THY GENEL KURULUNUN PERDE ARKASI

Değerli Okurlarım;
THY’nin 2017 yılına ilişkin genel kurulu 4 Mayıs 2018 günü olarak belirlenmiş olmasının yanı sıra gündem maddeleri dışında ek açıklama olarak da;

  • Genel Kurul gündeminde Yönetim Kurulu üye seçimi bulunmamaktadır.
  • 2017 yılı faaliyetlerinin görüşüleceği Olağan Genel Kurul toplantısına ilişkin pay sahiplerinden gündeme madde konulmasına ilişkin Ortaklığımız Yatırımcı İlişkileri Müdürlüğü’ne yazılı olarak iletilmiş bir talep bulunmamaktadır.
  • Genel Kurul gündeminde “Esas sözleşme değişikliği bulunmamaktadır” İfadeleri yer almaktadır.

Kısaca; THY yayınladığı gündem dışında başka bir maddenin olmadığını beyan etmiş olup, genel kurul gündem maddeleri ve SPK’ya iletilen ek maddeler eşliğinde toplanılmış ve genel kurulda normal gündemin dışında (yeni atamalar) hiçbir madde görüşülmemiştir.
Ancak;
Genel kurul bittikten sonra KAP’a düşen yine aynı gün ki, yani 4 Mayıs 2018 tarihli atamayı görüp, “THY Yönetim kurulunda Sürpriz Değişiklik” başlıklı haberi yayınlamıştık.
Bu sürpriz atamalar neticesinde KAP’a (Kamu Aydınlatma Platformu) sunulduğu üzere THY Yönetim kurulu üyesi Arzu Akalın yerine,TURGEV Yönetim kurulu başkanı Fatmanur Altun’un, İsmail Gerçek yerine de Mithat Görkem Aksoy’un (Cumhurbaşkanlığı Kaptan Pilotlarından) bir daha ki genel kurulda yani 2019’da yapılacak genel kurulda onayı alınmak üzere atanmasına karar verilmiştir denilerek, yatırımcıları bilgilendirilme gereği duyulmuştur.
Cumhurbaşkanlığı pilotunun yönetime girmesi ilginç. Sanırım bazı aksaklıkları kontrol etmek amacıyla yönetime sokulmuş olmalı. Bence doğru seçim… Aslına bakacak olursanız THY tarihinde bir pilotun yönetim kuruluna atanması daha öncelerde de yapıldı. Hafızam beni yanılmıyorsa bundan öncede iki kaptan THY Yönetim kurulunda bulunmuştu. 
Bu uygulama şekli, benim THY Genel Kurullarında gördüğüm ilk farklı uygulamadır. THY kendi yayınladığı gündemi kendi delmek zorunda kalmış olmalı ki, genel kurul biter bitmez yapılan yönetim kurulu toplantılarında iki istifa ve iki yeni atamayı KAP’a bildirmiş olmalı.
Yönetim kurulundaki bu yeni değişiklikler genel kurulda gündeme gelmedi. Bu değişiklikler gündemde yer almamasına rağmen yapılsaydı, bir dolu hissedarın baskın seçim denilerek şikâyetlerine yol açardı. Çünkü seçim maddesi yukarıda yazdığım üzere gündemde yer almamıştı.
Normal olarak genel kurul ilanları yayınlandıktan sonra bu tür değişikliğe gidilemez. Çünkü bazı ortaklar, genel kurul gündem maddelerine bakarak genel kurula katılıp katılmamaya karar verirler. Genel kurula katılmak isteyen ortaklar, gündem maddesinde “SEÇİM” ibaresini gördüğünde katılma şeklinde irade gösterebilirlerdi. Ortaklar için de bu uygulama sürpriz olmuştur.
Hiç unutmam, Hamdi Topçu’nun son genel kurulunda herkes salona dolmuş ve Hamdi Topçu’nun genel kurula gelmesini beklerken çok geç kaldığını görmüş ve bir aksilik olduğunu hissedip medya aracılığı ile ben hemen Hamdi Topçu’nun görevine son verildiğini yazmıştım.
