- Çalışanların Hakları ve Pazarlık Stratejileri: Hava İş ve Teknik A.Ş. Karşılaştırması
- Adil Ücretlendirme ve Eşit Muamele: İGA Lokasyonundaki Çalışanların Beklentileri
- İş Birlikleri ve Diyaloğun Önemi: Havacılıkta Ortak Çözümler Arayışı
- Sözler ve Sözleşmeler: Havacılıkta Verilen Vaatlerin İzleri
- İmza Parası: Yükselen Zam Skandalı ve Görmezden Gelinen Gerçekler
- Sendika Politikalarında Çelişkiler: Yüksek Gelir Vergisi ve Ucuza Kaçan Pazar Mesaileri
- Büyük Vaatler, Boş Sözler: Havacılıkta Çalışanların Aldatıldığı TİS Macerası
- Sendikaların Gökyüzündeki Kavgası: Çıkarlar mı, İnsanlar mı?
Değerli Okurlar,
Geçtiğimiz hafta birçok haber kanallarına gündem olan kadın pilot adaylarımızla ilgili haberle havacılıkta kadınlarımızın önemini tüm ülkenin gündemine taşıdık. Hem bir akademisyen hem de pilotaj anabilim dalında bir bölüm başkanı ayrıca bir uçak teknisyeninin evladı olarak Allah ömür verdikçe bu sektöre hizmet etmeye devam edeceğiz. Gerek akademik alanda gerek yazılı ve görsel medya alanında her türlü konuyu gündemimize alıp değerlendirmeye ve sorunlarınızı dile getirip çözüm önerilerimizi de sizlerle objektif olarak paylaşmaya devam edeceğiz.
Asla polemiklerin ya da kirli emellerle köşelerinden nefret ve menfaat akıtanların seviyesine inmeyeceğiz. Maksadımız sizi doğru ve objektif olarak bilgilendirmek ve her konuyu en şeffaf biçimde değerlendirmek olacak. Pilotlarımızın, kabin memurlarımızın, teknisyenlerimizin ve tüm bu camiaya emek veren tüm paydaşların hep yanında olacağız.
Nihayet önceki yazılarımızda dile getirdiğimiz gibi HAVA İŞ sendikasının da TİS süreci yine Külliye makamlarına kadar uzanan bir serüvenle sona erdi. Hayırlı olsun diyelim. Umarım üyelerin memnun olduğu bir sözleşme olarak hayata geçer. Dönüp baktığımızda hiç de şaşırmadığımız bir tablo ortaya çıktı. Ahmet Bey önce Özçelik İş sendikası ile imzaladığı sözleşmenin ardından Hava İş sendikasına da belirlediği aynı bütçe ile bir pazarlık stratejisi ortaya koydu.
Edindiğimiz bilgilere göre bir tarafa verilen imza parası ve ek tazminatlarla ortalama personel maliyetleri yine aynı oranlara denk getirilmiş. Teknik A.Ş. de bazı düşük ücretli iş gruplarına 50 bin TL imza parası ve daha yüksek oranlarda sosyal yardım ve ek tazminatlar ilk 6 ay için ortalama %10-%20 arasında gizli bir zam gibi düşünülmüş. Ayrıca yetkili teknisyenlere verilen ilave tazminatlarla önceki yazılarımızda da belirtiğim gibi %62-65 ortalamalarını aşan bir zam oranı yakalanmıştı. Boya personelinin iş grubu terfii ve yetkisiz teknisyenlere verilen ilave tazminatlarla belli ki aynı pasta farklı yöntemlerle dağıtılmış.
Bu tablo karşısında Hava İş ise ilave eklerle değil toplam bütçenin zam oranının herkese aynı yansıtılmasını tercih etmiş. Her iki sendikanın da kendi üye profillerine göre farklı stratejiler izlemesi gayet doğal. Bir taraf yetkili teknisyenlerini elinde tutabilmek için uğraşırken öteki taraf aynı oranın tümden yansımasını istemiş. Tabii bu durumun avantajları ve dezavantajları da var. Kısa vadede düşük ücretliler korunurken uzun vadede alınacak zamlarla arada ücret farkı oluşması muhtemel. Hava İş bu bakımdan daha avantajlı görünse de aslında toplam maliyetlerde Teknik A.Ş. de aynı seviyeyi korunmuş. Belli iş gruplarının daha yüksek zam alması için aynı rakamlar farklı dağıtılmış.
