İlk kez yangın söndürme filosuna katılan Sikorsky helikopteriyle alevlere karşı mücadele veren Jandarma Pilot Albay Ziya Bektaş “Yangın başladı, ikinci gün müdahale edebilecek haldeydik” dedi.
Terörle mücadeleden sonra bu kez orman yangınları için görev üstlenen ve Marmaris bölgesinde havada mekik dokuyan Jandarma Genel Komutanlığı’na bağlı Sikorsky helikopterleri sabahın ilk ışıklarıyla havalanıp gün batımına kadar sorti üstüne sorti yapıyor.
Yeni Şafak ekibinin de yangın söndürme çalışmalarına katıldığı, Sikorsky helikopterinin pilotu Jandarma Albay Ziya Bektaş, sorularımızı yanıtladı. Albay Bektaş, terörle mücadele harekat alanında hava hücum uçuşları, 1999 Gölcük depremi, 2011 Van depremi, gece görüş gözlüğü ile birçok arama kurtarma görevi icra eden tecrübeli bir isim.
İKİ GÜNDE SU KAPASİTESİNE KAVUŞTUK
Sikorsky’nin vinçle insan kurtarma özelliği olduğunu ve arama-kurtarma faaliyetlerinde etkin bir şekilde kullanıldığını anlatan Albay Bektaş, “Biz bu helikopterimize bir özellik daha kazandırmış olduk. ‘Bambi’ denilen yangın söndürme sepetlerinin Jandarma Genel Komutanlığı bünyesindeki teknisyenlerimizin özel bir gayreti sonucu elektrik bağlantısını yaparak, 2 gün gibi kısa bir sürede su taşıma kapasitesine kavuştuk. Jandarma teşkilatı olarak 8 adet Mi-17 ve 2 adet Sikorsky ile orman yangınlarıyla mücadelede Orman Bakanlığımıza da tam bir destek sağlıyoruz” dedi. Jandarma Havacılık Başkanlığı olarak daha önce yıllarda da yangına müdahale ettiklerini, bu tecrübenin olduğunu dile getiren Albay Bektaş, son yangın için yapılan hazırlıkları şöyle anlattı:
TERMİK SANTRALLERİ KURTARDIK
“Daha önceki tecrübeden de istifade ederek öğretmen pilotlarımız bütün pilot ve teknisyenlerimize gerekli bütün dersleri verdi. Normal bir periyotta bir ayda olabilecek eğitim ve hem yer dersi hem de uçuş eğitimini biz 2 gün gibi kısa bir sürede verdik. Bu yangın başladı, ikinci gün müdahale edebilecek haldeydik. Ve imkan ve kabiliyetlerimizi her geçen gün arttırıyoruz. Önce Mi-17’lerle sonra Sikorsky’lerle 7 olan helikopter sayımızı 10’a çıkararak bu yangın periyodu içerisinde çok büyük bir reaksiyonla imkan ve kabiliyetimizi arttırıyoruz.”
DUMANA DALIYORLAR
Muğla’daki orman yangınlarında jandarma helikopterlerinin birçok noktada çalıştığını söyleyen Albay Bektaş, termik santrallerinin de yangından kurtarıldığını kaydetti. Jandarma helikopterlerinin suyu en iyi noktaya bırakabilmek için oldukça fazla alçaldığını aktaran Albay Bektaş, havadaki mücadeleyi şöyle anlattı: “Yangının tam istediğimiz noktasına inebilmesi için yüksek hararetli bir alevin yanına hatta dumanın içine girerek suyu bırakıyoruz. Bu çok daha farklı, çok daha zor bir görev. Mi-17 helikopterimizde de Sikorsky helikopterimizde de bambi dediğimiz sistemi yanan ağacın 50 metre yukarısına kadar indirerek o şekilde sulama yapıyoruz ki bu oldukça düşük bir limittir. Jandarma Genel Komutanlığı olarak terörle mücadelede harekat alanında özel operasyon birliklerini gece-gündüz en zor şartlarda taşıyan bir ekibiz. Bizim araziye inişlerimiz de çok fazla, bundan dolayı da biz yangına çok daha etkili müdahale edecek bir şekilde kendimizi motive edebiliyoruz. Yıllardır arazide kazandığımız tecrübeyi yangın söndürmede de kullanıyoruz.”
LİMİTERİ GEÇMEDEN UÇURABİLME GAYRETİ İÇERİSİNDEYİZ
Yorgun ve çok az uykuyla günlerdir yangına müdahale ettiklerine dikkat çeken Albay Bektaş, şöyle konuştu: “Biz ekiplerimizi her gün takviye ediyoruz. Günlük dinlenme saatlerimiz var, uçuş saatlerimiz var. Limitleri geçmeden uçurabilme gayreti içerisindeyiz ama tabii bu çok olağanüstü bir durum olduğu için bütün pilotlarımız ve teknisyenlerimiz limitlere bakmaksızın ne görev verilirse gün doğumundan gün batımına kadar bu işin içerisinde. Yakıt ikmali yaptıktan sonra aklımız yanan ormanlarda olduğu için hemen kalkıp müdahale etme gayreti ve niyeti içerisindeyiz.”
GECE UÇUŞU İÇİN EK DONANIM GEREKLİ
Sikorsky helikopterinin gece görüşü gözlüğüyle uçuş imkanının olduğunu kaydederek, bununla ilgili yangına gece müdahale edilip edilemeyeceği sorularıyla karşılaştıklarını da ifade eden Albay Bektaş, “Yangına gece müdahale edilebilmesi için o helikopterin çokça ayrı teçhizatlarla donatılmış olması gerekiyor. Gece görüşü gözlüğüyle değil de çok özel projektörlerle suyu bambiye doldurmamız gerekiyor. Yine gündüz o bölgede daha önceden keşif uçuşu yaparak o bölgenin planı yapılarak gece uçulabiliyor. Ve yangına çok yakın geçtiğimiz için gece görüş gözlüğüyle ışık yansıması çok fazla olacağından şu an itibariyle gece uçuşu uçuş emniyeti açısından uygun değil. Ama helikopterlerin teçhizatları ve imkan kabiliyetleri geliştirilirse bu da yapılabilir bir şey” dedi.