Bildiğiniz üzere,15 Temmuz başarısız darbe girişiminden sonra THY, 211 çalışanın iş akitlerini cep telefonlarına gönderdiği kısa mesajlarla feshettiğini bildirmişti. Öyle ki, çalışanlar ilişik kesme işlemleri için geldikleri, GİSAD binasında ilgili ünitelere bile çıkartılmamış ve danışmada bekletilmişlerdi . Zamanlama bakımından tartışmalı bir durum yaşanmıştı. Genel bakış açısı FETÖ’cülerin THY’den temizlendiği yönündeydi. Bu düşünce, THY’nin yaptığı garip açıklama ile biraz daha güçlendi. THY’nin açıklamasında işten çıkartmalarla ilgili “verim ve performans, hizmetinden istifade edilememe, işletmesel gereklilikler ve FETÖ’ye müzahir olmak” gerekçeleri gösterilmişti. O tarihlerde biz Airlinehaber olarak daha ihtiyatlı bir duruş sergiledik. Bize gelen bilgiler, FETÖ ile uzaktan yakından ilgisi olmayan birçok çalışanın bu torbanın içine konulduğunu gösteriyordu. Bunun üzerine THY’ye bir çağrı yaparak “Bu 211 kişiden kaçı FETÖ’cü? Bu kişilerle ilgili Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundunuz mu? Açıklayın. ” dedik. Aradan 7 ay geçti, THY’den tık yok !
Bugün size 211 kişiden biri olan Kpt. Plt. Ercüment Faik Demir’in başına gelenleri anlatacağım.
Kaptan Demir uzun yıllardan beri THY’de görev yapmış. İşten çıkartılana kadar hakkında hiç soruşturma açılmamış. Disiplin cezası almamış. Uçuş yetersizliği, teknik veya eğitim başarısızlığı olmayan bir kaptanımız. Kısaca, bu kaptanı atmak istesen bir bahane bulmak mümkün değil. Ancak her şey 16 Temmuz günü ters yüz olmuş.
Bakın şimdi gelişmelere:
Ercüment Kaptan başarısız darbe girişiminin hemen ertesi günü, 16 Temmuz Cumartesi günü İstanbul-Londra-İstanbul seferini yapmak üzere meydana gelir.Ancak Türkiye’de yaşanan olaylardan dolayı uçak rötara girer.Kalkış için tüm hazırlıklar tamamlanır.Ancak saatlerdir bekleyen yolcuya bir açıklama yapılması gerekmektedir. Bunun üzerine Ercüment kaptanımız, kurumsal bir karar alındığını düşünerek İstanbul Operasyon Kontrol Merkezini (OCC) arayıp anons hakkında bilgi ister. OCC’den gelen talimat politik huzursuzluk nedenlidir. Zaten uçaktaki gecikme de sisteme IATA kodu olarak 89 P şeklinde girilmiştir. 89 P gecikme kodu “politik huzursuzluk” deyimine karşılık gelmektedir.
Kaptan, bu talimata uygun şekilde anonsu yapar ve İstanbul’dan sorunsuz bir şekilde kalkar. Londra’ya gecikmeli indikten sonra tekrar yolcu alır. Gecikmeli kalkış yapılacağı için, aynı anonsu tekrar yapar. Yapar yapmasına da, bir anda uçak karışır. Kabin Amiri telaşla kokpite gelir ve yapılan anonsun bazı yolcular tarafından tepkiyle karşılandığını söyler.Kaptan Demir, bu anonsu İstanbul’dan gelen talimata göre yaptığını belirtir. Sonradan öğrenir ki, business class ta bazı danışmanlar, üst düzey bürokratlar vardır. Uçak İstanbul’a indikten sonra bu devlet büyükleri Kaptanı THY yönetimine şikayet ederler. Tabii ki bu şikayetten çekinen yönetim, Ercüment Faik Demir’i, hazırlanan işten atılacaklar torbasına koydurtur ve olayın vuku bulmasından tam dört gün sonra SMS ile iş akdiniz feshedilmiş mesajı atılır
Şimdi olayın perde arkasına bakalım.
Kaptanı işinden eden “politik huzursuzluk” gerekçesinin nereden çıktığını irdeleyelim. THY Basın Müşaviri ve sözcüsü Yahya Üstün, 16 Temmuz Cumartesi günü öğle saatlerinde arka arkaya tweet atarak yolcuları bilgilendirmektedir. Bu tweetlerden birindeki ifade çok dikkat çekicidir: “16 Temmuz 2016 tarihinde ülkemizde yaşanan politik huzursuzluk nedeniyle iptal olan seferlerimiz …” Diye başlamaktadır.
Nasıl İyi mi? Kaptan Demir’in uçakta yaptığı anonsun aynısı değil mi? Bakın, iki THY personeli aynı gerekçeyi söylüyor. Biri işten atılıyor, diğeri halen görevde. Üstelik, kaptanın anonsunu sadece uçaktaki 150-200 yolcu duyuyor, Yahya Beyin tweetini ise aralarında medya kuruluşlarının da bulunduğu yaklaşık 4000 takipçi okuyor.
İşin bir başka boyutu daha var. Aslında bu tweetteki gerekçe Yahya Üstün’ün bireysel görüşü de değil. THY’nin kurumsal görüşünü ifade ediyor.
Demek ki, THY’miz 15 Temmuz olayını “politik huzursuzluk” olarak görüyormuş.
Sonrasını da anlatalım. Kaptan Demir işten çıkartıldıktan sonra Bakırköy iş Mahkemesine İşe İade Davası açıyor ve kazanıyor. THY de kararı İstinaf mahkemesine taşıyor. Şimdi ne olacak?
Yazık değil mi Ercüment kaptanın 30 yıllık emeğine? . Mahkeme kararı ortada. THY yönetimi şimdi ne yapacak dersiniz. İki alternatif var. Ya, Yahya bey her ne kadar davayı kazanmış olsa bile İstinaf mahkemesinden çıkan sonuç ne olursa olsun tazminatı verip işe geri almayacak, ya da mahkeme kararına uyarak Ercüment Kaptanı tekrar işe başlatacak.
Vicdanların rahatlaması için Ercüment kaptanın işe dönmesi lazım. İllaki birilerinin atılması şart ise en son düşünülecek kişi Ercüment kaptan olmalı. Çünkü kurallar neyse ona uymuş ve verilen emri harfiyen yerine getirmiştir.
Ancak vicdan yerine,yönetimdekilerin cüzdanı riskte ise verilecek ceza belli. Neyi kazanırsa kazansın verirsin tazminatını hadi güle -güle… Bakalım Vicdan mı Cüzdan mı kazanacak? THY’nin itiraz ettiği karar nasıl olsa istinaf mahkemesinde bu ay veya gelecek ay sonlanacaktır. Bakalım yargımız ne karar verecek ve THY yönetimi bu karara karşın hangi hamlesini yapacak.
Bekleyip görelim ve sizi bilgilendirelim.
İşte o Tweetler;
THY O KAPTANI İŞE İADE ET!
