Değerli okurlar, gündemimiz yine corona virüs… Anlaşılan daha uzun bir süre daha gündemin ilk sırasında olacak. İşin kötü tarafı, ülke bazında çözülmesi de yetmiyor. Yani sizin ülkenizde virüs sorununun çözülmesi bir anlam ifade etmiyor. Özellikle havacılık alanında tüm dünyada bu sorunun etkilerinin azalması gerekiyor. Güney Kore’de ve Çin’de salgın kontrol altına alındı. İyi de kim gider bu ülkelere? Veya bu ülkelerden gelenleri biz ülkemize kabul edebilir miyiz? Salgın zayıflasa bile yarattığı tedirginlik bir süre daha devam edecek…
THY’YE CAN SİMİDİ: AYDA 1.177 TL
Artık insanlar can derdinde… Sadece kendilerinin değil uzaktaki, yakındaki veya yanındaki sevdiklerini de düşünüyorlar. İş derdi bile ikinci planda kaldı. Hayatta kalmak en öncelikli hedef oldu. Peki bu süreçte işverenler ne yapıyor? Çalışanların üzerinden tasarruf peşindeler. Yani koyun can derdinde kasap et derdinde… Ne yapacaklarına da bir türlü karar veremiyorlar. Örneğin THY, önce kısa çalışma ödeneği için başvuracaklarını söylediler. Sonra baktık, yer personelini ücretsiz izne çıkardılar. Arkasından uçucuları çıkardıkları Nisan programında 3 gün çalışır gösterdiler. Ardından Nisan ayında ücretlerinin % 20’sini, Mayıs Haziran’da % 10’unu ödeyeceklerini açıkladılar. Bu arada 60 yaş üstü personel ile OML, SIC kısıtı olan pilotlara kafadan ücretsiz izin yazdılar. Bu arada daha biz bunların hangisinin uygulanacağını tartışır ve papatya falı açarken hafta içinde yeni bir gelişme oldu. İşten çıkartmayı yasaklayan bunun yerine ücretsiz izni “ücretli” hale getiren bir düzenleme torba kanunun içine konulmak üzere sosyal taraflara iletildi. Bu yaklaşım yasalaşırsa, işverenlerin ve devletin eli rahatlayacak. Kısa çalışma ödeneği uygulamasında 1700-4300 TL civarında para alması mümkün olan çalışanlar 1.177 TL’ye talim edecek. Daha kötüsü, artık ücretsiz izin yasal bir zemine kavuşacak. İşveren “işler kötü” diyerek bir kısım işçisini asgari ücretin yarısı kadar bir ücreti ödeyerek ücretsiz izne çıkarabilecek.
PİLOT ve KABİNİN YÖNETİCİSİ NEREDE?
Gelelim bayrak taşıyıcımızın ne yaptığına ve ne yapacağına? Sürecin başında THY çalışanları için kısa çalışma ödeneğine başvurduğunu açıklamıştı. Aynı zamanda da bir kısım personelini ücretsiz izne çıkartmıştı. Şimdi merak edilen şu… THY kaç personeli için kısa çalışma ödeneğinden yararlandıracak, kaç personelini ücretsiz izinli gösterip 1.177 TL ücretsiz izin parası ödetecek? Kaç çalışanına bunlara ilaveten kendisi para ödeyecek? Bu grupları belirlerken hangi kriterleri kullanacak? Bu, çalışanlara eşit işlem yapma borcu ile bağdaşacak mı? Bu soruların cevabı henüz ortada yok. THY maalesef süreci şeffaf yönetemiyor. Sorun ve soru çıktıkça çözmek gibi geriden gelme stratejisi izliyor. Bakın özel sigortaların kesilmesi olayında bunu gördük. Devamı da gelecek… Anlaşıldığı kadarı ile THY üst yönetimi de hazırlıksız yakalandı bu salgına. Alınan kararların çoğu pilot ve kabin memurlarını ilgilendiriyor, hak kayıplarına ve mağduriyetlerine sebep oluyor ama bu sayılanların en üst yöneticisi konumundaki Genel Müdür Yardımcısı Aykut Alpa ortalarda yok ! Uçuş İşletme Başkanı ve Kabin Hizmetleri Başkanı da öyle… Baksanıza TALPA’nın İlker Aycı ile telekonferans yöntemi ile yaptığı görüşmede de Aykut Alpa yok…
UÇUŞLAR DURUNCA GİDERLER DE DURDU…
Tüm bunlardan sonra tahminimizi söyleyelim. Anlaşılan THY’de para yok. Devletin yapacağı yardımlara güveniyor. Ama çalışanlarının devlete de çok fazla maliyet çıkarmasını istemiyor herhalde. Bu nedenledir ki, ağırlıklı olarak 1.177 TL ücretsiz izin parasına ağırlık verecek gibi duruyor. Ama burada bir sıkıntı daha var. Ücretsiz izinde ödenen paralar, işçinin işsiz kalması halinde ödenmesi gereken işsizlik maaşından düşecek. Ücretsiz izinde alınacak paralar, ileride işten çıkartıldığında 6 ay değil 4 ay işsizlik parası alması sonucunu doğuracak. Peki gerçekten THY bu kadar zor durumda mı? Gider kalemlerine bakıyorsunuz, 200-300 tane kargo seferi hariç üstgeçiş ve akaryakıt gideri yok. Ki akaryakıt toplam giderlerin neredeyse % 30’unu oluşturuyor. Yolcu hizmetleri, ikram, komisyon-teşvik giderleri, yer hizmetleri yok. Ağırlıklı gider yerde yatan uçakların konaklama gideri ile bakım giderleri… Personel giderleri desen çoktan % 20’nin altına düşmüş, % 15’lerde seyrediyor. Vergi ve primler zaten ertelendi. Peki operasyonlar durmasına rağmen nereye harcanacak bu paralar? Mesela, küresel bir salgın olduğuna göre yurtdışı büroların kiraları ötelenemez mi? Araç kiraları da aynı şekilde… Hatta yurtiçindeki binaların kiraları da… Sonuçta mücbir sebepten bahsediyoruz. Herkes evden çalıştığına göre şu yönetici arkadaşların altlarına verdiğiniz araçları da iade etseniz nasıl olur acaba? Sayın Cumhurbaşkanı, krizin başladığı ilk günlerde THY’ye yardım edileceğini açıklamıştı. Bu yardımın içeriğini THY yönetimi kamuoyu ile paylaşamaz mı? Sonuçta 4.5 milyar TL kar açıklayan bir şirketten söz ediyoruz. Diyoruz ya, şeffaf olmak ve insanların önünü görmesini sağlama yükümlülüğü THY yönetiminin üzerindedir. Bu arada, Hava iş sendikasının günler sonra gelen aidat almayacağız açıklamasına da değinmeden geçmeyelim. Vazgeçtiğiniz para Nisan’da % 20, Mayıs ve Haziran’da ise % 10 civarındaki para üzerinden alacağınız miktar kadar. Yani sembolik. Kusura bakmayın da üyeleriniz sizden daha somut adımlar bekliyor. Şu kasanızdaki milyonlarca lira birikmiş aidattan üyelerinize nasıl yardım yapacaksınız onu da açıklayın. Yoksa 550 TL aidat veren kaptandan 55 TL almayacağım demek marifet değil.