ŞÖVALYE THY!

Hep THY yazıyorsun diye arada bana laf sokuşturan okurlarımı kıramadım ve 2 hafta başka konulara yer ayırdıktan sonra, yine çok sevdiğim THY’me dönüş yaptım. Aslında; sektörün %80’i,-THYdolayısıyla- benim de yazılarımın %80’i olması gerekirken, başka konulara da sıklıkla giriyorum. Hakkımı yemeyin yani :)
Bu hafta;THY’mizin dünya şövalyeliğine nasıl soyunduğunu, size her zamanki gibi belgeleriyle sunup, yorum desteği alarak; doğrumu yoksa yanlış mı düşündüğümü anlamaya çalışacağım…
Şimdi biraz hafızalarımızı geriye doğru saralım, yakın geçmişteki bazı anekdotları anımsayalım.

11 Eylül’deki İkiz Kuleler ‘e yapılan saldırıdan sonra, ABD’ye ilk kim sefer yaptı? THY.
Bağdat’ta ,savaş sonrasında, daha barut kokusu genizleri yakarken, ilk seferi kim yaptı? THY .
Gürcistan’a savaştan sonra, kan kokusu daha sokaklardan silinmemişken, ilk kim uçtu? THY.
İç savaş sırasında Malta’ya kaçan Libyalı askeri pilotlar bile korkudan ülkelerine dönememişken, Libya’ya ilk seferi kim yaptı? THY.
Uçaklara füzelerin atıldığı, Taliban’ın otelleri bastığı dönemde; Afganistan/Kabil’e herkes dururken, ilk kim gitti? THY.
Son olarak, çetelerin, korsanların cirit attığı, Avrupa’nın nükleer çöplüğü Somali’ye ilk sefer kimden? THY’den.
Somali’de, şu andaki durumu normalleşmiş sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Hala oralarda yolda yürürken, ensenizden kör bir kurşun yeme riskiniz oldukça yüksek. Sokaklardaki insanların yarısının ya kolu yok, ya da bacağı yok… Oralar hala yoğun risk taşıyan bölgeler. İlk uçuşla Mogadişu’ya giden Türk heyetinin, havaalanından şehir merkezine silahlı askerlerin konvoyu eşliğinde gittiğini biliyor musunuz? Hatta; herkese gruptan ayrılmamaları konusunda sıkı sıkıya tembihte bulunulduğunu?
Şu anda yabancı havacılık forumlarında; İstanbul-Mogadişu hattında THY uçaklarında bulunankalaşnikof taşıma prosedürü nedir diye sorularak, dalga geçildiğini duydunuz mu? En önemlisi, siz Mogadişu’ya sadece Kenya’dan bir havayolu şirketinin uçtuğunu, onun dışında, bırakın Avrupalı havayolu şirketlerini, Afrikalıların bile uçmadığını biliyor musunuz?
Şimdi güvenlik zafiyetinin bu denli hissedildiği bir yere; siz, pilotunuzu, kabin memurunuzu, uçağınızı, kime güvenerek gönderiyorsunuz? Salı-Perşembe günü yapılacak seferlerde; bir gün yatı var ve siz ekibi hangi güvenli otellerde yatırmayı planlıyorsunuz?

Yoksa;“otele ne gerek var, uçakta yatsınlar !” mı diyeceksiniz?
Bu sorulara yanıt alamayacağımızı bilerek, konumuza devam edelim…
THY’nin bir kaç yıl içinde açtığı uçuş noktalarına bakar mısınız? Savaşın, ölümün, terörün, her türlü illegalitenin kol gezdiği yerler…
Irak, Uganda, Ruanda, Tanzanya… (Hatta, Afrika uçuşları için Boeing’den özel sipariş 737/900 uçaklar alındı)
Sırada hangi hatlar var dersiniz?
THY’nin programına aldığı yeni hatlarına da bir bakalım…
Kongo’da; Kin şaşa, Nijerya’da; Kano ve Abada, Angola’da; Lucapa, Zimbabve’de; Harare, Kamerun’da; Douala, Fildişi’nde; Abidjan…
Bu ülkelerin hepsi Avrupa ülkelerince yıllarca sömürülmüş, açlıktan, sefaletten, iç savaştan, terörden yıllarca başını kaldıramamış ülkeler… Hatırlayın, 2010 Dünya Kupası öncesinde, şehrin orta yerinde Togo Milli Takımı’nın otobüsü tarandı Angola’da, 4 futbolcu öldü… Kısacası oralara kim giderse gitsin kelle koltukta!

Bu kadar riskli meydanlara sefer yapan ve gelecek programını da yine bu türlü iç savaşlar, fakirlik, yokluk ve terörün hüküm sürdüğü bu hatlarda, acaba THY gerekli güvenlik önlemlerini alıyor mu? Avrupa’da birçok şirketin uçmaktan çekindiği bu hatlarda; para kazanmaya mı çalışılıyor, yoksa cemaatin bazı okulları nedeniyle mi uçulmak zorunda kalınıyor, anlamak olanaklı değil. (Hemen anımsatmakta yarar var; en son açılan Somali/Mogadişu hattında İnsani Yardım Vakfı’nın bir okul inşaatının sürdüğü ve yakın zamanda hizmete açılacağını unutmadan ekleyelim)

