THY MAAŞLARI DOLAR VEYA EURO ÜZERİNDEN ÖDEMELİDİR

Sayın Okurlarım; Avşa adasında şimdiye kadar yaşanmamış bir doluluk var. Tabii ki bende burada tatil falan yapamıyorum. Bir nevi,7/24 çalışıyorum. Bu arada hobim gereği yaptığım yayıncılığa ara vermemeye çalışıyorum. Geçen hafta bu yoğunluk nedenli yazamadım. Ancak bu hafta birkaç saat vakit bulup iki konu birden yazdım ve sırayla yayınlayacağım. Umarım beğenirsiniz.
Teknik A.Ş sözleşmesinin tarafsız arabulucuya gitmesi ve THY A.O’nun ise 2019 Ocak ayından geçerli olacak olan toplu iş sözleşmesinin başlayacak olması nedeniyle çalışanların gözü kulağı bu iki önemli toplu iş sözleşmelerinin gidişatına çevrildi.
Ülkemizdeki ekonomik sorunların her geçen gün kötüye gitmesi ve ekonomimiz adına adeta milli seferberlik ilan edilmesi, gidişatın kısa vadede çözülmeyeceğini gösteriyor.
Ekonominin bozuk olması enflasyonun devamlı artış kaydetmesi demek. Bu gidişat umarım devam etmez. Ancak havacılar genelde her türlü riski hesaba katmak durumundadır. Bu nedenle şimdilik görünen manzara, toplu iş sözleşmelerinde yapılacak artışlar ne olursa olsun yeterli olmayacağı şeklinde…
Dolar ve Euro’nun TL karşısında her geçen gün değer kazanması, yeni bir gelişme değil. Ben bildim bileli TL’miz Dolar ve Euro karsısında hep değer kaybetmiştir.
Şimdi diyeceksiniz ki, Sefa Bey yazınızın başlığındaki maaş, ikramiye ve diğer ödemelerin, dolar veya Euro olarak ödenebilmesi Türkiye’de mümkün müdür?
Bırakın mümkün olup olmadığını tartışmak, THY’de yaşanmışlığı olan bir uygulamadır.
1987 yılında her zaman olduğu gibi doların TL karşısında spekülatif hareketleri hız kazanmış halde iken, ANAP Hükümeti ve Ulaştırma bakanı Veysel Atasoy’un olduğu dönemde THY yönetim kurulu sürpriz bir karar ile Toplu İş sözleşmesi taslağındaki rakamları uçucu ekiplerde dolar olarak belirledi.
Bu skala, sadece Kaptan Pilot, İkinci Pilot, Flight Engineers (şimdilerde bu unvan yok) ve Kabin memurları olarak yapılmıştı.
Her tip uçağın kaptanı, ikinci pilotu ve kabin memurlarının maaşları dolar olarak, THY’deki kıdemlerine göre unvanlarının karşısına yazılmış idi. Ödemeler maaş dönemlerinde o günkü dolar kuru baz alınarak TL karşılığı olarak ödeniyordu.
O zamanlar THY özel şirket statüsünde değildi. Ulaştırma ve Maliye bakanlığı söz sahibi idi. TBMM tarafından denetlenirdi. Şimdilerde yapılan ihalelerin yapılıp yapılmamasına kadar her konuda izin alınmak zorunda idi. Şimdiki gibi savurganlık ve ben yaptım oldu mantıklı harcamalar yoktu.
Toplu iş sözleşmelerinde Hava-İş sendikasının karşısına işveren değil,işveren adına hareket eden TÜHİS adlı işveren sendikası çıkardı. İşverenler, şimdi ki gibi sendika işlerine hiç müdahale etmezdi. Kısaca adam gibi sendikacılık ve adam gibi işveren vardı.
THY’nin tüm üst yönetimi asker kökenli pilotlardan oluşurdu. Genel müdür, genel müdür yardımcıları, başkanlar, hatta Kabin hizmetleri başkanı bile pilottu.  Kısaca pilotlar çok güçlülerdi. Sendikaya bile ihtiyaç duymaz ve üye olmazlardı.
O zamanlarda yine dolar bugünkü gibi almış başını gidiyordu. Enflasyonu tutmak mümkün değildi. Kısaca aynı bugün ki durumdaydık.
THY’deki uçucu ekipler bu gidişata başkaldırdı.  Uçucu ekipler maaşlarının dolar bazlı verilmesi için baskılara başladı. Üst yönetim de pilot olduğundan pek de zorlanmadılar.
