SORUNLARI YARATANLARLA SORUN ÇÖZÜLMEZ—-HADİ ORADAN…
Değerli okurlarım;
Havacılık ile ilgili konularda yine sıcak bir haftadayız. Bir yandan Teknik A.Ş’de tek taraflı ben yaptım oldu mantığı doğrultusunda yapılan genelge sorunu, diğer tarafta ülkemizin savunmasını ilgilendiren F-35 ve S-400 sorunlarını bilmeyen kalmadı. Tv lerde ve bizim gibi haber portallarında, gece yatıyoruz S-400 sabah kalkıyoruz F-35…
Konu siyasi bir konu değil. Konu ülkemizin güvenliği olduğundan akan sular duruyor.
Kim haklı kim haksız derseniz? Kesinlikle ve kesinlikle Türkiye haklı diyebilirim. Amerika’nın tutumunu anlayabilmek mümkün değil. Zamanında patriotları vermeyen Amerika şimdi S-400 lere karşı çıkıyor. Hani rahmetli ERBAKAN hocanın bir sözü vardı. Kızdığı zamanlar “HADİ ORADAN…” Derdi ya işte aynı bu söze uygun bir durum oluşmuş durumda.
Neymiş efendim, biz NATO üyesiymişiz ve diğer NATO üyeleri gibi davranmalıymışız. NATO üyesiyiz ama patriotları vermediniz ve hala AB üyesi değiliz. Buna ne demeli…
Peki, sevgili Amerika sana nasıl güveneceğiz ki. Sabah, akşam ağzınızdan tek çıkan söz yaptırım da yaptırım… Resmen tehdit ediyorsunuz. Kediyi bile köşeye sıkıştırsan üstüne atlar yahu…
F-35 leri havada avlayabilecek S-400 leri senin bu ipe sapa gelmez politikan nedeniyle tercih ediyorlar. Sende diyorsun ki, bırakın S-400 leri PATRİOT vereyim. Yok yaaaaa…
S-400 lere karşı olman, acaba Türkiye’ye sen veya NATO üyelerinden biri F-35 lerle saldırdığında etkisiz kalacağı korkusu mu yoksa yere göğe sığdıramadığın F35 uçaklarının S-400 ler tarafından vurulabilmesi ihtimalinin,F35 satışlarını aksatma tehlikesi yaratacağından mı?
Bu arada, Türkiye’nin onu bunu bombalama niyeti olmadığından sadece Avcı uçaklarının en iyisi olan SU-57 ler biçilmiş kaftan. Çünkü bizim işimiz saldırma değil savunma. Havada yapılacak her hangi bir dalaşmada SU-57 daha etkili olacaktır. F-35 ile onu bunu bombalamana karşı da S-400 yeterde artar bile…
Türkiye ise bu yaptırım tehdidine karsı aynı tarzla cevap verebilir. Mesela, şu anda aklıma gelenler; İncirliğin kapatılması, VISA ve Master Card ların kapatılması, mültecilerin Avrupa kapılarına salınması vb… gibi yaptırımlarda da bulunmak lazım. Sessiz kalıp da yaptırım bekleyecek haliniz yok ya…Onlar yaptırımı korkutmak için kullanıyor ama siz gerçeğini yapın ki, görsünler…
Bu konu üzerinde geçen hafta her iki uçağı ve füzeyi karşılaştırıp sizlere yayınladığımızdan teknik konularla her iki uçak ve füzenin karşılaştırmasını tekrar yapmaya gerek duymuyorum. Arzu eden, Airlinehaber’in arama butonuna F-35 veya S-400 yazar istediği bilgiyi bulabilir.
GENELGE-GENELGE-GENELGE…
Sevgili genelge mağduru arkadaşlar; Yapım gereği her türlü haksızlık ve hukuksuzluğa karşı inanılmaz bir reaksiyon gösteriyorum. Bu yapıma bir nevi hastalık bile diyebilirsiniz. Sadece iş hayatımda değil özel hayatıma da bu hastalık yayılmış.
Bu yapımı beni tanıyan ve hala sosyal medyada gruplar kurduğumuz emekli arkadaşlarım çok iyi bilir. Ben kimsenin adamı veya uydusu olamam. Çünkü doğuştan muhalifimdir. Şimdiye kadar kimi övmüş veya bravo demişim bir inceleyin ve bana yorum atın ki şaşırayım… Kısaca her zaman Doğruların yanında, ezenin karsısındayımdır.
