TEKNİK A.Ş DE KOMPLO TEORİLERİ.

Önceden yazı planlaması yapmama rağmen, gelişen yeni ve ani olaylar, benim bu yeni konular üzerinde yoğunlaşmama neden oluyor ve haftalık yazımın gündemini belirliyor. 
Bu hafta sizlere; şimdiye kadar bu köşelerde yazılmamış, değişik bir konu yazmayı planlamıştım ancak, son günlerde gerek yöneticileriyle, gerekse şirket olarak gündemden düşmeyen benim sevgili THY’emle ilgili yeni bir haber aldım.
THY Teknik’te çalışan arkadaşlarımın çoğunun, son derece mutsuz olduklarını ve rahatsız bir ortamda çalıştıklarını iyi bilen biriyim., Dozajı her geçen gün artan Kamçı (aşırı çalışmaya zorlanma) sistemiyle beraber, zorbalık olarak nitelenebilecek yeni bir Toplu Sözleşme sisteminin yürürlülüğe sokulmak istenmesiyle ilgili; resmi belgeler ve düzenlenmiş Taahhütname tarafıma yollandı. 
Sözleşmenin başlığı “REKABET YASAĞI SÖZLEŞMESİ”. İçerik olarak deniliyor ki; bu sözleşme; “işçinin, işyerinde çalışırken eğitimini aldığı ve öğrendiği iş ve ticaret sırlarını, işten ayrıldıktan sonra işverene zarar verici davranışlarda bulunmamasını” sağlayacak.
Burada insanın kahkahalarına engel olması olanaksız!. Bu saçma sözleşme metnini hazırlayan ve hazırlatanlara şu soruyu sormak gerekir:“Hangi işçin şimdiye kadar bir şirket kurdu da, sana zararlı olmaya çalıştı?”, “Hangi işçin, hangi ticari sırlarını açıkladı şimdiye kadar?
“…işçi,ayrıldığı tarihten itibaren ….. süre ile İstanbul, Ankara, İzmir illerinde çalışamayacakmış.(Sanırım, Antalya unutulmuş, lütfen onu da ekleyin!) ve rakip firmalara ortak olamayacak ya da yeni bir havayolu kuramayacakmış( ne işçiymiş bu yaa..?) gibi saçma, sapan bir çok madde. Tabiî ki bu sözleşme tek taraflı, sadece işvereni koruyan maddeler içermekte, işçi lehine bir maddeye rastlanamamaktadır. Ayrıca cezai şartlar ve sene kısmı nokta, nokta keyfe keder bırakılmış.
THY yönetimi ve Teknik A.Ş, bu çalışmayı, 05.09.2006 tarih ve 636 sayı no.su ile THY Teknik Uçak Bakım Başkanlığı / Hukuk Müşavirliği’nden istemiş. Yani, Ocak 2007’de bitecek olan Toplu İş Sözleşmesi öncesi, gerekli hazırlıkları yapmak için şimdiden planlar içerisindeler. Ayrıca, Uçak Bakım Başkanlığı, Uçak Teknisyenlerinin hepsini içinde barındırdığından, bu sözleşmeyi sadece Uçak Teknisyenlerine yönelik kabul etmek mümkün.
Teknik A.Ş, acaba neden böyle bir çalışma yaptırmak, “eski köye yeni adet” getirmek istemiştir? Uçak Teknisyeni’nin çok zor ve eğitim masrafı en yüksek olan branşlardan biri olduğu yadsınamaz bir gerçek…
İşverenin sözleşmelerle kendini koruma altına alması da, son derece doğal.
Ama, bu tür sözleşmeler tek taraflı yapılırsa, dayatmayla imzaya açılırsa, buna sözleşme değil, zorbalık denir ve anti-demokratiktir. Günümüzün özgür, demokratik sendikacılık(!) anlayışına göre de kabul edilemez, çalışanların demokratik kazanımlarını geri almaya yönelik, onları ücretli köleler durumuna getirecek çağdışı bir uygulamadır.
Belgeyi inceledim ve neden bu belgeye ihtiyaç duyulduğunu anlamaya çalıştım. “Eski köye yeni adet” getirmenin anlamı neydi? THY Teknik ne yapmak istiyordu?
