featured

SÖZÜN BİTTİĞİ YER.

Haftalardan beri THY/Teknik A.Ş’nin; önce iş kolunun ne olması gerektiğini, Yargıtay kararından sonra metal iş kolunda faaliyet gösteren bir işyeri kabul edildiğinde ise, bu iş kolunda yetkili üç sendikanın özelliklerini ve sizlere hangisinin yararlı olup olamayacağını, oralarda 30 sene geçirmiş biri olarak yorumlamaya çalıştım.
Ancak, ülkemizdeki demokratik yapının nasıl erozyona uğradığını ve hak-hukuk-adalet gibi kavramların nasıl sulandırıldığını birlikte gözlemliyoruz.
Yasalarımızda; işçilerin sendika seçimleri sırasında, işverenin kesinlikle tarafsız davranması ve aksine davrananların çok sert cezai durumlarla karşılaşacağı yazılı olduğu halde, son günlerde işyerinde yapılan baskıları ve bu nedenle işinden olan kardeşlerimizi birlikte gördük. Yanlışları yazdım. Hatta daha da ileri giderek, bu yanlışı yapanları <tetikçi> olarak adlandırdım. Sonuç ne? HİÇ 
Peki neden;
Önce THY’nin ve onun %100 oranında gerçek sahibi Teknik A.Ş’nin kuruluşuna göz atalım diyeceğim, ama, bunu zaten sizler çok iyi biliyorsunuz.  Eskiden bu tür konuları çok uzun yazar ve yazılarımın uzunluğu nedeniyle eleştirilere uğrardım. O zamanlar haftada bir yazabildiğim yazıyı artık kendi yerimde ve isteğim kadar özgürce yazıp sizlerle paylaşabilme lüksüne sahip olduğumdan, kısa ve sıkça yazarak, bu sorunu çözdüm. Bu lükse sadece ben değil, sizlerin içinden çıkmış tüm havacı kökenli yazarlarımız dâhildir. İsteyen istediği kadar yazı yazıp paylaşabiliyor.
Bu yazımda ise; işverenin neden bu kadar adaletsiz davrandığını ve sizlerin bu antidemokratik durum karşısında neler yapabileceğinizi tartışacağız.
Önce işveren denilen zat-ı muhteremlere bakalım. Bunlar, işveren falan değil, bunların hepsi işveren vekilleridir. Bu zat –ı muhteremler, maalesef %49’luk devlet hisselerinin yanı sıra, %51’lik özel hisseleri bile temsil ediyorlar. %51 özel hisse sahipleri örgütlenemediğinden, hep %49’luk,  blok oy kullanabilen devlet hisselerine mahkûm kalıyoruz.
Kendilerini işveren vekili olarak gören bu kişileri o makamlara getiren amirleri ne derse, bu işveren vekilleri de onu yapmak zorunda kalıyor. Yönetim kurulu başkanı ve üyelerinden itibaren, müdüre hatta şeflere kadar uzayan bir hiyerarşik yapılanma ile karşı karşıyayız.
Yönetim kurulu başkanını o mevkiye getiren, A dediğinde, silsile halinde ta şefe kadar, A deniliyor. Bir nevi işverenin paralı askerleri de denebilir. Şimdi, bu kişicikler ne yapsın? Yukarıda ki “A” demiş bunlar da “B” diyecek yürek ne arar. Bu nedenle düne kadar işçilik yapmış olduklarını unutup, bir anda sahibinin sesi oluveriyorlar.  Yasalarımızca neyin yanlış neyin doğru olduğunu biliyorlar, ama, yine de yasa dışı davranıyorlar. Biri çıkıp ta diyemiyor ki; “Sayın yönetici, bu görevi bana vermeyiniz. Çünkü, bu görev yasal değil ve biz sektörde yüz yüze senelerdir birlikte çalışan insanlarız. Lütfen beni affedin.”
Kısaca bu hepinizin yakindan tanıdığı bu kişilere de çok yüklenmemek gerekiyor. Çünkü şu anda sizler den çok onlar işten çıkarılsa, HİÇ BİR YERDE iş bulamazlar. Çünkü, onlar bedeni çalışmayı çoktan bıraktılar. Diğer havayollarının yönetici kadroları dolu. Bunları kim ne yapsın?
