Türk Hava Yolları, 26 Nisan Dünya Pilotlar Günü nedeniyle bir video paylaşarak, pilotların anlamlı gününü kutladı.
THY Basın Müşaviri Yahya Üstün, 26 Nisan Dünya Pilotlar Günü için sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.
“Misafirlerimizi dünyanın bir ucundan bir ucuna güvenle ulaştırıyorlar”
Üstün, paylaşımında, “Pencereleri daima gökyüzüne açılıyor ve adresleri her uçuşta bizim için değişiyor. Onlar, her gün yüzbinlerce misafirimizi dünyanın bir ucundan bir ucuna güvenle ulaştırıyor. Bayrağımızı dalgalandıran pilotlarımızın 26 Nisan Dünya Pilotlar Günü kutlu olsun…” ifadelerini kullandı.
Pencereleri daima gökyüzüne açılıyor ve adresleri her uçuşta bizim için değişiyor. Onlar, her gün yüzbinlerce misafirimizi dünyanın bir ucundan bir ucuna güvenle ulaştırıyor. Bayrağımızı dalgalandıran pilotlarımızın 26 Nisan Dünya Pilotlar Günü kutlu olsun… pic.twitter.com/GxujQYrHzT
— Yahya ÜSTÜN (@yhyustun) April 25, 2021
TÜRK SEMALARINDASüvari Yüzbaşı Mehmet Fesa arkadaşlarıyla konuşa konuşa öğle yemeğine giderken, birliğinin duvar panosuna asılmış bir sınav ilanı çekti dikkatini :“Yeni Kurulacak Olan Hava Kuvvetlerinde Yetiştirilmek Üzere Subaylar Aranmaktadır.Gerekli Şartlar :1-Salıncak ve denizden başının dönmemesi2-Cesaret ve Sebat sahibi olmak3-Havacılık ve uçuşa meraklı olmak4-İyi taktik bilgisi5-Yabancı dil bilmek-Ben bütün şartları karşılıyorum, bu sınava katılmalıyım dedi arkadaşlarına-E oğlum sen zaten süvarisin, Türk’ün kanadı atların üstünde uçuyorsun, ne işin var göklerde?Gözlerini kapadı Mehmet Fesa, kollarını iki yana açarak :-Hayal etsenize dedi, göklerdesiniz…Kuş misali… Özgürce süzülüyorsunuz.-Sana iyi uçuşlar Hezarfen dedi arkadaşı, biz yemeğe gidiyoruz.***Mehmet Fesa, çok sevdiği atı Tulpar’ın ahırının girişinde durmuş, onunla sohbet ediyordu.Canyoldaşıydı onun Tulpar, en iyi dostuydu.Bazen mesai bitmesine rağmen bile oradan ayrılmaz Tulpar’la vakit geçirirdi.-Mehmet Fesa komutanım…Mehmet Fesa komutanım…İsmini duyunca gayrı ihtiyari sesin geldiği yöne baktı. Bir muhabere eri kendisine doğru yaklaşmaktaydı.-Söyle asker-Albayım…Albayımız sizi odasında bekliyor.“Hayırdır inşallah” dedi kendi kendine genç yüzbaşı. Alay komutanı onu neden çağırıyor olabilirdi ki ?Askerce bir selamla girdi odaya. Heykel gibi dimdik duruyordu.Elinde beyaz bir kağıt tutuyordu Albay.-Gel Mehmet Fesa dedi. Bak sana ne okuyacağım :“Erkan-ı Harbiye Dairesinin açmış olduğu “Pilotluk Eğitimi” sınavında 92 puan alarak birinci oldunuz. En yakın zamanda birliğinizle ilişkinizi keserek, Fransa’daki eğitime gitmek üzere hazırlıklarınızı yapınız.”-Tebrik ederim oğlum dedi Albay.Şaşırmıştı Mehmet Fesa. Pilot olmayı çok istiyordu ama şimdi birliğine veda edecek olması onu biranda hüzünlendirmişti.-Sağolun komutanım.-Gurur duydum seninle Yüzbaşım. Allah muvaffak etsin.***Vedaların en zoru için Tulpar’ın yanındaydı Mehmet Fesa.Atının başını okşadı.Mahzun mahzun bakıyordu Tulpar. Hissetmişti sanki.-Kendine iyi bak ve beni sakın unutma diyebildi sadece ve bir daha ardına bakmaya cesaret edemeden hızlıca ayrıldı oradan.