Evet, Uçak Teknisyeni zor ve pahalı yetişiyordu, şirket büyük yatırımlar yapıyordu, bunlar son derece doğru. Peki, şimdi şapkayı önümüze koyup bir düşünelim isterseniz.
Teknik A.Ş den bir Teknisyen neden ayrılmak istesin?
a) Ekonomik ve sosyal hakların yetersizliği,
b) Huzursuz bir ortamda çalışma zorunda kalmak,
c) Kariyer planlamasını yapamaması,
d) Kendisine hak ettiği değerin verilmemesi,
e) Teknik A.Ş’nin geleceğinden şüphe duyulması..
f) Yöneticilere ve Sendikaya güvensizlik
E.Posta kutuma gelen ve tarafıma iletilen huzursuzluklar bunlar.
Bu nedenleri ortadan kaldırmadan, en azından ekonomik ve sosyal haklar dışında kalan (Toplu Sözleşmeyle çözümlenmesi gerekir) kısımları düzeltmeden bu tür şark kurnazlığı içine girmek istersen, işin çok zor Teknik. A.Ş.!
Sayın Teknik A.Ş Yöneticileri; Hukuken birçok kanun maddesini farklı yorumlayarak işinize geldiği gibi yürütmeye çalışabilirsiniz. Alt yöneticilerinizi kullanarak, bu sözleşmenin imzalanmazsa neler olabileceğini, insanları bekleyen tehlikeleri anlatabilirsiniz, Başka şirketleri arayarak, ayrılacak olan o kişileri işe aldırtmayabilirsiniz, Hatta “Aba Altından Sopa” da gösterebilirsiniz. Ama başarılı olamazsınız.
Bana sorarsanız; ben bu işte yine bir karşılıklı oyun görüyorum. Çünkü Teknik A.Ş’nin yöneticileri, personellerinin sendikalı ve toplu İş sözleşmesi hükümlerine göre hak ve çıkarlarının korunduğunu bilmiyor mu?
Yeni şirket oldum diye, kendisine bir zararı olmayan Sendikayı devreden mi çıkartmak istiyor?
Ya da işveren, Ocak ayında sonuçlanması beklenen Toplu İş Sözleşmesinde, yeni haklar ve ücretler isteyecek olan sendikaya, “bu sözleşme örneğini personele imzalatır, sizin yaptırım gücünüzü ortadan kaldırım“ diye onlara da aba altından sopa mı göstermek istiyor?
Ya da, işveren ve sendika, baştan anlaşıp personelin bu Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde ekonomik beklentilerini unutturup, bu blöf olabilecek sözleşme maddesine mi odaklanmasını istiyor?
Ve sözleşme görüşmelerine başlanıp, en az 7 ay bekledikten sonra imzalar atılıp, çalışanlara; “para alamadık, ama Sendikasızlaştırma girişimlerini önledik ve sizlere o sözleşme taslağını imzalattırmadık” diyerek, durum mu kurtarılmaya çalışılacak?
Bu Komplo Teorilerini kurmamın ve bu yazıyı yazmamın nedeni; THY A.Ş’nin, çalışanlar adına Sendika ile yapılmış karşılıklı akitleri varken, bu akit dışında personelle teke- tek sözleşme yapmak şu anda mümkün değilken, bu çalışmayı neden böyle bir anda ortaya attıklarını anlamaya, yöneliktir.
İşyerimizde örgütlenen ve çalışanları temsil eden(!) Sendika’nın olayları daha dikkatli izlemesini, onlar izlemiyorsa çalışanın son derece dikkatli olmasını, oyuna gelmemesini, tepkilerini zamanında ve yerinde ortaya koyabilmesi ve duyarlı kamuoyunun dikkatinin çekilmesine yöneliktir.
Unutmayın ki, çalışanların en büyük güvencesi; mesleklerini simgeleyen bileklerindeki altın bileziktir. Bunun, ucuza pazarlanmasına sessiz kalırsanız, umursamazsanız, sadece kendinizin değil, özel sektörde çalışan meslektaşlarınızın da ekonomik hakları bakımından önünü tıkar, mesleğin saygınlığına gölge düşürürsünüz.
Çalışanların birliği ve uyanıklığı, bu oyunları bozacaktır… 
İyi haftalar dileğimle.

Exit mobile version