Teknik destek çalışanlarının bitmeyen çilesi, yetki sorunu, emekli furyası ve Havacılık Sektörümüz

Teknik-destek-çalışanlarının-bitmeyen-çilesi,-yetki-sorunu,-emekli-furyası-ve-Havacılık-Sektörümüz

 

Maalesef bu haftaya Teknik A.Ş deki Teknik Destek personellerin feryatlarıyla başladık. Esasen Bay Hamdi döneminin en büyük rezaletlerinden biri THY’nin en kara lekelerinden biri olan Habom süreciyle başlatılan işkence idi ve halen izleri sürüyor. Önce düşük maaşa bakım elamanı için hülle ile şirket kurup sonra yüzüne gözüne bulaştırıp Teknik A.Ş ile birleştirdiler. Çalışanları, bir masada istifa ettirip bir masada işe aldınız.  THY’yi bu kadar rezil edip, adeta aşağılayan bu sahneleri yaşatanları hiçbir zaman unutmayacağız. Siz bu kadar büyük bir camiaya ve bu gözde kurumlarda yönetici olmaya layık değildiniz. Onların bu sektörde bozduklarınızı ne bu beceriksiz sendikaların nede yerlerine gelenlerin bile çözmesi yıllar alacaktır.

Teknisyen diye sözleşme imzalatılıp teknik destek diye işe başlattığınız kişiler var. Bu arkadaşlar, yıllardır bana yazar dururlar. Bakın bana gelen bilgide neler yazmışlar.

************************************************

Sefa abi merhaba thy teknikten, teknik destek personeliyim

“Şirket geçenlerde bizlere mail atıp, sadece teknik destek personelinin teknisyen kadrosuna geçişte ilk 3 yıllık çalışması süresinde yapılan işlerin logbook a kayıt edilemeyeceğini bildirmiştir. Buda doğal olarak bizlerin 3 yılını yok saymıştır ve şuanda tdp nin kalitedeki tüm işlemleri durdurulmuş durumdadır.
TDP olarak istersen 10-15 sene çalışıp, teknisyen kadrosuna geçince de teknisyenin 2.5 yıllık elemanı ile aynı kıdem ve harf e denk getiriyorlar.” 

Artı sivil havacılık kuruluşlarına verilen tecrübe yazısında kendilerinin çıkarttığı karma sınav diye tabir ettikleri sınavın notlarını da tecrübe yazısına yazmaya başlayarak ilgili otoritere ye verdiğimiz tecrübe yazısında bizleri küçük düşürmeye başlamışlardır.

Bu olaylardan sendikanın da haberi var onlarında sıkıştırıyoruz lakin görsel basında bu olayın haber yapılması daha etkili olacaktır diye düşünüyoruz” 

**********************************************

Hep düşünürüm böyle güzide bir kurumdaki yöneticilere çalışanın gözünün içine baka baka yalan söylemek onları aptal yerine koymak yakışır mı?

Ayrıca, sendikaya da ilettiklerini halen bir çözüme ulaşmadığını söylüyorlar.  Bu arkadaşların habire yerleriyle oynayıp her işe yolluyorsunuz. Kendi uydurduğunuz, Havacılıkta ilk defa duyduğum, kısmi yetkili teknisyen adı altında, ( Dünyada böyle bir kadro yok)  mühür bastırıp her işe koşturup para kazanırken, bu adamların hala önlerini kesmeye çalışmak size ne kazandırıyor.

Ahmet Bolat beyin gelişiyle teknisyenliğe geçişin önünün daha da açılarak rahatlaması beklenirken bu yetkili teknisyen olmalarını askıya alma hangi mantık çerçevesinde değerlendirilmiştir? Bu çalışanları, siz aynı koşullarda daha düşük ücret eşliğinde uydurduğunuz bir unvana tıktınız.

Lütfen, aynı işi yapan insanlara aynı muamele yaparak adil olun. Yöneticilik yapmak, sert kurallarla kısıtlamalar, yasaklar koyup, baskı eşliğinde dayatmalar yapmak değildir. Herkesi kazanan ve kucaklayan çözümler ve yöntemler ortaya koyarsanız işte o zaman başarılı olabilirsiniz. Unutmayın ki, bizim yayıncılık anlayışımız, tenkit ettiğimiz gibi başarılarınızı da takdir etmek esasına dayanır.

Örnek olarak göstermem gerekirse, Ahmet beyin iyi niyetini, yarattığı umut dolu havayı ve açık iletişimini inkâr ediyor muyuz?  Teknikte Mikail beyin birçok konuda adalet ve hakkaniyet için sert müdahalelerini görmezden mi geldik? Bu ara üst yönetimin değişimiyle sendikacıları bile şaşırtan İnsan Kaynaklarının uzlaşmacı tavırları da geliyor kulaklarımıza. Bu çalışmaların sonuçları çalışanları mutlu ettiğinde herkesçe takdir edilecek ve arzu edilen sahneler yaşanacaktır. Ayrıca, THY’den emekli olarak ayrılan biri olarak bu emeklilik sistemi üzerinde söylemek istediklerim var.

