Sud Aviation Caravelle Unutuldu mu? 

erhan-inanç

Bugün 21. Asırda Fransa, uçak üretimi dünyasında kilit bir merkezdir. Sadece ​​Airbus’a değil, aynı zamanda turboprop üreticisi ATR’ye, iş jeti ve askeri uçak üreticisi Dassault’a da ev sahipliği yapıyor. Ancak tarihte biraz daha geriye bakarsanız, Sud Aviation adı öne çıkıyor. 1950’lerde, özellikle kısa ve orta mesafeli pazar için ilk jet yolcu uçağını üreterek tarih yazdı: SE 210 ‘Caravelle.

Sud Aviation SE 210 Caravelle’in hikayesi, savaş sonrasının ilk yıllarına kadar uzanıyor. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından, çeşitli Fransız uçak üreticileri yeni orta menzilli uçak tasarımları için çalışmalar başlatmıştı. Ancak, bu şirketler kendi başlarına böyle bir projeye girişecek imkânlara sahip değillerdi, bu yüzden hemen hiçbir şey ortaya çıkmadı.

1950’lerde, bu durumun farkına varan Fransız sivil uçak komitesi (Comite du materiel Civil) endüstriye bu tür tasarımlar yapmaya çağırdı. Komite, üreticilerden 2.000 km menzile 600 km/sa hızla gidebilen 55 – 65 koltuklu uçaklar tasarlamalarını istedi.

Kabul görüp listeye alınan üç tasarımın her biri farklı sayıda motora sahipti. SNCASO şirketinin S.O.60’ında dört adet, Hurel-Dubois şirketinin iki adet ve SNCASE şirketinin ise X-210’unda üç adet motor vardı. Sivil ve Ticari Havacılık Genel Sekreterliği (SGACC), SNCASE’den X-210 uçağını iki motora sahip olacak şekilde yeniden tasarlamasını istedi.

Bu uçağı 2 motorlu olarak yeniden tasarlama ihtiyacı, Rolls-Royce’un Avon Turbofan motorun daha güçlü bir versiyonunu geliştirmesinden sonra ortaya çıkmıştı. SNCASE’in yeniden tasarlanmış iki motorlu bir X-210’u sunmasının ardından, Eylül 1952’de yeni uçak için sözleşme verildi. İşte Caravelle böyle doğmuştu.

SNCASE’e sözleşme verildikten bir yıldan kısa bir süre sonra, Sivil ve Ticari Havacılık Genel Sekreterliği SGACC, ikisi prototip, ikisi test olmak üzere 4 uçak siparişi verdi. SNCASE daha önce de Havilland ile çalışmış ve Caravelle‘i geliştirirken de Havilland’ın DH.106 Comet jet uçağından ilham almıştı. Elbette Comet, 1952’de hizmete giren dünyanın ilk jet yolcu uçağıydı.

Örneğin, Caravelle’in burnu ve kokpit tasarımları, Comet’te bulunanların lisanslı kopyalarıydı. SNCASE, ilk prototipi, görevi aldıktan 3 yıl sonra, Nisan 1955’te halka açıkladı ve Mayıs ayında ilk kez gökyüzüne çıktı. Prototip uçağın ilk uçuşu (66 yıl önce) 27 Mayıs 1955’te gerçekleşti, uçuş 41 dakika sürdü.

1956, Caravelle programı için çok önemli bir yıldı. İkinci prototip ilk uçuşunu 6 Mayıs 1956’da yaptı ve şirket ilk siparişini aldı. Bu ilk sipariş Air France‘dan geldi. Fransız bayrak taşıyıcısının siparişini 1957’de SAS İskandinav Havayolları’nın siparişi takip etti.

Her iki prototip uçak da Ekim 1956’ya kadar 1.000 uçuş saatinden fazla uçtu. 1957’de Kuzey ve Güney Amerika hava sahasının uçuş sahasına eklenmesiyle Avrupa ve Kuzey Afrika’da ikinci prototipin yaklaşık 2.500 uçuş saati toplandığı görüldü.

Caravelle ticari hizmete girdiğinde, üreticisinin adı değişti. SNCASE ve SNCASO birleşerek daha geniş anlamda Sud Aviation grubu oluşturuldu. Böylece üretmin adı da, ‘SE 210 Caravelle’ oldu.

Air France uçağı sipariş eden ilk havayolu olmasına rağmen, SAS 26 Nisan 1959’da bunu ticari olarak uçuran ilk şirket oldu. Bunu kısa bir süre sonra Air France izledi ve takip eden dört yıl, dünya çapında operatörlere bir satış fırtınası oluştu. 5 kıtadan 24 havayolu uçaktan sipariş verdi.

Ticari olarak piyasaya sürülmesinden sonraki dört yıl içinde, havayolları toplam 172 adet Caravelles satın aldı. Sud Aviation nihayetinde 1958’den 1972’ye kadar 280 adet (iki prototipin dışında) üretti.

Bazı ülkeler de Caravelle’i hükümet ve askeri amaçlarla konuşlandırdı. Bunlar arasında Cezayir, Arjantin, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Fransa, Gabon, Moritanya, Meksika, Ruanda, Senegal, İsveç ve Yugoslavya yer alıyordu.

Sud Aviation, üretim boyunca Caravelle’nin birçok farklı çeşidini yaptı. En küçük versiyonlar Caravelle I, III ve VI modelleriydi. Bu 32 metre uzunluğundaki jet uçakları, Rolls-Royce Avon Turbofan motorları tarafından destekleniyordu ve uçakta 90-99 yolcu koltukluydu. Ayrıca 2.500 km menzile sahiptiler.

