THY KIYMA MAKİNASI GİBİ…
Öncelikle THY’nin 3.çeyrek rakamlarının beni şaşırttığını söylemek isterim. THY’nin yeni havalimanına intibak ve bir dolu aksaklıkların yanı sıra MAX krizi nedenli sorunlarını tekrar tekrar anlatacak değilim. Bu kadar dezavantajlı bir ortamda kar açıklamak şaşırtıcı. Öncelikle neticeye bakıp, yönetimi tebrik etmek gerekiyor. Büyüklerimizin sözü gereği, “bükemediğin bileği öpeceksin”.
Ne yapıyorlar ne ediyorlarsa bir şekilde kar ediyorlar. (2020 de ki THY genel kurulunda yayınlanacak bilançolarda karlılık nereden gelmiş inceleyeceğim)
Ancak tebrik etmenin yanı sıra yanlışlarını da yazmadan geçemem. Benim için en önemli olan ticaretten ziyade insan kaynağının olur olmaz saçma sapan nedenlerle kıyıma uğratılmasıdır. Bu konuda taraflı olduğumuzu beyan eden tek yayın organıyız diyebilirim.
Benim için önemli olan ve söz aldığım 211 konusu hala beklemede…
Sendikanın kendilerini savunamadığını ve işveren yanlısı olduğunu iddia edenlerin en doğal hakları olan sendikadan istifa eylemine, görevi olmadığı halde balta vurmak adına harekete geçen THY/Teknik AŞ yönetimi bununla yetinmemiş birde üstüne üstük 6 çalışanını işten atmış, sendika adına isyanı bastırarak işgüzarlık yapmıştı.
THY’de görev yaptığım 30 seneyi aşkın zaman dilimi ve sonrasında gözlemlediğim olayları yazıp yayınlamaya vaktim olsa o kitapta neler olurdu neler…
Anılar, Yaşanmış olaylar, Haksız yere işten atılanlar, Sadece şimdilik öğrenip belgelediğim, 2013 yılında pilot eğitimi simsarlığı yaparak haksız kazanç sağlamasına rağmen, dürüst olmak, namuslu olmak, hırsız olmamak adına ahkâm kesenler ve havacılık haber sitesi adı altında magazin içerikli haber sitesini, Bay Hamdi’nin emrine verilmiş yayın organı gibi kullanılmasına müsaade edenler… Bunların yanı sıra şimdi aklıma gelmeyen neler var neler, neler… Yaz yaz bitmez…
Çoğunuz 305 kişinin işten çıkartıldığı eylemi hatırlar. Bu eylem mevcut kanunlar gereği yasak olmasına rağmen sendikanın baskısı ile yapılmış ve sonunda 305 kişinin iş akdi feshedilmişti. Eylem yapan veya eylemin ne için yapıldığını öğrenmek için kalabalığın içine giren birçok çalışan nasıl tespit edildi ve işten atıldı dersiniz? Fotoğraflarla tabii ki. Peki, bu fotoğrafları havalimanında çektikten sonra hemen Bay Hamdi’ye servis eden jurnalci kim olabilir? Bence bunun cevabını da biliyorsunuz.
Ya THY’de yaşanmış, FETÖ ve ByLock kullanıcıları konusu…
Üstüne vazife olmayan konularda, bilinçsiz ve bilgisizce THY’deki FETO’cuları temizleyin diye manşet atanlar ve THY’de enine boyuna titiz bir araştırılma yapılmaksızın alelacele FETÖ temizliğine girişilmesi, haksız yere birçok çalışanı işinden etmekle kalmayıp, cümle âleme rezil etmesi.
