THY/HABOM-TEKNİK A.Ş-HAT BAKIM…MAYDAY! MAYDAY!
Aslında, bu hafta genel konulara değinen bir yazı yazmak istemiştim.
Ancak, THY/Habom çalışanlarından; sorunlarını dile getiren yazılar yazmadığım için inanılmaz bir tepki görüyorum. Sektördeki havayolu şirketlerine yönelik yazımı gelecek haftalara bırakırken, Umre’ye gitmek isteyen bir ahbabımızın uygun bilet arayışlarına yardımcı olmaya çalışırken, Umre’ye THY ve Atlas Jet’den başka şirketin uçmadığını gördüm. Bu karlı hatta Pegasus’un uçmaması bana ilginç geldi.
  Soruşturduğumda; Pegasus’un da bu seferleri yapmak istediği ve Suudi Arabistan’dan izin alınmasına rağmen (Serbestlik anlaşması var), SHGM de takıldığı söylendi. Bunun yanı sıra Pegasus’un Amerika seferlerine başlamak istemesine rağmen yerli otoriteden izin alamamış olmasının altında neler yatıyor? Otoritemiz SHGM, bu konuda beni yorumlar veya mail aracılığı ile aydınlatırsa memnun olacağım.
Bunun yanı, 3.Havalimanının yapımı için alınması gereken yabancı krediler 17 Aralık 2013 tarihinden sonra bayağı zor olacak. Bu büyük ihaleyi alan konsorsiyumun yabancı kredi alması bu tarihten sonra çok zor olacağından süreç bayağı uzayacak gibi görünüyor. Bu olası durum oluştuğunda (ki öyle görünüyor) AHL ve SAW çok zor durumda kalır. Unutmayalım ki SAW ın ikinci pist ihalesi bile hala yapılmış değil.Bu nedenle, THY’nin bile 2014 sonlarında 260 uçaklık filoyu geçeceği düşünüldüğünde gerisini siz düşünün.
Son yıllarda THY’nin plansız, programsız büyümesinin sancıları, üst yönetimin internet havacıları tarafından da sonunda duyumsanmaya başlandı. Bu internet havacıları bir zamanlar deneyimli lisanslı teknisyenleri “hadi artık sende emekli ol” diyerek kapıya koyarken bu günleri düşünmemişlerdi. Hala da bu zat ı muhteremlerin neyin ne olduğunu ve bu gidişatın sonuçlarının nelere gebe olduğunu anladıklarını düşünmüyorum.
THY’nin istim arkadan gelsin mantığı doğrultusunda manavdan domates alır gibi uçak kiraladığını biliyorsunuz. Bu zat ı muhteremlere her uçak alındığında gerekli olacak olan insan kaynağını sanırım kimse anlatmamış(ya da anlatamamış) sanırım. Filonuza bir uçak geldiğinde buna 5 ekip tahsis etmek zorundasınız. Yani her uçak başına cockpit ve cabin olmak üzere 5 kaptan-5 ikinci pilot ve tipine göre olmak üzere ortalama 25 civarında kabin memuru olacağını öğrenmişsiniz ama dev hangarların çelik kapıları arkasındaki teknisyen sorununu ya kimse anlatmamış ya da anlayamamışsınız. Her uçak başına ekstra ekip alıyordun da teknisyen neden almıyordun?
Bunlar Allah yapımı falan değil bilesiniz. Uçak bu uçak… Yani Tayyare… Bakım ister, İlgi ister, İşi bilen insan ister. Menüye hamsili pilav ilave etmeye benzemez bu iş.
Sektöre baktığınızda, tüm özel havayolları ve MRO lardaki yetkili teknisyenlerin hemen, hemen neredeyse hepsinin THY’nin işime yaramaz veya sektör paralelinde maaş verilmediğinden şirketten ayrılanlardan oluştuğunu görürsünüz. Kısaca, biri işi bilmediğinden yetiştirip atıyor diğeri daha yere düşmeden havada kapıyor.
