THY ÇALIŞANINDAN ZEHİR ZEMBEREK BİR MEKTUP VAR

THY ÇALIŞANINDAN ZEHİR ZEMBEREK BİR MEKTUP VAR
Sevgili AirlineHaber okurları, uzun bir aradan sonra tekrar merhaba.
Ülkemizin geçirdiği bu sancılı dönemin sonuçları her sektörü olduğu gibi havacılık sektörünü de vurmaya başladı.
Öncelikle kısa sürede ülkemizin kendini toparlayacağına ve bu olayı her kim yaptı ise bu vatan hainlerinin cezalarını tek tek çekeceklerine eminim. Bu tür zamanlarda kimin doğru kimin yanlış olduğunu %100 olarak bilmek gerçekten çok zor .
Daha ilk yazımda yazdığım üzere bu köşe havacılık sevdalısı herkesin köşesi. İster işveren olsun ister çalışan bu sektörde yer alan yada sektörde olmasa bile havacılık ile ilgili olarak sesini duyurmaya ihtiyacı olanlara bu köşe ve tüm AirlineHaber sitesi açık . Çünkü yayın politikamızı çalışanlardan yana olacağız diye yayın hayatına başladığımızda belirlemiştik.

Ülkemizin bayrak taşıyıcı havayolu ve küresel bazda en bilinen markalarından biri olan THY geçtiğimiz gün sadece SMS mesajı ile 200’ün üzerinde çalışanın iş aktini fesih etti. Gerek bu işlemin uygulanış biçimi gerekse bu işlem yapılırken mesaj giden herkese ortak bir sebep bildirilmesi tüm sektörün olduğu gibi bizlerinde kafasını karıştırıyor.
Özellikle ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğunu bilmediğimiz bir şekilde işlerine son verilen tüm çalışanların bu işlemin zamanlamasında yapılan büyük yanlış neticesinde FETÖ  mensubu olarak gösterilmeleri ne derece doğru onuda sizlerin takdirine bırakıyoruz.
Şunu özellikle belirtmek isterim ki eğer bunların hepsi gerçekten kamuoyunda denildiği gibi bu örgüte bulaşmış ise o zaman THY yönetimi tarafından yapılan işlem sonuna kadar doğrudur.Hatta kanımca azdır bile .
THY mutlaka kamuoyuna bu insanların üzerine yakıştırılan bu etiketi gidermek için somut kanıtlara dayanan bir açıklama yapmak zorundadır.
Diğer taraftan bu personelin zimmetli eşyalarının teslimi için çağırıldıkları binada gördükleri muamele de duyumlarımız arasında. Bugün bu yazıyı hazırlarken iş akti fesih edilen bir eski THY çalışanından bir email aldım. Bu emaili sizlerle paylaşıyorum. Yorumu sizlerle birlikte yapmayı umut ederken son bir kez daha belirtmek isterim ki eğer bu fesih işlemi FETÖ terör örgütü ile ilişkilendiriliyorsa bunun kanıtlarla birlikte açıklanması bir vatan ve insanlık borçudur.
Gelen email şöyle ;
“Sizlere aslında THY de neler olup bittiğini anlatacağım.Ben yaklaşık 20 senelik bir Thy personeliyim.Pazar günü evimde ailemle otururken işten atıldığımı yazan bir sms aldım.Akşam haberleri ve internet sitelerini açtığımda ise THY ‘de FETÖ temizliği şeklinde haberler gördüm.
Bu tür vatan hainlerinin her yerden temizlenmesine yürekten destek olan biri olara inanamadım. 40 yıl düşünsem aklıma gelmeyecek bir iftiraydı bu. Güneydoğuda 15 ay askerlik yapmış ve bu vatan için çatışmış canımı siper etmiş bir insanım.Ben nasıl terörist olurum diye düşünmedim değil.
