THY ve Lufthansa’nın ortak girişimi SunExpress, Antalya Havalimanı’nda uçak bakım-onarım merkezi kuracak.
Türk Hava Yolları (THY) ve Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress’in Üst Yöneticisi (CEO) Jens Bischof, “Antalya’ya uçak bakım -onarım merkezi için ciddi miktarda yatırım yapacağız. Bu yatırımla hem yerel ekonomiyi desteklemiş hem de bu bölgeye duyduğumuz koşulsuz ve tam güveni göstermiş olacağız.” dedi.
Bischof, yaptığı açıklamada, Antalya Havalimanı’nda yapacakları yatırımına ilişkin bilgi verdi, turizm sezonunu ve Türkiye’deki yatırım ortamını değerlendirdi.
Uçak Bakım-Onarım Merkezi Projesinin, Türk yetkili makamlarında onay aşamasında olduğunu aktaran Bischof, ruhsat alımına bağlı olarak bu yıl içinde temel atıp, 2021-2022 sezonunda hizmete açmayı öngördüklerini söyledi.
Söz konusu merkezin Antalya’da ilk olacağını ve ilk etapta kendi uçaklarına sonrasında ise diğer firmalara hizmet vereceğini anlatan Bischof, “Antalya bölgesine ciddi miktarda bir yatırım yapacağız. Bu yatırımla hem yerel ekonomiyi desteklemiş hem de bu bölgeye duyduğumuz koşulsuz ve tam güveni göstermiş olacağız.” diye konuştu.
“TURİZMDE REKOR YILI OLACAK”
Türk turizm sektörü için 2019’un rekor yılı olacağına dikkati çeken Bischof, ülkenin turistler için büyük bir değer olduğunu vurguladı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, yılın 5 ayında Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,3 artışla yaklaşık 12,8 milyona ulaştığını hatırlatan Bischof, yabancı turist sayısındaki artışın SunExpress rakamlarına da yansıdığını kaydetti.
Bischof, “Antalya, İzmir gibi destinasyonlara en fazla direkt uçuş gerçekleştiren hava yolu şirketiyiz. Son dakika ve erken rezervasyonlarımız çok güçlü seyrediyor. Bu yıl hem SunExpress hem de Türkiye için rekor yıl olacak. Henüz yaz bitmedi ancak çok doğru bir patikada ilerliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Yabancı turistin Antalya’yı tatil şehri olarak görmesinin yanında sportif aktiviteler için de tercih ettiğinin altını çizen Bischof, “Almanya Bundesliga ve Avrupa’nın birçok önde gelen futbol takımlarını hazırlık kampları için Türkiye’nin güney sahillerine ulaştırmaktan gurur duyuyoruz.” dedi.
“VERGİDE DENGE SAĞLANMALI”
Bischof, havacılık sektörü önündeki vergi yüküne de değinerek, hava yolu şirketlerinin giderlerinin yüksek, karlarının ise çok düşük olduğunu dile getirdi.
Kurumlar vergisinin artırılmasının yarattığı olumsuzluklara da değinen Bischof, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu gibi vergi artışları yeni uçak alımı, hangar yapımı, yeni rota açmak ve iş yaratmak gibi yeni yatırımlar için finansman ayırmamıza engel oluyor. Uçak leasinglerine de bakarsak, onlar da bence stopaj vergisinden düşürülmeli. İç hat uçuşlarda yüzde 18 KDV alınıyor. Bu da seyahat edenler için ve tabii ki hava yolu şirketleri için ağır bir yük oluşturuyor. Yurt dışı çıkış harcı da Yunanistan, İtalya, İspanya gibi rakip destinasyonlara karşı Türkiye’nin cazibe noktalarına bir miktar tehdit oluşturuyor. Bu açıdan sistemi çok germeden, sağlıklı vergi gelirleri elde etmeyle firmaların verimli bir ortamda işlerini sürdürmeleri arasında dengeyi sağlamak lazım.”