Örneğin; Atlas Jet ATS bakım grubu Isparta’da kiraladıkları hangar için bol miktarda teknisyen almaya başlamış. Yakında, THY’nin uçaklarına bakım yapıp para kazanabilirler.  Bunun yanı sıra lisanssız aldığı yeni teknisyenlere lisans alıp THY’ye kiralayabilirler. Atlas Jet havacılığın yanı sıra bu sektörün etinden sütünden faydalanmayı gerçekten iyi beceriyor. Birde bakarsın THY hangarlarında sadece taşeron şirketlerin teknisyenleri çalışıyor.Belki de THY’nin istediği de budur.
Çünkü THY üst yönetimi havacı değil tüccar zihniyetlilerden oluşmuş.
Adam alıp yetiştirmeye ne gerek var mantığındalar. Bu işçiler olmasa bu şirketi ne güzel idare ederdim dediklerini hissediyorum.
Kısaca bu saçmalıklar hala devam ettiğinden şu anda sistem bilhassa pilot ve yetkili teknisyen açısından alarm veriyor. THY’nin tüccar mantığı ile havacılık yürüten kadrosu bakalım bu sıkışıklıktan nasıl kurtulacak. Geçen hafta yazdığım yazıya gelen rekor yorumları okuduğunuzda pilot sorununun boyutlarının büyüklüğünü görmüşünüzdür. Bu seferde teknisyen sorununu masaya yatırdım. Bakalım bilmediğimiz neler varmış?
Sistem Neden mi Alarm veriyor?
Bu konuyu anlayabilmek için önce zaman tünelinde kısa bir yolculuk yapmak gerekiyor.
THY Lufthansa’ya özenip 2005 yılında Teknik A.Ş yi kurdu. THY daha sonra olası bir grev uygulamasında, en azından Teknik A.Ş ile Hat Bakımın farklı zamanlarda Toplu iş sözleşmesi yapmasının sağlanması yani olası bir grev de teknisyenlerin birlikte hareket etmesini önlemek adına Hat Bakımı TEKNİK/A.Ş den ayırıp THY ile birleştirdi.
Birleştirdi birleştirmesine ama kazın ayağı öyle değildi. Çünkü Hat Bakımdaki teknisyen uçağa gittiğinde arızayı gidermek ve uçağı “release” edip sefere vermek üzerine görevlendiriliyor. Yani hat bakımda her zaman için deneyimli ve Lisanslı teknisyen bulundurmak zorundasın. Çünkü arızalara gidildiğinde saate karşı yarışırsın. Bu nedenle, Hat bakıma deneyimli ve lisanslı teknisyenler verilmesi şart. Bu gerekçeler eşliğinde Hat bakım adına uygulama doğru idi.
Ancak;
Peki, Teknik A.Ş ne olacak? Deneyimli ve yetkili teknisyenler Hat bakıma gidince Teknik A.Ş zayıf kaldı. Unutmamak lazım ki orada da periyodik uçak bakımı yapılmaktadır. Yapılan bakım kaliteli ise o uçak uzun süre arıza yapmadan uçabilir.   Teknik A.Ş deki mevcut uygulamada uçakların bakımlarını yeni teknisyenler yapmakta ve ilgili dokümanları ise, Hat bakım uygulamasından sonra Teknik A.Ş’ de çok az sayıda kalan ve gittikçe azalma trendi gösteren yetkili teknisyenler onaylamaktadır. Bu nedenle Teknik A.Ş deki yetkili teknisyen, hem işi tarif edecek hem kontrol edecek hem de bakım dokümanını imzalayacak olduğundan işi zorlaştı ve artık bakım uçaklarına yetemez oldular.
