Geçen haftanın en çarpıcı özel haberini airlinehaber’de okudunuz. Bir pilot arkadaştan gelen uyarıda, TALPA’nın olağan genel kurul haberini okumam istendi. Tabii ki bende mesajı aldım ve daha dikkatli okumaya çalıştım.
Pilotların sivil toplum kuruluşu TALPA’nın Olağan Genel Kurul tarihindeki ilginç yaklaşımını haber yaptığımda deyim yerindeyse gündeme bomba gibi düştü diyebilirim. ( “TALPA DAN BASKIN SEÇİM” )
Airlinehaber olarak tabii ki bu haberi anında paylaştık ve sizlere verdiğim söz üzerine bu haftaki köşe yazımı bu ilginç genel kurul kararına ayırdım. İktidar partilerin iki de bir seçim zamanlarını değiştirip, kendilerine avantaj sağlayacak gün belirlemeleri gibi uygulamalara sıklıkla rastlıyoruz. Ancak bu sistemin ilk defa bir dernek genel kurulunda yaşanacak olması garibime gitti diyebilirim.
Bizim zamanımızda genel kurula katılımın çok olması için tüm üyelere mesajlar atar ve genel kurula mutlaka katılmalarını rica etmenin yanı sıra genel kurul günü çalışan arkadaşlarınızın da en azından oy kullanmaya gelebilmesi için şeflerine ve müdürlerine özel istek yapardık. Anadolu’da çalışan ve genel kurula gelebilmeleri zor olan üyelerimiz için yönetimden pas bilet talebi yapar ve katılımın çok olmasına çalışırdık.
Şimdilerde ise dernek yöneticileri genel kurula katılımın az olması için uğraş içindeler gibi görünüyor. Dernek yöneticiliği gibi, mesleğin saygınlığının devamı, üyelerin birlikteliği, hak ve menfaatlerinin korunması adına iki veya üç sene müddetçe hizmet veren, gönüllülük esaslı, yöneticilere sadece manevi bir haz sağlayan bu amatör kurumlarımız, neden profesyonelleşmeye gitmeye çalışıyor anlayamıyorum.
Derneklerin ticari bir kurum gibi çalıştırılma arzusu ne kadar etiktir? Aslına bakacak olursanız derneklerde çok para tutmamak lazım. Çünkü yüksek meblağlar, yönetimdekilerin yanı sıra aday olacaklarında ağızlarını sulandırabilir. Bu nedenle kasada ve banka hesaplarında nakit tutmamakta fayda var. Paraları Gayrimenkule yatırmak bence en iyisi. En azından,gayrimenkulün satılabilmesi için genel kurul kararı isteniyor.
Bu ön girişi neden yaptım? Yazımın tamamını okuduğunuzda, 19 sene boyunca süren dernek başkanlığının yanı sıra TALPA dâhil THY’deki tüm derneklerin, işveren ile yaptıkları toplantılarda sözcülüğünü yapmış biri olarak, aşağıda yazdığım satırları ve bana göre yanlışları tüm TALPA üyelerinin dikkatine sunmayı uygun gördüm.
Öncelikle; Konuyla ilgili önce bir kısa bilgi vereyim.
Bildiğiniz üzere, İlgili kanuna göre dernekler en az 1 yıl, en çok da 3 yılda bir Genel Kurul yapmak zorunda. Bizim zamanımızda, UTED’de her 2 yılda bir Genel Kurul yapılırdı. Sonraları yasada üç yıla kadar da yapılabilmesi olanaklı olunca bu süre üç seneye çıkarıldı. (istendiğinde tekrar iki sene olabilir)
TALPA ise uzun yıllardan beri aynen UTED gibi 2 senede bir Genel Kurul yapıyordu. Sonra aynı UTED gibi TALPA’da tüzüğünü değiştirerek bu süreyi 3 yıla çıkardı.
20 Ocak 2016 tarihinde seçilen şimdiki yönetim de 3 yıl görev yaptı. Bu seçim için önce 30 Ocak 2015 tarihi belirlenmiş, bu toplantıda kanunun belirlediği çoğunluk sağlanamazsa ikinci toplantının 20 Ocak 2016’da yapılacağı açıklanmıştı.
