İnşallah sizler, sevdikleriniz, aileniz, çevreniz ve hepiniz iyisinizdir ve sağlıklısınızdır…. Bugünkü konumuz ‘BİLGİ’
Eğitim çerçevesinde sıralamaya çalışacağımız hemen hemen tüm disiplinler arası konulara değinmeyi hedeflediğimiz hayat prensibi kapsamında bugün bilgili olmaktan bilgiyi yorumlamaktan, bilginin mahiyetinden bahsetmek istiyorum sizlere ama alışık olduğunuz bir tarzda değil….
Benim tarzımda Sıklıkla şahit olduğunuz, duymakta olduğunuz üzere küreselleşen dünya şartlarında, en güncel akademik araştırma konularının başında ‘Sürdürülebilirlik’ kavramı gelmektedir.
İstanbul Hava Limanı, 2022 Yılının başında, pandemi dönemi olmasına rağmen, dünyanın en iyi 10 hava limanı sıralamasında 2. sırada yerini almıştır. Hızla değişen ve gelişen dünya şartlarında, elde edilen başarının sürdürülebilirliği ülke ekonomisinin gelişmesi ve politik güç kazanılması için son derece önem arz etmektedir. Bu bağlamda, İstanbul Hava Limanı İşletmesinin, emniyet, kapasite, verim ve çevre sorumluluğunda sürdürülebilirlik fonksiyonlarının GRI (Global Reporting Initiative) sürdürülebilirlik raporlama girişimi kapsamında değerlendirilmesi son derece önemli bir gelişmedir. Böylece, hava taşımacılık işletmesinin sürdürülebilir yönetim standartlarının belirlenmesi ve başarılı bir yönetim raporlama girişim rehberi oluşturulması gerekli olmuştur. Bu kapsamda geçen yıl sunduğum bir akademik bildirimden sizlere kısaca örnekleme yaparak ‘bilgi’ konusunu işlemek isterim ki bildirim tam metin olarak da yayınlanmıştır.
Ayrıntıları incelemek isteyenler ilgili linke tıklayarak sayfa 262’den itibaren gerekli araştırma verilerine ve bulgulara ulaşabilirler. Tıklayınız…
Özetle, her hava limanı çalışanına ışık tutacak ve ‘sürdürülebilirlik’ kavramı kapsamında değerlendirilmesi gereken tespitleri sizlere arz etmeyi hedefliyorum bu yazımda…. Bu hedefimin nihayetinde bilginin nereden, nasıl temin edilmesi ve nasıl yorumlanması gerektiğine dikkatlerinizi çekme amacı bulunmaktadır.
Haydi buyurun İGA’ya:
Araştırmam kapsamında aşağıdaki tespitler yapılmıştır:
İGA İşletmesi tarafından çevre ve sürdürülebilirlik planları gerçekleştirilmiştir.
Başlıca planların arasında Ulaştırma Denizcilik Bakanlığı tarafından CED (Çevresel etki değerlendirmesi) sürecinin tamamlanması hedefi bulunmakta olup bu hedef Mayıs 2013’te tamamlanmıştır.
Çevre ve sürdürülebilirlik direktörlüğünün kurulması planı incelendiğinde Ocak 2014’te bu planın gerçekleştiği görülmüştür.
Terminal ve otopark için LEED sertifikası alınması ise Mart 2015’de gerçekleşmiştir. (Leed sertifikası, yeşil binaların tanımlanması ve denetlenmesi için birtakım kriterlerin karşılanması sonucu alınabilmektedir.) Bu bağlamda, 40-49 puan sertifika alımı, 50-59 puan gümüş, 60-79 arası puan altın, 80 puan ve üzeri ise platin sertifikası ölçüsü olarak tanımlanmıştır. Bu kapsamda, İstanbul Hava Limanı (İGA) Amerikan Yeşil Binalar Konseyi (USGBC) tarafından 2021 yılında yeşil rekabet sağlamak üzere 60-79 puan alarak Leed sertifikası almaya hak kaşanmış bir hava limanıdır.
Ayrıca, Mayıs 2016’da ‘Envision Sürdürülebilir Alt Yapı Sertifikası’ hedefi konulmuş olması çok dikkat çekici bir gelişimdir.
Aralık 2016’da ISO 14001:2015 Çevre Yönetim Sistemi belgesi alındığı görülmüştür.
Bu bulgudan, çevresel etkilerin minimum seviyeye düşürülme hedefinin karşılandığı anlaşılmaktadır.
Böylece, etkin kaynak kullanımı, enerji verimliliği, çevresel sürdürülebilirlik odaklı satın alma politikalarının uygulanabilirliğinin paydaşlara sunulduğu gözlemlenmektedir. Dolayısı ile GRI Sürdürülebilirlik İlkelerinden en önemlisi olan netlik ilkesi gereklerinin yapıldığı fark edilmektedir.
GRI Raporlama sistemi kriterlerinden bana göre en önemlisi olan ‘Karşılaştırma İlkesi’ kapsamında yaptığım incelemede, dijital danışma kiosk cihazları aracılığı ile yolcuların anında şirket yetkililerine ulaşabildiği ve gizli müşteri uygulaması ile elde 276 yolcudan elde edilen verilerin etkin değerlendirilmekte olduğu anlaşılmıştır.
Öte tarafta, ‘Emniyet ve güvenlik ilkesinin’ karşılığı araştırıldığında, acil durum kriz çağrı sistemlerinin etkinliği gözlemlenmiş ve özellikle deprem ile ilgili önlemlerin yoğunluğu dikkat çekmiştir.