Size kısa bir anımı anlatayım. Yine bir grev aşamasındayız ve ortalık çok karışık. Grev isteyenler ve greve karşı olanlar var. Teknik, komple grevi destekliyor. Bir uçuş görevimde kaptan arkadaşla konuşuyoruz. Sefa Bey siz grevi destekliyorsunuz sanırım” dedi. “Evet” diyerek devam ettim.; “Bizim arkadaşların çoğu grev yanlısı. Siz de durumlar nasıl?” diye kontra bir soru sordum. “Vallahi Sefa Bey kardeşim. Sizin eliniz anahtar tutar, her işi yapabilecek kişilersiniz. Grev ne kadar sürer bilemeyiz. Biz bu belirsiz süreçte ne yapabiliriz ki?” dediğinde fazla konuşmaya gerek yoktu.  Bir başka deyişle, sözün bittiği yerdi.
Tabii ki o zamanlar THY den başka pilotlarımızı alacak istihdam edecek şirket ya bir tane ya da iki taneydi. Bu nedenle destek olamıyoruz demeye getiriyordu.
Bir an düşündüm de haklıydı. Şimdi aynı sorun Teknik A.Ş’nin yöneticilerinde var. Bu yöneticileri işten atsalar, hepsi aç kalır. Ne yapsınlar… Bu işsizlikte kim onlara para verir? Bu yaştan sonra boya badana mı yapacaklar?
Utana sıkıla da olsa tetikçilik yapmak ve yasa dışı olduğunu bile, bile; kendileri sendikalı olmasa bile, sizlere yön göstermek zorunda kalıyorlar. Bu nedenle onların içinden geçenler,  savundukları sendikal yapı değil. Onlar ne derse siz tersini yapın.Çünkü işçi ile işverenin beklentileri hiç bir zaman aynı olamaz.
Neyse yine anılar falan derken yazı uzayıp gidecek. Kısa keseceğime söz verdim.
Şimdi mevcut durumda büyük bir haksızlık ve hukuksuzluk görüyorum. Daha önceki yazılarımda belirttiğim üzere çalışanlara yönelik baskı yok diyecek bir kişi bile çıkamaz (işveren vekilleri dâhil)
Bakalım yasa ne diyor (gerçi yasa masa pek tanınmıyor ama ben yine de yazayım)
Hemen Google’a 6356 sayılı yasa diye yazın. Karşınıza çıkacak olan sayfanın 19.maddesine gidin. 19.maddenin 7. bendine geldiğinizde bakın bakalım ne yazıyor?
“İŞYERİ DEĞİŞTİRENİN SENDİKA ÜYELİĞİ KENDİLİĞİNDEN SONA ERER.”
 HABOM-TEKNİK A.Ş olduğunda ve TEKNİK A.Ş taşımacılık iş kolunda değil miydi?  HABOM’dan gelen kişiler Teknik A.Ş ‘ye işe başladığında, üyelikleri kendiliğinden düşmemiş miydi? EVET.
Çelik –İŞ ne yapıyor? Onları hala kendi üyesi gibi görüp yetki başvurusu yapıyor. Tabii ki Bakanlık yetki bile verse, bu yetkiyi verdiğini diğer metal iş kolu sendikalarına bildirecek. Diğer sendikalar buna mutlaka, %100 itiraz edecek VE MAHKEME SÜRECİ BAŞLAYACAK.
Bu konuyu kapatmak için her iki sendika yönetimini sandığa davet ediyorum:
ÇIKIN ER MEYDANINA!
Aynı grev oylamasında olduğu gibi; koyun Teknik A.Ş’ye bir sandık. Kapalı oy kullansınlar ve ne çıkarsa ona hepimiz saygı duyarız. Korkmayın işçiden. Siz eğer işçinin yararına sendika iseniz, renginiz sarı değil se, ER meydanından kaçmak olmaz. İki günde seçim biter.
Sevgili Çelik İş, diyelim ki bakanlık yetkiyi verdi ve mahkeme Birleşik Metal’in başvurusunu bile kabul etmedi diyelim.(mahkemenin kabul etmemesi mümkün değil) Yetki aldınız. Nasıl işçinin yanına gideceksiniz? Büro kuracağız diyorsunuz. O bürodaki çalışanlarınız, hangi yüzle meydana çıkacak? Temsilci nasıl bulacaksınız? Buldunuz diyelim, sürtüşmeleri nasıl önleyeceksiniz?
Sevgili işveren vekilleri; gelin Teknik A.Ş’ yi bu kaostan kurtarın. Koyun sandığı ortaya. Sandıktan korkmayın.