TALPA tüzüğünü okuduysanız, Olağan Genel Kurul ile ilgili maddesi çok açıktır. Her 3 yılda bir Aralık ayında yapılacağı belirtiliyor. TALPA da, bu maddeyi dayanak göstererek 2019-2021 yılları arasında görev yapacak yönetimin seçileceği Genel Kurulun Aralık ayında yapılacağını açıkladı.
Baştan bakınca mantıklı ve tüzüğe uygun görünüyor. Ama bana göre bu işte bir hinlik var…
Eyyyy TALPA Yönetimi, Kanun ve tüzük sana Aralık ayında bu işi tamamla demiyor ki. Aralık ayına ilk toplantıyı koyarsın. İlk toplantıda yeterli çoğunluk sağlanamazsa, en az bir hafta sonra, en fazla ise 60 gün içinde ikinci toplantıyı yapma olanağı sunuluyor.
Bu durumda bakın TALPA yönetimi ne yapıyor?
Tüzük Aralık ayı dediği için ben iki toplantıyı da Aralık ayına sıkıştırırım diye düşünmüş ve Kaşla göz arasında, kimse uyanmadan işi bitirmeye çalışıyor gibi bir izlenim hissettim.
Öyle yağma yok, Sayın TALPA yönetimi. Mademki, tüzük her iki toplantının Aralık ayında yapılmasını dayatıyor, o zaman siz nasıl olup da 20 Ocak 2016’da seçilmiştiniz?
Mevcut Ayhan Günal ve ekibinin seçildiği geçen Genel Kurulda ilk toplantı tarihi 30 Aralık 2015, ikinci toplantı tarihi 20 Ocak 2016 idi.
Bu mantıkla bakıldığında, geçen toplantı tüzüğe aykırı bir şekilde Ocak ayına sarktı ve siz de bu tüzüğe aykırı seçimle usulsüz biçimde işbaşına mı geldiniz? Tabii ki değil.
Tüzük, Aralık ayında yapılsın diyor. Yaptın ama çoğunluğu toplayamadınız. O zaman da ikinci toplantıyı 60 gün içinde yaparsın. Burada önemli olan ilk toplantı için Aralık ayı içinde bir tarihin belirlenmesi. Bunu yaptığınızda zaten tüzüğün gereğini yerine getirmiş oluyorsunuz. Arşive baktığınızda, 2014 yılındaki Genel Kurul bırakın Aralık-Ocak ayını, 12 Şubat günü yapılmış.
Demek ki, her iki toplantının da Aralık ayı içinde yapılması zorunluluğu yok. İlk toplantı için Aralık ayını seçmen yeterli. İkincisini ise istersen Şubat’a kadar uzatabilirsin.
Şimdi de gelelim, her iki toplantıyı da Aralık ayına sıkıştırarak şark kurnazlığı yapma girişimine.
TALPA yönetimi, sitesine koyduğu açıklamada; 3 Ekim 2018 günü yapılan Olağanüstü Genel Kurulda kabul edilen bazı tüzük değişikliklerinin Dernekler masasınca “kanuna aykırı bulunduğunu belirterek 1 ay içinde düzeltilmesini istediklerini” belirtiyor. İlk okuduğunuzda mantıklı geliyor. İyi de sevgili TALPA yönetimi, ilk toplantıda çoğunluk sağlanmasının olanaksız olduğunu biliyorsunuz. Bu durumda Genel Kurul 25 Aralık’ta yapılacak. Dernekler masasından evrakı 19 Kasım’da aldığınıza göre size tanınan 1 aylık süreyi aşmış oluyorsunuz. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
Hemen korkmayın canım, merak etmeyin derneği falan kapatmazlar. Bakın 19 yıllık bir dernekçi olarak sizi rahatlatayım. Kendi deneyimlerim bir tarafa, kanundan bahsedeceğim. 5253 sayılı Dernekler Kanununun 17. maddesi aynen şöyle:
Hata ve noksanlıkların giderilmesi
Madde 17- Derneklerin iş ve işlemlerinde, bu Kanun ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu ile bunlara dayanılarak çıkarılan yönetmeliklerin hükümlerine aykırılık tespit edilmesi halinde, konusu suç teşkil etmeyen hata ve noksanlıkların mülkî idare amirinin yazılı istemi üzerine, ilgili dernek tarafından otuz gün içerisinde giderilmesi zorunludur.
