Değerli okurlarım;
Bu hafta yine Teknik A.Ş de yaşanan ve bir çok teknisyenin mağdur edildiği ve bu mağduriyetin, Özçelik İş sendikası tarafından da yargıya taşınarak sonuçlanan GENELGE konusunu işleyecektim. Ancak,mağdur arkadaşların, İlker Aycı beyin dikkatine diyerek kaleme aldıkları maili görünce kendim yazmaktan vazgeçerek,mağdur teknisyenlerin kaleme aldığı mektubu yayınlamaya karar verdim.
NOT/ Yukarıda kırmızı harflerle verdiğim linkteki Genelgenin dağıtım şemasına baktığınızda,THY Hukuk müşavirliğine kadar bilgi verildiği görülmekte. İşin ilginç yanı,THY Hukuk müşavirliği makamının Teknik A.Ş genel müdürlüğüne yönelik, “Siz toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre anlaşma sağlanan bir şirkette,ilgili görüşünüzü toplu iş sözleşmesine sokmadan, toplu iş sözleşmesi imzalanır, imzalanmaz tek taraflı olarak bu genelgeyi yayınlamanız art niyetli bir uygulama olarak görülecektir. Bu nedenle bu genelge geçerli olamaz diye şerh düşmemesi…Genel Müdür Ahmet Karaman Bey, hukuku bilmeyebilir ama ya Hukuk müşavirliği… Bu yanlışı nasıl göremedi anlamak mümkün değil.
İŞTE O MEKTUP
Sayın İlker AYCI;
20.01.2016 tarihinde Teknik A.Ş Genel müdürü Ahmet Karaman imzalı bir genelge yayınlandı.
Bu teknisyen genelgesi ile uygulanması istenen değişiklikler, mevcut 10. Gruptaki 4 adet ( 10.0 – 10.1 – 10.2 – 10.3) iş gruplarını 2 ye indirgenmesi ( 10.0 ve 10.3 ) yani yetkisiz ve yetkili teknisyen grubuna dönüştürülmesi. Bu uygulama her ne kadar müktesep haklara dokunmayacağı söylense de ve kısa vadede problem gözükmüyorsa da uzun vadede ücret kayıplarına yol açıyor .
Bu uygulamaya tabi tutulan biz teknisyenlerin *2 yıl içinde ücretlerimizde yaklaşık %30 kayıp oluşmaktadır.*
Bu kayıpların nasıl oluştuğunu bu mektubun içinde size anlatabilmek zor olacaktır. Bu konu belki de sizi sıkacaktır. Şimdiye kadar bizlere olan yakınlığınız ve sendikanın bile talep etmediği bazı avantajları bizlere de vermeniz bizi cesaretlendirdi.
Bu grupta daha önceleri sadece lisanslı teknisyenler var iken şimdi bu kadro CS/SS (Yetkili teknisyen) kadrosu olmuştur.
Teknik AŞ’nin penceresinden baktığımızda, “lisanslı ama yetki almaya bile çalışmıyorlar. Bir dolu lisanslı teknisyen var görünüyor ama yetki alamadıklarından veya yetkilerini kullanmadıkları yerlerde görev yaptıkları için bakımlarda sıkıntı çekiyoruz. Bu nedenle onlara verdiğimiz süre içinde yetki almaya çalışsınlar yoksa zararını görürler” demektedirler.
İlgili konuya bu şekilde bakıldığında haklı olabilirler. Ancak bu tek taraflı bir bakış açısı olacaktır. Bu nedenle aynı konuyu bizlerin bakış açısı ile okuduktan sonra bir kez daha değerlendirmenizi arz ediyoruz.
10.3 iş grubu
Toplu iş sözleşmesi öncesinde bu kadroda yer alan CS/SS ler, Yetkisi olmayan yani yetkilendirme almayan/alamayan teknisyenler ise 01.01.2017 tarihine kadar yetkilendirme almazlarsa 10.0 iş grubuna gerileme yapacak deniyor.