Aslına bakacak olursanız, genelge konusu beni ilgilendirmez. Teknik A.Ş nin tamamı genelge mağduru değil ya… Çok az bir kesimi mağdur olmuş durumda. Peki, neden sendika yönetimlerinden tepki alma pahasına çekinmeden uğraş veriyorum. Hava-İş ve Hava-Sen arasında rekabette neden illa ki güçsüzün yanında yer almak istiyorum dersiniz?
Hadi bunları boş verin İlker Aycı’ya yönelik tam genel kurul öncesi belden aşağı vuruşlara neden müdahale ettim dersiniz? Çünkü belden aşağı vuruldu. Eşine laf atıldı. Belgeler var dendi. Bir türlü ortaya çıkarılamadı. Genel kurulda, İlker Bey aleyhinde belgeler bekledim çıkartılamadı. Genel kurula bile konu getirilemedi. Yahu ben bunları anlayamıyorum. Madem klavye arkasından atıp tutuyorsun çık kardeşim er meydanı olan genel kurula al söz hakkını, ver veriştir yahu… Bundan güzel ortam mı var? Elinde güvenilir belgelerin varsa, benim Bay Hamdi’ye yaptığım eleştirileri sen de İlker Aycı Beye yap. Korkma be kardeşim… Onun bunun etek altına sığınma. Kendin ol kendin.
Hatırlarsanız ben TALPA’nın eski yönetimine karşı bir dolu köşe yazısı yazmış ve eleştirmiştim. O zamanki TALPA başkanı da beni genel kurula bizzat davet etmişti. Ne yapmıştım? O genel kurula gitmiş ve bana laf atmalarını beklemiştim. Laf attıklarında divan bana söz hakkı vermek zorunda idi. Büyük keyifle bekledim ama laf atan olmadı. Ayhan kaptan madem bana hodri meydan dedi bende kaçacak değilim ya oradaydım. Konuşsaydın ya be Ayhan kardeşim… Nerede yanlış ve belgesiz konuşmuşum anlat rezil et beni dimi ama… Nerede… O delikanlılık…
Neyse ya yine koptum konudan özür dilerim. Sadede geleyim…
THY genel kurulunda İlker Aycı beye hitaben yaptığım konuşmada sendikalara farklı davranmasını kınamam, genelge ve 211 konusunda yanlışlar yapıldığını söylemem bana ne kazandırır ki?
Tabii ki kazandırıyor. Sakın ola ki kazanç deyince para olarak algılamayın. Çünkü ona ihtiyacım şimdiye kadar hiç olmadı, inşallah da olmaz…
Peki, ne kazandırıyor?
Kişilik yapımın yukarıda yazdığım gibi olması işveren nezdinde itici bulunmuyor. Aksine içlerinden takdir ediyorlardır. Çünkü bireysel avantaj peşinde olmamam ve sadece kafama yatmayan konularda eleştirilerde bulunmam onları rahatsız etmiyor. Tabii ki yapılan eleştiriler yapıcı ve kişisellik içermiyorsa karsınızdaki yönetici sizi kim olursanız olun dinliyor. Unutmayın ki onlarda insan ve uzaydan gelmediler…
İŞTE YİNE KAFAMA YATMAYAN KONU GENELGE…
Bu genelgeyi ilk okuyanlardanım. Mahkeme kararını da öyle… Yargıtay’ın kararını da bana yolladılar ve kendi hukuk bilgime güvenmeyip, hakim, savcı, avukat ne bulursam okuttum.
Bu konuya, bu sefer farklı bir bakış atacağım. Öncelikle genelgenin neden çıkartıldığını biliyorum. En az genelgeyi çıkartanlar kadar hem de… Haksızlar mı? Tartışılır.
Benim eleştirdiğim konu, genelgenin çıkış tarihi.
