Bu yıl Avrupa çapında birçok ülkede yaşanan hava trafik kontrolörlerinin grevi, binlerce uçuş iptaline, milyonlarca dolar zarara neden oldu. Grevler sebebiyle 2016 yılında uçuşlarda toplamda 1 milyon dakika rötar yaşandı, 3 bin uçuş ise iptal edildi. Uluslararası Hava Taşımacıları Birliği (IATA) bu nedenle hükümetlere bir çağrı yaparak hava trafiğinin her koşulda sorunsuz sürdürülebilmesi için önlem alınmasını ve “Tek Avrupa Gökyüzü” projesine ağırlık verilmesini talep etti.
AVRUPA’DA bu yıl sık sık yaşanan hava trafik kontrollerinin grevi nedeniyle hava trafiğinde ciddi aksamalar yaşandı, binlerce tatilcinin planları da olumsuz etkilendi. Havayollarının en büyük çatı kuruluşu IATA bile sonunda bu duruma isyan etti. Hava trafik kontrolörlerinin sık sık greve gitmesinin kabul edilemez seviyelere ulaştığını belirten IATA Avrupa Bölge Başkanı Rafael Schvartzman, “Artık Avrupa hükümetlerinin birlikte çalışarak hava trafiğinin grev zamanlarında dahi sorunsuz devam etmesini garanti altına almalarının zamanı geldi. Avrupa ekonomisi güvenilir bir hava trafiğine ihtiyaç duyuyor ve trafiğin bu şekilde kapanmasını karşılayabilecek durumda değil. Avrupa’nın hava sahasını açık tutmak için atılabilecek ilk adım her ülkenin kendi stratejisini geliştirmesi, bunu yaparken de hava yolu şirketleri ile grev ve teknik arıza zamanlarında yapılacaklar konusunda birlikte çalışması geliyor” dedi.
Peki IATA’nın bir an önce gerçekleşmesini istediği “Tek Avrupa Gökyüzü” projesi nedir, bu projeyle ne gibi kazanımlar elde edilecek? Tek Avrupa Hava Sahası-(Single European Sky- SES), Avrupa hava sahasında artan hava trafiğine en emniyetli ve en az gecikmeyle hizmet sağlanabilmesi amacıyla milli hava sahası sınırlarına bağlı kalmaksızın hava trafik akışına uygun, ortak bir Avrupa hava sahası düzenlenmesini öngörüyor. Proje, Avrupa çapında uygulanması düşünülen, güçlendirilmiş emniyet ve verimliliğe sahip, hava sahasının daha etkili kullanımını sağlayacak, gecikmeleri azaltacak ve yolculara gelişmiş hizmet sunacak olan bir uygulama olarak tanımlanabilir. Rötarlara karşı etkili bir mekanizma olarak lanse edilen Tek Avrupa Hava Sahası’nın temelleri arasında en gelişmiş teknolojilerin Avrupa çapında havacılık sektörüne uyarlanması amaçlandı. Bu çerçevede, SESAR (Single European Sky Air Traffic Management Researches-Tek Avrupa Sahası Hava Trafik Yönetimi Araştırmaları) kuruldu. SESAR, üç ayrı fazdan oluştu. Önce 2004 ile 2008 yılları arası bir tanımlama fazı uygulamaya koyuldu. Bu dönemde özellikle yeni nesil hava trafik yönetimi sistemlerinin kurulması hedeflendi. 2008 ve 2013 yılları arasında ise ikinci dönemde, bir kalkınma fazından söz edildi. Faz, 2.1 milyar Avroluk bir bütçe ile SESAR Ortak Girişimi tarafından yürütüldü. 2014’ten 2020 yılına kadar bir konuşlanma fazında çalışmalara devam ediliyor. Bu bağlamda, hava trafik yönetiminin yeni altyapısının büyük çapta üretimi ve uygulanması hedefleniyor. SESAR’ın takip edilmesi ise Avrupa Havacılık Emniyet Ajansı (European Aviation Security Agency – EASA) tarafından yapılacak.
Peki IATA’nın bir an önce gerçekleşmesini istediği “Tek Avrupa Gökyüzü” projesi nedir, bu projeyle ne gibi kazanımlar elde edilecek? Tek Avrupa Hava Sahası-(Single European Sky- SES), Avrupa hava sahasında artan hava trafiğine en emniyetli ve en az gecikmeyle hizmet sağlanabilmesi amacıyla milli hava sahası sınırlarına bağlı kalmaksızın hava trafik akışına uygun, ortak bir Avrupa hava sahası düzenlenmesini öngörüyor. Proje, Avrupa çapında uygulanması düşünülen, güçlendirilmiş emniyet ve verimliliğe sahip, hava sahasının daha etkili kullanımını sağlayacak, gecikmeleri azaltacak ve yolculara gelişmiş hizmet sunacak olan bir uygulama olarak tanımlanabilir. Rötarlara karşı etkili bir mekanizma olarak lanse edilen Tek Avrupa Hava Sahası’nın temelleri arasında en gelişmiş teknolojilerin Avrupa çapında havacılık sektörüne uyarlanması amaçlandı. Bu çerçevede, SESAR (Single European Sky Air Traffic Management Researches-Tek Avrupa Sahası Hava Trafik Yönetimi Araştırmaları) kuruldu. SESAR, üç ayrı fazdan oluştu. Önce 2004 ile 2008 yılları arası bir tanımlama fazı uygulamaya koyuldu. Bu dönemde özellikle yeni nesil hava trafik yönetimi sistemlerinin kurulması hedeflendi. 2008 ve 2013 yılları arasında ise ikinci dönemde, bir kalkınma fazından söz edildi. Faz, 2.1 milyar Avroluk bir bütçe ile SESAR Ortak Girişimi tarafından yürütüldü. 2014’ten 2020 yılına kadar bir konuşlanma fazında çalışmalara devam ediliyor. Bu bağlamda, hava trafik yönetiminin yeni altyapısının büyük çapta üretimi ve uygulanması hedefleniyor. SESAR’ın takip edilmesi ise Avrupa Havacılık Emniyet Ajansı (European Aviation Security Agency – EASA) tarafından yapılacak.