Bugünlerde THY eski uygulamaya dönmeye çalışıyor. Yani, Hat bakımı, Teknik A.Ş bünyesine alarak oradaki yetkili teknisyenlerden periyodik bakımlarda da (üs bakım) faydalanmaya çalışacaklarmış. Kısaca, Teknik A.Ş de yetkili teknisyen sıkıntısı çekildiğinden, Hat bakım bünyesinde bulunan yetkili teknisyenlerden hat bakım arızalarında yararlanmayı düşünüyorlar. Kısaca her zaman yapıp başarısız oldukları deneme yanılma oyununda hüsrana yeniden uğradılar. Olası sorunları önceden keşfedemediklerinden günlük kısa vadelerde kendilerince çözüm üretiyorlar. Bu nedenledir ki bir tarafı düzelteceğim diye diğer tarafı da bozuyorlar. Bu sistem yürür mü?  derseniz bu kafayla kesinlikle yürümez derim.
Şimdi de gelelim, THY’nin ikinci saçmalığı olan HABOM un kuruluş mantığına:
Zaman tüneline baktığımızda, THY üst yönetiminin Teknik A.Ş adına alınıp yetiştirilen teknisyenlerin tam işe başlayacakları zaman kıvırarak bu yeni teknisyenler için toplu iş sözleşmesi kitabındaki taban teknisyen ücreti yerine, daha düşük ücretleri kapsayan yeni bir skala açmaya çalıştığını görüyoruz. (Bugünlerde yapılması planlanan kabin memurlarına yönelik uygulama gibi)
Tabii ki bu uygulamaya geçebilmek için sendikanın görüşünü ve olurunu almak gerekli olduğundan, sendikadan gerekli onay alınamadığını gördük.( THY yönetimince istenilen bu yeni kadro ile mevcut teknisyen taban ücretinin %60 civarı baz alınacaktı)
Tabii ki sendika bunu kabul etmedi. (Bu konuda sendikanın da yanlışları vardı ve o zamanlar yazmıştım) Bu istek kabul edilmeyince, THY’nin çok değerli ve çok bilgili(!) üst yönetimi hemen yönetim kurulunu topluyor ve çözüm üretmeye başlıyor. Çözüm olarak; Yeni bir şirket kuralım ve yeni teknisyenleri buradaki uygulayacağımız kadroda işe başlatma önerisi kabul görüyor ve HABOM kurularak öncelikle Teknik A.Ş için aldıkları teknisyenleri HABOM adı altında işe başlatıyorlar.  Bunun yanı sıra bir anda aynen tombaladan çıkar gibi alınmak zorunda kalınan MNG Tekniğin HABOM la birleşmesi gündeme gelince sapla saman iyice birbirine karışıyor.
MNG Tekniğin çalışanlarının dolar bazlı ücretlerini TL ye endeksliyorlar ama HABOM adı altında işe alınanların, MNG ve Teknik A.Ş ye göre düşük kalan ücretlerini bir türlü yükseltemiyorlar. Şimdi duruma baktığınızda sadece HABOM da 4 grup olduğunu görürsünüz.
1 Gurup HABOM için alınanlar 8 ay ile 30 ay arasında değişen tecrübede maaşları 1600 ile 2200 Net arasında.
2.Gurup THY Technic için alınıp HABOM a aktarılanlar. 1600-2200TL arası.
3.Grup THY den baskı ile emekli edilip HABOM cu yapılanlar “Yetkili teknisyenler” 7000-8500TL
4.Grup MNG TECHNIC den alım yoluyla HABOM cu yapılanlar.  Lisanssızlar 1400 TL 2 yıllık Lisanssızlar 1500TL Lisanslılar ise; pozisyonlarına göre 5000 ile 10.000 TL arasında net maaş almaktalar.
Adeta, Aşure olmuş bir yapılanma söz konusu. Şimdi HABOM da Toplu iş sözleşmesi yapacaklar ve yukarıda saydığım 4 grup teknisyeni birlikte çalıştıracaklar. Çok zor.  
Bir iş yerinde ve aynı branşta birlikte çalışan bu teknisyenlerin yetkili veya yetkisiz olsun bu kadar farklı ücret almaları iş barışını bozar. Tabii ki yüksek maaş alanı aşağıya çekemeyeceğine göre alttakini mümkün mertebe yukarıdakine yaklaştırman gerekiyor.
Bu iş yüzdeli zamlarla olmaz. Önce, Tavan/Taban arasındaki açıklığı seyyanen verilen rakamlarla gidermeli sonra bu seyyanen verilen rakamların üstüne yüzdeli zam yapmalısın.