“HAVA YOLU ŞİRKETLERİNE DE TEŞVİK VERİLMELİ”
Bischof, yurt dışından turist getiren tur operatörlerine verilen teşviklerin hava yolu şirketlerine de verilmesi gerektiğine dikkati çekerek, teşvik sisteminin Türk turizm endüstrisi açısından çok önemli bir rol oynadığını söyledi.
Türkiye için zorlu geçen 2016 ve 2017’de birçok havayolu şirketi ülkeyi terk ederken SunExpress’in kapasitesini artırmaya devam ettiğini aktaran Bischof, “Bunun için herhangi bir teşvik yoktu. Kalmak ya da gitmek yönetimimiz açısından gerçekten zorlu bir karardı. Türkiye’ye inanıyoruz, burası bizim evimiz ve yerel turizm endüstrisini beslemeye devam edeceğiz, ancak burada doğru dengenin kurulmadığına inanıyoruz. Teşvikler çok önemli ve en kritik kısma, turist getiren hava yolu şirketlerine de verilmesi gerekiyor.” diye konuştu.
Bischof, söz konusu sorunların dışında yabancı yatırım açısından Türkiye havacılık sektörünün avantajlı maliyet pozisyonu bulunduğunu vurgulayarak, ülkenin bu açıdan her zaman cazip olduğunu söyledi.
“YENİ HAVALİMANI ÇOK ETKİLEYİCİ”
İstanbul Havalimanı’na ilişkin görüşlerini paylaşan Bischof, projenin hayata geçirilmesinin ülkenin ekonomik kalkınması açısından çok akıllıca bir karar olduğunu ifade etti. Bischof, şunları kaydetti:
“İlk olarak şahane bir tesis olduğunu söylemeliyim. Modern, çağdaş, sadece büyüklük olarak değil operasyonel olarak da çok etkileyici bir tesis. İstanbul Havalimanı’ndan seyahat etmek benim için de çok keyifli bir tecrübeydi. Türkiye’nin jeostratejik konumu dikkate alındığında THY’nin bu havalimanından çok fayda sağlayacağı açık. Özellikle uluslararası transit uçuşlar Türkiye’nin refahında çok büyük etkiye sahip olacak.”
SunExpress, 30’dan fazla ülkede 90’dan fazla destinasyona uçuş gerçekleştiriyor. Şirket bu yıl sonunda 30. yılını tamamlayacak.
Bischof, yaptığı açıklamada, Antalya Havalimanı’nda yapacakları yatırımına ilişkin bilgi verdi, turizm sezonunu ve Türkiye’deki yatırım ortamını değerlendirdi.
Uçak Bakım-Onarım Merkezi Projesinin, Türk yetkili makamlarında onay aşamasında olduğunu aktaran Bischof, ruhsat alımına bağlı olarak bu yıl içinde temel atıp, 2021-2022 sezonunda hizmete açmayı öngördüklerini söyledi.
Söz konusu merkezin Antalya’da ilk olacağını ve ilk etapta kendi uçaklarına sonrasında ise diğer firmalara hizmet vereceğini anlatan Bischof, “Antalya bölgesine ciddi miktarda bir yatırım yapacağız. Bu yatırımla hem yerel ekonomiyi desteklemiş hem de bu bölgeye duyduğumuz koşulsuz ve tam güveni göstermiş olacağız.” diye konuştu.
“TURİZMDE REKOR YILI OLACAK”
Türk turizm sektörü için 2019’un rekor yılı olacağına dikkati çeken Bischof, ülkenin turistler için büyük bir değer olduğunu vurguladı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, yılın 5 ayında Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,3 artışla yaklaşık 12,8 milyona ulaştığını hatırlatan Bischof, yabancı turist sayısındaki artışın SunExpress rakamlarına da yansıdığını kaydetti.