Aynı durum bu genel kurulda da yaşandı. Bu seferki aktörümüz İlker Aycı idi ve o da genel kurula geç katıldı. İçimden bir ses o da mı Hamdi Topçu gibi yukarılardan gelen bir telefon emri sürprizi ile mi karşılaştı diye düşünürken, İlker Aycı kapıda belirdi. İlker Aycı’nın yönetimsel yanlışları ile çok can yakıldı. Canları yakılan arkadaşlarımız için hem çok üzüldüm hem de gecen sene ki genel kurulda bayağı destek verdim. Bu genel kurulda da bazı sorularım olacaktı ama bu sefer antidemokratik bir yaklaşım sergilendi. İfade özgürlüğü divan başkanlığı tarafından kısıtlandı da diyebilirim.
Bir an düşündüm de İlker Beye haksızlık yapıyorum diye düşündüm. İlker Beyin yaptığı yanlışlar ve hatalar olmasa her hafta ne yazılabilirdi ki? Bu nedenle en büyük reytingi sayesinde yaptığım için kendisine  teşekkür borçluyum. Çalışanlar için olmasa da, medya için çok değerlisiniz İlker Bey.
Bu güzel temennim den sonra konuma döneyim.
  Yeni seçilen yönetim kurulu üyeleri, her ne kadar bir sene sonra yapılacak genel kurulda onaylanacak olsalar da, 1 yıl boyunca onaysız olarak görev yapacaklardır.
THY Genel Kurulunda yapılmış olan bu değişikliğin nedenini bilebilmem mümkün değil. Ancak tahminde bulunabilirim.
Bildiğiniz üzere, THY Genel Kurullarının devamlı takipçileri vardır. Bunlardan biri Ümit Utku, Dr. Suphi Ayvaz ve diğeri de bendim. Rahmetli Ümit Utku Bey ve Dr. Suphi Ayvaz genel kurullarda hiçbir eleştiri getirmemelerinin yanı sıra, genel kurula zararla bile çıkılsa eleştirmek şöyle dursun yönetimde kim olursa olsun yere göğe sığdıramaz ifadelerle överlerdi.
Divan ve yönetim kurulu başkanını överseniz gündem içi, yererseniz gündem dışı olunuyor.
4 Mayıs 2018’de yapılan genel kurul başlamadan önce Rahmetli Ümit Utku’dan sonra Dr. Suphi Ayvaz’ı da genel kurul salonunda göremedim. Sanırım artık o da genel kurulları ya kaçırır olmuş ya da ben varım diye gelmiyor. THY Yönetimleri de kendilerini devamlı öven bu hissedarlarına bazı ayrıcalıklar yapmıştı (ayrıcalıkları THY Yönetimi biliyordur).  Maalesef devir böyle oldu. Şakşakçılar revaçta.
Yukarıda ki önemli genel kurul ayrıntısını yazdıktan sonra genel kurulda yaşananlara bir göz atalım.
THY’de ki genel kurul süreci, Ana Sözleşme hükümleri doğrultusunda yönetilir. Bu Ana Sözleşmenin STK’lardaki ismi Tüzüktür. Tüzük yani Ana Sözleşme dışında karar alamazsınız.
İlgili Tüzüğe göre, genel kurulları yönetmek için seçilecek divan başkanı için aranacak şartlar belirtilmiştir.