Sonuç olarak yüce yargı bunlar FETÖ’cu değil dedi ve akladı. Bir an düşünüyorum da, yapılan yanlış değerlendirmelere sebep olanlar, konuyu kaşıyanlar ve yönetimi tahrik edenler nasıl o çalışanların karşısına çıkabilir. Hani, bir katil sokak ortasında birini vurduğunda önce kaçar ve sonra polisler olaya müdahil olduğunda o kalabalığın arasına girip delil falan bırakıp bırakmadığını kontrol eder derler ya…
Bu duruma halk arasında kan çekti diyorlar. Suçlu davranış biçimi yani. Acaba, üstüne vazife olmayan bir konuda THY’deki FETÖ’cuları ve ByLock kullanıcılarını bulun diye bağırmak, yazmak, ikide bir gündeme getirmek içgüdüsel bir davranış biçimi mi diye düşünmedim değil hani…
Neyse ya… Konumuza geleyim…
Geçen hafta hepimizin bildiği malum havacılık/magazin sitesinde bir beri yayınlanmış. Beni aradılar ve ne bu ya dediler. H,ç girmediğim sitelerine girdim ve ilgili yazıyı gördüm”KOKPİTTE SKANDAL” başlığını taşıyor. Sanırım birileri tarafından malum sitenin pilot ve kabin memurlarının özel hayatlarını inceleme ile ünlenmiş yazarına bir fotoğraf paylaşılmış. Bu fotoğrafta, Erkek kaptan ve birde Kadın ikinci pilot var. Kaptan ve ikinci pilot kokpitte yapmaları gereken check listlerini yapmış ve yolcu bekliyor durumundalar. Kaotanın elinde kokpitte her zaman bulunan Baltayı İkinci pilota güler yüzle gösterip, kumanda bende haaaa…Demek istiyor gibi bir fotoğraf…
Her iki pilot da mutlu ve güler yüzle yolcularını karşılamaya ve uçuş görevine hazır vaziyette. Yorgun olmadıkları yüzlerinde ki gülümsemeden bellı oluyor. CRM kitaplarına bu fotoğraf konulmalı… Ancak haberin başlığı, “kokpitte SKANDAL” olunca şaşırdım. Skandal ne anlayamadım. Erkek Kaptan Kadın ikinci pilota gülümseyerek kokpitte ki baltayı gösteriyor. Kadın pilotunda erkek kaptanında yüzünde gülümseme…Keşke hergün böyle skandal olsa diye düşündüm. Fotoğrafa gülümseyerek baktım ve tabii ki moraliniz yerinde birde teknisyenlere bakın demek aklıma geldi.
aaaaaaaaa birde ne göreyim…Haber sitelerinde haber bir anda kalkmış. O malum haber sitesini de yaz boz tahtasına çevirdiler sonunda…
O Fotoğrafta ne vardı da yayından kaldırıldı anlayabilmiş değilim.
Kaptan arkadaşımız eline kokpit’te bulunma zorunluluğu olan baltayı almış, ikinci pilotuna gösteriyor. Poz samimi ve yüzlerinde gülümseme var. Bu fotoğrafı kim çektiyse sosyal medyada paylaşmış ve bizim malum site, define bulmuş gibi anında bu fotoğrafı alıyor ve “kokpitte skandal” görüntü başlığı ile yayınlıyor.
Bana göre normal yaklaşılması gereken bu poz her nedense THY yönetiminin dikkatini çekiyor ve kaptan ve ikinci pilot anında disiplin kuruluna veriliyorlar.
Resimdeki kaptan ve bayan ikinci pilotun izni olmadan mı yayınlandı acaba? THY yönetimi bu fotoğrafa bir şey diyemez.Olsa olsa hayırlı uçuşlar der. Veya aynen böyle güle güle gidin güle güle geldin demeli…
Fotoğraf ne kadar normal bir görüntü veriyorsa da izin alınmadan yayınlanması yanlış olup art niyete girer. Kaptan, ikinci pilotuna emergency equipment olarak kokpitte bulunması zorunlu olan bu özel dizayn baltanın hangi hallerde ve nasıl kullanılacağını anlatıyor olmalı. Anlatım şekli güleryüzlü…
Ne oldu biliyor musunuz arkadaşlar?
Telegramda grup kurup sendikadan istifa etmeye örgütlenen çalışanlardan 6 kişiyi atan işveren bu sefer bu iki pilotu da atıveriyor. SANIRSIN, İŞVEREN DEĞİL ADAM KIYMA MAKİNASI…
Tabii ki disiplin kurulu kararı ile…
Disiplin kurulu üyelerinin 3 tanesi işveren 3 tanesi ise sendika tarafından atanıyor. Yani sendika ve işverenin, senelerce oynadıkları tiyatro başlıyor. Filmin aktör veya aktris lerini tanımıyorum.
Disiplin kurulu nasıl çalışıyor
Disiplin kurulundaki sendikanın yolladığı 3 kişi verilecek ceza ne olursa olsun mutlaka HAYIR oyunu kullanır. (bir işçi sendikası için olması gereken de budur) İşverenin yolladığı 3 kişi ise yukarıdan aldıkları emir gereği EVET demek zorunda kalır. Yani genelde berabere biter.
