Değerli Okurlar,
Tüm ülkenin kitlendiği cumhurbaşkanlığı seçiminin gölgesinde sektörümüzün gündemini takip etmenin ve yorumlamanın hayli zorlaştığı bir haftayı geride bıraktık. Asla yazılarımda siyasi mesajlar ya da göndermelerde bulunmayı tercih etmedim. Gerek akademik kimliğim gerekse üstlendiğimiz habercilik ahlakı gereği tüm olaylara objektif ve tarafsız bir gözlemle yaklaşmaya gayret ettim. Bizler iyi işleri alkışlarken yanlışları dile getirme alanlarıyız. Bazıları gibi köşemizde ne siyaset yaptık ne de parti propagandalarını süsledik.
Lakin yine bu hafta sektörümüzde yalan yanlış balon haberler yapmakla meşhur zatlar tarafından THY Teknik’te birbirinden bağımsız toplama bilgilerle toplu işten çıkarılma haberleri yapıldı. Onlarca insanın uyuşturucu madde kullanımı, yurtdışından kaçak elektronik ürünler vb. gerekçelerle iş akdinin sonlandırıldığı haberi yayıldı. Aldığım yüzlerce mesaj ve bilgilere rağmen olayı teyit edemediğimiz için haberini yapma gereği duymadık. İlkeli ve onurlu habercilik gereği doğru ve teyit edilmiş bilgilerle haber yapmayı diğer konularda ispat edilmemiş haberleri ispata muhtaç iddialar olarak yayınlarız. Aksi halde ne inandırıcılığınız kalır ne de okurlarınızda itibarınız.
Olayın özüne gelince de 2 personelin iş akdi sonlandırılmış. Her ay 10000 kişinin çalıştığı bir şirkette çeşitli gerekçelerle her zaman buna benzer hadiseler yaşanır. Bunu büyük bir kaosla ya da şişirerek yalan bir haberle yayınlamanın ne faydası oldu? Herkesi seçim arifesinde yanlış bilgilerle tedirgin etmek sizce tarafı olduğunuz siyasete bir hizmet mi? Oysa gerçeği araştırıp doğru bilgiler edinseydiniz belki daha faydalı olabilirdiniz. Aldığımız duyumlar ve edindiğimiz bilgiler şayet doğruysa asıl bunun haber yapılıp üstüne gidilmesi gerekir. İddialara göre bu arkadaşların siyasi tercihleri ve mevcut iktidara ilişkin eleştirileri sosyal mecralardaki yorum ve ifadeleri nedeniyle sesiz sedasız ve hiçbir gerekçe sunulamadan acemice iş akitlerinin feshedildiği belirtiliyor.
Ayrıca olaya şahit olanların beyanıyla işinin başında her şeyden habersiz birinin hangardan güvenlik eşliğinde terörist gibi çıkarıldığı için bu olayın bir korku ve kuşkuya neden olduğu ve dedikodularla bu haberin yapıldığı anlaşılıyor. Halen bu yüzyılda eğer bir emekçi, siyasi düşünceleri ya da tercihleri yüzünden işten çıkarılıyorsa size yazıklar olsun. Bunun 28 Şubat Mağduru insanların uğradığı muameleden ne farkı var?
Hadi yüzünüze gözünüze bulaştırdığınız hatta adamın pozisyonuna, arkasındaki dayısına göre yüzlerce insanı mağdur ettiğiniz fetö listelerinizi anladık. Ama bu nedir arkadaş? Seçim arifesinde çok mu iyi iş çıkardınız, bu hareketinizle kendi cenahınıza çok mu oy kazandırdınız. Yaranabildiniz mi bari??? Ben olsam seçimin ardından bu kaosa sebep olanlarında tümünün görevine son verirdim. En tepeden en aşağıya kadar bu kadar ağır ve alçak bir muameleye asla prim vermez bir gün dahi o koltuklarda tutmazdım. THY gibi herkesin gurur duyduğu global bir markaya kimsenin siyaset ya da işgüzarlıkla zarar vermeye hakkı yok. Haftalardır bu yüzden THY’nın insan kaynaklarının beceriksizliğini eleştiriyoruz. Böyle bir talimatı verende uygulayanlarda bunun cezasını çekmeli. Şayet haklı bir gerekçeniz, elinizde bir deliliniz varsa bunu ortaya koyun bizde yayınlayalım… aksi taktirde vicdanlarda ve hafızalarda yargılanmaya devam edeceksiniz.
İşe yaramaz sendikaların sessiz kalmasıyla personeller kaderine terk edilmiş vaziyette. Bari bu durumdaki üyelerinize hukuki ve sosyal destek vererek varlık gerekçenize yakışan bir adım atın. Bu tarz işten çıkarılmalara bu şekilde ses çıkarmaz, seyirci kalırsanız daha çok kişiyi kaybedersiniz… mutlaka bu durumdaki insanların durumunu sorgulayarak sahip çıkmanız gerekir.
Bu haftanın güzel gelişmelerinden bahsedersek, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P Global Ratings, Pegasus’un uzun vadeli kredi derecelendirme notunu B seviyesinden B+ seviyesine yükseltti. TUSAŞ tarafından geliştirilen Aksungur’a Alman basınının ilgisi büyük oldu. Bir Alman gazetesi, “Türkiye, 50 saat uçabilen 2 adet Aksungur savaş uçağını daha teslim aldı” başlıklı bir haber yayımladı. Bu haberin yanı sıra TUSAŞ, Malezya‘ya İnsansız Hava Aracı ihtiyacının birinci fazı için 3 adet ANKA üreteceğini ve bu ihtiyacın 9 adet olduğunu açıkladı. 23 Nisan tarihinde 1548 uçuşla rekor kıran İGA, 15-21 Mayıs tarihleri arası günlük ortalama 1401 uçuşla hem Avrupa’daki en yoğun havalimanı oldu hem de istikrarlı trendini sürdürdü.
Küçük bir eleştiri ile yazımızı bitirelim. Bu fotoğraf bana ulaştı umarım ki ekranda bir sıkıntı olsun… Barcelona İspanya’nın Akdeniz kıyısında değil, Umman Denizi’ndeki Yemen’dedir. İzlanda’nın başkenti Reykjavik değil Bükreş’tir. Chicago, ABD’de Michigan Gölü üzerinde bir şehir değil, İsrail’de Akdeniz’de yer almaktadır. Türk Hava Yolları’nın bazı uçuşlarındaki harita gösterimine güvenirseniz tüm bunları düşünebilirsiniz. Çünkü çok sayıda şehir tamamen yanlış konumlarda gösterilmekte. Uçuş sayıları başta olmak üzere THY gibi Dünya’da ilk 10, Avrupa’da ilk 3’te yer alarak başarılı trendini sürdüren bir havayolunun bu tür küçük ayrıntılarda daha dikkatli olması gerekir.
Seçim sonuçlarının tüm ülkemize hayırlı olması dileğiyle,
Hepinize mutlu ve sağlıklı haftalar diliyorum…