THY İkram konusunu yaklaşık 12 senedir Do&Co ile sürdürüyor. 5000 çalışanı olan Do&Co hakkında THY’nin yeni havalimanına geçiş sonrasında devam mı yoksa tamam mı diyeceği hala tartışma konusu olarak gündemini koruyor.
Bu konuda bir dolu spekülasyonlar yapılıyor ve THY’nin ikram konusunda SATS (Singapur) ile anlaşmaya yakın olduğu dedikoduları yaygınlaşmış olsa da, henüz netleşmiş bir durum söz konusu değil.
Bilindiği üzere DO&CO, THY’ye sadece Atatürk Havalimanında değil, Sabiha Gökçen’de, Adana’da, İzmir’de, Bodrum’da Trabzon’da vb… 7/24 hizmet vermekte.
THY ile şimdiye kadar 12 yıllık bir geçmişleri var. Geçen sene 2+1 yıllık anlaşma yapılmış ve ilk 2 yıllık süre 31/12/2018 de dolacak. Tabii ki, 1 senelik opsiyon henüz açıkta. THY’nin 1 senelik opsiyonu da kullanacağını ve sonra tekrar yeni bir anlaşma yapacağını düşünüyorum
Aslına bakacak olursanız, dünyada sadece Do&Co gibi hizmet veren 5 veya 6 büyük firma var. Kısaca sadece SATS yok.
Yeni havalimanının, yabancı yatırımcıların cazibe merkezi olacağını gözlemlemekteyiz. Birçok hizmet için yabancı yatırımcılar sırada. Örneğin; TGS’nin ve Havaş’ın bile rakipleri çıkacak. Bu tür rekabete açık bir durumda Milli havayolumuzun ülkeye yatırımcı çekmek adına yabancı yatırımcıları seçmesinde mantıksız bir durum yok. Bu nedenle Do&Co yerine SATS ı düşünmüş de olabilirler.
Ancak önemli olan yolculara verilen ikramın kalitesinin bozulmadan devam edilebilmesinin yanı sıra alınan hizmetin daha da iyi olmasının önünün açılması. Yabancı yatırımcı, çalışanların hepsini ülkelerinden getirecek değil ya. Bu nedenle, olası bir değişlikte Do&Co çalışanlarının sorun yaşayacağını sanmıyorum.
TEKNİK A.Ş YURT DIŞINDA ŞİRKETLEŞMEYE GİDİYOR
THY’de en iyi çalışan ünitelerin başında Teknik A.Ş geliyor. Her ne kadar THY Üst yönetimi Teknik A.Ş’yi iştirakmiş gibi görüp, pas bilet sıralamasında hep ikinci plana atarak, personelin çalışma şevkini kırsa da, iş verimliliği devam ediyor.
Genel kurullarda görüldüğü üzere karlılığı yüksek bir birim olmanın yanı sıra son duyumlarım da Teknik A.Ş’nin yurt dışında hangar kurma planları içerisinde oldukları bilgisine eriştim. Bu bilgi doğru ise bunu memnuniyet verici hamle olarak görürüm.
Çünkü; Teknik A.Ş artık Lufthansa gibi yurt dışında Pazar arayışı peşinde. Bilhassa Endonezya ve Malezya üzerinde duruluyor. Çin ve Hindistan’da uçak bakım pazarı açısından uygun olmasına rağmen, bu ülkelerde bürokrasinin çok yavaş işlediği konusunda şikayetler var
Teknik A.Ş yurt dışına açılma planları yaparken, 3. havalimanındaki hangar yapım çalışmaları sürdürülüyor. Öncelikle 3 adet geniş gövdeli uçak alabilecek ve sadece Hat bakım hizmetlerinde kullanılacak hangara öncelik veriliyor.
Hat bakım için kullanılacak hangarın yanı sıra, A bakımlar için 10 tane dar ve geniş gövdeli uçak alabilecek hangar ile dar ve geniş gövdeli uçakları içinde barındıracak 40 uçak kapasiteli dev bir hangar yapımı da zaman içinde planlanmış durumda. Teknik A.Ş ye hangar yapımları için tahsis edilen alan 500.000 metrekaredir.
THY/Teknik A.Ş’nin bu planları için yılda 1000 teknisyen işe alınacağı da öngörülüyor. Alınacak personel de önceliğin SHYO’ların 4 yıllık mezunlarına ve 2 yıllık meslek yüksekokullarına verilecek gibi görünüyor. .
Bilindiği üzere, Teknik A.Ş. yabancı uçakların bakımlarından da yüksek miktarda gelir elde etmekte. Bakım gelirlerinin en çok kazanç getireni ise kiralık uçakların teslim/iade bakımlarıdır. Teslim bakımlarında periyodik (Routine) işlemlerin dışında, bir dolu ekstra işlemler yapılır, bol bol Non-Rotine İtemler yazılır. Genelde uçaklar yaşlı olduğundan yüksek sayıda ek işlemlere tabii tutulurlar.
Teknik A.Ş, Suudi Arabistan’ın 20’yi aşkın uçağının teslim bakımlarını almış durumda. Sırf bu bakımlar bile 2018 yılını kurtaracak boyutta… Bunların yanı sıra koltuk ve galley yapımlarının yanı sıra IFE sisteminin (uçak içi eğlence) 2020 den sonra gelecek uçaklar için Habersan işbirliği ile yapılması için şimdiden çalışmalar başlamış durumda.
PEGASUS SABİHA GÖKÇEN’DE HANGAR YAPMALI MI?
Pegasus havayolları her geçen gün büyümekte. Sabiha Gökçen’i ana üs olarak kullanan bu şirketimiz, bilindiği üzere Low Cost mantalite gütmektedir.
Yabancı ülkelerdeki Low Cost firmalara baktığımızda, bu konseptteki firmaların, uçaklarının bakımlarının, başka firmalara yaptırtıldığını görebilirsiniz. Ancak ben yine de, Pegasus’un hat bakım hizmetleri için ivedi bir şekilde Sabiha Gökçen’de en azından içine 3 veya 4 uçak alabilecek bir hangarının olması gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü 76 uçağa ulaşmış ve hala gelecek uçakları bulunan bir filoda her hangi bir arıza nedeniyle uçakları jaka (krikoya) almak gerektiğinde hava şartlarının esiri olmamak gerekir. Olası arızaların giderilmesinde bilhassa kış aylarında açık havada çalışmak, zaman ve personel kaybına neden olacağından, pek de mantıklı olmaz. Ayrıca,hangar gereksinimi bulunan bir arıza da başka bakım firmalarında boş yer var mı diye bakmak ve hangar kiralama yolu ile olası arızayı sonlandırmanın da bir maliyeti olmalı. Bu nedenle,olası bir arıza durumunda işin hızlı ilerlemesi için acil hangar arayışları yerine ufak da olsa kendilerine ait bir hangar gereksiniminin olduğunu düşünüyorum.