Yaklaşan Ramazan Bayramı nın neden Ramazan ve Şeker Bayramı olarak iki ismi olduğunu araştırırken dikkatimi çeken birçok konu oldu.Geçmişte kalan ve günümüz genç neslinin unuttuğu benim bile suratımda bir gülümseme içimde eskiye duyduğum bir özlem yaratan ayrıntılara kısaca değinmek istiyorum.
Hicri Kamer Yılının 9. Ayı Ramazanın ardından gelen Şevval ayının ilk üç günü kutlanan bayramın Arapça adı “ eid ul-ftr “ Türkçesi “ İftar Bayramı “ iken seneler geçtikçe “Şükür Bayramı “ na dönüşerek Türkçeye şeker olarak geçtiği düşünülse de; asıl kaynağı Osmanlı Döneminde Ramazanın 15. gününden sonra askerlere saraydan yollanan tepsilerce tatlıdır.Zamanla halkta tatlılar yapmaya başlayıp, çocuklar bayram harçlıklarıyla şeker almaya gittikçe onlara da para yerine şeker dağıtılmaya başlanmış ve Şeker Bayramı olarak anılmıştır.
Ramazan gecelerinin iftar sonrası en büyük eğlencesi hiciv sanatının hem güldürüp hem öğreten en güzel örneği Hacivat ile Karagözdür.
Bayramınızı kutlama vesilesi ile sizlere şeker tadında huzurlu bir bayram diler, biraz neşeye ihtiyacımız olan bugünlerde yüzünüzde bir tebessüm yaratabilmek adına yazdığım Orta Oyununu sizlere sunarım.
BIY BIY BIY
HACIVAT : Hoş geldin sevgili Karagözüm
KARAGÖZ: Hoşbulduk ortağım Haci Cavcav
HACIVAT: Karagözüm tatlım balım, bu ne hal böyle?
KARAGÖZ: Halim haraptır Haci Caycım. Müteahhitin biriyle ortaklık kurdum , koca serveti har vurup harman savurdum.
HACIVAT: Koca servet mi? Bizim rezidanslar elden gitti mi ?
KARAGÖZ: Yok Hacivatım Ramazan Bayramı daha gelmedi.
HACIVAT: Yahu ne Ramazanı? Bizim kooperatifi diyorum.
KARAGÖZ: Haaa onu mu sordun? Fazla satmışız. Evleri küçültüyorum.
HACİVAT: Kara bıyığım şekerparem, hedef 2019 teslim dedik. Sen 2018 ortasında kestim dedin. Teslimi kesin mi bari onu de.
KARAGÖZ: Sen sus ya da köteği ye.
HACİVAT: Sen bırak koltugu yetkiyi de nasıl halledeceğiz kaptırdığın serveti ?
KARAGÖZ: Ah be Hacivatım bu da sorun mu? Var ya akademin, bir sürü Türk öğrencin… Şimdi bi de ecnebi eğiteceksin.
HACİVAT: Hay aklınla bin yaşa karagözlüm pos bıyıklım. Türkleri ecnebiden sayıp Euro ödetiriz ATPL’i. Ecnebileri Türk`ten sayar maaşı TL öderiz. Soracak olan olursa listeyi ters tutmuşuz deriz.
KARAGÖZ: Hah işte biz yaparsak olur. Çok sıkışırsam yine kandırıldık derim.
HACİVAT: Nereye sıkıştın da kaldırdılar? Şimdi iyi misin? Kaldırmak deyince bugün bizim uçaklar yerde kalmış. Hani bayramda yapacaktık profiterol tatlısı? “Tüm frekanslara yeter, artanı biz yeriz.” demiştin Kara üzümüm bal kabağı tatlım.
KARAGÖZ: Profiterol tatlısı değil Tadil Protokolü
HACİVAT: Yaptık yaptık yetmedi nerede artanı? Yapmak lazım fazlasını. Ekmek kadayıfı var canın tatlı çektiyse kaymakla vereyim
KARAGÖZ: Kayyum mu atandı dedin? Sen nerden öğrendin?
