THY yönetimi ve yetkili yandaş sendika, 1.5 yıldır mağdur ettiği çalışanlarının ücretlerinden ortalama % 40 kesinti yapmış , sendikamızın konuyu ısrarla gündemde tutması üzerine 1 Temmuz 2021 tarihinden geçerli olmak üzere ücretlerde % 18.45 artış yaptığı iddası ile giderek artan huzursuzluğu bastırmaya çalışmıştır.
Aslında yapılan zam değildir. % 8,45 Toplu Sözleşme gereği ödenmesi gereken TÜFE farkıdır. Kalan % 10 ise, son 1 yıldır haksız-hukuksuz, adaletsiz biçimde kesilen ve % 50’lere varan ücret indiriminin küçük bir bölümünün geri verilmesidir.
Bu süreçte kargo gelirleri % 62 artmış, 2019 yılında 61 dolar olan brent petrol 2020 yılında 20 dolara kadar düşmüştür. Buna karşın bilet fiyatları ciddi biçimde artmıştır.
THY yaptığı adaletsiz ücret indirimi ile 2020 yılında personel giderlerinde % 47 oranında tasarruf sağlamıştır. 2020 yılı ve 2021 yılının ilk çeyreğini kapsayan 15 aylık dönemde, THY’nin personel giderlerinden yaptığı tasarruf 1.156.000.000 dolara (yaklaşık 10 milyar TL) ulaşmıştır. Bunun sonucunda THY 2021 yılının ilk çeyreğinde 438 milyon TL kar açıklamıştır. 31 Mart tarihli bilançoda THY nakit ve banka hesaplarındaki varlıklarının toplamı 1.779.000.000 dolar olup bu miktarın büyük kısmının çalışanlardan kesilen paralar olduğu ortadadır. Tüm bu tespitler, THY yönetiminin etkin önlemler alarak gereksiz giderleri azaltmak yerine pandeminin yükünü çalışanlara ve ailelerine yüklediğini açıkça ortaya koymaktadır.
Pandemiden önce 2019 verilerine göre günde ortalama 1275 sefer yapan THY’nin, geçtiğimiz günlerde günlük 1000 sefere ulaştığı açıklanmıştır. Dolayısı ile THY pandemi öncesi sefer sayılarına yaklaşmıştır. Seferlerde normalleşmeye başlayan THY personel ücretlerinde aynı yaklaşımı göstermemiş ve 1 Eylül 2020’de yetkili ve patron sevici sendika Hava İş ile anlaşarak çalışanlara dayattığı % 50’ye varan ücret indirimleri ile kestiği paraların sadece % 10’unu geri vermekle yetinmiştir.
Yapılan; kepçe ile alınanın çay kaşığı ile geri verilmesidir.
Yaşanan; yandaş bir sendika ile, çalışanları köle gibi gören bir işveren anlayışının işbirliği halinde işçilerin nasıl ezildiğinin ve mağdur edildiğinin ibret verici bir örneğidir. Işverene teslim edilmiş ,çalışanların köleleştirildiği bir anlayış gelecek dönemde de işçiye ve ailelerine acımayacaktır.
Pandemi öncesindeki ücretlere geri dönmeme konusunda anlaşan, aslında artık işçi temsilcisi bir sendikanın da ortada olmadığı, bu işbirlikçi yaklaşımın 1 Ocak 2022 tarihindeki Toplu İş Sözleşmesini de düşük ücretler üzerinden bağıtlamayı planladıkları ortadadır.
Havacılık gibi son derece hassas bir sektörde, uçuş emniyetini göz ardı ederek çalışanları ve uçuş operasyonlarını sıradanlaştıran, personelini zorbalık ve para ile terbiye etmeye çalışan bu anlayışa karşı durmak ve bu oyunu bozmak sorumluluğumuzun gereğidir.
HAVA-SEN, havacılık çalışanları alın teri ve emeklerinin karşılığını alana, insanca çalışma ve yaşama olanaklarına kavuşana kadar mücadelesini sürdürmekte kararlıdır. Bu tür oyunları bozmanın yolu HAVA-SEN’de birleşmek ve güçlü mücadeledir.
Zorbalıkla işçinin üye yapıldığı sendika anlayışı çok kısa bir zamanda hukuk önünde hesap verecek ve duvara toslayacaktır. Gün artık bizim ve bizimle beraber yürüyen adalet savaşçılarının günüdür. Hukuk önünde defalarca yendiğimiz bu zihniyet sona yaklaşmış ve kendisine şimdiye kadar verilen siyasi desteğini de kaybetmeyi başarabilmiştir.
HAVA-SEN senin ve Türk Sivil Havacılığının sendikasıdır.
HAVASEN (Havayolu Çalışanları Sendikası)