Eyyy Teknik A.Ş yönetimi, bu genelgeyi çıkartmadan önce toplu iş sözleşmesi vardı. Karşılıklı oturdunuz ve konuştunuz. Genelgede yazılan konu yeni değil ki… Eski bir konu, mutlaka ve mutlaka aranızda konuşuyordunuz. İşte sizde bu konuyu, Toplu iş sözleşmesi sürecinde karsınızdaki sendika yönetimine anlatmalı ve karşılıklı tartışarak neticeye varmalıydınız. Toplu iş sözleşmesinde kabul edilen maddeler eleştirilemezdi.
Siz ne yaptınız?
Toplu iş sözleşmesinde bu konuyu hiç açmadınız ve imzalanmasından hemen sonra GENELGEYİ patlattınız. Hayda… Neden mi? Çünkü hiçbir sendika rengi ne olursa olsun o maddeyi kabul etmezdi ve genel kurul uzardı. Sizde bu maddenin normal koşullarda geçme ihtimalini görmediğinizden, sözleşmeyi imzalayıp sonra hemen genelge yayınlamayı seçtiniz ama inanın ki kamyona tosladınız.
Bir örnekle konuyu daha aydınlatayım. Benim bir evim var ve kiracı arıyorum. Bu eve kiracı çıkıyor ve karşılıklı oturup konuşuyoruz. Aklımda olan o evi 5000 TL ye kiraya vermek ama kiracı vazgeçer diye bir türlü dile getiremiyorum. Neyse biz el sıkışıp 4000TL ye kira kontratını yapıyoruz.
Aradan bir iki ay geçiyor ve ben kiracıyı arayıp bundan sonra 5000 TL ödemen gerekiyor yoksa çık evimden diyorum. Tabii ki o da bana “yahu Sefa Bey siz 4000 dediniz ve anlaşıp tokalaştık. Ben evimi taşıdım eve yerleştim… Nereden çıktı bu 5000 TL isteğiniz diyor.” Bu sizce mümkün mü diye soruyor?
Şimdi ise düşünüyorum;
Tabii ki mümkün değil ama bu kiracının bu evde oturması zorunlu hale geldi. Çocukları yan taraftaki okulda, iş yeri çok yakın, eve taşınalı bir dolu masraf yaptı ve evden çıkma ihtimali çok zayıf. Zamanında bir an önce evi kiraya vereyim diye 4000 demiş olmama rağmen şimdi asıl aklımda olan rakamı istemek için tam fırsat… Ya tutarsa yapayım ve kiracının bel altından vurayım. Çaresiz kalsın…
SİZCE BU İSTEK MANTIKLI İSE YAZININ DEVAMINI OKUMAYIN…
Tabii ki okumaya devam ediyorsunuz. Çünkü bu mal sahibi haksız ve hukuksuz bir istek yapıyor.
Bu kira sözleşme örneği, ne kadarda Teknik A.Ş genelgesine benziyor değil mi? İş bitmiş imzalar tamam. Sonra Teknik A.Ş den bir beyefendi yeni bir kontrat yapıyor ve ben hukuk guguk tanımam, ben ne dersem o diyor.
Yahu Burası Muz cumhuriyetimi? Sen nerede yaşıyorsun be kardeşim. Anlaştık imzaladık. Hayırlı olsun dedik. Şimdi dansöz gibi kıvırtma neden ki?
Çok mu haklısınız. Tamam, gelecek toplu iş sözleşmesinde bu maddeyi tekrar gündeme getirin ve sendika ile anlaşın imzalayın. O zaman benim gibi konuşanlara şey yemek düşer.
Ancak şimdi; HAKSIZSINIZ-HAKSIZSINIZ-HAKSIZSINIZ… Kafamı kesseniz yine de haksızsınız diye haykırırım.
Konuya hukuken bakmaya bile gerek yok ama birde o cepheden bakalım.
Kiracı siz mahkemeye vermiş ve mahkeme size haksızsın demiş. Konuyu istinaf mahkemesine taşmışsınız ve o da tam olarak ne hayır ne evet demeden aşağıdaki ifadesi ile topu Yargıtay’a atmış. İstinaf Mahkemesi ne demiş biliyor musunuz? “Kısmen Kabul, Kısmen Net kararı vermiş”
Top Yargıtay’a gelmiş. Tabii ki son mercii olan Yargıtay topu taca atacak değil ki… Yargıtay davanın kabulüne diyerek onaylıyor. Davayı açan sendika olduğundan tabii ki bu cevapta NET olarak genelge iptali var.