İGA lokasyonunda çalışanlara sözleşme öncesinde Ahmet Bey’in sanırım herhangi bir fark oluşursa sizi de asla mağdur etmeyiz diye bir söylemi olmuştu. Hatta sendika yetkililerine de bu konuda sözler verildiği iddia ediliyor. Şayet böyle bir durum söz konusuysa mutlaka buralara bu farkın yansıtılması lazım. Pandemide ve mevcut kargo dönüşümü projelerinde çok ciddi gayret ve başarı gösteren teknisyenlerin de asla kabin ve kokpitten farklı muamele görmemesi lazım. Adil ve güçlü yönetim için eşit muamele en büyük sorumluluktur.
Her iki sendikanın da gerek yüksek gelir vergisi ve Pazar mesailerinin hesaplanması konusundaki haklı ısrarını bizlerde sonuna kadar destekliyoruz. Bunun için yakın zamanda çalışmalar yapılarak bu konuya da mutlaka hızlıca bir çözüm üretilmeli. Bence en azından belli başlı konularda her iki sendika bir araya gelerek ortak adımlar veya ortak kazanımlar konusunda bazı iş birlikleri yapabilirler. Çağımız iletişimin, iş birliklerinin ve ittifakların çağı. Gereksiz bir rekabet yerine stratejik ortaklıklar masada elinizi daha güçlendirebilir. Bu bakımdan umarım ilerleyen süreçlerde bu tarz ilişkilerinde geliştiğini görürüz.
Havacılığın kalkınması ve çalışanlarının haklarının korunarak sorunlarının giderilmesi için her platformda diyaloğa ve iş birliğine ihtiyaç var. Havacılık alanındaki dernekler ve vakıflarında muhakkak bu süreçlere dahil olması gerekir. Temsil ettikleri kesimlerin sıkıntılarını, beklentilerini bir araya gelerek konuşarak ve ortak bir irade ile daha güçlü biçimde çözebilirsiniz.
Ben bu sektörde her kesimin kendi alanlarında gösterdikleri gayreti ve yaptıkları tüm iyi işlerini her daim destekleyerek isim ve tabelalara takılmadan nitelik ve nicelik olarak irdelerim. Hata ve eksikleri de bize yakışan bir dille ortaya koymaya ve uyarmaya da devam ederiz. Çok şükür bugüne kadar siz değerli okurlarımıza mahcup olmadık. TİS süreçlerinde izlenen yolların ve muhtemel sonuçların hepsinde çok doğru tespitlerde bulunduk. Objektif ve tarafsız bir yaklaşımla yalnızca siz değerli okurlarımızın tarafından bakmaya ve bu empatiyi ortaya koymaya çalıştık.
Taşerondan TSS’ye geçen arkadaşları baba mirası olarak görüp yalnız bırakmadık ve çok şükür önerdiğimiz sisteme kadar hayata geçen her alanda tüm süreçlerine destek olduk. TGS’deki düşük ücretli ve ağır koşullarda çalışanların sıkıntılarını ve sendikalaşmalarının önünün açılmasının önemini her zaman dile getirerek savunmaya devam edeceğiz.
Kooperatiflerden daire için ya da reklam parası dilenmek için ne birilerine saldırdık ne de birilerine asla boyun eğmedik. Sıralarda öğrencilerime, köşemden sektöre hizmet etmeye ve sizin sesiniz olmaya devam edeceğim. Bizim en temel ilkemiz her zaman doğru ve saygın habercilik anlayışını yaşatmak olacak.
Hepinize sağlıklı ve mutlu haftalar dilerim…