THY her sene emeklilik teşviki yayınlandığında ya da icra kurulu listelerinde adım çıkacak diye hop oturup hop kalkanlar olurdu… Siyasi ya da yönetici tanıdığı olanlar yahut sendikanın kayığında bir süre daha yüksek maaşlara çalışmaya devam etmeye çalışanlar birbiriyle yarışırdı.

Aslına bakacak olursanız, bende bir işletmeci olsam vakti geldiğinde yüksek maliyetli emekliliği gelmiş kişileri emekli eder yerine daha düşük maliyetli genç kadrolarla ekibimi yeniler ve hep diri tutarak kan tazelemek isteyebilirdim. Ancak, kan tazelerken size yıllarını vermiş insanları rencide etmeden, bunu istisnasız ve adil biçimde yapmalısınız. Kısaca, yollarınızı ayırmak istediğinizde, bu eylemi, birbirinizi kucaklayarak ve onları onore edip uğurlayarak ayırmalısınız.

Unutmamak gerekir ki; Onlar sizin bugünlere gelme nedenleriniz olduğu gibi, aynı zamanda geleceğe taşıyanları yetiştirenlerinizdir.  Bu nedenle, bu tarz süreçlerin şeffaf adil ve hassas işletilmesi lazım. Kurum hafızasını ve yılların tecrübesini, doğru aktarmalı kırgınlıklara mahal verilmemeye özen gösterilmelidir.

Örneğin; ben 2006 yılında emekli olmuş olsam da ömrümün sonuna kadar, THY’yi bizim dünyamız anılarımız, gençliğimiz ve geçmişimiz olarak görmekteyim. 30 senelik THY ailesinde çalışmak içimize öyle sinmiş ki, bu sinme genlerimize evlatlarımıza bile sirayet etmiş durumda… Öyle ki oğlum bile bugün havacılık alanında yetişmiş bir akademisyen ve değerli bir üniversitenin havacılık bölüm başkanı olmuş ise benim THY yaşantıma özenmiş olduğundandır.

Havacılık bizim hayatımızı şekillendirdiği gibi, çocuklarımızın bile hayalini süsleyen, geleceğini kariyerini etkileyecek kıymetli bir sektör. Bu nedenle bir gün bu çalışanlarla yolları ayırmak istediğinizde, kimseyi rencide etmeden, küstürmeden ve kendisine teşekkür ederek yolları ayırmalısınız.  Bu sektör, bu kurum beni dernekçi, gönüllü sendikacı, haberci bile yaptı. Çok şükür ekmeğimize de itibarımıza da çok şey kattı. Tabii ki bizimde bu sektöre ve bu kuruma karşı borcumuz ve sorumluluklarımız da var. Ahmet ve Mikail beyin bu kar payı ve promosyon konularında da emekli bile olsa arkadaşların çalıştıkları süre kadar olan haklarını vererek, kendilerine yakışanı yapacaklarına inanıyorum.

THY DOLUDİZGİN…

Bu aralar havacılık sektörümüzün Maşallahı var.  THY ise doludizgin koşuyor.

Pandemi döneminin bitmesinin akabinde sektörümüzde hareketlendi. THY’nin filosundaki 388 uçak yetmediğinden 400 uçağa çıkmaya çalışılıyor. Bilhassa Rusya’dan gelen yolcu talebini bile karşılamak zorlaştı. Bu Pazar sadece Rusya’yı kapsamıyor. Dubai-Orta Asya-Kazakistan-Özbekistan-Air Astana devamlı uçuyorlar. Ahmet Bolat beyle şanslı bir döneme giriliyor. Bu şanslı dönem, THY kadar çalışanlara da yarayacaktır.

THY 14 pazardan uçak çekip Rusya’ya verdi. Kısaca Talep yüksek… Arz ise geriden geliyor. Dolarla bilet satar oldular… İç Pazar ise oda çok hareketli. Pandemi döneminin iki yıllık acısını çıkartacak hamleler yapmaktalar. Kısaca şanslı bir döneme girildi.  Bu hareketli dönemin çalışanlara da yarayacağı kesin…

Yeni yeni şirketler kuruluyor. Örneğin, Antalya’da Mavi Girne Airlines kuruldu. Bu şirketin %49’u Azur Air’in, %24’ü halka açılıyor. %25 ise KKTC de… Aslında geç bile kaldılar diyebilirim. Benim temennim, THY’de pişer çalışana da düşer şeklinde…

Exit mobile version