Çünkü seyyanen verilen rakamlarla alttakini üsttekine mümkün olduğu kadar yaklaştırmaz ve Toplu iş sözleşmesinde bu taban/tavan farklılıklarını hiçe sayıp tüm çalışanlara eşir yüzdeli zam yaparsan inanınki hiçbir şey elde edemezsiniz.
1600TL maaş alana %10-15 versen ne olur ki?  “Kızım sana söylüyorum gelinim sen duy” misali bu sözleri Çelik-İş in de duymasını dilerim.
Peki, bakalım teknisyen yerli piyasası nasıl?
Sun Express: 2750 Euro+300Euro(Eğitmense)- Pegasus: 2750 Euro +300 Euro(Eğitmense)- ATLAS(ATS) yeni giren lisansız teknisyen 3000 TL Lisansını henüz almamış ama almasına çok az kalmış teknisyenlere de 3000 Dolar veriyor.
Bu rakam MNG Jet’te 4000-4500 dolar arasında seyrediyor.
Hal böyleyken ve THY’den kaçış başlamışken, THY/HABOM un sınav yapıp işe başlatma sözü verdiği teknisyenler hala iş bekliyor.
Bakın şu mektuba ve bu nasıl bir kafadır yorumlayın.
Sayın Hamdi Bey;
“Ben Süreyya Kır Kocaeli Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksek Okulundan bu yıl mezun oldum. Staj ve İşbaşı eğitimini THY çatısı altında tamamladım ve yapılan mülakat sonucunda burs aldım. İş başı eğitimimizin bitiminde (Haziran -Temmuz aylarında) yapmış olduğunuz yabancı dil yeterlilik sınavında ve mülakatında başarılı oldum.( istihdam edileceğimize dair aldığım mail tarihi 18.09.2013). Ben ve başarılı olan arkadaşlarımızdan gerekli olan evrak ve işlemlerimizi tamamlamamız için Mustafa Yıldırım bir e-mail gönderdi (Eylül ayında) ve tüm işlemlerimizi yaptık. Buraya kadar herhangi bir olağan dışı durumla karşılaşmadık, 25-27 Aralık 2013 tarihleri arasında işbaşı için bazı arkadaşlarımızı aradılar, fakat Kocaeli Ünv. Mezunlarından ben, XXXXX, XXXXX ve XXXXX i aramadılar. Mustafa Yıldırım ve Derya Sınav`a bu durumu bildirdiğimizde kendilerinin herhangi bir şey yapamayacaklarını, yabancı dil yeterlilik sınavı baraj puanının yükseltildiğini söylediler.
Yukarıda anlatılanlar olayın yorumsuz açıklamasıdır. Benim size arz edeceğim durumsa; bize işe alındığımızı belirttiğiniz ve hatta şahsi belgelerimizi de aldığınız için biz başka bir iş başvurusu yapmadık. Biz varsayımlarla değil sizin geri dönüşleriniz nedeni ile bu kadar süre bekledik. Şimdi ise aylarca beklettik den sonra ‘Puanları yükselttik sizi alamıyoruz.’  gibi bir ibare emin olun ki sadece bize değil THY ‘nin kurumsallığına da bir hakarettir. Tabii ki teknisyen alımı için belli kriterler konulmalı ve sadık kalınmalıdır. Fakat bu kriterler karşı tarafa geri dönüş yapılmadan önce konulmalıdır. Geri dönüşten sonra kriterleri değiştirerek yeniden bir liste oluşturmak hiç bir yasal yolla açıklanamayacağı gibi mantığa da aykırıdır. Biz hakkımızı aramak için ilgili yerlere başvurmadan önce size durumumuzu arz etmek istedik. Çünkü bu konu ile ilgili THY‘yi arayıp ulaştığımız herkes bize durumun bizzat sizin kararınız olduğunu söyledi.