Sevgili Teknik A.Ş mühendisleri ve büro çalışanları; En çok baskı yapılan sizlersinizdir. Bu eskiden de böyleydi şimdi de böyledir. Hangarda yağmurda, karda, soğukta ve sıcakta çalışan teknisyenlerin Çelik İş i istemeleri MÜMKÜN DEĞİL. Onlar nereye üye oluyorsa oraya olun. Aranızda fark yok. Hepiniz işçisiniz. Birbirinizi satmayın. Birlik olun. İşveren sendikalarından sizlerde bıkmış olmalısınız. İşveren denilen zat ı muhteremler bugün var yarın yok. Şirket aslında sizlerindir.
Şimdiye kadar kazanılmış haklarınızın gitmemesi için mutlaka doğru seçim yapın. Aksi takdirde tüm samimiyetimle söylüyorum ki değil zam almak kazanılmış haklarınızdan bile olabilirsiniz. HER AN ŞUNU DÜŞÜNÜN. NEDEN İŞVEREN BASKI YAPIYOR? NEDEN-NEDEN-NEDEN.
Tarafıma gelen bir maili sizlerle paylaşıyorum. Bu maili yazan İçinizden biri.( ismi bende mahfuz) Benden daha güzel anlatmış yaşananları.
***
Iyi günler sefa bey,
Malesef bakanlığın sendika konusunda yetki kararı açıklandı. Her zaman olduğu gibi yönetimin istediği oldu. Tek tek ofisler gezilip ofis çalışanları işten çıkarma tehdidi ile hat bakım çalışanları amirlerinin tehdidi ile eski üyelikler iş kolu değişimi sonucu e devlet üzerinden aktif edilerek (istifa edilip başka bir sendikaya geçilmesini bile kurallar gereği istifa edilen tarihten itibaren bir ay süre ile sistemde hala çelik iş de görülüyordu) açıkçası her türlü hile ve baskı ile çelik işe yetki verildi. Eski mng hangarından işten çıkarılan arkadaşımızı biliyorsunuz. Şirket tarafından verimsizlik sebebi ile işten atıldı ve bu işten çıkarma uygulanırken öncesinde verilmesi gereken uyarı cezası vs. hiç bir şeye uyulmadı.  Şu anda airport haberin yorumlarında gördüyseniz mühendis olduğunu söyleyen biri ile teknisyenler arasında tartışma başladı.
Sabiha Gökçen hak bakımda çalışan bir arkadaşımdan aldığım duruma göre direk Binali Yıldırım tarafından bir akrabası aranmış ve şeflere çelik işe üye olunması söylenmiş. Ancak bu arabanın üye olup olmadığı konusunda bir fikir sahibi değilim sanırım bu kişide istemiyordu. Şefler bu telefondan sonra herkesin gözü önünde hemen e devlet e girerek çelik işe üye olmuşlar.
Bunlar sadece benim kulağıma gelenler. Bir avukat arkadaşımdan aldığım bilgiye göre eğer işten çıkarılan kişi prosedüre uyulmadan verimsizlik nedeni ile işten çıkarılırsa şirkete karşı dava açabilir ve eğer bu dava sırasında şirketin mobing yaptığı da gündeme gelirse (ki yargıya olan güvenimiz kalmadı iş kolu davası sonucunda) o zaman Birleşik metal iş bunu da örnek dava olarak göstererek mahkemede bir şans elde edebilir.  Malumunuz bu durumda bizler herhangi bir resmi kuruluşa mobing için şikayette bulunamıyoruz. 
En çok merak ettiğim konu ise sizin bu zamana kadar hep yanımızda olmanız desteğiniz ve ab ilik yaparak danışabildiğimiz biri olmanıza rağmen hala airline haber yada kendi sitenizde sendikal karara yönelik bir yazı yayınlamamış olmanız. Umarım siz ve sevgili eşinizin bir sorunu yoktur. Yoksa eminim siz her zamanki gibi bize yol gösterir ve doğruları dile getirerek dürüst tavrınızı göstermiş olurdunuz.
Cevabınızı merakla bekliyor başınıza kötü bir durum gelmemiş olmasını umuyorum.
Iyi günler.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

