Değerli Okurlar,
Haftayı tamamlarken Ahmet Bolat’dan gelen Ramazan Bayramı hediyesi haberi tüm çalışanlar arasında merak dolu bir heyecana neden oldu. Yeni banka anlaşması ile yıllardır köşemiz ve sitemizden dile getirdiğimiz banka promosyonlarının çalışanlara ödeneceği yönünde duyumlar alıyoruz. Umarım çalışanların ücreti üzerinden anasının ak sütü gibi helal olan bu hak iade edilir. Çünkü uzun yıllardır bunu şirket kendi kaynağı olarak kullanmaktaydı. Herkesçe her dönem eleştiri konusu olan ve sendikalarında her dönem dile getirdiği bu sorun bir an evvel giderilmeli.
Büyüme doğrultusunda hizmet alanında kar şampiyonlukları açıklayan THY’nin karını ve başarısını asıl mimarı olan çalışanlarıyla bölüşmesi çok değerli bir tavır. Ayrıca TGS ve diğer iştirakler içinde sürekli gündeme getirdiğimiz indirimli uçak bileti hakkında çok tatmin edici olmasa da sistemin hayata geçirilmesi olumlu bir adım oldu. Hizmet A.Ş.’nin de bir an evvel organizasyonel aşamaları tamamlanarak hayata geçirilmesi ve bu taşeron sorununun ortadan kaldırılması, herkes tarafından sabırsızlıkla bekleniyor.
Ahmet Bey’in bu önemli sorunların çözümünde öncü olması, inanıyoruz ki herkesçe takdir kazanarak, hafızalarda çok kıymetli bir yer edinecek. Bizler çalışan ve sektör adına yapılan her iyi işi takdir edip, görüp duyduğumuz olumsuzlukları, sorunları ve eleştirileri dile getirme alanlarıyız. Tıpkı geçmişte yetkilerin düşürülmesi, genelge mağdurları, teknik destek sorunu, promosyon beklentisi ve uçucu personellerin yaşadığı sorunları derin araştırmalar yapıp muhataplarından özünü öğrenip, sizleri her zaman en doğru biçimde haberdar etmeye, sıkıntılarınızı en sert eleştirilerle dile getirmeye çalışıyorsak, yapılan iyi şeyleri de korkmadan cesurca dile getirmeliyiz.
Mesela şu ara depremzedelere öncelikli açılan tam ve part time istihdam ile staj ilanlarına da değinmek isterim. Yaraların sarılmasında arama kurtarma ve yardım faaliyetleri ile özellikle depremzedelerin tahliyesinde THY’nin çalışması ve üstün performansı asla inkâr edilemez bir gerçek. Lakin bunların yanında istihdam konusunda kulağımıza hiç hoş olmayan şeyler de geliyor.
Mesela THY Teknikte insan kaynakları tarafından müdürlüğü alınan bir yöneticinin, eşini kendi döneminde istihdam ettirdiği iddiaları gündemde. Üstelik bu müdürün ülkemizin bu aralar her yerde yönetici okulu olarak görülen belirli liselerin mezunlarından olduğu ve THY’nin üst yöneticileriyle okul veya sınıf arkadaşlığı kontenjanında yıllarca hiç bilgi ve uzmanlığı olmadığı halde tecrübesiz olduğu bir alanda yöneticilik yaptığı söyleniyor. Şirketin belli bir okul cemaat ya da cemiyet mezunlarının tahakkümünden mutlaka kurtarılması lazım. Bu ülkede bu şirkette hepimizin.
Hepimiz liyakatle ve adaletle yönetilmek isteriz. Bir gün hukuksuzluk ve haksızlık karşısında çaresiz kalırsanız adalet ve hakkaniyet kavramının ne kadar değerli olduğunu anlarsınız. Yıllardır devletin birçok kurumunu birkaç lise, vakıf veya cemaat düzeyinde yönetmeye çalışmanız inanın bu ülkeye yaptığınız en büyük ihanettir. Şirketin kadrolarını ya da makamlarını birilerine kıyak olarak sunmamalısınız. İşini en iyi yapanı terfi ettirip, en layık olanı istihdam etmelisiniz.
Ayrıca yıllardır meclis üyeliği aynı zamanda eski bir büyükşehir belediye başkanının danışmanlığını yapmış bir hanımın maaşını halen THY’dan aldığı, çok istisnai yöntemlerle bu durumun üst yönetim tarafından istemsizce de olsa baskılar yüzünden örtüldüğü iddiaları var. Yani özetle kimin malını kime peşkeş çekiyorsunuz. Bu şirket ne cemaatlerin ne de fırsatçıların malı değildir. Ahmet Bey’in bu konuların üstüne gidip muhakkak gereğini yapacağına inanıyorum. Onun akademik kimliği ve değerlerinin, bu tür ayrıcalıklara ya da haksızlıklara fırsat vermeyeceği kanaatindeyim. Başarıların bu tarz anlayışlarla kirletilmesine müsaade edilmemeli.