ANAP iktidarının Ulaştırma bakanı Veysel Atasoy idi. Bu dönemde, sadece uçucu ekipleri kapsayan dolar bazlı bir skala hazırlandı. Uçak tiplerine göre, kaptan, F/O ve kabin ekiplerinin skaladaki karşılığı farklı olup hepsi de dolar bazlı idi. Bu skalayı Avşa’da olduğum için arayamadım. İstanbul’a gidişimde bulursam yayınlarım.
Sonuç olarak;
Ulaştırma bakanlığına Ekrem Pakdemirli’nin getirilmesinden sonra, Ekrem Pakdemirli bir emirle uçucu ekipler için yapılan uygulamayı kabul etmedi ve dolar bazlı uygulama rafa kaldırıldı.
Şimdi düşünüyorum da, bu uygulama sadece uçuş ekipleri için değil de tüm çalışanlar için yapılmış olsa idi, Ekrem Pakdemirli çalışanların hiçbir itirazı olmadığını görüp bu sistemi uygulatırdı.  Çünkü, uçucu ekipler dışında ki diğer çalışanlar yani aynı şirketin personelleri toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre şimdiki gibi % li zamlar ile yetinirken, uçucu ekipler her ay Doların TL karşılığındaki fiyatı baz alınıp, skalada ki dolar cinsi rakamla çarpılıp TL karşılığını aldığından,her ay artan miktarda maaş almış olurlardı. Maaşları hiç eksilmez hep artıştaydı.
Bu uygulama diğer çalışanlar tarafından çok eleştirildi ve baskılar yapılmaya başlandı. Çünkü diğer çalışanların aldıkları maaş her geçen gün enflasyon karsısında eriyip giderken ve iki yıllık toplu iş sözleşmesini beklemek zorunda bırakılırken, uçucu ekiplerin maaşları ve diğer ödemeleri her ay zamlı oluyordu.
O zamanlar Teknik çok güçlü bir gruptu. Pilotlardan sonra ki en güçlü ekip teknikti.Teknikte başlayan başkaldırı ve  dolar bazlı maaş alma isteği Ekrem Pakdemirli’ye iletildi. Ekrem Pakdemirli, Veysel Atasoy zamanında yapılmış uygulamayı diğer birimlere de uygulayamayınca, çözümü uçucu ekiplerin dolar bazlı maaşlarını kaldırmakta buldu.
Şimdi; Sendikalara ve İşverene soruyorum:
Bu uygulama bugün yapılamaz mı? Dolar veya Euro’nun tüm ekonomimizi ve piyasayı etkilediği malum. Toplu iş sözleşmelerinde TL rakamları ile 3 senelik sözleşme yapmak, çalışanları mutlu etmiyor ve etmesi de mümkün görünmüyor.
Hükümetin hazırladığı enflasyon rakamları ile piyasada oluşan reel enflasyon rakamları arasında dağlar kadar fark varken, toplu iş sözleşmelerine her altı ayın sonunda hükümetin kendi belirlediği rakamı + enflasyon farkı olarak vermeye kalkmak ne kadar mantıklıdır.
Tüm gelir ve giderleri döviz bazlı olan THY, çalışanların maaş ve ekstra ödemelerini dolar karşılığı TL ile veremez mi? Hava-İş- Hava-Sen-Çelik İş uyuyor mu? THY Özel şirket bile değilken yapılabilen bu uygulamayı duymadınız mı? 
Sendikalar tutturmuşlar bir yüzdeli rakam oturmuş onun ekseninde dolanıp duruyorlar. Yahu her zaman geçmişini bilmeyen geleceğini yönlendiremez der dururum. Hiç mi geçmişe bakmıyorsunuz. Bu sistemin nasıl çalıştığını öğrenmek isterseniz, gelin büroma tüm yönetiminiz anlayana kadar anlatayım. (parada istemem)
Sendikalar hala eski düzen çalışmaya devam ediyorlar. İşçinin alacağı zam umurlarında bile değil. Bir sendika %14 istiyor işveren ise %8 veriyor ve uzlaşmaya gidiyorlar. Yahu %14 ün bile yeterli olmayacağını eski yazılarımda söylemişken bu %8 i önermek de neyin nesi oluyor. İnsan utanmazsa sıkılır en azından. %148 zam almış bir teknik ünite şimdi %8 lere layık görülüyor.
