THY Kabinin Suçu Ne?

Değerli okurlarım, sonunda çanak-çömlek patladı. Sektörün büyük oyuncusu da havlu attı ve gözünü çalışanlara dikti. Son 1 yıldır devam eden gerileme, yoğun sezonun da tatmin edici geçmemesi üzerine THY’yi krizin eşiğine getirdi. Geçmiş yazılarımı okuyanlar son bir yıldır bunlara değindiğimi göreceklerdir. Ne güzel bir sözdür “geçmişte yediğin hurmalar bir gün gelir seni tırmalar.” Mirasyedi gibi yediler, eşe dosta yandaşa milli havayolunun kaynaklarını peşkeş çektiler, şimdi deniz bitti ! Hadi bakalım çık çıkabilirsen işin içinden.
BECERİKLİ BAY TOPÇU
Bakın şimdi size THY’nin 10 yılına damga vurmuş olan Türk Sivil Havacılığının mümtaz şahsiyeti Hamdi Topçu beyefendinin 2011 yılındaki bir söyleşisinden kısa bir bölüm aktarayım:
“Piyasadaki bu daralma sonucunda üreticilere olan talep azalacak ve sipariş edilen uçaklarda yani slotlarda bir açık meydana gelecek. Sipariş veren firma üreticiye ‘bunu bana 2011’de verme de 2014’te ver’ diyecek. Bu esnada direkt uçak siparişi vermektense fırsat kullanmaya başladık
İlk 5 uçak bize çok uygun teklifle geldi. Realize ettik ve aldık. Birkaç ay sonra 7 uçak daha geldi. Bu sefer ilk 5 uçaktan daha iyi şartlar teklif ediliyordu ona da hazırlık yaptık. Bunun karşılığında Airbus’da da bir fırsat doğru ve oradan da 12 uçak aldık; 330-300. Bunların 2’si kargo uçağıydı. 2015’e verilen uçak sıraları 2010’a sarkıtıldı. Bu çerçevede tam 90 uçak siparişi verdik. Siparişlerin yarısı 2009’da, yarısı 2010’da verildi. Bu olağanüstü bir ataktı.”
Nasıl ama? Dünyadaki en akıllı, en zeki, en becerikli havayolu yöneticisi bizde imiş de haberimiz yokmuş ! Kıymetini bilemedik muhteremin, kalsaydı daha çooook uçak alacaktı ülkemize, daha çooook borçlandıracktı ülkemizi…Yazık oldu…Peki şimdi ne oldu, Hamdi Topçu’nun beşer onar aldığı uçaklar elimizde patladı. Kara kara düşünüyorlar, yere mi indirelim, bakıma mı sokalım, wet lease olarak mı verelim? Hadi bakalım kolay gelsin !
9 SENEDE ATTIĞI KADAR KABİN MEMURUNU BİR AYDA ATACAK
Hamdi beyin uçakları başımıza dert olurken sıkışan THY yönetimi ne yaptı dersiniz? En sıradan, en kolay ve en ilkel yöntemi seçti ve işten adam çıkarmaya başladı. Dedikodulara göre sayı 500 ile 1500 arasında…Korkunç rakamlar bunlar. 2003-2011 arası THY ile ilişiği kesilen kabin memuru sayısı 1637…Bunlardan 731’i istifa etmiş (içlerinde istifaya zorlananlar da vardır mutlaka)…334 kabin memurunun iş akdi bildirimli yani tazminatları ödenerek feshedilmiş. Şu anda uygulanan yöntem de bu, bildirimli fesih…Rakama dikkat lütfen 9 senede 334 kişi… Bu rakama 9 yılda emekli edilen 183 kişiyi de koyun. Çünkü çok özel bir gerekçesi olmasa kimse işini bırakıp 3 te 1 emekli maaşına razı olmaz. Dolayısı ile, son 9 yılda emekli olarak veya iş akdi feshedilerek şirketle ilişiği kesilenlerin toplamı 517 kişi..Bu hesaba göre yılda 57 kabin memuru ile yollarını ayırmış THY…Şimdi ise bir seferde en az 500 kabin memurunun işten çıkartılmasından bahsediyoruz. Yani 9 yıllık icraatı 1 ayda yapıyor işbilir(!) THY yönetimi…
KABİN MEMURLARINA MI SORDUNUZ?
Peki bu kabin memurlarının suçu ne?
Hamdi beyin “ucuz buldum, fırına 1000 çuval un aldım, kokmaz bulaşmaz, nasılsa millet ekmek yiyecek” mantığıyla uçak alırken kabine mi sordunuz?
Bol keseden aldığınız uçakları Afrika’nın doğru-dürüst ışıklandırması, güvenliği olmayan kasabalarına uçururken kabine mi sordunuz?
Tam 70 ülkedeki golf turnuvalarına sponsor olurken kabine mi sordunuz?
Yurtdışında çalışan müdür ve şeflerin maaşına rekor zamlar yaparken, kira yardımları icat ederken kabine mi sordunuz?