Hamdi Beyciğimiz ne yapsın. Emir büyük yerden.
Dünyanın Şövalyeliğine soyunmuş THY’ye önerim; ” EL-AL” (İsrail Airlines)’ ın bir zamanlarİstanbul’da yaptığı gibi, kendi güvenlik önlemlerini alması ve gerekirse Somali’ye gezici X-Ray aygıtları ve güvenlik ekipleri götürerek,kendi güvenliğini kendisinin sağlamasıdır.
Ayrıca; sigorta firmaları, çok riskli bölgelere uçuş yapan THY’den, o parkurlardaki seferleri için ne kadar ekstra prim alıyor? Sigortacılıkta, risk arttıkça, prim artar kuralını düşündüğümüzde,THY’nin o bölgelere uçabilmek için hatırı sayılır paraları sigorta gideri olarak eksi (-) hanesine yazdırdığını söylemek, sanırım yanlış olmaz.
Eğer yüksek bedele uçak bileti satarak, yüzde 90,95 oranla uçakları uçurursanız, sözümüz olmaz, ama, eğer boş uçaklarla zararına uçarsanız ve üstüne bir de kat kat fazla sigorta öderseniz, o zaman THY bunun hesabını vermek zorundadır?
Hesap dedim de aklıma geldi; bakın bakalım, THY hesabını ortaklarına nasıl ödüyor? :)
İşine geldiğinde devlet, işine geldiğinde özel şirket zırhına sığınan bu şövalyemizi(!), bu açılan hatlar için suçlamak yanlış olur. %49’u kamu %51’i ise özel olan bu şirketimizin tüm yönetim-denetim kurullarını hükümet atamıyor mu? Çoğunluk hisseleri dışarda, yani özelde iken,%49 ile %51’e nasıl hükmediliyor?
Şimdi diyeceksiniz ki; THY halka açılmış bir şirket, genel kurulları var. Arzu ederseniz; genel kurula gider, soru sorar, gerekirse ibra etmez ve yeni yönetimde başarılı olmayan yönetimi değiştirir ve başkalarını seçersiniz. Bu söylediklerimiz, normal bir şirkette oluşabilecek durumlar. THY’de yönetimi, denetimi, hisse miktarı az olmasına karşın hükümet atar.
THY’nin %51’ini temsil eden ortaklar, genel kurula gelseler, bir şeyler değişebilir. Ama bu olanaksız. 
THY’nin genel kurulları tam bir komedi. Seyredilmesini öneririm. Bilirsiniz, genel kurullarda yönetim ve denetim ibraları(temize çıkma) yapılır. Yönetim, ortaklarına hesap verir. Bu nedenle genel kurullarda Divan Heyeti çok önemli olup, kesinlikle tarafsız kişilerden, genel kurula katılan kişilerce oylanarak seçilmelidir. İşin aslı böyleyken, THY de böyle olmaz. İbra edilmesi gereken yönetim kurulunun başkanı, Divan Başkanı, genel müdürü de kâtiplik veya oy toplayıcılığı yapar. Bence, yönetim kurulu başkanı, divan başkanı seçilse bile,“bu, etik olmaz arkadaşlar” diyerek, genel kuruldan bir başka divan başkanı seçilmesini önermelidir. Kısaca, THY yönetiminden kimse divan kuruluna girmemelidir. Bu uygulama etik değildir.
Hani bir fıkra vardır; Adamın birinin evi soyulmuş. Konu, komşu toplanmış, akıl veriyorlar. Kimisi; hırsızı görüp görmediğini, kimisi; kapının kırılıp kırılmadığı sorarken, komşulardan biri hemen konuya girmiş ve ”Be adam, hala burada ne duruyorsun? hemen atla kadıya git, durumu anlat!” demiş. Adamda dönüp demiş ki;“yahu, kimi kime şikâyet edeceğim. Benim evde gördüğüm kişi, zaten kadıydı!”
Aynı bu fıkradaki gibi, traji-komik bir durum yaşanıyor orada. Kimi kime şikâyet edecek veya sorgulayacaksın ki…

Taraflı divan kurulunda, sen kalkıp yönetimi nasıl sorgulayacaksın? Divanda aynı kişilerden müteşekkil yönetimde… Kahve, çay bedava…Genel kuruldan sonra, ortakların ellerine birer tane uçak maketi de verdin mi, iş tamam. Yürüyün, anca gidersiniz hesabı … :)
Gel de sor bakalım; Somali’yi, Tanzanya’yı… Doluluk oranları hesaplanma şeklini, bilançodaki hesaplama tekniklerini… Hadi diyelim buldun bir aksaklık, Divankurulu (Pardon Hamdi bey) sana konuşma hakkı verecek mi? Ne kadar süre konuşturacak? Cevaplardan tatmin olmadığında, o kısa süreli genel kurulda neyin hesabını kimle oturup yapacaksın.
Hele, hele bazı ortak sıfatlı yancılar sana fırsat bile vermez. Ellerine mikrofonu alırlar ve THY’nin şimdiki yönetimini yere göğe sığdıramayan konuşmalar yaparlar. İnanınki gözleriniz yaşarır. Neredeyse THY yönetim kurulu başkanı Hamdi beyi 10 Türk büyüğü içine bile sokabilecek konuşmaları dinlemenizi isterdim:) Kendime cimdik atmasam ben bile avuçlarım patlayıncaya kadar alkışlayacağım:)
Bu konuşmalardan sonra Yönetim Kurulu başkanının ve genel müdürünün yüzlerindeki gülümsemeye can dayanmaz. Sonra dile, THY yönetiminden ne dilersen. :)
Bu nedenle, THY yönetimi emir kuludur. %49’luk kamu gücü ile siyasi emirleri uygulamakla görevlendirilmişlerdir. Çünkü; THY’nin yönetimini ancak siyasi hükümet değiştirebilir. Kar etsen ne olur, zarar etsen ne olur. Emirlere uy ve sesini çıkarma yeter.
NOT/İSTANBUL’UN YENİ HAVALİMANI BURASI OLAMAZ MI? ( Tıklayın)

Exit mobile version