Ayrıca Mikail Akbulut’a da seslenmek istediğim bir konu var. Sizin inançlı ve her alanda adaletli yönetmeye çalışan, terazisi keskin bir yönetici olduğunuzu duyar ve öyle biliriz. Bünyenizde bu konulardaki istismarların önünü kesip ayrıca teknik destek ve teknisyenler üzerindeki baskıyı dikkate almanızı rica ediyorum. Özellikle size direk bağlı kalite güvence başkanlığınızdaki çelişkili uygulamalardan herkes çokça şikâyet eder oldu. Sanırım bazı şeyler size yanlı ya da yanlış yansıtılıp doğru bilgilendirilmiyorsunuz.
SHGM’nin yeni yönetmeliği ve yükselen dil puanı için sizlerin de girişimi ile belli bir zaman ötelemesi yapılmış olsa da özellikle 40 yaş üstü tecrübeli personelinizin durumu çok sıkıntılı. Bence objektif bir ölçüt konulmamış olup, 80-90 puanlar başarılı olmak için çok yüksek sınırlar. Ayrıca bu sınavlara yapılan zamlar için sizin de elinizi taşın altına koymanız lazım. Bu sınavları daha makul bir müfredat ve daha makul bir ücretle kendi bünyenizde yapabilirsiniz. Ayrıca hala bu çağda uçuş teknisyenlerinizin anlaşmalı otel ile uçakta yemek ve koltuk sorunu yaşıyor olmasına inanamıyorum. Allah aşkına yıllardır bitmeyen uçucu personel yönetmeliğini kim çalışıyor kim yapıyor bir sorgulayın. Göreceksiniz ki yanlış giden çok şey var.
Son olarak aziz mübarek şu ramazan ayında bana yemekhanelerinizden gönderilen birçok fotoğraf ve videolar var inanın utandım. Birincisi yemekler ve kalorileri beyaz yakaya göre düzenlenmiş ve çok ama çok yetersiz. Bir tabağın içine neredeyse yarım kaşık yemekle tüm gün oruç tutmuş birine yemek uzatan elin vicdanına şaşırıyorum. Yahu bu işe el atacak bir cesur adam bir yiğit yok mu? soruyoruz sendikacılar gidip denetleyince her şey süt liman, sunulup bir öğün sonrasında bile tüm tarife değişiyormuş. THY çalışanı açım doymuyorum yemek yetmiyor diyor. İnanın her hafta yemek yetmedi yine aç kaldık diye gelen şikâyetlerden utanır olduk. Bu yemek firmalarından artık gına geldi. Bu firmaların mutlaka çok sıkı denetlenmesi ve gerekli yaptırımların uygulanması gerekiyor.
Bu konuların yanı sıra gündemde yer alan haber yaptığımız başlıca konulara değinirsek, Uluslararası Havalimanları Konseyinin yayımladığı Dünyanın En Yoğun 10 Havalimanı listesinde, 2022 yılında 64 milyondan fazla yolcu ağırlayan İstanbul Havalimanı 7. sırada yer aldı. Listede ilk 6 sırayı Amerika Kıtasının aldığını düşündüğümüzde (Atlanta, Dallas, Denver, Chicago, Dubai ve Los Angeles Havalimanları), İGA’yı Amerika Kıtası hariç Dünyanın en yoğun havalimanı olarak düşünebiliriz. TUSAŞ adına T129 ATAK için ilave siparişlerin gelmesi ve 2024 yılında Filipinler’e odaklanma kararının yanı sıra şu ana kadar 80 adet ATAK helikopterin yerli ve yabancı kullanıcılara teslim edilmesi önemli bir gelişme olmuş. THY A.O. için Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, kredi notunu B olarak teyit ederek görünümü negatif olarak güncellemiş. S&P ayrıca, THY A.O.’nın 2015 yılında ihraç etmiş olduğu USD cinsi Ekipman Teminatlı Geliştirilmiş Kredi Sertifikasına ait kredi notunu B olarak teyit etmiş. B kredi notu ülkenin finansal ve ekonomik koşullara karşı savunmasız olduğunu ancak finansal taahhütleri karşılama gücü olduğunu göstermektedir. Son olarak Sabiha Gökçen için önemli bir gelişme, British Airways’in 1 Haziran tarihi itibariyle uçuşlara başlama kararı vermesi olmuş.
Bu hafta gündemin farklı konular altında yoğunlaşmasından dolayı havacılık tazminatları konusuna değinmedim. İleriki haftalarda gündeme bağlı kalarak değineceğim.
Hepinize sağlıklı ve iyi bir hafta diliyorum…