Ertesi gün aynı talihsizliği yaşayan 15 kadar arkadaşımla nasıl olsa şirketimiz bize bir açıklama yapar en azından nedenini öğreniriz umuduyla THY’nin Yenibosnada bulunan binasına gittik. İlk olarak bizi içeri almadılar.Uzun bir  süre binaya girip çıkanların biraz şaşkın birazda aşağılayıcı bakışları arasında bir müddet bekletildik.Tabi bu esnada işten çıkartılan personelin gerginliği had safhaya yükseldi ve bina güvenlikleriyle çeşitli tartışmalar yaşandı.
Daha sonra bizleri şirketten ve diğer çalışanlarda izole eder gibi bir odaya aldılar ardından Thy personel yönetim müdürü Selma Yasa adlı bayan ve ekibi geldi hepsi türbanlı (burda türbanlı lafını hor görmek için kullanmadım bi şey belirtmek için kullandım onuda yazımın sonunda anlayacaksınız. Selma hanımın gelir gelmez ettiği laf şuydu “şirketten ikale yoluyla  yani istifa ederek yada emekli olarak ayrılmak istermisiniz ? “ ve sürekli bu soruyu tekrarladılar.
Çünkü amaç atılan personelin işe iade davası açmasını engellemekti.” Bakın atılırsanız pass biletlerinizi alamazsınız gibi yersiz tehditler gelmeye başladı. Bazı emekliliği gelmiş ve çocuğu yurt dışında okuyan kişiler emeklilik yolunu seçtilerse de ben ve bir çok arkadasım kabul etmedik.Sonuçta sms ile atılmak bizim tercihimiz değildi.
Bu esnada kabin ekiplerinin bağlı olduğu kabin hizmetleri başkanı Nevin Çolak adlı bayanın yada personel başkanın oraya gelip bize bir açıklama yapmasını seni verimsizlikten attım senı performansından attım yada senı sosyal medya yüzünden attım tarzında bir açıklama beklediysek de kimse ne geldi ne de odasından çıktı.
Karşısındaki personelle hatta insanla nasıl konusacağını bilmeyen yetkili kullandığı yanlış kelimeler ıle ortamı gerdiyse de biz sakinliğimizi koruduk.
Hatta içimizden kendisini tanımayan bir arkadasımız ”sizin isminiz ve göreviniz nedir ?” diye sordu. Yanındaki memur Selma hanımın adını ve görevini söylediğinde ona kızdı. Açıkcası o sabaha kadar kendi personeli olan ınsanlardan korkuyordu.Hatta ve hatta tehdi tetklerini ”istifa ederek gitmezseniz ”fetöcü” damgası yersiniz demeye kadar getirdi.
Biz gerekli işlemleri tamamladık şirket tarafından verilmiş eşyalarımızı imza karşılığı teslim ettik ki 5 liralık gömleklerimizi bile sayarak aldılar.Odadan çıktım önce bir lavoboyu kullanmak ve arkadaşlarımla vedalaşmak istedim ki buna bile izin vermediler. Resmen bir terörist muamelesi görüyorduk. 20 sene  sonra bu muameleyi görmek çok acıydı.Biraz öne bahsettiğim o turbanlı bayanların bize nefret dolu bakışlarını ömrüm boyunca unutmayacağım.
Gelelim madalyonun diğer yüzüne, şirketin son zamanlarda maddi açıdan durumunun iç acıcı gitmediğini,çok övündüğü ikramdan bazı ürünleri kaldırmaya başladığını,uçaklarda ki kabin ekibi sayısını azaltmaya başladığını bir hafta önce uçuş işletme başkanı Levent Yılmaz’ın Yeşilköy’deki ekip odasına gelerek” zor durumdan geçiyoruz maddi ve manevi açıdan ve maalesef bunun bedelini bazı arkadaslarınız  ödemek durumunda kalacak” dediğini hepimiz biliyoruz.
Tıpkı vatan haini fetonun okulları var diye Afrikanın her köyüne her şehrine açtığı şuan zarar ettiği halde kapatamadığı hatları bildiğimiz gibi.