Bischof, “Antalya, İzmir gibi destinasyonlara en fazla direkt uçuş gerçekleştiren hava yolu şirketiyiz. Son dakika ve erken rezervasyonlarımız çok güçlü seyrediyor. Bu yıl hem SunExpress hem de Türkiye için rekor yıl olacak. Henüz yaz bitmedi ancak çok doğru bir patikada ilerliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Yabancı turistin Antalya’yı tatil şehri olarak görmesinin yanında sportif aktiviteler için de tercih ettiğinin altını çizen Bischof, “Almanya Bundesliga ve Avrupa’nın birçok önde gelen futbol takımlarını hazırlık kampları için Türkiye’nin güney sahillerine ulaştırmaktan gurur duyuyoruz.” dedi.
“VERGİDE DENGE SAĞLANMALI”
Bischof, havacılık sektörü önündeki vergi yüküne de değinerek, hava yolu şirketlerinin giderlerinin yüksek, karlarının ise çok düşük olduğunu dile getirdi.
Kurumlar vergisinin artırılmasının yarattığı olumsuzluklara da değinen Bischof, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu gibi vergi artışları yeni uçak alımı, hangar yapımı, yeni rota açmak ve iş yaratmak gibi yeni yatırımlar için finansman ayırmamıza engel oluyor. Uçak leasinglerine de bakarsak, onlar da bence stopaj vergisinden düşürülmeli. İç hat uçuşlarda yüzde 18 KDV alınıyor. Bu da seyahat edenler için ve tabii ki hava yolu şirketleri için ağır bir yük oluşturuyor. Yurt dışı çıkış harcı da Yunanistan, İtalya, İspanya gibi rakip destinasyonlara karşı Türkiye’nin cazibe noktalarına bir miktar tehdit oluşturuyor. Bu açıdan sistemi çok germeden, sağlıklı vergi gelirleri elde etmeyle firmaların verimli bir ortamda işlerini sürdürmeleri arasında dengeyi sağlamak lazım.”
“HAVA YOLU ŞİRKETLERİNE DE TEŞVİK VERİLMELİ”
Bischof, yurt dışından turist getiren tur operatörlerine verilen teşviklerin hava yolu şirketlerine de verilmesi gerektiğine dikkati çekerek, teşvik sisteminin Türk turizm endüstrisi açısından çok önemli bir rol oynadığını söyledi.
Türkiye için zorlu geçen 2016 ve 2017’de birçok havayolu şirketi ülkeyi terk ederken SunExpress’in kapasitesini artırmaya devam ettiğini aktaran Bischof, “Bunun için herhangi bir teşvik yoktu. Kalmak ya da gitmek yönetimimiz açısından gerçekten zorlu bir karardı. Türkiye’ye inanıyoruz, burası bizim evimiz ve yerel turizm endüstrisini beslemeye devam edeceğiz, ancak burada doğru dengenin kurulmadığına inanıyoruz. Teşvikler çok önemli ve en kritik kısma, turist getiren hava yolu şirketlerine de verilmesi gerekiyor.” diye konuştu.
Bischof, söz konusu sorunların dışında yabancı yatırım açısından Türkiye havacılık sektörünün avantajlı maliyet pozisyonu bulunduğunu vurgulayarak, ülkenin bu açıdan her zaman cazip olduğunu söyledi.
“YENİ HAVALİMANI ÇOK ETKİLEYİCİ”
İstanbul Havalimanı’na ilişkin görüşlerini paylaşan Bischof, projenin hayata geçirilmesinin ülkenin ekonomik kalkınması açısından çok akıllıca bir karar olduğunu ifade etti. Bischof, şunları kaydetti:
“İlk olarak şahane bir tesis olduğunu söylemeliyim. Modern, çağdaş, sadece büyüklük olarak değil operasyonel olarak da çok etkileyici bir tesis. İstanbul Havalimanı’ndan seyahat etmek benim için de çok keyifli bir tecrübeydi. Türkiye’nin jeostratejik konumu dikkate alındığında THY’nin bu havalimanından çok fayda sağlayacağı açık. Özellikle uluslararası transit uçuşlar Türkiye’nin refahında çok büyük etkiye sahip olacak.”
SunExpress, 30’dan fazla ülkede 90’dan fazla destinasyona uçuş gerçekleştiriyor. Şirket bu yıl sonunda 30. yılını tamamlayacak.