Ancak disiplin kurulu yönetmeliği bu tür durumlarda işveren adına giden 3 kişilik grubun başkanının verdiği oyu eşitlik durumunda iki oy olarak sayılır denmiş.Toplu iş sözleşmesinde yazan bu maddeye kimse itiraz etmemiş. Çalışanları ekmeğinden eden böyle bir maddeye nasıl itiraz edilmez? anlayan beri gelsin. Hiç olmazsa eşitlik durumunda oyu iki oy sayılan kurulun başkanı sendikadan yani son söz çalışandan yana olsa çok daha mantıklı olurdu
Yani illa ki işveren ne derse o olacak. Sendika orada sadece konu mankeni pozisyonunda her zamanki gibi… Toplu iş sözleşmesi olan bu maddeyi değiştirmeye çalışan da yok. Eşitlik durumunda en azından yazı-tura atın çok daha mantıklı olurdu.
İşverenin ve sendikanın disiplin kuruluna yolladığı kişileri tanımıyorum ve aslına bakacak olursanız merakta etmiyorum. Ancak benim merak ettiğim, yetiştirilmesi yüksek maliyetli olan pilot ve teknisyenlerin hukuka aykırı bir şekilde bu kadar kolay kıyma makinesine atılabilmeleri…
Hem THY’nin hem de ülkemizin yetişmiş değerli insan gücüne olmayacak bir ceza… Yöneticilerin korku salarak disiplin sağlama yöntemi bu olsa gerek. Erkek ve kadınlar suratları asıl olarak kokpite gelecek ve uçuş boyunca hiç bir durumda gülümsemeyecek ler şeklinde her an bir emir çıkabilir.
Ayrıca bu iki pilotun uçuş işletme başkanı ve genel müdür yardımcısı yok mu? Bunlar bu sıradan ve uçuş emniyetini sarsmayan bir fotoğrafı nasıl ciddiye alabiliyorlar.
Durun komedi bitmedi…
Disiplin kurulu ne ceza verirse versin birde üst yönetim tarafından imzalanması gerekir. Disiplin kurulunun uygun gördüğü cezayı kabul edip etmemesi daha üst mercinin…
Bu üst yönetici kimdir bilemiyorum ama benim elimi kıracaklarını bilsem o saçma gerekçeli kararı imzalamam. En fazla, alır ceketimi çıkar giderim. Hemde yüzlerine o kaptan ve ikinci pilotun o güzel gülümsemeleri eşliğinde…
Sevgili disiplin kurulu; Size bilmediğiniz veya duymadığınız yaşanmış bir olayı anlatayım. Hem bilgilenin, hem de aşağıda anlatacağım olaydaki atılma gerekçesi ile yeni imzaladığınız atılma gerekçesi arasında vicdani muhasebe yapın ve yanlışınızı görün.
Disiplin kurulu sadece atılma kararı vermez ki? Toplu iş sözleşmesinde bir dolu cezai madde var. İlla ki ceza verecekseniz suça uygun farklı bir ceza da verebilirdiniz. Belki de mevcut durumda pilotumuz çok diye düşünüp iki pilotuda kıyma makinasının içine attınız.
Sevgili Disiplin Kurulu ve başkanı; Aşağıdaki yazılan paragraftaki olay, sizin işe başlamak için THY kapısında dolaştığınız ve torpil aradığınız dönemlere denk gelmiş olmalı. En iyisi ben tekrar anlatayım da bilmiyorsanız öğrenmiş olursunuz. Biliyor olsaydınız zaten bu sert kararı veremezdiniz.
Dikkatle Okuyun Lütfen…
THY’nin 4 Nisan 1997 tarihinde Singapur – İstanbul seferi Airbus 340 tipi uçak ile yapılmıştı. Bu seferde kokpitte mesul kaptan olarak Altan Tezcan gözlemci koltuğunda oturuyordu. Uçak Singapur’dan kalkış yapıp havalandıktan sonra sol koltuktaki kaptan Erdoğan Geçim ile Altan Tezcan arasında sözlü tartışma, her iki kaptanın kokpitte ayağa kalkarak sille tokat kavgasına yol açmıştı. Sille tokat kavga devam ederken kumandalar (o zamanlar ikinci pilot olan) Sanan Saral’da idi ve uçağı İstanbul’a o indirmişti.
Bu yaşanan olay sonrasında Disiplin Kurulu kararı ile her iki kaptanı işten atılmıştı. OLAYIN ÖNEMİNE BAKIN… YÜZLERCE YOLCUNUN HAYATINI TEHLİKEYE ATAN VE YUKARIDAKİ PARAGRAFTA ANLATTIĞIM KAPTANLARIN ATILMALARI KADAR MANTIKLI, ŞİMDİKİ GİBİ, SIRADAN BİR FOTOĞRAF NEDENLİ ATILMA OLAYI KADAR MANTIKSIZ NE OLABİLİR?
BU İKİ YAŞANMIŞ OLAYIN CEZASI NASIL AYNI YORUMLANABİLİR Kİ?