THY Ana sözleşmesinde
DİVAN HEYETİ
MADDE 33
Genel Kurul toplantıları, Yönetim Kurulu Başkanı ya da Başkan Yardımcısı veya Yönetim Kurulu üyelerinden birisi tarafından açılır. (Buraya itiraz olamaz)
“Toplantıyı Genel Kurul tarafından seçilen, pay sahibi olma zorunluluğu bulunmayan bir Başkan yönetir. Başkan, tutanak yazmanı ile gerek görürse oy toplama memurunu belirleyerek Toplantı Başkanlığını oluşturur. Genel Kurul toplantılarına ait tutanaklar, Toplantı Başkanlığı ve Bakanlık Temsilcisi tarafından imzalanır” şeklinde belirtilmiştir. (Bakın THY yönetim kurulu başkanı divan başkanı olur falan denmiyor)
Hal böyleyken, THY Genel Kurullarını açan THY Yönetim Kurulu Başkanları her nedense divan başkanlığı yapıp genel kurulu da idare ediyor. Bizlerde konu mankeni olarak orada bulunuyoruz. Eskiden beri böyle…
Az kalsın unutuyordum. Hamdi Topçu genel kurula katılanlara yarım elma gönül alma misali bir hediye verirdi. Bu bir uçak maketi veya kalem,anahtarlık,cüzdan vb olurdu. Arkamızda oturan yaşlı bir bayan genel kurula torununa uçak maketi almak için geldiğini söylüyordu. Eli boş gitti kadıncağızın… İlker Bey genel kurul katılımcılarını sevmiyor sanırım. Yahu bizi boş ver de bu yaşlı hissedarlara bir hediye falan verseydiniz. Torununa falan götürürdü. Sevaptır yahu… Hadi onu yapmasınız Kuru bir çayın yanında birde poğaça falan koysaydınız. Malum onlar hissedarlarınız. Kim bilir nerelerden gelmişlerdir. Eli boş yollamak pek yakışmadı…
Neyse konu uzayıp gidiyor….
İşin yasal olup olmadığını bir tarafa koyup etik olup olmadığına bakalım.
Sivil Toplum kuruluşlarından olan dernek ve sendikalarda da genel kurullar yapılır. Onların da THY gibi Ana sözleşmesi yani Tüzüğü vardır. Seçim sistemi THY’deki sistemin aynısıdır.
Hal böyleyken, dernek ve sendikalarda hiçbir zaman ilgili kurum veya kuruluşun yönetim kurulu başkanı divan başkanı olup genel kurulu yürütmez ancak şu kişi veya bu kişi olsun diye öneride bulunur.
Bu öneriye karşı, başka bir öneri de genel kurul katılımcılarından biri tarafından iletildiğinde seçim başlar. Tabii ki genel kurula fiziki katılım şart olup, genel kurul dışındakiler birisine veya birilerine vekâlet verse bile bu vekâlet geçerli olmaz. Bunu ben demiyorum yasa diyor.
THY’nin %49’u Varlık fonunda. Varlık fonunu temsilen birini yollamışlar oda %49 oyu vekâleten THY yönetim kurulu başkanına veriyor. Madem böyle yetkisi var kendi divan başkanı olsa ya… Hiç olmazsa sözümüzü kesmez ve İlker Beyi veya yönetimini rahat rahat soru yağmuruna tutarız.  Bir derneğin genel kurulu bile saatlerce sürerken, milyarlarca dolarlık THY’nin genel kurulu ben de olmasam yarım saat, hadi bilemedim 45 dakikada sona ererdi. Bu mudur şimdi genel kurul yani… Buna genel kurul değil, yönetim kurulu başkanının One Man Show u denir. 
Madem böyle, o halde Ana sözleşmenizdeki maddeyi de değiştirin. Genel kurulu yönetim kurulu başkanı yönetir deyin olsun bitsin. Bir hissedarların sandalyesine oturur soru sorar, sonra o sandalyeden kalkıp koşarak divan başkanlığı koltuğuna oturur cevap verirsiniz… Bizde konu mankenleri olarak en azından kahkahalarla güleriz.
THY Yönetim Kurulu Başkanının kendisinin ve kendi emrindeki tüm THY Yönetiminin sorgulanacağı ve bir yılık dönemde ne yapıp ne yapmadığını, yanlışlarının veya doğrularının masaya yatırılıp irdeleneceği yer olan genel kurulda karşımıza iyi veya kötü yönetimi ile irdelenecek olan kişi divan başkanı olarak çıkmakta. Kısaca, hem hâkim hem sanık pozisyonunda… Sanık diyorum sakın yanlış anlaşılmasın. Sanık ifadesini “bir yıllık icraatı için sorgulanması gereken kişi” olarak kullanıyorum.
Nasıl sorgulayacağız? Bizi o dinleyecek ve işine gelirse devam ettirecek işine gelmezse “süreniz bitti başka sorusu olan var mı” diye geçiştirecek.
