Değerli Okurlar,
Bugün gözümüzü hain bir terör saldırısıyla açtık. Ankara’da İçişleri Bakanlığımıza yapılan saldırıyı şiddetle kınıyor yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Cumhuriyetimiz yaklaşan 100. yılında ülkemiz havacılık alanında çok önemli aşama katetti. Milli havacılığımız ülkemizin kurucu mimarı Mustafa Kemal ATATÜRK döneminde temelleri atılan bir proje maalesef onun vefatının ardından dış politikadaki hatalar, dönemin kötü koşulları ve dışa bağımlılıklar nedeniyle askıya alınıp hayata geçirilmeden sona erdirildi.
O günlerde uçak üretimine, hava araçlarının imalatına işaret etmiş bir vizyondan neredeyse 80 yıl sonra yerli milli hava savunma araçlarını üreten bir nesle kavuştuk. Bununla gurur duyduğumuz gibi ülkemizdeki havacılık alanındaki eğitim kalitesini bende bir akademisyen olarak sürekli sorguluyorum. Okullardaki teknoloji ve eğitim araçları ile bu alanda yetişmiş nitelikli kadroların halen yetersiz olması üzücü. Ülkemiz havacılık alanında potansiyelini tam manasıyla ortaya koyamadığı için henüz hak ettiğimiz çizgide değil. Bunu bir özeleştiri olarak yapsam da sistemin çarpıklığını da ortaya koymamız gerekiyor.
Bana sorarsınız havacılığı belki ilkokuldan itibaren yapay zekâ ve robotik kodlama ile aşılamak ve bu alandaki yetenek filizlerini tespit ederek onları geleceğe hazırlamak lazım. Birkaç vakıf veya kuruluş bunu yapsa da bunun bir devlet politikası olarak hayata geçirilmesi lazım. Diğer bir konuda bu insanların yetiştirilerek iş gücüne dahil edilmesi sorunu. Hala havacılığın en büyük kuruluşlarında bile ücret, istihdam ve sosyal haklar konusunda çok ciddi uygulama hataları varken onları bu sektöre teşvik etmek tabii ki kolay olmuyor.
Havacılık lisesini bitiren bir gencin iş bulması ya da lisans alması ile ilgili bütün koşulları sağlamasına engel olmak için neredeyse elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Ön lisans olarak açılan bölümlerden mezunların bile yok sayıldığı istihdam ilanlarına bakınca madem öyle bu okullar neden açık sorusunu her yönüyle sormaktan alıkoyamıyorum kendimi.
Hadi bir şekilde havacılıkta bakım ya da işletme alanında bir lisans eğitimi alsanız bile bu seferde stajdan başlıyor torpil bulma derdiniz… taa ki bir yerde asgari ücretten hallice bir maaşa iş bulabilesiniz. Şimdi bunun bir aileye külfetine, bir gencin hayatından aldığı zamana ve emeğe bakınca haksızlık olduğunu düşünmemek elde değil. Çünkü daha okurken eğitim sistemindeki eksiklerle beraber süregelen aksaklıklar iş bulmaya, geçinmeye ve mesleki kariyerin şekillenmesine kadar aynı şekilde devam ediyor. Özetle bu işi Cumhuriyetimizin 100. yılında artık çok daha önemli bir mesele olarak ele almalı ve hava savunma sahasındaki başarıları sivil havacılık alanına da yaymalıyız. Geçtiğimiz haftalarda Kayseri’deki Cumhuriyetimizin ilk uçak parçaları üretilen fabrikasının yeniden hayata geçirilmesinin ulu önder Atatürk’ün ruhunu da huzura erdireceğine inanıyorum.