Müdür ve üstü pozisyonlara bir gecede % 100 zam yaparken kabine mi sordunuz?
Jet Airways’ten kiraladığınız B 777’lerde First Class var diye daha önce denenmiş ve tutmamış First Class uygulamasını başlatırken kabine mi sordunuz?
Ahı gitmiş vahı kalmış Kevin Costner’e milyonlarca dolar akıtırken kabine mi sordunuz?
Sahi Batman& Superman ne oldu? Hatırlayan var mı? Paracıkları kırışıp havalanmıştı ya Batman ile Superman…Onlara, milletin kesesinden milyonlarca dolar aktarırken kabin memurları mı size akıl verdi?
Avrupa Şampiyonasında saha kenarlarına verdiğiniz o reklamlar ne oldu? Reklama bakıp gelen-giden var mı bu aralar? Sponsorluk kararı alırken kabin memurları mı yönlendirdi sizi?
Bugün düşman safında olan FETÖ organizasyonlarına sponsor olurken kabinden mi görüş aldınız?
Onlarca organizasyonlarda binlerce bileti bedava verirken kabine mi danıştınız?
DAYANIŞMA İLE ÇÖZMEK VARKEN…
Sözün özü, 13 yıldır har vurup harman savurdunuz, şimdi deniz bitti ve siz de faturayı kabin memurlarına kesiyorsunuz. Zor dönemdesiniz kabul ama buna siz sebep oldunuz. Hesapsız-kitapsız büyürken, 35 yıldır terörle birlikte yaşadığımız ve içinde bulunduğumuz coğrafyada herkesle kavgalı olduğumuz gerçeğini gözardı ettiniz. Peki bu süreci dayanışma ile aşmayı neden düşünmediniz? 11 Eylül 2001’den sonra THY bunu başardı. İşte bugünlerde, Pegasus işten çıkartmaları minimuma indirmek için herkesten fedakarlık istedi ve 6 ay süreyle part time önerisi getirdi. Siz niye böyle bir formül düşünmediniz. Her çalışanın belirli bir dönem için özveride bulunacağı ve hiç kimsenin işten çıkartılmayacağı bir alternatifi niçin geliştiremediniz?
TALPA, TASSA, UTED, SENDİKA DERİN UYKUDA…
Değerli okurlar, durum gerçekten ciddi. THY yönetimi klasik ve ilkel bir refleksle hareket ediyor. Peki sendika ne yapıyor, kulağının üstüne yatmış bekliyor. Hani belediye otobüsünde başında bekleyen yaşlılara yer vermemek için uyuma numarası yapan gençler vardır ya, işte sendika tam da bu modda…Aslında bunlara uyku yakışıyor. Arada bir uyanmaya kalkışınca saçma sapan bildiriler yayınlıyorlar. Yayınlamaya ve üstünde konuşmaya bile gerek görmedik.
Peki anlı-şanlı dernekler ne alemde? 26 Nisan’da köy düğünü tadında Pilotlar Gecesi yapan ve “Bas bas paraları Leyla’ya, bi daha mı başkan olucaz TALPA’ya?” diyerek gününü gün eden TALPA Başkanı ve yönetim kurulu işi ticarete dökmüş, pilotları nasıl daha fazla tırtıklarız derdinde…TASSA desen zaten acınacak halde…UTED’in durumunu genel yayın yönetmenimiz daha iyi bilir. Ona sorun. Kabin memurları işten atılıyor, TASSA altın günü pardon “araba günü” yapıyor…Çekilişle araba veriyor. Güler misin ağlar mısın? Diğer dernekler de sütre gerisinde “aman THY yönetimi ile papaz olmayalım” havasında… Kısaca bitmişler, bitmiş…
BİLAL EKŞİ’NİN KUCAĞINDA BULDUĞU KRİZ
THY’de geçen hafta yaşanan değişim sonucu Genel Müdürlük koltuğunu devralan Bilal Ekşi gelir gelmez kabindeki toplu tasfiyeyi kucağında buldu. İşten atılacakların dosyaları fesih kararı için Ekşi’nin de içinde bulunduğu İcra Komitesinin önüne gelecek. Dileriz, bir formül bulunur ve Ekşi personelle arasını açacak böyle bir eylemin aktörü olmaz. Dileriz, THY yönetimi bu attığı yanlış adımdan geri döner ve işten çıkartma yerine başka tasarruf yolları bulur.
CIP Lounge’daki israfın önüne geçmek, ikramdan kısmak, kar etmeyen hatları kapatmak, az kar edenlerde frekans düşürmek ve benzeri yöntemleri devreye sokar, mesela yöneticilerin deve yükü ile maaşlarını düşürür, altlarından arabalarını alır, sponsorluk zırvasına artık bir son verir, topçuya-popçuya para akıtmaktan vazgeçer.
Yoksa ?
Yoksa, birgün sıranın kendisine de geleceğini düşünen THY çalışanı sadakat duygusunu kaybeder, özveride bulunmaktan vazgeçer. Bunların sonuçları çok daha ağır olur…Bizden söylemesi..

Exit mobile version