Kısaca, işverenin bulunduğunuz kadro bundan sonra yetkili teknisyen kadrosudur ya yetkilendirme alın ya da sizi bundan sonra 10.0 iş grubunda değerlendireceğiz denmektedir. Bunun yanı sıra mevcut durumda CS/SS Yetkisi bir şekilde düşen,düşürülen teknisyen veya yetkisinin/unvanının geçerli olmadığı bir üniteye tayini durumu oluştuğunda ise yine mağdur edilerek 10.0 grubundaki aynı kademeye geçirilecek denmektedir.
Tabii ki bu konunun başka boyutları da var. Yetkilendirilmiş bir teknisyen arkadaşımız var ama işverence şefiyle, müdürü ile sorun yaşıyor. Bu arkadaşı oradan alıp CS/SS yetkisine gerek olmayan bir bölüme verdiğinizde otomatik olarak maaşı düşmüş oluyor. Bir nevi yöneticinin takdirine kalmış bir durum söz konusu oluyor. Sizin de arzu etmediğinizi ve yanlış bulacağınızı düşündüğümüz iki dudağın arasından çıkacak bir sözcük yeterli olabiliyor. Bu durum,çalışan ve yönetici arasında ki iş barışını da bozmaktadır.
Yetkilendirme cezai şartlarla çözülmeyle olur mu sizce ?
Burada 1500 civarı teknisyenden bahsediyoruz. Bu arkadaşların çoğu lisanlı ve yetkilendirilmenin şart olmadığı yerlerde veya yetkilerini kullanamadan çalıştırılıyorlar. Örneğin; Malzeme planlama, Üretim planlama, Bakım planlama, Tesellüm-depo, Komponent atölyeleri gibi bölümlerde çalışanlar, istese bile yetkilendirme alamayacaklar. Bunların yanı sıra lisansı olup tip kursu alamadığından yetkilendirmeye müracaat edemeyenler var. Bunlara bir tip kursu açılmamaktadır
Atölyelerde ise CS sıkıntısı çekilmekte tüm şartları sağlayıp CS olmak isteyen arkadaşlar yani genelge şartı gereği hakkını yeniden kazanmak isteyen arkadaşların önünde bu sefer başka engeller çıkmakta, bazı başkanlar ve bazı müdürlükler tarafından, kendilerince sözlü atölye mevcudu üzerinden %20 , %25 , %30’luk kota koyduklarından geçiş sağlanamamaktadır.
Kısaca bu genelgeye ve toplu iş sözleşmesindeki skalalara baktığımızda burada tek suçlu sadece teknisyen mi?
Yukarıda anlattığımız durum diğer 10.1 ve 10.2 İş gruplarında da aynı. 10.2 iş grubu ise Bu grupta bulunanlar Şirket Lisansı dediğimiz, şirketin kendi iç bünyesinde verdiği lisans tanımlamasıdır. Tabi ki THY’nin verdiği bu bir iç lisans uygulaması olduğundan yetkili kabul edilmiyorlar.
Bu grup,1987 yılında UTED’in müracaatı ile lisanslı teknisyenler için yapılan iyileştirmeden sonra, diğer lisanssız teknisyenler ile lisanslı teknisyenler arasındaki maddi farklılığı çözmek için kurulmuştu. Dolayısıyla bu iş grubunda yer alanların CS/SS olma şansları bile yok. Bu grupta çalışanlar zamanla emekli olduktan sonra 10.2 grup da kaldırılmış olacak.
Kısaca, istenilen sadece yetkili ve yetkisiz teknisyen iş gruplarından başka grupların ortadan kalkmasıdır.
CS/SS olmaları için verdikleri sürede yetkilendirilmemiş lisanslı teknisyenleri bu kadar sert bir maddi kayıp yaşatmaksızın bir çözüm arayışına girilmeli diye düşünüyoruz.
Biz teknisyenleri en çok üzen, toplu iş sözleşmesi imzalanmış bir kurumda, toplu iş sözleşmesi haricinde uygulamalar yapılması.