Eğer kapatırsa dünyanın en çok ülkesine uçan havayolu ünvanını kaybedecek.
Uçakların bu Afrika şehirlerine 20 yolcuyla gitmesi bizim suçumuz değil.
Rugby, golf turnavalarına milyonlarca dolar ödeyerek sponsor olmak da bizim suçumuz değil.
Hükümet ile feto denen hainin arasından su sızmadığı zamanlarda şirketin neredeyse tüm yurt dışı istasyon müdürlüklerine, Türkiye’deki önemli makamlarına onun adamlarını siz getirdiniz.
Şimdi bu bahaneyle gerçekten terör örgütü destekçisi haketmeden biryerlere gelmiş ınsanları şirketten uzaklaştırıp kendi adamlarını getirecekler. Yine bu bahaneyle sosyal medyada hükümet le aynı tarafta olmadıgını yazan çizen insanlarıda şirketten uzaklaştırmak  amaçları.Bir çalışan aldığı paranın karşılığını emek olarak verir. Şirketin menfaatlerini korur malını çalmaz asli görevi budur. Kimse hükümet yanlısı yada aynı zihniyette olmak zorunda değildir.
Ancak akp nın baskıcı tehditkar tarafı en çok thy de hissedilmiştir. Her gün yapılan mobbingleri de hiç bahsetmiyorum bile.
Şimdi bunu okuyanlar benim için hain ekmek yediği yere ihanet ediyor diyebilirler şimdiye kadarda hiç etmedim 2001 yılında şirket krizdeyken 3 ay maaşımdan da bir çok arkadaşım gibi feragat ettım.
Thy bizleri performans,işletme,verimsizlik gibi nedenlerle işten çıkartabilir bu hakkıdır ancak bu çıkarmaların zamanlaması Thy tarafından hesaplanamamıştır. O kadar dar kötü bir zamanlama ki düne kadar ona emek veren masum ınsanaların bir anda kamuoyu önünde terörist damgası yemesine neden olmuştur.Çağırıp ”bak arkadasım ben seni şu yüzden attım” deme cesaretini medeniyetini gösterememiştir.
Tıpkı  4 sene önce emekli olan muhalif personelini sadece pass bilet vermemek için  kendi sisteminde”öldü”göstermesi gibi.Yanlış anlamadınız senede 100 dolarlık pass bileti vermemek için ınsanı ”öldü” gösteren bir şirkettir THY.
İnsanlar yıllarını verip havacılıkta en önemli şey olan tecrübeye sahip olduğu halde bu teröristleri şirkete sizler yerleştirdiniz kimsenin emeğine saygı duymadınız. 2 gün önce işe girenler Parise Romaya ABD ye sizler müdür yaptınız. Cumhurbaşkanımızın yaveri gibi en yakınızdaki genel mudur yardımcınız bile fetöcü hain çıktı şimdi ayıkla pirincin taşını THY…”
Evet bu email biraz sert. Belki bir kısmı işten çıkartılmanın üzüntüsü ve kızgınlığı ile de yazılmış olabilir. Ancak satır arasına bir nokta varki benim için bazı soruları gündeme getiriyor.
Eğer sebeb verimsizlik ise yani kamuoyunun yakıştırdığı gibi FETÖcü terör örgütü mensubu değiller ise zamanlama yanlış değil midir ?
Eğer gerçekten böyle bir durum var ise sadece işten çıkartmak yanında başka işlem neden yapılmamıştır ?
İşe geri alım davalarının açıldığı belirtiliyor . THY bu durumda ne gibi bir tedbir alacaktır yada almış mıdır ?
NOT/ Airlinehaber’in yayın anlayışı gereği ismi bizde mahfuz bu arkadaşımızın serzeniş içeren bu mektubunu kelimesine,nokta ve virgülüne bile dokunmadan aynen yayınladık.
Erim FUNDA

Exit mobile version