THK’DA TARİHİ DÖNEMECE DOĞRU

Değerli Airlinehaber gönül dostları,
Türk sivil havacılığı için çok önemli bir döneme doğru ilerliyoruz. Atatürk’ün emaneti olan ve ülkemizin en nadide teşekkülleri arasında yer alan Türk Hava Kurumu’nun 45’inci Büyük Genel Kurulunun ayak sesleri geliyor. Kurumun içerisinde bulunduğu kaotik yapının biran önce son bulması için değişim ve gelişim şart. Mevcut yönetimin yeteri süre boyunca denendiği ve bu sürecin hayal kırıklığıyla neticelendiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Artık gözler genç, dinamik, dinleyen, anlayan ve uygulayan bir yönetim arıyor. Artık gözler öneri ve fikirlerin önemsendiği bir yönetim dönemini arıyor. Aranılan yönetimin mevcut yönetim olmadığı ise su götürmez bir gerçek.
Eğer zihninizde Türk Hava Kurumu’nun mevcut yönetim döneminde geliştirebildiği bir yenilik olup olmadığını sorgularsanız, ben zihniniz çok fazla yorulmadan “hayır” diye cevaplayabilirim. Uygulanan en yaygın konseptler gayrimenkullerin satılması, evine ekmek götüren günahsız çalışanların ötekileştirilerek işten atılması ve ülke genelinde temsil görevi üstlenen şubelerin kapatılması oldu. Bir de üstüne şunu söyleyebiliriz ki; mevcut yönetim seçildikleri Büyük Genel Kurulda bunları yapmayacaklarına söz vermişlerdi.
Kurumdaki bu kötü gidişata “dur” demek için Genel Başkanlığa adaylığımı açıkladım. Şimdilerde Büyük Genel Kurul seçim çalışmaları sürdürülüyor. Yine mevcut yönetim menşeli kirli oyunlar, çirkin girişimler ve etik olmayan hareketler ortalıkta kol geziyor. Güya “paşa” rütbeniz vardı ya sizin, biraz cesaretli olun, delikanlı olun, çocuğunuz yaşında bir adaydan bu kadar korkmayın. Hareketlerinizi dışarıdan izlerken şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki acınası haldesiniz.
Ben ve ekibim Türk Hava Kurumu’nun gerçek sahipleri olan delegelerine Cumhuriyet tarihinde ilk kez verilecek iki hayati uygulama geliştirdik, seçim günü kürsüden müjdeleyeceğiz. Aklımızda çok fazla özgün fikir, girişim ve proje bulunuyor. Kurumu hak ettiği yere getirmek için başarı garantili metot ve stratejilerimizi devreye sokacağız. Nihayetinde bu Kurumda hepimizin bir katkısı var, tüyü bitmemiş yetimin hakkı var.  Burayı sahipsiz bırakmamak ve arpalık gibi görenlere fırsat vermemek gerekir. Genel Başkanlığa adaylığımızı açıklamak suretiyle bizler de sahipsiz bırakmayanlardanız. Avazımızın çıktığı ölçüde sesimizi yükselteceğiz, bu gidişata “dur” diyeceğiz ve Türk Hava Kurumu’nu hak ettiği yere getireceğiz.
Yazımı Türk Hava Kurumu için beslediğim hisler, duygular, mevcut sorunlar ve yapılması gerekenlere ilişkin çektiğimiz videolu sesleniş ile sonlandırmak istiyorum. Tamamen doğaçlama ve kalben hissettiklerimin paylaşılması mahiyetinde hazırlanmıştır. Tüm okuyucularımıza en derin saygılarımı sunarım.