Tek Avrupa Hava Sahası’nın oluşması ile beraber, uçuşlar, havaalanlarına göre değil, uçakların izlediği rotaya göre organize edilecek. Bundan başka, altının çizilmesi gereken diğer bir husus ise hava taşımacılığında insan faktörünün merkezde olacağı yaklaşımı. Lakin halihazırda Avrupa kıtası dünyadaki en yoğun hava trafiğinin olduğu kıta. Bu nedenle insan güvenliği ve hizmet kalitesinin artırılması Komisyon tarafından değerlendirilen önemli kriterleri oluşturuyor. Projenin temel amacı hızlı trafik artışını da dikkate alarak, Avrupa hava sahasında uçuş emniyetinin en üst seviyede muhafaza edilmesiyle birlikte, hava sahasının optimum kullanılmasına imkan sağlamak. Avrupa’nın tamamında birbiriyle uyumlu çalışan, benzer fonksiyonlara haiz, entegre bir hava trafik sistem alt yapısı hedefleniyor.
Avrupa hava sahasındaki hava trafiğinin hızla artması nedeniyle, sivil hava taşımacılığında meydana gelen gecikmelerin tahammül edilemeyecek düzeye gelmiş olması AB Komisyonu’nu hava trafik yönetimi konusunda bir reform kararı almak zorunluluğu ile karşı karşıya bıraktı. Trafik akışının hızlandırılması, can ve mal emniyeti ile uçuş emniyetinin en üst seviyede sağlanması amacıyla; uçuş emniyetinin artırılması, kapasitenin arttırılarak etkin hava trafik yönetiminin sağlanması, yüksek verimlilik ve gecikmelerin azaltılması amacıyla Tek Hava Sahası çalışmaları 2000 yılında başladı. Bu bağlamda başlatılan çalışmalar 2004 yılında 4’lü mevzuat paketinin AB Konseyi ve Parlamentosu tarafından onaylanması sonrasında proje hayata geçirilmeye başlandı.
Şu an Avrupa hava sahasında 9 milyon olan uçuş trafiğinin 2020 yılında 15.8 milyon olacağı tahmin ediliyor. Tek Avrupa Hava Sahası’na geçilmesiyle birlikte güvenlik daha fazla artırılacak, Avrupa hava sahasının kapasitesi üç katına çıkacak, hava trafik yönetim giderleri yüzde 50, her uçuşun çevreye verdiği zarar yüzde 10 oranında düşecek. Hava sahasının etkin kullanılmaması, gecikmelere, rötarlara, sefer iptallerine neden olurken bu gelişmeler de her yıl havayollarına 5 milyar Avro’ya mal oluyor. Her uçuş ortalama 42 km uzuyor, bu da havayollarının yıl boyunca bütün uçuşları göz önüne alındığında daha fazla yakıt tüketmelerine neden oluyor. Olayın çevre boyutuna bakıldığında 1990-2010 yılları arasında AB’deki 27 ülkenin havayolu şirketlerinin neden olduğu kirliliğin oranı yüzde 1.8’den yüzde 5.8’e çıktı…
Avrupa hava sahasındaki hava trafiğinin hızla artması nedeniyle, sivil hava taşımacılığında meydana gelen gecikmelerin tahammül edilemeyecek düzeye gelmiş olması AB Komisyonu’nu hava trafik yönetimi konusunda bir reform kararı almak zorunluluğu ile karşı karşıya bıraktı. Trafik akışının hızlandırılması, can ve mal emniyeti ile uçuş emniyetinin en üst seviyede sağlanması amacıyla; uçuş emniyetinin artırılması, kapasitenin arttırılarak etkin hava trafik yönetiminin sağlanması, yüksek verimlilik ve gecikmelerin azaltılması amacıyla Tek Hava Sahası çalışmaları 2000 yılında başladı. Bu bağlamda başlatılan çalışmalar 2004 yılında 4’lü mevzuat paketinin AB Konseyi ve Parlamentosu tarafından onaylanması sonrasında proje hayata geçirilmeye başlandı.
Şu an Avrupa hava sahasında 9 milyon olan uçuş trafiğinin 2020 yılında 15.8 milyon olacağı tahmin ediliyor. Tek Avrupa Hava Sahası’na geçilmesiyle birlikte güvenlik daha fazla artırılacak, Avrupa hava sahasının kapasitesi üç katına çıkacak, hava trafik yönetim giderleri yüzde 50, her uçuşun çevreye verdiği zarar yüzde 10 oranında düşecek. Hava sahasının etkin kullanılmaması, gecikmelere, rötarlara, sefer iptallerine neden olurken bu gelişmeler de her yıl havayollarına 5 milyar Avro’ya mal oluyor. Her uçuş ortalama 42 km uzuyor, bu da havayollarının yıl boyunca bütün uçuşları göz önüne alındığında daha fazla yakıt tüketmelerine neden oluyor. Olayın çevre boyutuna bakıldığında 1990-2010 yılları arasında AB’deki 27 ülkenin havayolu şirketlerinin neden olduğu kirliliğin oranı yüzde 1.8’den yüzde 5.8’e çıktı…