HACİVAT: Ne diyorsun anlamadım Karagözüm pos bıyıklım. Hala istifa eden edene. Bayram öncesi %2 yeter fazla bile kabine, kokpiti %12 ye getirirsek gitmezler eminim dediydin.
KARAGÖZ: E ama sen de Ekip Planlamayı Uçuş İşletmenin altına verecektin.
HACİVAT: Uçuş ekibinin altına işetmenin planı mı olur ne diyorsun?
KARAGÖZ: Haci Cavcim sen bunları boşver. Oruç kan şekerini düşürdü. Gel iftar açalım. İftar deyince hatırladım; iftar verelim dedik gitti benim servetten bir milyon daha.
HACİVAT: Bir milyon dediğin nedir? Baktığın makam aracının fiyatı 1.200.000 değil mi kara bıyığım tatlım balım?
KARAGÖZ: Bir araba baktık diline düştük Hacivatım. Senin her bir sözleşmen 140.000 Euro! Ben bir şey diyor muyum? Kur artışından kazandığın benim kaç arabam bir hesapla hele.
HACİVAT: TAV ofisinden Euro mu çıkmış? Sahi ben zorla kapattırdım. Kim açtı bu ofisi yine? Eroyu kim kapmış bu durumda söyle?
KARAGÖZ: Rakibimi bitireceğiz diye sana rengarenk liste yaptırdım verdim. Sen anca kırmızıyı hallettin, diğerlerini beklettin.
HACİVAT: Roketimiz mi bitmiş? Bir sürü yeni sipariş verdik, yeni alana yetişsin dedik, ne büyük borca girdik. Ben genel kurulu beklettim, kırmızı halılarda saatlerce bekledim, uçuş işletmeyi toptan değiştirttim daha ne?
KARAGÖZ: Ne roketi Haci Cavcim? Bizimkiler uçak. Şu seçim bir geçsin o liste tamamlanacak!
HACİVAT: Ne lisesi ben üniversiteyi bitireli çok oldu. Lafı karıştırma hem, mürekkep yalamış senin de tüm üyen .Şimdi sayı kaç oldu sizden istifa eden?
KARAGÖZ: Yarama basma Hacivatım, çok sıkıntıdayım bu konuda. Ne bayramda dağıttığım çikolata ne mesaide yaptiğimiz göstermelik iyileştirmeler durduramıyor gidişleri. Allahtan imzaladık da %3 kesintiyi en azından ödüyorlar hala dayanışma aidatımızı. Yoksa halimiz bitaptı. Bir tadil daha mı imzalasak?
HACİVAT: Kitap mı yaptıralım diyorsun imzaladığımız anlaşmaları? E hani yayınlayamıyorduk senin sayfanda bile? Hem bana tadilat deme beş sene önce iki katlı ofisine tadilat yaptırdın, 5.900.000 TL ye patladı bize. Bir çanak altın mı gömdün yoksa bu parayla bahçene?
KARAGÖZ: Yahu Hacivatım sen beni öldürecen sonunda.
HACİVAT: Yok yahu kuş ötmez artık benim borumda.
KARAGÖZ: Haci Cavcim hani bitirecektin mayıs sonuna hiç üyeleri kalmayacaktı? Şimdi Aralığa kadar üyelerini arttırıp yetkiye başvurup yaparlarsa?
HACİVAT: Kapı aralığında kim yeniye başvurmuş? Yoksa üyeleri tekrar mı çoğaldı? Mayıs sonuna kim kalktı?
KARAGÖZ: Yahu Haci Cavcav yine yanlış anladın beni. ÇSG Bakanlığı diyorum. 6356 sayılı Sendikalar Kanununun 42. Maddesi diyorum. TİS yetkisini alırlarsa Ocakta masaya oturursan işin yaş demedi deme.
HACİVAT: Aman be Kara Bıyığım işin gücün yemek düşünmekte. Şimdi sırası mı yaş pastanın? Bir kere de üstündeki kremayı sen yeme. Ocakta ne pişiyor ben de merak ettim. Hadi iftar da yaklaşıyor Mabeyin’e yetişelim.