8 Yorum

  1. 9 yıl önce

    biz bu süreçte bütün baskılara rağmen dik durup inandığımız sendikanın üyesi olduk çünkü rızkımızı verenin onlar değil Allah olduğunu biliyoruz bu yüzden içimiz rahat,baskılara boyun eyip onların istediğini yapan ya da “ben çoğunluğa göre hareket ederim”deyip elini taşın altına sokmak istemeyen çalışma arkadaşlarını satanlar aslında kendi onurunu satmıştır.artık sebep oldukları sendikanın sonuçlarına katlanıp hiç şikayet etmesinler çünkü korkaklar köle olarak yaşamayı hak edenlerdir.

    Cevapla
  2. 9 yıl önce

    Arkadaş hepimizin bildiği durumu kaleme almış.Yaşanan sonu gelmeyen mahkemelerin , iş kolu sendika yönetici değişikliklerinin, her gelenin gideni aratacak şekilde işçiyi değersizleştirmesi, baskılar çalışanların kendi içlerinde sorun yaşamasına ve artık psikolojik dayanımın kırılmaya başlamasına sebep oldu. Tam bir korku ve kaos hakim. Teknisyenler arasında yaşanan teknik a.ş.- habom çalışanı, typli – sivil havacı kutuplaşmasına bir de ofis çalışanı – teknisyen tartışmaları eklendi. Böl parçala korkut yönet taktiği ile çalışanlar sindirilip parçalanmaya başladı.Çelik işin nasıl yetki aldığını hepimiz biliyoruz. Birbirimizi suçlayıp kavga etmenin hiçbir anlamı yok.Şahsi çıkar ve fikir ayrılıklarını bir kenara bırakıp ortak çıkarlarımız için çabalamadıkça düştüğümüz kuyudan çıkacağımızda yok.İş veren tarafından başlatılan tartışmalarda kullanılmaktan bir türlü bir araya gelemedik.Şimdi günah keçisi aramanın değil bu durumdan nasıl kurtuluruz diye düşünmenin zamanı.Baskı,tehdit ,ekmeğimizden olma korkusu hepimizde var ama ESAS SORU NEREYE KADAR?Şimdiye kadar hep korkutulup kandırılıp oradan oraya sürüklendik.Hep kurtuluş umudu ile koştuk ama gelen gideni arattı.Şimdilerde bazı arkadaşların (tehdit edilenler dışında) gerçekten Çelik-iş i savunduğunu görüyorum.Bu adamların yetki almak için ne oyunlar çevirdiğini bile bile söylenen”BİZ DEĞİŞTİK” yalanını yutmalarını anlamlandıramıyorum.Sanırım buna KABULLENİLMİŞ ÇARESİZLİK deniyor. Her ne kadar benimde siyasi görüşüme ve inançlarıma paralellik göstermesede tek çaremizin DİSK e bağlı BİRLEŞİK METAL İŞ olduğunu kabul edelim.Üye toplamak aidat almak için değil gerçekten işçi haklarını savundukları gerçeğini görmezden gelmeyelim(Sezarın hakkı sezara).
    Tamam DİSK gelsin ama NASIL? sorusunun cevabı ise problemin içinde.
    1.İş kolu değişikliği veya sendikadan istifa halinde yeni bir sendika üyeliğine geçilse dahi bu geçiş süreci olan bir ayda eski sendika (Eski HABOM personeli olanlarımız için) üyeliğinde görülür.Ki bu süre 15 TEMMUZ da sona eriyor.Yani Çelik-İş in bakanlığa gösterdiği sayı yaklaşık 800 kişi düşüyor.Yeterli sayıyı sağlayamadığı için YETKİ DÜŞECEK.
    2.Gelelim Çelik-İş giderse sorunsalına malesef bu süreç da sancılı olacak ama 5 yıl geçerli olacak istemediğimiz bir TİS’e kıyasla daha kısa. Bu süreçte birlikte hareket etmeli ve aramızdaki ”HER KOYUN KENDİ BACAĞINDAN ASILIR MECBURDUM” diyenlere ve bu çaresizlikle gidip Çelik-İş’e üye olacaklara (1. Maddeyi hatırlatıp) hep birlikte sabır dememiz gerekiyor. Ve mümkün mertebe aramızdaki İSKOÇYALILARA durumu çaktırmadan tartışmadan zor olsada sakinliğimizi korumak lazım. ÇÜNKÜ ARTIK BİRİLERİNİN BİZİM KOYUN OLMADIĞIMIZI ANLAMASI ve BİZİ GÜTMEYE ÇALIŞMAKTAN VAZGEÇMESİ(malesef bu pek kendi insafları ile olmuyor)GEREKİYOR.
    Ekmeğimizle oynanmasına engel olmak için dipsiz kuyuda daha da derine inmemek için bu defa ”Her KOYUN kendi bacağından” diyip kendi çıkarı için arkadaşlarını satanlara BİR GÜNLÜK KURTULUŞ İÇİN KOYUN OLMAYI KABUL ETME GÜN OLUP DEVRAN DÖNÜNCE KURBAN EDİLME SIRASI SANA GELİR” diyelim.
    Bakınız:Sayın KOTİL ve TOPÇU zamanında onlara ‘aman efendim tamam efendim diyen koyunlarımız İLKER BEY’in başkanlığı ile birden ortadan kayboldular.Şefler müdürler başkanlar hükümetler gelip geçiyor ama insan bir defa özgürlüğünden vazgeçince her gelene köle oluyor.
    NOT: Lütfen bu konuda yardımlaşalım ve yoruma yanıt yazarak haberleşelim.
    Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın ;)