İşine gelirse de aynı rahmetli Ümit Utku ve Dr. Suphi Ayvaz’ın sözlerini kesmeyip, yüzünde bir gülümseme ile onların methiyelerini dinlediğinde gündem dışı olduğunu söylediğim halde keyifle onları dinleyen İlker Aycı şimdi ise illa da Gündem der oldu. Aslında faaliyet raporu demek sadece mali konuları içermez idari konularda faaliyet konusudur.  Sizi övenleri dinle yerenleri ise gündem dışı konuşmayın diye ikaz et. Bu mudur divan başkanlığı…
Bir Allah’ın kulu, bu durum için normal derse ben yazmayı çizmeyi bırakacağım.
THY gibi büyük bir şirkette farklı farklı ve her biri uzmanlık içeren birçok birim vardır. Bu birimleri genel müdür denetler ve yönetim kurulu toplantılarında üyelere ne yapıldığını veya neler yapılması gerektiğini sunar ve görüş alışverişinde bulunulur.
THY’de ise bizim genel kurulda sorduğumuz uzmanlık gerektiren soruları birçok konuda genelde hem divan başkanı hem de yönetim kurulu başkanı olan kişiler cevaplıyor. Hâlbuki THY’nin tüm uzman kadrosu genel kurulda iken… Çünkü o uzman kadro ile muhatap olsak, İlker Bey gibi evet başka sorusu olan var mı demez ve sorumuzu cevaplamak zorunda kalır. Sanırım bu istenmiyor.
Mesela THY’de yaşanan pilot krizi ve bir şekilde işten çıkartılanların sistemin işleyişine ne kadar etkisi olup olmayacağı sorusuna uçuş işletmeden sorumlu genel müdür yardımcısının cevap vermesi beklenirken, karşımıza genel kurulu idare etmekle görevlendirilmiş hem divan hem yönetim kurulu başkanı çıkıyor. Hadi bakalım gel de anlat… Anlamak istemeyene dert anlatmanın mümkün olmadığını bilirsiniz.
Pas bilet uygulamaları ile ilgili görüş alıp eleştirilecek uygulamalar ile ilgili eleştiri yapıyorsun, hem divan hem yönetim kurulu başkanlığı yapan kişi sıradan bir cevapla işi geçiştiriveriyor. Hâlbuki benim eleştirdiğim konuların çoğu, Abdülkerim Çay’ın konusu olup onun cevaplaması için sorulmuşken onun yerine İlker Bey cevaplamaya çalışıyor. Normalde divan başkanı sorulan soruların muhatabını işaret eder ve ilgili kişi hissedarın sorusuna cevap verir. Abdülkerim Çay’ın genel kurul müddetince gözü önündeki laptoptan ayrılmadı. Ne suya dokundu ne sabuna… Keşke Amasyalı kardeşimizin bir sesini duysaydık.
Bu arada genel müdür mali yardımcısı Dr. Murat Şeker kardeşimizin başarılı olduğu, bilançolardaki karlılıktan belli. Efendi ve seviyeli bir kişilik… eee ne de olsa akademisyen…
İlker Bey bir tek mali konular için Murat Bey’e söz hakkı verdi. Diğer her konuya kendi müdahil oldu. Murat Bey de THY adına soruları güzel cevapladı.
Durum böyle olunca;
Kimi kime şikayet edeceksin ki… Israr edersem bir de bakmışın ki, toplantı huzurunu bozmaktan dışarı atılıvermişiz… (yetkisi var) “Ananı öpen kadı ise kimi kime şikayet edeceksin”… Neyse ki elimde kalemi olan biriyim de bu nedenle imkan bulup gidişatı sizlere şikayet edebiliyorum.
THY Yönetim sıralarına bakıyorsun. İnanın ki bu sene genel kurula katılan hissedar takımından daha kalabalıklardı. Sanırsın Tiyatro seyretmeye gelmişler… Tam karşımızda THY yönetim kurulu üyelerine bakıyorum ama hiç biri benle göz göze gelmiyor. Herkes suskun sadece İlker Bey ile ben karşı karşıyayız.