Ayıptır yahu… Bizim zamanımızda bu rakamlar telaffuz bile edilemezdi. Hadi diyelim ki bu günkü koşullarda %100 zam aldınız ve enflasyon hız kesmeden son sürat ilerliyor. Ne yapacaksınız. Her geçen gün paranız eriyecek ve alım gücünüz düşecek. 3 sene sonra eğer hala çalışıyorsanız tekrar pazarlık masasına oturacaksınız. 
THY için hava hoş. Gelirleri Dolar, Giderleri dolar… Eğitimleri bile Dolar ile satıyor. Borçlanmaları dolar olarak kabul ediyorlar. Konu çalışana gelince % li TL rakamlar ile pazarlık yapıyorlar. 
Eyyyy THY yönetimi; Sen bile pilot okulundaki öğrencilerinden dolar bazlı ücret alır ve onları uzun vadede yine dolar bazlı borçlandırırken, Eğitim başkanlığın,verdiği eğitimleri piyasaya dolar ile pazarlarken, çalışanına TL’yi diretmek de neyin nesi…. 
Eyyyy Sendikalar; siz çalışanlarımı yoksa işvereni düşünmek için mi oradasınız? Al sana THY’de yapılmış bir uygulama. Çalışın bakalım biraz dersinize…Eski taslakları atın çöpe ve yeniden çağdaş bir sözleşme taslağı hazırlayın. 
Sizin ekmeğinizi işveren değil çalışan veriyor.
Siz almışsınız elinize eski sözleşmeyi, rakamların üstüne % li belirli rakamı yazıp işverene teslim ediyorsunuz…. Sonrada üç aşağı beş yukarı pazarlık ediyor görünümündesiniz.
Bu muymuş sendikacılık… Dünya değişiyor, sistemler değişiyor, bizimkiler hala eski kafada devam ediyorlar. Yok, efendim eğitim seminerleri yok efendim, konut projeleri, bayramlarda çikolata vermek, yeni yılda hediyeler dağıtmak. Bu mu yahu sendikacılık.
İşveren ise oda beceriksiz. Pilotların önünü kesmek için komik zamlar yapıyor, kendi fikirleri gibi olmayana kapıyı gösteriyor, ücret dengeleri altüst olmuş.
Bir tanesi de diyemiyor ki; Yahu kardeşim THY devlet şirketi iken dolar karşılığı maaş vermişken, siz özel şirketiz diyorsunuz ama devlet zihniyetindeki yöneticiler kadar bile becerikli olamıyorsunuz.   
Sevgili Okurlarım;
Yukarıda izah ettiğim uygulama yapılmış olsa idi bugün hangi pilot, hangi teknisyen yabancı havayollarına kaçardı ki?
Bu uygulamayı sadece uçuş işletme değil THY’nin tüm birimlerinde yapmak gerekir.
Örneğin; Pilotlara, teknisyenlere, mühendislere ve diğer çalışanlara temininde güçlük, yetiştirme maliyetlerindeki yükseklik, tahsil vb… kriterler koyarak her iş kolu için bu rakamlar belirlenemez mi?
THY ve Pegasus (düne kadar Euro bazlı maaşları vardı) dışında TL karşılığı maaş veren hangi şirket var?
Örneğin; A şirketinde pilotun ve teknisyenin maaşı döviz cinsinden hesaplanıp TL’ye çevrilirken THY de bunu yapmak neden mümkün olamasın ki… THY Özel şirket kategorisinde olduğuna göre bu uygulamaya hükümet bile karışmaz. 
Döviz karşılığı para kazanırken, her geçen gün değerini yitiren TL’ yi  baz alıp maaş, ikramiye ve diğer giderleri ödemek ve çalışanları her geçen gün maddi yönden zora sokmak yerine, döviz bazlı rakamı TL’ye çevirip vermeyi neden yapamıyorsunuz? Elinizi tutan mı var.
Tabii ki bu sistemi uygulamak kolay ama zaman zaman bu sistemi uygulayıp sonra baltalayan Onur Air gibi şirketleri de unutmamak lazım.  Örneğin; Onur Air verdiği Euro bazlı maaşlarda Euro kurunu kafasına göre sabitliyor. İşte bu tür şirketlerde GERÇEK bir sendika veya örgütlü bir çalışan gücü olsa idi kur sabitleme yapamazlardı.
Şimdi sendikalara, işverene ve çalışanlara soruyorum; 1987 yılında yapılan, maaş ve diğer ödeneklerde döviz bazlı TL uygulaması şimdi yapılamaz mı? Buna engel nedir?
Bu sistem yapılamaz diyen varsa hemen tartışmaya başlayalım.

Exit mobile version