ŞİMDİ DE GELEYİM MEŞHUR SENDİKAMIZA;
Eyyy Sendika yönetimi, sorunları yaratan ile sorunlar çözülemez. Siz kalkıp Yunus Değirmenci ile birlikte Teknik A.Ş yönetimi ile toplantı yapıyorsunuz. Bu toplantıdan sonuç çıkmayacağını biliyorsunuz ama baskılara dayanamayıp ya tutarsa diye toplantı yapıyorsunuz.
Benim tahminim gibi oldu ve bu toplantı tutmadı. Siz en iyisi Hak-İş konfederasyon başkanını da yanınıza alın ve İlker Aycı Bey ile görüştürün veya eşyalarınızı toplayıp birlikte çekin gidin…
Çünkü bu kadar basit bir meseleyi kanunları, mahkemeleri, Yargıtay’ı yanınıza almanıza rağmen çözemiyorsanız çekin gidin be kardeşim… Teknik A.Ş çalışanları sendikalı olsa ne yazar olmasa ne yazar. İşveren,toplu iş sözleşmesinde yine aynı rakamı verecektir. Sizin olup olmamanız işverenin rakamını ne azaltıyor ne yükseltiyor bilesiniz.
Bir sendika haksız yere atıldığına inandığı bir üyesini kurtaramıyor veya toplu iş sözleşmesinde yazan maddeleri bile deldiriyorsa anında yönetimi bırakmalıdır. Yoksa bir daha ki toplu iş sözleşmesinde şimdikinden daha büyük hüsran yaşanır.
İnanın ki tüm üyeleriniz, haksız yere atılan bir kişiyi işe geri aldıramayan veya toplu iş sözleşmesinin delinmesine sessiz kalan sendika yerine sendikasız olmayı yeğleyecektir.
22 Yorum
- Yorumların Sıralanışı
- Yeniden Eskiye
- Eskiden Yeniye
Tekniğe iyileştirme zammı bekliyoruz.
Mr Sefa
I am sure u can understand me! What is ur problem asshole? Kiss ur mom ass! Don’t write one more time!!!! This is a last call for u ! In other case you can not see any news in this page ! Be sure about it!
Kacan kacana.yillarin mcc si bile qatar’a gidiyor.
İnsan kaynakları diyorki giden gider biz zaten sektöre adam yetiştiriyoruz.
Düşünceye gel çay demle.elin arabina yetişmiş mcc kaptirmaya sektöre adam yetiştirme diyorlar.
Yapısali kompoziti ndt’si herkes qatar’da.
Sonuç olarak burada biz tartışıyoruz ama sendikanın umrunda değil bu hani nerde sayın Aycıdan randevu aldılarmı hayır alcaklarmı hayır ne istiyolar dava açalım millet fişlensin ….. yazık başka birşey diyemiyoruz
Almışlar hatta buluşmuşlar ama çay içip muhabbet etmekten konu asıl meselelere gelememiş.Sendikamız yavuz başkan önderliğinde canını dişe takarak çalışıyor.O kadar aidatı harcamak kolay mı??
Eyyy Yazarr ! Ne Zaman Sorunlarımızı Dile Getireceksiniz.Lütfen Lütfenn Lütfenn …
THY’de 211 dosyasını kimler hazırlamışsa araştırılmalıdır. Bu listeleri hazırlayanlar aslında Aycı’ya da operasyon çekmiştir. Sayın Aycı cesaretle 211 konusunun üzerine giderse aynı zamanda kendi düşmanlarının da üzerine gitmiş olacaktır ama Bilal Ekşi gibi ne de olsa makamdayım biraz daha yol alayım da diyebilir.
Kesinlikle bu sorunu çözerse;Geldiği gün itibariyle personel memnuniyeti için çalışmış yeni nesil vizyonlu THY nin başına gelmiş en iyi YK başkanı Sayın Aycı çözer.Sayın Fazıl Çiftçi ye sabaha kadar anlat bunu kabul ettiremezsin.Sayın Karaman mağdurlar arasında Karadenizli yok diye zaten dinlemez.Yapıcı çözüm yine sayın Aycıdadır.