Sevgili Okurlarım;
Kısaca son günlerdeki tüm yanlışlıkları, yukarıda yazdığım zorluklar ve karşılıklı sürtüşmeler eşliğinde dile getirmeye çalıştım. Bir saat 45 dakika süren genel kurulda en az yarım saatlik süre İlker Bey ile benim aramdaki söz düellosu ile geçti. Biz her konuda karşılıklı söz düellosu yaparken, aramızdaki diyalogdaki söylenen sözler genel kurulda gülüşmelere yol açtı.
Sonuç olarak; Genel Kurulda her türlü aksaklıktan bahsettik ama hiç birinden olumlu cevap alamadık. İlker Bey, her zamanki mavi boncuk dağıtımına devam edip durdu.
Bu arada sözde suçlamalarla işten çıkartılanların pas bilet alamama konusu THY’nin eski müfettişi Bilal Bey tarafından detaylı dile getirildi ve eski başmüfettiş Necmi Demir’in THY hakkındaki mahkeme kararlarına neden uyulmadığını söylemesine rağmen cevap alınamadı.
***************
NOT/ Genel kurul tutanaklarında her sorulan soru ve cevapların teferruatlı yazılmadığını görmekle birlikte can alıcı bir iki maddeyi genel kurul tutanaklarına yazdıklarını gözlemledim. Yönetim kurulu başkanına yöneltilen bu sorular ve cevaplar bayağı tartışmalı geçmiş olup tüm sorularıma da yer verilmemiştir.
İşte o tutanak
Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu müzakere edildi.
Hissedarlardan Sn. Sefa İNAN söz alarak; öncelikle 2017 yılını karla kapattığı için Ortaklık Yönetiminin başarısını tebrik etti. Ancak; halihazırdaki yönetimsel anlayışı eleştirdi. Uçuş İşletmenin Pilotlar ve Kabin personeli olarak 2’ye ayrıldığını, pek çok personelin verimsizlik, yetersizlik adı altında hizmet akitlerinin fesh edilmesinin doğru olmadığını, bu tür bir yaklaşımın şirkete zarar verdiğini, iş barışının bozulduğunu, pilot istihdamında yaşanan sıkıntının finansman ve operasyonu etkilediğini, tüm bu dile getirdiği hususların Faaliyet Raporu’nun müzakeresinin bir parçası olduğunu belirtti.
Divan Başkanı Sn. Mehmet İlker AYCI; görüşlerin 2017 yılına ilişkin Faaliyet Raporu kapsamında olması gerektiğini, gündem maddesi dışında kişisel ve sendikal konulara girilmemesi gerektiğini, tüm bunların Yönetimce bilinen ve not alınan hususlar olduğunu belirtti
Gündemin 7. maddesinin görüşülmesine geçildi. Hissedarlardan Özelleştirme İdaresi Başkanlığı temsilcisinin “Yönetim Kurulu üyeleri net ücretlerinin Kamu İktisadi Teşebbüslerinde görev yapan yönetim kurulu üyeleri için Yüksek Planlama Kurulu’nca (YPK) belirlenen net ücretin 5 (beş) katı olmasına, YPK kararı ile Kamu İktisadi Teşebbüslerinde görev yapan yönetim kurulu üyeleri için belirlenmiş olan ücretlerde artış yapıldığı taktirde bu  artırılmış miktarların hesaplamaya esas alınmasına Yönetim Kurulu üyelerine Personele ödenen adette ve zamanlarda ödenmek üzere net aylık ücretleri tutarında ikramiye verilmesine, mali yıl sonunda tüm bu ödemelerden dolayı oluşacak gelir vergisi tutarının Türk  Hava Yolları AO. tarafından ödemelere dahil edilerek karşılanmasına ve bunların dışında kalan hususlarda “Ücretlendirme Politikası” çerçevesinde hareket edilmesine” yönündeki önergesi okundu.
Hissedarlardan Sn. Sefa İNAN söz alarak; Yönetim Kurulu Üyelerinin ücretlerinin gelir vergilerinin şirket tarafından değil, Yönetim Kurulu üyeleri tarafından ödenmesinin uygun olacağını dile getirdi
 
 
 
 
 

Exit mobile version