***Fransa günleri çok güzel geçiyordu.Teğmen Yusuf Kenan’la birlikte sınavı kazanıp bu eğitime hak kazanmışlardı.Hocaları oldukça yetenekli buluyordu onu.21 Şubat 1912 günü güneş onun hayatının en en en önemli günlerinden birine doğuyordu.Son sınavını da vermiş, kursu başarıyla bitirmişti.Fransa Hava Kulübünde onun için küçük te olsa bir tören düzenleyerek brövesini takdim ettiler.780 no’lu Uluslararası Pilotluk Brövesi Mehmet Fesa’nın olmuştu. Bu aynı zamanda Türk Milletinin ilk pilotu olma şerefine eriştiği manasına da geliyordu.***Onlar eğitimdeyken Fransız Deperdussin firmasından alınan iki uçak 12 Mart 1912 de Payitaht’a ulaşmıştı.Uçaklardan iki kişilik olanına “Osmanlı”, tek kişilik eğitim amaçlı olana da “Prens Celaleddin” isimleri verilmişti.Yeşilköy’de uçak hangarlarının ve 250 metre eninde 1500 metre boyundaki ilk uçak pistinin inşası tamamlanmıştı. ***Sultan Reşad’ın 27 Nisan’da culüs yıldönümü şenlikleri vardı.Kutlamalara özel bir uçuş gösterisi planlanıyordu.O günlerde Fransa’dan alınan ve “Ordu” ismi koyulan REP marka uçak ve Fransız pilotu Gordon Bell’de İstanbul’a gelmişti.Cülus Şenliklerinde herhangi bir aksaklık yaşanması istenmiyordu.Bu sebeple henüz tecrübesiz olan Türk pilotları yerine Gordon Bell’in uçmasına karar verildi.Yerinde duramıyordu Mehmet Fesa.-Bize güvenin….Bize güvenin…Bize güvenin diye haykırıyordu.Lakin onu dinleyen yoktu.***26 Nisan 1912 de bir deneme uçuşu yapmaya karar verdi Gordon Bell.“Ordu” yla 45 dakika turladı İstanbul’un üzerinde.Yerde Yüzbaşı Mehmet Fesa sinirle ve gıptayla izliyordu onu.Birden kendine hakim olamayıp, soluğu orada bulunan Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa’nın yanında aldı.-Paşam dedi. Paşam izin verin ben de uçayım. Güvenin bana Paşam… Güvenin…Az sonra “Prens Celaleddin” in kokpitindeydi Mehmet Fesa.Paşa’dan izni koparmış, Gordon Bell’in yere inmesini bekliyordu.Sonunda özlediği an gelmişti.“Ordu” yere teker koyar koymaz, uçağı harekete geçirecek kola asıldı Mehmet Fesa.Tarihi bir an yaşanıyordu.İlk kez bir Türk pilotu, Türk tayyaresiyle havalanmak üzereydi.Uçakla 100 metre havalandıysa, mutluluktan 1000 metre yükseğe çıkmıştı Mehmet Fesa…Yüzüne çarpan rüzgar memleket rüzgarıydı.Türk’e has turkuaz semalar bir Türk pilotuna ev sahipliği yapıyordu.Galata Kulesi, laciverde çalan mavisiyle Boğaziçi, Kız Kulesi, canım Üsküdar, Topkapı Sarayı….Hepsini selamladı tek tek.İçine çekti tertemiz havasını İstanbul’un…Başarıyla indirdi yere “Prens Celaleddin” i…Hemen uçaktan inip Harbiye Nazırının yanına gitti.Onu Gordon Bell’e konuşurken buldu.Huzurlu ve mutlu bir ifadesi vardı Mahmut Şevket Paşa’nın.Paşa sevgiyle sarıldı ona… Alnından öptü.-Aferin evladım dedi. Sen Türk gençlerinin medar-ı iftiharısın.Bu sevinçli sahneyi gören Gordon Bell girdi devreye.-Gerçekten bu kadarını beklemiyordum Yüzbaşım dedi. Çok göze çarpan bir uçuş yaptınız. Tebrik ederim…***Yüzbaşı Mehmet Fesa EVRENSEV’in 26 Nisan 1912 de gerçekleştirdiği bu uçuşun anısına 26 Nisan günü 2014 yılından bu yana “DÜNYA PİLOTLAR GÜNÜ” olarak kutlanmaktadır.Bu vesiyle Mehmet Fesalara, Vecihi Hürkuşlara, Sabiha Gökçenlere rahmet diliyor, hayatta olan bütün “GÖKLERİN KARTALLARINI” saygıyla selamlıyorum.