışma ve iş koşulunun sağlamasından asıl sorumlu olan birimlerin sürekli mantıksız ve hukuksuz müdahalelerinin aşağılarda yarattığı rahatsızlıkları görmezden gelmemelisiniz.

Çalışanlar her zaman attıkları olumlu adımlardan, gösterdikleri cömertliklerden ve iyi niyetlerinden dolayı en üst düzeydeki yönetim aklında çok da bir sorun olduğunu düşünmüyorlar… Ama ara kademelerde yanlış yönlendirme ve yanlış uygulamalar olduğu kanaati çok yaygın. Ortaya çıkan sorunların birçoğunun bu liyakatsiz ara kademelerden kaynaklı olduğu düşünülüyor. 

Şirketin CEO ve Genel Müdür kadrolarına baktığınızda her biri alanında çok kıymetli tecrübeleri olan ve çok başarılı isimler. Ayrıca yönettikleri şirket çalışanları büyük bir çoğunluğu tarafından saygı duyulan ve kararlarına güven duyulan insanlar. Fakat çalışanlara doğrudan müdahale eden başkanlıklar ve altına indikçe sorunlar ve sorumsuzluklar artıyor. Kendini ispatlamaya çalışan her dokunuşu bin sorun ve dert yaratan kişiler ayıklanmalı ve onlara hesap sorulmalı.  Çalışanları küstüren işinden ve işletmesinden soğutan örgütsel bağlılığı ve aidiyet duygusunu yıpratan yöneticilerle mutlaka yolunuzu ayırmalısınız.

Tecrübeli bir pilot, teknisyen, kabin memuru, alanında yetişmiş kaliteli bir mühendis ya da yetkin bir uzman kolay olunmuyor. Uzun yıllar çok zor şartlardan geçerek anca elde edilebilinen bu unvanlardaki insanların iş göçüne fırsat verilmemeli. Yaklaşan toplu sözleşmelerde onları motive edecek güzel haberler bekliyorlar sizlerden.

Bizi yine anlarsa Ahmet Bey anlar umudumuz Ahmet Bolat diyorlar… bizden söylemesi…

İyi haftalar diliyorum,

Exit mobile version