Gereğinin yapılmasını ve en kısa süre içerisinde geri dönülmesini arz ederim. “
Hem HABOM için teknisyen lazım dersiniz. Hem elemanlarınızı elinizden kaçırırsınız. Hem genç tecrübesiz gençleri alıp onları eğitip sisteme dâhil etmeyi erteler veya iptal etme arasında gider gelirsiniz.
THY’nin 1 numarası bu mektuba da cevap vermek gereği duymadığı gibi insan kaynaklarına bile yollamamıştır diye düşünüyorum. Nede olsa Tek adam ya:-)     
THY bu konuda rahattır. Nasıl olsa yabancılara alıştılar. Pilot alımı gibi yabancı teknisyen alırım olur biter diye düşünüyor olabilirler.  Pilot alımlarında yaptığınız kapris gibi, yabancıda Lise mezunu ararken sakın Türklerde Üniversite mezunu aramayasınız. O zaman dimyata giderken evdeki bulgurdan da olursunuz. Çünkü Avrupa’da tüm havayollarının teknisyen rakamları daha yüksektir. “Yıllık 22’000 ile 77’000 Euro arası Brüt”. Bilginiz olsun istedim.
Değerli THY/Habom teknisyen arkadaşlarım;
Yorumlarınızda, çalışmayız, çıkar gideriz, grev yaparız gibi söylemlerinize şahit oldum. Bu tür söylemlerinizi okuduğumda, hala aranızda olan arkadaşlarımın da hatırlayacağı üzere bir anım aklıma geldi. Daha doğrusu bir arkadaşım bana hatırlattı.
Yıl 1987 ben UTED başkanıyım. Türkiye’de özel şirketler kurulmuş ve THY’den yüksek rakamlarla transfer dönemi başlamıştı. Yeni başkan olmanın verdiği istek ve hırsla THY yönetimine kaçan arkadaşların sorununu anlatmak için girmediğim delik kalmamış ve sonunda üyelerimin bana verdikleri gaz ve destek ile pilotların yanı sıra, lisanslı teknisyenlerinde kaçmasını önlemek adına %148 civarı zam yapılmıştı. Toplu sözleşme dışında yapılan bu iyileştirme neticesinde tüm lisanslı teknisyenler mutlu olmuşken, lisansız teknisyenler bana ve yönetimime müthiş bir baskı yapmaya ve bunun ayrımcılık olduğunu, kendileri için bir şey istemediğimi iddia ediyorlar ve dernekten istifa edeceklerini söylüyorlardı.
Ben onlara benim sadece lisanslı teknisyenlere zam yapın demediğimi ama onların kendi planlarını sadece lisanslı teknisyene zam yapalım ve kaçışı durduralım şeklinde yaptıklarını söylememe rağmen tatmin olmadılar. Ben çok zor durumda kalmıştım. Bir eylem planı yaptım ve bakın arkadaşlar ben şimdi %148 zam alan biriyim ve sizin de bu kadar olmasa da bu zamdan bir şekilde faydalanmanız gerektiğini savunuyorum.  Bunu size ispat etmek için sizinle birlikte mağdur olmuş gibi eylem yapacağım diyerek atölyedeki kırmızı takım çantamı alıp tüm teknik yöneticilerinin gözü önünde ve şaşkın bakışları arasında hangarın ortasına geldim ve çantamın üstüne oturdum. Arkamdan kimse gelmedi:-)
Bu tek kişilik eylemi o gün benle aynı vardiyada çalışan arkadaşlar çok iyi hatırlarlar. Bu arkadaşlarımdan biri de HABOM un eğitmen kadrosunda halen vazife yapan Nabi Delice kardeşimizdir. Bu kişisel eylem ve görüşmeler sonuç verdi ve biz lisanslılara %148 zam yapan yönetim lisansız olanlara da %25 zam yapmak zorunda kaldı. (THY Yönetim Kurulu kararı 4 Eylül 1987 )
Sonuçta ilerleyen zamanlarda bize %148 Zam yapan yönetim onlara da %25 yapıverdi.
Bu kıssadan hisse ile umarım bir şeyler anlatabilmişimdir.
Exit mobile version