    Cevapla
  3. 9 yıl önce

    Abicim hergukendineme soruyorum bu karakter yoksunu insanlar la nereye varilabilir. Cevap da hemen geliyor
    Hak yiyen baski yapan ADALETSIZ davranan bi zümre den hic bir hayır gelmez . Inancimi daha 23 yasinda issiz bir teknisyen olarak 1 yılı askindir kaybettim
    Ama teşekkür ediyorum ki olay lara bu gozle bakabilen bakmakla yetinmeyip karşısina alabilen birini gormek sevindiyor
    Yalnız olmadı gimi bu zalimlere karsi anlıyorum.
    Su güzel ramazan ayinda güzel ahlak konusulurken olgun sahislar hayatina gecirmek için caba sarfederken
    Bu zalim ler karakter yoksunlari kendini müslüman bilen ama adilik te master yapmis insanlar da hic bi olumlu gelişme yok
    Haydi gelde tavsiye et haydi havacılık in onu acik de bu vebale giremiyorum …

    Cevapla
  4. 9 yıl önce

    Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
    “Şunu iyi dinleyip kulak verin: Benden sonra başkanlar gelecektir. Kim onların yanlarına girip de, yalanlarını doğrulayıp, zulümlerine yardımcı olursa, o benden değildir, ben de ondan değilim. Bu kimseler, cennetteki havuzumun başında yanıma gelemezler.
    Kim de onların yanına girip, zulümlerine yardımcı olmaz, yalanlarını da doğrulamazsa, o bendendir, ben de ondanım. Ayrıca, bu kimseler, havuzumun başında yanıma da gelecektir.”
    Bu kapak mahiyetindeki hadis peygamber efendimizin 1400 yil evvel soyledigi ‘ve su anda le teknik a.s baski yapan bu baskiyi gorup ses cikarmayan ayni duzeydeki sef mudur yoneticyelere korkudan celik ise uye olmus kardeslerime Gitsin.iyi okuyun hadisi cennette girselerr dahi yanima gelemezler…..

    Cevapla
  5. Turkiye bu zihniyetten dolayi yasanacak biryer olmaktan cikti zaten abi. Ne kanun tanirlar ne yasa ne insanlik. Herkes kendi cebini dusunuyor. Kendi cebini dusunuyor. Hepsi koltuk meraklisi olmus. O kadar guzel aciklamissin ki.. al bu yaziyi hepsine mail at abi. Insaf sahibi iseler en azndan biz ne yapiyoruz derler..

    Cevapla
  6. 9 yıl önce

    Hani bizim bildiğimiz paralı askerlerinde bir onuru gururu haysiyeti şerefi var kendilerine göre peki gelelim bizdeki paralı askerlerin onur gurur şeref ve haysiyetlerine . Nererede ?

    Cevapla
  7. 9 yıl önce

    ESKİ MNG HANGARINDAN KISACA BAHSETMEK GEREKİRSE YOĞUN YÖNETİM BASKISIYLA (İŞTEN KOVULMA) ÇELİK İŞ DENEN İKTİDAR SENDİKASINA ÜYE OLDUK AMA %75 ORANLA BU KORKUYLA OLDU BEN DAHİL..sandık koymaya yürekleri yetmez çünkü sandıktan disk çıkacağinı herkes biliyor..insanlar şubatta polis zoruyla arkadaşlar çıkartılırken hangara adım atmayan çelik iş ( akp iş) sendikasına öfke dolu.

    Cevapla
  8. 9 yıl önce

    koyun Teknik A.Ş’ den sonrasını okumadım. özü burası zaten.

    Cevapla