Toplu İş Sözleşmeleri (TİS) genelgelerle delinemez. Ancak geçmişte bazı durumlarda işverenimizin ve sendikamızın beraberinde imzaladıkları TİS’e ek protokollere rastlanmıştır. Dikkat ederseniz işveren ve sendikamızın diyorum. Çünkü bu sefer sendikaya başvurmadan işverenin yaptığı bir düzenleme söz konusu. Ayrıca bu genelge de sendikanın imzası da bulunmamaktadır. Kısaca, sözleşme dışı tek taraflı “ben yaptım oldu” mantığında değerlendirebileceğiniz bir süreç sonunda bu duruma gelinmiştir.
Bizde bu kayıplarımızın haklarımız ile ilgili genelgeyi sözleşmemiz gereği yasal bulmadık. Toplu iş sözleşmesi dışında tek taraflı ve sendikanın onayı veya görüşü alınmaksızın yapılan bu uygulamayı ne bizlerin nede Özçelik İş sendikasının kabul etmesi mümkün değildi. Tabii ki tek taraflı imzalanan bu genelgenin iptali için Özçelik İş sendikası tarafından dava açılmak zorunda kalınmıştı.
*Teknik A.Ş nin 20.01.2016 tarih ve Sayı: THY.T0.01.00.00.02 ile Yayınlamış olduğu ‘’ Teknisyen İş Grupları Genelgesi’nin tek taraflı olarak işleme konulması sebebiyle sendikamız bu genelgenin hukuka ve o dönem Yürürlükte olan 5.dönem TİS’e aykırılığın tespiti amacı ile İstanbul Anadolu 14.iş mahkemesine dava açtı. İstanbul Anadolu 14. İş mahkemesi vermiş olduğu kararda davaya konu ve sendikamız üyesi bir kısım çalışanların hak kaybına neden olan genelgenin iptaline karar vermiştir.
Teknik A.Ş nin bu kararı istinaf etmesi sonrasında gittiği İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29.Hukuk Dairesi, kararın gerekçesini iş yerinde uygulanan genelgenin sendikamız ile Teknik A.Ş arasında akdedilen 5.dönem toplu iş sözleşmesinin 14. ve 19.maddelerine aykırı bir uygulama olduğunu tespit ederek bu davadaki haklılığımızı bir kere daha teyit etmiştir.
Teknik A.Ş bu mahkeme kararları ile yetinmedi.
Teknik A.Ş bu karara Yargıtay nezdinde itiraz etti. Ancak Teknik A.Ş nin yaptığı itiraza rağmen 11.05.2019 tarihinde Yargıtay süreci de lehimize sonuçlanarak, haklılığımız bir kere daha ispat edilmiş oldu.
Mevcut durumda ise;
1500 kişi ile başlayan bu süreç gerek emekli olanlar, işten ayrılanlar, yetkilenen teknisyenler ile 500 lü sayılara inmiştir. 500 kişi hala mağdurdur. 1000 ve kalan 500 kişi ile beraber ücret kayıplarını ve iş başlangıçlarında hak ettikleri kadrolara dönmeyi talep etmektedir.
Biz artık bu sürecin daha fazla uzamasını istemiyoruz yaklaşık 2,5 yıldır hak kaybına sebep olan tüm haklarımızın eskiye dönmesini istemekte ve kazanılmış olan kadrolarımıza geri döndürülerek, maddi kayıplarımızın karşılanmasını talep etmekteyiz.
İlker bey; Türk Hava Yolları kurumuna geldiğiniz ilk günden bu yana bizlerden yana tutum sergilediniz. Yasaların önemini bizlerden de iyi biliyorsunuzdur. Yukarıda anlattığımız konunun yasal olarak da reddedilmesinin yanı sıra sizin gibi çalışanın yanında olduğuna inandığımız ve THY’nin en üst makamındaki bir yönetici olmanız nedeniyle desteğinizi beklemekteyiz.
Saygılarımızla;