Ayrıca Pegasus Havayollarının “CUMHURİYET’’ isimli 100. AİRBUS A321 NEO tipi yeni uçağını, Cumhuriyetimizin 100. yıl anısına MUSTAFA KEMAL ATATÜRK silüeti ve imzasıyla tasarlayarak Sabiha GÖKÇEN havalimanına indirmesi çok büyük bir yankı uyandırdı. Cumhuriyetimizin değerlerine sahip çıkılarak gururunun her alanda yaşatılması büyük bir mutluluk. İkinci olarak Millî Muharip Uçak KAAN’ın 2023 yılı içerisinde ilk uçuşu gerçekleştirecek olmasının ve insansız atış platformunun seri üretime gün saymasının yanında TUSAŞ Motor Sanayi AŞ (TEI)’nin bir süredir üzerinde çalıştığı milli turbofan motoru TEI-TF6000’in ilk motor bütünü TEKNOFEST İzmir’de sergilendi.
Tüm bu güzel gelişmelerin yanı sıra sektörümüzde hala canımızı sıkan, bizi üzen ve utandıran keyfi uygulamaları duyuyoruz. THY ve iştiraklerinde babasının çiftliği gibi at koşturan, personelin sırtında kırbaç, omzunda sürekli yük olan bu düşük profilli yöneticilere ne zaman müdahale olacak merak ediyorum. Onlara karşı yöneticilik sorumluluğunu yerine getiremeyenler hastalık raporuyla, kullanılan pass bilet ile mobbing yapıp neyi amaçlarlar anlamış değilim. Onları ücretleri ve gasp edilen haklarının telafisi için uğraşmaları gerekenlerin durmadan insanları rahatsız ederek yönetme çabalarına şaşıyorum.
Her hafta birilerine disiplin cezası ya da uyarı ve kınama vererek iş yaptığını sananlar çalışanlardan çaldıkları ve onlardan sinsice aldıklarını gizlemek için tuhaf gündemler yaratıyorlar. Onlardan memnuniyetsizliği başka baskılarla örtmeye çalışsalar da başarılı olamıyorlar. Her gün aldığım onlarca mesaj ve e-postayı buradan paylaşsam acaba utanırlar mı yaptıklarından diyorum. Sonra onları bundan dolayı da zor durumda bırakırlar diye sürekli vazgeçiyorum. Çalışanını bir değer ya da şans olarak göremeyen egosunu onlara sert ve katı yöneticilikle ispat etmeye çalışanlar bu kadar aha sebep olmamış olsalardı denilmesinden acaba zevk mi alıyorlar…
Yazımı sonlandırırken 29 Ekim 2018’de açılan ve 7 Nisan 2019 tarihinden itibaren sivil uçuşlara, 2 Şubat 2022 itibariyle kargo uçuşlarını devralan ve 2022 yılında Avrupa’nın en çok uçuş yaparak Pandemi öncesi uçuş rakamlarını yakalayan tek havalimanı olup, bu rekorunu 2023 yılında arttırarak sürdüren bir havalimanı olarak sayısız ödüller alan İGA’da Kadri Bey’in ayrılmasından sonra yerine vekaleten Selahattin Bilgen’in atandığını öğrenmiş bulunuyoruz. Umarız ki geçmiş yazılarımda sıklıkla yer verdiğim üzere başarılı bir yönetim ile bugünlere gelen İGA, Ocak 2018’den beri şirket içerisinde Mali İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı yapan Selahattin Bey’in liderliği ile de aynı başarısını üzerine koyarak devam ettirecektir.
Hepinize iyi haftalar diliyorum,
Uted yonetimi bilmem farkında mısınız uçağa taktiginiz komponentleri yapanlar da uçak teknisyenidir.Bu ayrımcı yaklaşımla yıllarca mucede ettik.Bakalim yeni yönetim tarzı bu konuda nasıl adım atacak .
Siz Teknik deki IK keyfi uygulamalarının Bay Mikail in bilgisi olmadan mı yapıldığını sanıyorsunuz?
O bu işleri çok iyi yapar ve bilir, endişeniz olmasın…
Eğitim sistemi ile savunma sanayi hususunu çok güzel incelemissiniz. Tebrikler,
Başarı var ama altyapının da buna uygun tasarlanması gerekir