Güneş enerjisi ile dünya turuna çıkan uçak “Solar Impulse 2″nin ekibi, Atlas Okyanusu’nu geçmek için New York’ta son hazırlıklarını yapıyor.
Dünya turuna 5 Mart 2015’te Abu Dabi’den başlayan Solar Impulse 2, en önemli parkurlarından biri olan Atlantik Okyanusu’nu geçmek için New York’ta gün sayıyor. Proje çalışanları New York JFK Havalimanı’nda uçuş öncesi hummalı bir hazırlık içinde.
Uçak bir hafta içinde hareket edecek.
Uçağın iki pilot ve mucidinden biri olan Andre Borschberg, özellikle beş gün beş gece süren Japonya-Hawaii etabında yaşadığı zorlukları anlattı.
Kokpitte tek başına uçmanın zorluğunu baştan kabul ederek bu işe soyunduklarını aktaran Borschberg, “13 yıl bu projede çalışınca motivasyonunuz yüksek oluyor. Kokpitte yaşam tamamıyla farklı. Tabii ki yemek, içmek ve dinlenmek zorundayız. 20 dakika uyuma süresini enerji dengesi için gerekli gördük. Onun dışında deneysel bir uçuş olduğu için uçağı kendi halinde bırakamadık. Beş gün beş gece süren uçuşta kendi kendine hipnoz, yoga ve meditasyon tekniklerini uyguladım. Bunları kendi deneyimlerimle yıllar içinde geliştirmiştim” diyor.
‘Havada karşılaştığınız en büyük zorluk neydi?’ sorusunu Borschberg, şöyle yanıtladı:
“Zaman zaman projede çok sıkıntı çektiğimiz günler oldu. İnsanlar gerildi. Ben Japonya’dan Hawaii için yola çıktığımda uçağın önemli bir ekipmanı çalışmadı. Mühendisler o parçanın tamiri için Japonya’ya dönmem gerektiğini söylediler. Hava şartları da seyahat için çok uygundu ve ben bu şekilde devam etmek istiyordum. Ama bunu mühendislere anlatamadım. Duyarlılığın ve duygusallığın arttığı zamanlar oldu. Bazıları istifa etmek istedi. Uçağı kullanırken aynı zamanda insanları ikna etmekle uğraştım. Bazen doğru şeyi yaptığınızı bilirsiniz ama insanları ikna etmeniz gerekir.”
Eşi bir Türk olan Borschberg, Türkçe olarak “Biraz Türkçe biliyorum” dedi.
Andre Borschberg’in eşi bir Türk. Yasemin Çavuşoğlu Borschberg, Ankara Koleji’ni bitirdikten sonra üniversite için için İsviçre’ye gitmiş, eşinin babası üniversitede tez danışmanıymış. Çift burada tanışmış.
Okulu bitirdikten sonra evlenmeye karar verdiklerini ve 37 yıldır evli olduklarını anlatan Borschberg, kızının pilot olduğunu, iki oğlunun ise helikopter pilotu olmak için eğitim aldıklarını anlattı.
Eşi Büyük Okyanus üzerinde uçarken çok heyecanlanmış: “Japonya’dan Hawaii’ye geçiş projenin en önemli kısmıydı. Uçak devam edebilecek mi okyanusun üzerinde, hiçbir inme imkanı olmadan beş gün beş gece uçabilecek mi? Pilot beş gün beş gece ufak bir kokpitin içinde dayanabilecek mi? Bunların hepsi soru işaretiydi. O yüzden eşim uçuşların o kısmını yaparken ailece hepimiz endişe ve heyecan duyduk. 13 yıldır hazırlandığı bir projeydi.”
Borschberg, “Japonya’dan ayrılırken ‘Beş gün sonra Hawaii’de buluşacağız’ diye sözleştik. Başarılı olunca çok büyük bir mutluluk hissettim. Üç çocuğumla beraberdik” diye konuştu.
‘Dünyanın bugünkü ihtiyacı enerjiyi daha akıllı ve etkili şekilde kullanmak.’
Uçağın mucit ve pilotlarından Bertrand Piccard ise, güneş enerjisi kullanımına vurgu yapıyor:
“Güneş enerjisi ile fosil yakıtlarla gittiğinizden çok daha uzun yol kat edebilirsiniz. Dünyanın bugünkü ihtiyacı enerjiyi daha akıllı ve etkili şekilde kullanmak. Bir gün sadece güneş enerjisi kullanan uçaklar yolcu da taşıyabilecek mi? Bunun gerçekleşeceğini söylemek biraz çılgınca olur ancak olmayacağını söylemek de aptalca. Bugün bunun teknolojisine henüz sahip değiliz ancak Wright kardeşler de 1903’te yolcu taşıyabilecek bir uçağın teknolojisine sahip değillerdi ancak bu gerçekleşti. Başlangıçta öncülere ihtiyacımız var.”
30 bin kilometre yol yaptılar, 400 saat civarında havada kaldılar.
Aslen psikiyatrist olan Piccard ve hem mühendis hem de girişimci Borschberg, uzun yıllardır uçuyor.
İki pilot dönüşümlü olarak kullandıkları Solar Impulse 2 ile Mart 2015’ten bu bugüne kadar 14 etapta yaklaşık 30 bin kilometre yol yaptılar. 400 saat civarında havada kaldılar.
Uçak son olarak ABD’nin Pensilvanya eyaletinin Allentown kentindeki Lehigh Valley Uluslararası Havalimanı’ndan kalkarak, beş saatlik uçuşun ardından New York John F. Kennedy Uluslararası Havalimanı’na inmişti.
Ortalama hızı saatte 45 kilometre olan uçak, güneş ışınlarının en güçlü olduğu saatlerde bu hızın iki katına ulaşabiliyor.
Dünya turuna 5 Mart 2015’te Abu Dabi’den başlayan Solar Impulse 2’nin tamamladığı 14 etap şöyle:
“1. etap Abu Dabi (Birleşik Arap Emirlikleri) – Muskat (Umman), 2. etap Muskat – Ahmedabad (Hindistan), 3. etap Ahmedabad – Varanasi (Hindistan), 4. etap Varanasi – Mandalay (Myanmar), 5. etap Mandalay – Chongqing (Çin), 6. etap Chongqing – Nanjing (Çin), 7. etap Nanjing – Nagoya (Japonya), 8. etap Nagoya – Hawaii, 9. etap Hawaii – San Francisco (ABD), 10. etap San Francisco – Phoenix (ABD), 11. etap Phoenix – Oklahoma (ABD), 12. etap Oklahoma – Ohio (ABD), 13. etap Ohio- Pensilvanya (ABD), 14 etap Pensilvanya – New York (ABD).”
Ağırlığı 2.3 ton
Ağırlığı sadece 2,3 ton olan uçağın 72 metrelik genişliğe sahip kanatlarında toplam 17 bin 248 güneş hücresi bulunuyor. Solar Impulse 2, gündüzleri lityum bataryalarında güneş enerjisi depolayabilmesi sayesinde geceleri de uçabiliyor.
Solar Impulse 2, turunu tamamlayabilirse dünyanın çevresini sadece güneş enerjisi kullanarak kateden ilk uçak, uçağın mucidi ve pilotları Bertrand Piccard ve Andre Borschberg de dünyanın çevresini güneş enerjisiyle dolaşan ilk insanlar olarak tarihe geçecek.