Değerli okurlarımız;
Bir önceki haberimde belirttiğim üzere, THY’nin bir kabin memuru uçak tuvaletlerine BOMBA VAR diye yazdığı şüphesi ile işten atıldı ve bunu bizim magazin medyamız, BOMBAYI PATLATTIK olarak paylaştı.
Bomba olayındaki şüpheliyi, medyaya servis eden mutlaka THY yönetimi veya basın sözcülüğü olmalı. Buraya kadar her şey normal görünüyor. THY, BOMBA olayının üstüne gitmiş ve bir çok araştırma içine girerek bu mesajları bir kişinin yazdığına karar vermiş. Buraya kadar da her şey normal. Bu konu üzerinde araştırma yapılıp,tüm teknik detaylar içerisinde yapılan araştırmada bir kişi veya kişiler suçlu görülebilir.
THY yönetim kurulu başkanı THY’nin başına yeni gelmiş bir yönetici. Toplu İş sözleşmesini ve bu sözleşmenin cezai maddelerini bilemeyebilir. Buda son derece doğal. THY’NİN HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ YOK MUDUR?
Yasalarımız;Suçlu olarak görülen kişi, suçu kesinleşene kadar suçsuzdur der. Suçlu olduğu iddia edilen kişi, sadece sanık olarak görülebilir.
Toplu iş sözleşmesi (TİS) nin geçerli olduğu şirketlerde,çalışanlardan biri bu tür önemli bir olay ile suçlanıyorsa, sendika ve işverenden oluşmuş (3+3) lük bir komisyon (Komisyon başkanı işveren vekillerinden biri olur) tarafından savunması için kurula çekilir,dinlenir ve karar verilir. Bu olaydan sonra sendikayı aradım ve size disiplin kurulu oluşumu için bilgi gelip gelmediğini sorduğumda aldığım cevap HAYIR oldu. Bu durumda bu işten çıkarma hukuken geçerli değildir. Bu kişi hemen mahkemeye başvursa anında işe iade alır.
THY’nin bu kişiye veya kişilere yönelik olarak mahkemelerimizde ceza davası açması da normaldir.
NORMAL OLMAYAN NEDİR?
Suçlanan kabin memurunun disiplin kuruluna verilmeden iş akdi fes edilmesidir. THY özel statüde ortakları olan ve sendikalı bir şirkettir. Karşılıklı imzalanmış kuralları vardır. Bu karşılıklı imzalanmış kurallar içerisinde DİSİPLİN cezaları ve disiplin kurulunun ne şekilde çalışacağı yazılıdır.Hal böyleyken ALİ BABA nın çiftliğini yönetirmiş gibi,kural ve kanun tanımaz şekilde ben onu attım diyemezsiniz. Daha doğrusu dememelisiniz.
BU İŞİN DOĞRUSU NASIL YAPILMALIDIR?
Suçlanan kişi veya kişiler için savunma istenebilir. Bazı durumlarda savunma istenmeksizin disiplin kuruluna sevk edilebilir. Disiplin kurulunu oluşturan sendika ve işveren tarafları bilikte gün belirler ve suçlanan kişi hakkında o gün toplanarak karar verirler.
Duyumum üzerine böyle bir istek sendikaya yapılmayıp direk işten atılma uygulanmış. Hukuksuzdur.
Diyelim ki; Mahkeme deliller yetersiz dedi ve beraat ettirdi. Şimdi ne olacak? Bu kişi hem disiplin kuruluna sokulmadan atıldığı için işe geri dönüş alacak ve THY yüksek bir tazminata mahkum edilecektir.
Aslında medyamıza verilecek beyanat çok basit.
Kendisini açığa aldık ve disiplin kuruluna sevk ettik. Mevcut durumda tahkikat devam ediyor. “Disiplin kurulumuz ve mahkemelerimizin vereceği karara saygılı olup o mealde karar vereceğiz.” Bu kadar basit…
İlker Bey ile röportaj yapan haberci arkadaşlar THY nin toplu iş sözleşmesi gereği yapması gerekeni bilmediğinden,sadece İlker Bey konuşmuş bunlar yazmış görünüyor. Disiplin kurulu oluşumundan bahseden olmamıştır. Her zaman işverenden yana tavır almak, o ne derse doğrudur şeklinde yaklaşmak olmaz. Çalışanın da haklarını aramalısınız.
“Suçlu görülen kişi, suçu kesinleşene kadar suçsuzdur” ifadesi bir gün size de lazım olabilir.
NOT/ Sevgili İlker Aycı son genel kurulda söylediğim ve not aldığınız üzere ben randevu istemem. Siz yazımla ilgili görüş belirtmek isterseniz ararsınız konuşuruz.