Ilker Ayci bahsettiginiz gibi iyi bir yonetici ve calisanlari onemseyen biriyse oncelikle 211 magduriyetini gidermelidir
Sendika mı varda ikide bir Umut bekleniyor.hükmü olmayan bir kurum unut dağıtamaz
Sefa abi sana minnettarız teknisyenler olarak.Duayensin,abisin,teknisyen dostusun bizler için..Birde iş bilmezler var Yavuz Güver gibi. Senelerce teknisyenlik yapmış bu işten ekmek yemiş ama menfaaiti için tekniyenliği ve teknisyenleri gözünü kırpmadan satmış ve artık satarak para kazanan nederseniz artık..Bu sendikayı teknisyenler istemedi zorla insanlar tehdit edilerek işveren getirdi.Mahkeme kararını tanımıyorum diyen işvereni sendika tehdit etmiş tek tek mahkemeye veririm diye..Allah akıl versin.Yahu insan olun azıcık! İş veren bu genelge ile tis i deldi ve çalışanları mağdur etti. Tisi kim deldiyse cezalandırılmalı kim mağdur edildiyse mağduriyeti giderilmelidir.TİS diyorum yani sendikanın imzasıyla güvence altına alınan çalışanların hakları.Eğer sendikanın imzasının bir hükmü yoksa neden buradasınız heeeeeeyyyyyy.
“Korkarak yaşıyorsan yalnızca hayatı seyredersin.” (Friedrich Nietzsche),
Çelik-iş yapımcılığında sergilenen tiyatroyu “seyretmeye” devam edin, durmak yok sömürüye devam…
Eşinize,dostunuza,yavrunuza onu mutlu etmek için bir miktar para verdiniz ve 2 gün sonra elinden aldınız.Ne hisseder? Kendini kötü hissedecek baba,dost,eş bunu yapmaz verip geri almaz..HERKES KALBİNİN EKMEĞİNİ YER.Sefa bey sizden ricam yardımcı olmak isterseniz genelgeden etkilenenlere ALLAH rızası için yardımcı olmanız.Sağlıcakla kalın.
Sendika degismelidir acik ve net !!!
Bir tarafta ülkede insanların ilk güvenmesi gereken kurum olan yargının kararını uygulamıyorum buyrun ne yapıyorsanız yapın diyen işveren, diğer tarafta madem öyle genelgenin etkilediği arkadaşları kendine vekalet verip çalıştığı kurumla dava sürecine girmesini isteyen, normalde şirket yönetimi ve iktidarla aynı siyasal yapıda olan ve bu davayı açacak arkadaşlara hiç bir şekilde iş güvencesi vermeyen, Y.G ve kendine bağlı eski Talta avanesi+siyasi açıdan kendi bünyesinde bulundurdukları iktidar partisinin başkan yardımcısının yeğeni ile işyerinde temsil edilen bir sendika. Bu şartlarda Dava açma hakkı olan kesimede iş güvencesi yerine de iş akdinin feshi halinde herhalde bizde vekaletiniz hazır var zaten diyecekler
Bu genelge atölye çalışanları için tam bir hakarettir, verilmiş haklarımız gasp edilmiştir ve bundan ccs olarak kurtulamıyoruz çünkü 10 teknisyen için 2 teknisyen ccs yapılıyor yani uçak üstündeki durum atölyelerde geçerli değildir. Şirketten beklediğimiz hakkımızı vermesi havadan para istemiyoruz. Haklarımız kendilerine zıkkım olsun.
Şirket hak vermez, “sendika” hak alır, çelik-iş i desteklemeye devam hadi mesai saati çaldı iş başına…
Genelge magdurlari sendikadan cikmalidir!!!!
Sendikanın dediğiniz yolu izlemesi için önce iplerinden kurtulması lazım sendika resmen kukla sefa abi izlediğimiz ise gerçek tiyatro
Abi resmen yazını dört gözle bekliyorum her hafta. Hiç uzatmadan söyleyeyim bu genelge sorununu sendika çözemez. Mahkemeye bile verdiğine pişmandır eminim. Hiç uzatmayayım bu problemi sen İlker Bey ile görüşerek çözeceksin. Bu meselenin peşini bırakacağını düşünmüyorum.
211’le masum insanların hayatının ortasına adeta bir bomba bırakıldı. “Onlar da insan ve uzaydan gelmediler”se bu haksızlığı telafi etmeleri lazım.