Madde çok açık. Eğer kanuna aykırı bir iş veya işlem yaptıysan, tüzük değişikliği getirdiysen 30 gün içinde bunu düzelteceksin. Tüzüğün iki maddesi kanuna uygun bulunmamış. Dernekler masası da “bunları düzelt” diye sana 30 gün süre vermiş. Bu süre içinde düzeltmezsen ne olur? Kanun, cevabını 32. maddenin (ı) fıkrasında veriyor:
Madde 32
ı) 17 nci maddede yer alan zorunluluğa uymayanlara yüz Türk Lirası idari para cezası verilir.
Gördünüz mü, “30 gün içinde değiştirmek zorundayız” diyerek baskın seçim dayatmasının maliyetini? 100 TL, yazıyla yüz Türk Lirası…
Aralık’ta değil de Ocak’ta yapsaydınız Genel Kurulunuzu ödeyeceğiniz ceza sadece 100 TL idi. Ama “bizim 100 liramız yok. o nedenle 1 ay içinde yapmak zorunda kaldık.” derseniz o başka !
Gerçekten paranız yoksa 3500 üyeden üçer kuruş toplar bu 100 lirayı denkleştirirdiniz be kardeşim ! Zamanında diğer derneklerinde başına gelmişti. Bunda ayıp bir şey yok ki. Asıl ayıp üyelerin katılımını zorlaştırmak değil mi?
Bırakın, Ocak’ta hatta Şubat’ta toplansın Genel Kurul. Ne kadar çok üye katılırsa o kadar iyi değil midir? Katılım az olsun, ben kazanayım mantığı hiç hoş değil. Aksi halde, küçük olsun, benim olsun diyenlerin demokrasi anlayışından hiç farkınız kalmaz
Dernekler Masasından gelen “1 ay içinde tüzüğü düzeltin” diye açıkladığınız gerekçenin hiçbir geçerliliği yok anlayacağınız. Gelelim ikinci gerekçeye. Neymiş, 31 Aralık’ta Atatürk Havalimanı kapanacakmış. Uçuşa giden ve gelenler o gün oy kullanamazmış, katılım düşermiş. Yahu siz gerçekten 31 Aralık günü Atatürk Havalimanını ışıklarının kapatılacağını, kapısına kilit vurulacağını mı zannediyorsunuz? Amerika seferlerinin icrası için TSA (Transport Security Administration) denetimi bile hala yapılmış değil.
Henüz tümüyle tamamlanmamış olan yeni havalimanının 1 Ocak’ta tam hizmet vermesi olası mı sizce? Olacağı söyleyeyim. Bu taşınma taksit taksit en iyi ihtimalle Mayıs’a kadar sürer. Bu sürede iki havalimanı da faaliyette kalır. Bakın THY’miz birer ikişer uçuşları kaydırarak sorunu çözmeye çalışıyor. Onlar da hep iç hat uçuşları.
Merak etmeyin, Atatürk Havalimanı’nda Ocak’ta da Genel Kurul yaparsınız, Şubat’ta da…
Ben TALPA’cıların yerinde olsam, hemen yeni bir karar alır, airlinehaber’e ulaşan üyelerinin dediği şekilde seçim takvimini değiştiririm. İlk toplantıyı Aralık sonuna, ikinciyi Ocak sonuna veya Şubat başına kaydırırım. Bu tarihlere göre de üyelerimin boş gün istemesinin önünü açarım.
Katılımın yüksek olmasına ilişkin samimiyetimi ve iyi niyetimi ortaya koyarım. Sadece bir grubun değil birkaç grubun daha aday olmasına olanak sağlarım. Böyle ince hesaplarla iktidarımı 3 yıl daha sürdürmektense, adil ve dürüst bir seçimle gerekirse kaybetmeyi yeğlerim.