Şimdi sene 2019 olmuş ve uçuş emniyetini uzaktan yakından ilgilendirmeyen, yolcu almamış yerde olan bir uçaktaki espri yüklü fotoğrafa aynı ceza veriliyor. İlgili Fotoğraf bende var ama ilgili kaptan ve ikinci pilottan izin almadan yayınlayamam.
Merak ediyorum. Bu sıradan bir fotoğrafa işten atılma cezası verilebilir diyen çıkacak mı?
Yukarıdaki uçuş esnasında cereyan eden,o dar kokpitte ayağa kalkıp,Allah ne verdiyse tekme, tokat, kavga ve bu fotoğraf aynı cezaya nasıl çarptırılır? Disiplin kurulu hariç aklı başında biri cevap versin lütfen…
Sevgili Denetim kurulu üyeleri ve denetim kurulu kararını veto etmeyen üst yönetici dikkatle okusun,öğrensin ve bir daha aynı hataya düşmesin…
Verilen cezanın işlenen suçla eşit olması hukukun gereğidir ve vicdanların kabul etmesi gerekir.
Hukuk bilmeyen veya vicdansız adamlardan disiplin kurulu yaparsanız, sonuç böyle bir yanlış karara neden olur.
Bence disiplin kurulunun işveren tarafı, “vicdan mı cüzdan mı” diye düşünmüş ve CÜZDANDA KARAR KILMIŞLAR. Çünkü disiplin kurulu kararını imzalamamak için, mangal gibi yürek gerekiyor. O yürek de sakatatçılarda maalesef yok.
İnsanlar yürekli doğuyorlar ama her nedense bazıları yürekli ölmeyi beceremiyor…
Merak ettiğim konu, bu fotoğraftaki kaptan ve ikinci pilotun her ikisi de erkek veya her ikisi de kadın olsaydı ne olurdu?
Nemi Olurdu?…
Bu fotoğraf kokpit ve kabin ekiplerinin özel yaşantıları ile fazlaca ilgilenen, kokpit ve kabin ekiplerinin özel hayatları ile yakından ilgilenmeleri ile ünlenmiş sözde haber sitesi tarafından kesinlikle yayınlanmaz ve bu duruma gelinmemiş olurdu.
Ayrıca, İlgili fotoğrafı haber yapıp sosyal medyada paylaşılmasını sağlayan sözde haber sitemiz Kişisel Verilerin Korunma Kanunu bilmiyor olsa gerek.
Kaptan ve ikinci pilotun isimlerinin sadece baş harflerini vermek yetmez. Çünkü fotoğrafta ilgili kişiler zaten net olarak görünüyor. Fotoğrafın üzerinde kişiler tanınmasın diye resmin üzerine buzlama yapmak veya karalama da yok.
Yani işlem, Kişisel Verilerin Korunma Kanunu’na aykırı bir işlem, yani resmen jurnal cilik.
Disiplin kurulu kararı ve üst yönetimin olur imzası ile işten el çektirilen bu kişiler, başka şirketlere başvurduğunda fotoğrafları ile anında tanınacaklardır. YAZIKLAR OLSUN, ÇOK YAZIK.
Bu fotoğraftaki iki kişi de erkek olsa veya ikisi de bayan olsa haber yapılır mıydı? Yapılmazdı.
Neden?
Çünkü kafa yapısı bozuk yobaz kişiler hala erkekle kadının güleryüzlü birlikte fotoğraf çekilmesine bile karşılar. Bu kafa yapısı bozuk kişiler, erkekle kadını bir arada görünce, beyinleri onları birer insan olarak değil cinsel obje olarak görüyor olmalı.
Sonuç olarak; İnsanların ekmeği ile oynanacağını bile bile fotoğraflı haberi yapıp sonra hemen kaldıran ama sosyal medyada yayınlanmaya devam eden SIRADAN SON DERECE NORMAL bir fotodan kim nasıl etkilenmiş olabilir ki…Malum site etkilenmiş ki haberi yapmış. Sizlerde malum sitenin mantığında mı bakıyorsunuz yoksa… Malum site korktu haberi kaldırdı. Disiplin kurulu üyeleri,peki siz neden korktunuz?
Havacılık teknolojisinin son harikalarını kullanan modern havayolumuzun disiplin kurulu ve bu disiplin kurulu kararına imzasını koyan kafalar en az 100 yıl geride kalmış sanırım.
NOT/ Disiplin Kurulu kararı ile işten çıkartılan kaptan ve ikinci pilotumuz müsaade ederse yine bu yazının altına sosyal medyada hala dolaşan fotoğrafı yayınlamak isterim. İsterim ki, siz değerli okurlarımızın da fikrini alabileyim.