featured

Tereciye tere satılmaz(!)

Türk Sivil Havacılığı doludizgin gidiyor. Bundan her Türk vatandaşı gibi bende son derece memnunum. Yalnız, her zamanki gibi yapım gereği bu başarılı gidişata rağmen eleştri yapmadan duramıyacağım.Çünkü denetim mekanizmamız sektör paralelinde kendini maalesef yeniliyemiyor ve yetersiz kalıyor.
Bakın şimdi yaşananlara, Sivil havacılık sektöründe ticari faaliyet gösteren 16–17 şirket var. 3 tanesi de onay bekliyor. Kısaca 20 şirket varsayalım. Ülkemizin en büyük gelir kaynaklarından birinin Turizm ve bel kemiği ninde havacılık sektörümüz olduğunda sanırım hepimiz hemfikiriz. Ayrıca da bu sektörü idare eden, denetleyen, yön veren en büyük otoritemiz SHGM olduğundan da kuşkumuz yok.
SHGM ye kısaca bir göz attığımızda, göreceğimiz manzara maalesef siyasi çalkantılara açık bir yapı sergiliyor. Bu yapıda bugün sektörü denetleyen, idare eden üst yönetim yarın olmayabiliyor. Ayrıca, SHGM de hala tam bir özerk yapı sergilenmiyor, maaşların artması hala tam olarak çözülmüş değil. SHGM kadrolarının deneyim yaşı ortalama 2,5–3 civarında, yani deneyim eksikliği var.
Bu tecrübesiz kadrolarla fiziki denetim yapmalarına imkân görülmüyor. İşi idare eden en önemli olan alt kadrolar dediğimiz şube müdürleri ve başkanlık koltuklarındaki kişiler deneyim veya hizmet süreçleri dolmadığından hala vekil pozisyonundalar ve onlarında hiçbirinin sektör deneyimi yok.
Sayın Bakan, gerçekten Sivil havacılık adına büyük işler yaptı. Sektördeki atılımlarının yanı sıra SHGM de de Bütçe, Inspectorların yetkisinin artırılması, Eleman alımı ve İstanbul ve Antalya ofislerinin açılmasına olanak sağladı. Elemanlarının kaçmaması için rakamsal değerlerde esneklik getirdi. Ama hala bu gelişmeler bile yeterli değil. Sektör deneyimli kadroları hala yok. İstanbul Ofisi açıldı ama içinde personeli yok. Çünkü yollanacak düzeyde eleman bulamıyorlar.
Şartlar bu kadar zorken, SHGM Genel müdürlüğüne Sayın, Ali Arıduru getirildi. Sayın Aliduru, sihirbaz olsa bile bu kadrolarla görevini layıkıyla yapamaz. Onun Sektörce de desteklenmesi ve kendisine yardımcı olunması gerekiyor. Çünkü bu gemide Kaptan köşkündeki Ali Bey kadar, sektörümüzün de beraber seyahat ettiği unutulmamalı. Gelelim çözüm arayışlarına,
SHGM de Kamu adına atanan yöneticiler mutlaka olacaktır. FAA de Devlet teşekkülü, başkan hariç Senatoya bağlı çalışıyorlar.
EASA ise Avrupa birliğinin komisyonu tarafından yönetiliyor. Yani kısaca, burada da Uluslar arası resmi yönetimler söz konusu. Ama onlarda olan en büyük farklılık, deneyim sorunu yaşanmaması. Çünkü hepsi alt yapıdan yetiştiriliyorlar. Ayrıcada, rakamsal değerleri yani aldıkları ücret sektörün paralelinde seyrettiğinden eleman sıkıntısı görülmüyor. Transferler söz konusu.
Tabiî ki, işi yapan her zaman alt kadrolardır. SHGM de bence alt kadrolarda sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunlara bugün için çözüm bulmak gerçekten zor görülmekte. Bence burada, sektörün belirli kriterler doğrultusunda seçtiği kişilerinde içinde olduğu daha profesyonel bir yapı sergilenmelidir.
Sorarım size, Sektörümüzde çalışan tecrübeli kaptan ve tecrübeli uçak teknisyenini fiziki açıdan denetlemek şu andaki deneyimsiz kadrolarla yapılabilir mi? “TERECİYE TERE SATMAK” mümkün mü?
SHGM nin kadrolarının bugün için deneyim eksikliği yaşadığı gerçeğiyle, Yeni yapılanmanın sonuç vermesine kadar geçecek sürede, sektördeki çalışan elemanlardan geçici olarak, Delege kontrol veya yeni SHGM ismiyle inspector olarak faydalanmak mümkün olamaz mı, diye düşünmeden geçemiyorum.
Çünkü Türk sivil havacılığının gelişmesi ve yeniden daha güçlü yapılanması için bence, sadece devletin değil tüm organizasyondaki şirketlerin beraber olup katkıda bulunması gerekmekte.
Türk sivil havacılığının uluslar arası bir normda çalışma zorunluluğu olduğundan bu iş uluslar arası profesyonel yönetim ihtiyacı doğurmaktadır. Lisan sorunu olmayan, Sektörün sorunlarını bilen, sektörün içinde yaşayan, deneyimli ve bilgili kişilerin bugün için mutlaka SHGM kadrolarında ister kadrolu, isterse geçici olarak özel bir statüde bulunmasında büyük bir fayda vardır.
Aksi takdirde siyasilerin seçeceği üst kadrolar, Türkiye gibi siyasi yelpazelenmeye açık bir ülkede devamlı değişken olacak. Bugün o kadroları işgal edenler yarın işlerini çok iyi yapsalar bile dışarıda kalabileceklerdir. Hâlbuki önerdiğim sistemde sektörün deneyimli insanları o organizasyon içerisinde siyasi yapıdan etkilenmeyecek, siyasi yapılanmanın getireceği yeni Genel Müdüre yardımcı olup sistemin devamlılığını sağlayacaklardır.
Eski bir Devlet büyüğümüzün dediği gibi “Demokraside çareler tükenmez”. Şartlar ne olursa olsun mutlaka çözüm vardır. Önemli olan önce inanmak ve harekete geçmektir. Çünkü SHGM kadrolarında olmasa da Sektörümüzde, Uluslarası standartlarda birçok deneyimli ve bilgili insanlar vardır. Aynı gemiyi paylaşan sektör, batmama adına her türlü kaynağını kullanmalıdır. Ayrıcada, Ülkemizin kaynak israfı yapacak kadar bir lüksü de bulunmamaktadır. Saygılarımla.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir