24.06.2018 tarihli yazımda başta asteroidler olmak üzere uzayda madencilik yapılmaya elverişli olduğu düşünülen çok sayıda kaynak olduğunu ve bu nedenle de uzay faaliyetlerinde önde gelen ülkelerin şimdi de uzay madenciliği ile ilgili teknik ve hukuki alt yapı hazırlıklarına hız verdiğini ifade etmiştim. Altın, gümüş, platinyum, titanyum dahil ve fakat bunlarla sınırlı olmamak üzere daha nice rezerve sahip asteroidler bazı anlamlarda da bizler için risk teşkil etmektedir. Bu nedenle bugünkü yazımda da tehlikeli olabilecek asteroidlerle ilgili çalışmaları ele almayı istedim.
Güneş Sistemimiz’de milyonlarca asteroid var. Avrupa Uzay Ajansı’nın verilerine göre de bunların yaklaşık 10.000 tanesi NEO (Dünyaya yakın cisim)’dur. Asteroidin ya da bir parçasının Dünya’ya çarpması halinde ise buna meteorit denir. Nadiren dahi olsa meteoritlerin ciddi tehlikeler yaratma potansiyeli var. Unutmayalım ki; bazı bilimadamlarına göre bundan 66 milyon yıl önce dinazorlar da dahil yer yüzündeki memeli türlerinin yüzde 93’ü ve diğer çok sayıda canlı ve bitki türünün neslinin tükenmesine sebep olan şey de Meksika’nın Yucatan Yarımadası’na çarpan 10 km çapındaki bir meteorittir. Daha yakın tarihlerde de benzer şekilde meteorit çarpması neticesinde hasar meydana gelmiştir. Örneğin 1908 yılında Sibirya’da bir orman arazisi Tunguska nehri yakınlarına düşen meteorit dolayısıyla zarar görmüştür. Çok değil birkaç sene önce; 15 Şubat 2013’te de 17-20 metre çapında olduğu tahmin edilen bir gök cismi saatte 66.000 k.m. ile Chelyabinsk (Rusya) üzerinde patlayarak çok sayıda kişinin yaralanmasına ve binaların da hasar görmesine sebep olmuştur.
Bugün artık teknolojik imkanlarla gök cisimlerinin takibi belli ölçüde yapılıyor. Örneğin Nasa’nın 1998 yılından bu yana NEO gözlem programı mevcut. Buna karşın herhangi bir kötü sürprizle karşılaşmamak veya böyle bir olasılık varsa da bertaraf etmek için uluslararası işbirliği oldukça önemlidir. İşte bu nedenle Birleşmiş Milletler Uzayın Barışçıl Amaçlarla Kullanımı Komitesi (UNCOPUOS)’un talimatı ile kurulmuş bir teknik forum olan “Action Team 14- Aksiyon Takımı 14” nın tavsiyesi üzerine NEO çarpması tehlikesine karşı uluslararası işbirliği amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 11 Aralık 2013 tarihli A/RES/68/75 sayılı kararı ile de desteklenerek 2014 yılında IAWN (International Asteroid Warning Network – Uluslararası Asterid Uyarı Ağı) ve SMPAG (Space Mission Planning Advisory Group – Uzay Görevi Planlaması İstişare Grubu) kurulmuştur.
Gönüllülük esasına göre faaliyetlerini sürdüren IAWN’nin üyeleri arasında ESA, NASA, INASAN (Rusya Bilimler Akademisi Astronomi Enstitüsü) , KASI (Kore Astronomi ve Uzay Bilimleri Enstitüsü) gibi kurumların yanısıra gözlemciler de bulunmaktadır. Bugün IAWN’nin Avrupa, Asya, Kuzey ve Güney Amerika’dan üyeleri bulunmaktadır. IAWN zararlı olma potansiyeli olan NEO popülasyonu ile ilgili keşif, gözlem ve sair çalışmaları yapan enstitülerin oluşturduğu bir ağdır. Söz konusu Ağ ortaya çıkan çarpma tehlikesi ile ilgili bildirim eşikleri ve kriterlerinin oluşturulması ile devletlerin beklenen çarpma neticelerine hazırlanabilmesi için bilgilendirilebilmesi amacıyla çalışmalar yapmakta. NEO ve NEO çarpma riskleri ile ilgili güncel ve doğru verilerin tedariki amacına hizmet eden IAWN’den tüm bilgiler ilgililer tarafından ücretsiz olarak tedarik edilebilir.
Benzer şekilde SMPAG de NEO çarpması tehlikesine karşı uluslararası çözüm amacıyla B.M.’in 11 Aralık 2013 tarihli A/RES/68/75 sayılı kararı ile de teşvik edilerek kurulmuştur.NEO’nun saptırılması, yön değiştirmesi ile ilgili olarak zaman çizelgesinin, ana çerçevenin oluşturulması, buna ilişkin uzay görevinin başlatılması ve sürdürülmesi ve aynı amaçla yapılacak araştırmalar konusunda uluslararası işbirliğinin geliştirilmesi gibi faaliyetlerde bulunma maksadıyla kurulmuş olan SPMAG üyeliği tüm ulusal uzay ajanslarına veya uzay faaliyetlerini koordine eden veya söz konusu faaliyetlere finansman sağlayan ve uzay bazlı NEO risklerini azaltma faaliyetlerini sürdürme veya bu faaliyetlere katkıda bulunma kapasitesine sahip devlet kurumlarına veya hükümetler arası kurumlara açıktır.
DLR, ROSCOSMOS, KASI, NASA gibi pek çok kurumun üyesi olduğu SMPAG’da UNOOSA, ASE (Association of Space Explorers / Uzay Araştırmacıları Birliği), IAA (The International Academy of Astronautics / Uluslararası Astronotik Akademisi ) ve IAU (The International Astronomical Union / Uluslararası Astronomi Birliği) de gözlemci statüsündedir.
B.M. Genel Kurulu’nun 71/90 sayılı ve Aralık 2016 tarihli kararı uyarınca da Birleşmiş Milletler Uzay İşleri Ofisi’nin SMPAG’ın daimi sekreteryası olmasına karar verilmiştir. UNCOPUOS’un Bilim ve Teknik Alt Komitesi’nin 22 Şubat 2016 tarihli kararına göre ise IAWN ve SMPAG yıllık raporlar tanzim ederek sunacaklardır ve de alt komite oturumlarına gözlemci olarak davet edileceklerdir.
31 Ocak 2018’de 10. toplantısını yapmış olan SMPAG’ın hukuki konularla ilgili oluşturulmuş olan ad hoc çalışma grubu da SMPAG’ın mevcut antlaşmalar ve uzay hukukuna müteallik anlaşmalar uyarınca neleri yapmasının mümkün neleri yapmasının yasak olduğunun değerlendirmesini yapmakla görevlendirilmiştir.
2 Şubat 2017 tarihli UNCOPUOS’un Bilim ve Teknik Altkomitesi’nin IAWN ve SMPAG durum raporunda uyarı kriterleri önerileri arasında ise şunlar yer almaktadır;
- IAWN; 10 metreden büyük veya eğer parlaklık verisi elde edilebiliyorsa mutlak parlaklığı yaklaşık 28 olan ve çarpma ihtimali yüzde 1’den fazla olan tüm cisimlerle ilgili beklenen çarpmalar hakkında uyarıda bulunacaktır.
- Yeryüzünde hazırlıklı olma planlamalarının aşağıdaki olası çarpma uyarılarının olması halinde yapılması tavsiye edilmektedir :
. 20 yıl içinde bekleniyor olması,
. Çarpma ihtimalinin yüzde 10’dan daha büyük olması ve
. Cismin 20 metreden daha büyük veya eğer parlaklık verisi elde edilebiliyorsa mutlak parlaklığının yaklaşık 27 olması halinde
- SMPAG aşağıdaki çarpma olasılıkları konusunda uyarıldığında görev seçeneklerini planlayacaktır
. 50 yıl içinde bekleniyor olması
. Olasılığı yüzde 1’den daha fazla olması ve
. Cismin 50 metreden daha büyük veya parlaklık verisi elde edilebiliyorsa yaklaşık olarak mutlak parlaklığının 26 olması
Bir sonraki toplantılarını 21-26 Ekim 2018’de gerçekleştirecek olan bu oluşumların çalışmalarını takip etmekte fayda olduğu kanaatindeyim.