Bu arada, Caravelle 10 ve 11 modelleri bir metre kadar daha uzundu ve 99-118 yolcu kapasiteliydi. Maksimum menzilleri 3.300 km idi. Caravelle 12, Pratt & Whitney JT8D turbofan motorlarla güçlendirildiler. Caravelle 12 daha da büyüktü, 36 metre uzunluğa sahipti ve 131 yolcu kapasiteliydi.

Sud Aviation Caravelle, neslinin diğer belirleyici jet uçaklarından kısa bir süre sonra hizmete girmişti.    De Havilland Comet’in ticari olarak 1952’de piyasaya sürüldüğünü ve Boeing’in 707 ile 1958’de pazar savaşına girdiğini gördük. Douglas DC-8, Caravelle’nin hizmete girmesinden beş aydan kısa bir süre sonra, 1959 Eylül’ünde pazara girdi.

Yine de, jet çağını açan uçaklarla ilgili tartışmalar söz konusu olduğunda, bu Fransız tasarımı üretim ve satış olarak onlardan geri kalmıştı. Caravelle’in 282 adet, B707’nin 856 adet ve DC-8’in 556 adedinden daha kötü bir satış yakaladığı doğrudur. Bunun nedeni Sud Aviation’ın dikkatini süpersonik bir ‘Süper-Caravelle‘ geliştirmeye odaklamış olmasıdır. İtekim, Sud’un Aérospatiale ile birleşmesi Concorde’un geliştirilmesinde önemli bir faktör oldu.

Tarih, Caravelle’i unutmuş olsa da, mirasını ve çeşitli operasyonel geçmişini vurgulamak önemlidir. Caravelle’in tüm dünyaya hizmet ettiğini ve kariyerinin neredeyse yarım yüzyıla yayıldığını gördük. Son örnek, ticari hizmete girmesinden 46 yıl sonra ve ilk uçuşundan bu yana 50 yıl olan 2005 yılına kadar emekliye ayrılmadı.

Dahası, uçak, gelecekteki tasarımların temellerini atan bir ilkti. Spesifik olarak, özellikle kısa mesafeli operasyonlar düşünülerek tasarlanan ilk jet motorlu yolcu uçağı oldu. Arkada, kuyruğun sol ve sağına monteli motorları, onu takip eden birkaç başarılı bölgesel ve kısa mesafeli jet ailesinin tasarımları için de bir örnek oluşturdu. Caravelle, üçgen görünümlü yolcu pencereleri ile sevilmişti.

Talihsiz bir kaza : Bu tip uçağı dünyada ticari olarak kullanan ilk şirket olan SAS’ın MSN14, OY-KRB tescil isimli Caravelle uçağı 19 Ocak 1960 tarihinde SK-871 sefer sayısı ile İstanbul Yeşilköy’den kalkmış Ankara Esenboğa’ya uçuyordu. Uçak, Yeşilköy’den kalktıktan sonra, bir sorun yaşamadan ESB yaklaşmaya geldi. Ancak, bilinmeyen bir nedenle minimum safe altitude altına indi ve Esenboğa’nın 10 Km güney batısında yere çarptı. 7 ekip ve 35 yolcu olmak üzere uçaktaki 42 kişinin tamamı öldü.  Ankara Esenboğa yaklaşmada oluşan bu kaza listeye CFIT (Controlled Flight Into Terrain) olarak girdi.

Türkiye’nin ilk özel havayolu şirketi olan İstanbul Havayolları Caravelle uçaklarını ülkemizde kullanan ilk ve son havayoludur. İstanbul Havayolları 1985 yılının sonlarında kuruludu. Filosuna kendi mülkü olarak 5 adet Caravelle uçağı katıldı : TC-ARI, AKA, ASA, ATA ve ABA. Şirket kısa sürede Türkiye’de ve Avrupa’da popüler oldu ve 5 yıl içinde 1990’da 19 uçak ve 3.375 koltuk kapasitesine erişti. Yurtiçi ve dışı (özellikle Almanya) tarifeli seferler icra etti. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ercan Havalimanında hangar inşa ederek uçaklarının bakımlarını burada yapmaya, teknik personele uçak-motor tip eğitimleri veren, THY dışında uçak bakım hangarı olan ilk havayolu olmuştu.

Ne yazık ki, İstanbul Havayolları kurulduktan 15 yıl sonra, 2000 yılı 30 Ağustos tarihinde iflas ederek faaliyetine son verdi. Basında şirketin dönemin kur riskinden en çok etkilenen şirketlerden biri olduğu, giderlerinin dolar olmasına karşılık, gelirinin mark üzerinden olması ve mark’ın dolar karşısında değer kaybının İstanbul Havayolları’nın kapanmasına yol açtığı yazıldı. Kapanmasından bir ay önce “kurtarma” amacıyla Eximbank tarafından verilen 5 milyon dolarlık kredinin de durumunu kurtaramamıştı.

Comet veya B707 gibi jet çağının belirleyicisi olarak görülmüyor olsa da Caravelle, havacılık tarihi kitaplarındaki yerini kesinlikle hak ediyor.

Caravelle ile hiç uçtunuz mu? Deneyimlerinizi yapacağınız yorumla bizimle paylaşabilirsiniz

Exit mobile version