İGA Atık su toplama ve su arıtma döngüsü incelendiğinde Arbiogaz Çevre Teknolojileri ve İnşaat Firması’ndan destek alındığı 2019 Yılında gerçekleşen 1.331.673 metre küplük tüketimin 2020 Yılında 829.447 metre küpe inerek tasarruf edildiği tespit edilmiştir. Ayrıca, enerji yönetiminde verimli bir yönetim raporlandığı görülmektedir.
Ayrıca, toplam doğrudan sera gazı emisyonunun 2020 Yılı için ton başına 28.102,88 karbon salınımı sağlanarak düşüşe geçtiği gözlemlenmiştir.
IGA GRI ‘Denge İlkesi’ kapsamında ise saf fosil uçak biyoyakıt ikmalinin başlamış olduğu ve böylece 13.149 varil yakıt tasarrufu elde edildiği fark edilmiştir.
Yönetimin paydaşlarına verdiği değer, vizyon, strateji ve kalite yönetim sisteminin paylaşımı ile anlaşılmaktadır.
Kurumsal profil incelendiğinde, Kültür Elçileri Programının olduğu görülmektedir. İSG Altın kuralları belirlenmiş ve çalışanlar ile paylaşılmıştır.
Etik kurallar incelendiğinde, dürüstlük ve güven yaratmanın önemi, çatışmalardan uzak bir çalışma ortamı yaratılması, insanların onuruna saygı gösterilmesi ve gizlilik kurallarına uyum prensiplerinin belirlenmiş olduğu tespit edilmiştir.
Öncelikli unsurların belirlenmesi noktasında uluslararası standartlarda su verimliliği programı, küresel ısınma tehdidi karşısında enerji verimliliği programı, doğrudan 100.000 istihdam hedefi, dünyanın en büyük LEED altın sertifikalı binası sertifikası, tüm iş süreçlerinin akıllı tasarım yaklaşımı, karbon ayak izi sertifikaları, bio çeşitlilik aksiyon planı olduğu tespit edilmiştir.
Ayrıca, İGA İşletmesinin çok sayıda sertifikasyon işlemini tamamladığı dikkat çekmektedir. ATRS Avrupa’nın en verimli havalimanı, ACI Birinci Seviye Karbon Salımı kalite, müşteri memnuniyeti, çevre, bilgi güvenliği ve enerji yönetimi kapsamında BSI sertifikaları vardır.
Şimdi bu verilerden hareketle asıl dikkatlerinizi çekmek istediğim nokta şudur:
Bu verilere ve makaleme basit bir internet veya akademik araştırma sonucunda ulaşmanız tabi ki mümkündü; ancak hemen hemen havacılık çalışanlarının ruhunun derinliklerinde hep duyumlar ile hareket etme, kulaktan kulağa fısıldayarak inanma ve eleştiride bulunma davranışı sabit bulunduğundan(kötü amaçla yazmadım) belirtmek isterim ki hemen hemen herkes İstanbul Hava Limanı dendiğinde bir tek ulaşım sıkıntısına odaklanmakta ve sadece bir kısmını paylaştığım ve üst satırlarımda bulunan pek çok gelişim ile ilgilenmemektedir…
Bir yeniliğe adım atmak, finansör bulmak, projelendirmek ve nihayetinde gerçekleştirmek o kadar zordur ki… Yoktan var ettiğiniz bir hizmeti eleştirmek ise çok kolay…. Nedense hep kolayları seçeriz…. Neden biliyor musunuz? Cevabı o kadar basit ki çünkü insan oğlu zoru sevmez … Düşünmeyi istemez… Düşündüğünü ve her şeyi bildiğini zanneder ama ‘bilgi’ çok göreceli ve uzun vadeli bir olgudur ve daha da önemlisi bilgi günlüktür… Bugün bildiğiniz bilgi doğru iken yarın yanlış olabilir… Bilgi olgular ile birlikte zincirlenmiş bir keşif aracıdır…. Bu bağlamda şunu belirtmek isterim ki bir olgunun sürdürülebilir olması sürekli gelişim ile mümkündür sürekli eleştirmek ile değil! Dolayısı ile tüm havacılık personelinin daima ileriye bakan bir bakış açısı olması, günlük verilerde takılı kalmaması, duyumlar ile hareket etmeden doğru bilgiye doğru kanaldan ulaşmayı öğrenmesi son derece önemlidir. Sürdürülebilir havacılığın ruhunda bana göre 360 derece bilgi kullanımı ve yorumlanmasının öğrenilmesi yatmaktadır. Siz bu yazıyı okuduktan sonra İstanbul Hava Limanı hakkında ‘her şey mükemmel oldu; ülkemize çok yakıştı’ diyebiliyorsanız ne mutlu size….
Şimdilik, bu seferlik bu kadar…. Bilmem anlatabildim mi? Neyi mi?
Yine her zamanki gibi düşünmenizi, fark etmenizi, ‘acaba ne demek istedi’? demenizi…. Başarabildiysem ne mutlu bana! Yok başaramadıysam inşallah bir daha ki yazıya….
Yanlış bir kelime kullandımsa, suya sabuna dokundumsa, birilerini kırdımsa af ola…
Güzel okumalar…. Güzel ve sağlıklı yarınlar…
PhDC. Zülal GÜNAL (Kişisel gelişim, davranış, havacılık ve işletme yönetim eğitmeni, mentor, koç)