SİVİL HAVACILIK SEKTÖRÜNÜN PİLOT İHTİYACI,EĞİTİM VE SORUNLAR

Sivil Havacılık Sektörünün Pilot İhtiyacı, Eğitim ve Sorunlar…
Türk Sivil Havacılığındaki hızlı büyüme, başta pilot olmak üzere havacılık sektörünün tüm alanlarında eğitimli uzman personel ihtiyacını arttırmıştır.
Kabin hizmetleri, uçak teknisyenliği, load master, dispatcher, hava trafik kontrolörü gibi pek çok ihtisasa yönelik eğitim hizmeti üniversiteler ve özel eğitim kurumları tarafından yurt içi olanaklarla karşılanmaktadır. Ancak bu tür ihtisaslar SHGM’nin sertifikasyonunu gerçekleştirmesine rağmen büyük çoğunluğu özellikle de üniversite bünyesinde verilen eğitimlerin çoğu, SHGM onaylı olmadığından eğitim sonunda sertifikasyon sorunu ile karşılaşılmaktadır. Yapılan bu eğitimlerin sertifikaları eğitimlerle tekrarlanması gerekmektedir. Bu da ciddi boyutta zaman, kaynak israfı yaratmasının yanı sıra arzu edilen standartta sektörün ihtiyaç duyduğu elemanların yetiştirilememesine yol açmaktadır.
Hava yollarında temininde en fazla temininde güçlük çekilen ihtisas pilotluk olarak karşımıza çıkar. Uçuş eğitiminin zorluğu, havaalanı, uçak, teknik personel, uçuş öğretmeni, kalite sistemi, yetkili teorik bilgi öğretmenleri gibi çok farklı ihtisas sahibi personele ihtiyaç duyulmasındandır ayrıca bu eğitimin uçak gibi pahalı bir eğitim aracı gerektirmesi uçuş okulu kurulması ve işletilmesini zorlaştırır.
Diğer taraftan yaşanan 15 Temmuz olayları havayollarının pilot ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayan Türk Silahlı Kuvvetlerinden sivil havacılık sektörüne pilot geçişini uzun bir süre devre dışı bırakmıştır.
Pilot maaşlarının diğer birçok meslek dalına kıyasla görece daha yüksek oluşu ve sektörün artan pilot ihtiyacı, pilotluğa olan ilgi ve talebin artmasına yol açmış bu durum da pek çok yatırımcının ilgisini ve iştahını kabartmıştır.
Pek çok uçuş okulu, gerekli kadro, uçuş eğitimini yapacağı havaalanı ve uçak gibi alt yapı ihtiyaçlarını oluşturmadan kurulmakta bunun doğal sonucu olarak da yeterli kalitede eğitim verememekte ya da faaliyetlerini sürdürmekte başarılı olamamakta ve nihayetinde kapanmaktadır. Son yıllarda bu şekilde açılıp kapanan ve yüzlerce öğrencinin mağdur olduğu uygulamalar söz konusudur.
Diğer taraftan yurt dışı uçuş eğitimlerinin daha kaliteli olacağını düşünen bazı gençler fiyat cazipliğini de dikkate alarak özellikle Macaristan, Çekya, Polonya, Bulgaristan, Romanya gibi Avrupa Birliğine sonradan katılmış ve EASA üyesi olan ülkelerdeki yurt dışı uçuş eğitimlerine yönelmişlerdir.  Peki, bu okullardan mezun olan yerli ve yabancı pilotlara SHGM tarafından lisansları onaylanmadan her hangi bir sınav yapılmakta mıdır?
Bu ülkelerdeki birçok uçuş okuluna eğitim almak için giden gençlerimizin, eğitime başladıktan sonra okullarının birçok açıdan yetersiz ve eğitimlerinin kalitesiz olduğunu, eğitimlerini tamamlasalar dahi hava yolları için yeterli düzeyde pilot olamayacaklarını görmeleri nedeniyle pişman olarak eğitimlerini yarıda bırakması ciddi boyutta maddi ve manevi kayıp yaşanmasına neden olmaktadır.
Ülke havacılık sektörünün pilot ihtiyacının sağlıklı bir şekilde karşılanabilmesi için neler lazım?

  • Onaylı Eğitim Organizasyonu yetki talebinde bulunan kurumların yeterlilik ve yetkinliklerinin iyi değerlendirilmesi ve onayların yetkin kurumlara verilmesi,
  • Üniversitelerin pilotaj Lisans programları için YÖK’ten program onayı vermeden önce SHGM onayının ön şart olarak alınması;
  • Uçuş okullarının uçuş eğitimlerini yapabilmeleri ve kapasitelerini artırabilmeleri için atıl hava alanlarının uçuş eğitimine tahsis edilmesi,
  • Havaalanlarında eğitim uçaklarının kullanıldığı Avgaz bulundurulmasının sağlanması,
  • Onaylı Eğitim Organizasyonlarının daha etkin ve habersiz denetlenmesi,

Yurt dışında uçuş eğitimi almak isteyen Türk vatandaşlarının ve havayollarının doğru bilgi edinmeleri ve doğru tercih yapmaları için yurt dışı uçuş eğitim organizasyonlarının Çin Sivil Havacılık Otoritesinin uygulamasına benzer biçimde denetlenip akredite edilmesi ve liste olarak yayınlanması çok faydalı olacaktır.
Mevcut durumuza baktığımızda birçok yüksekokul ve üniversite, havacılığımızın bu kadar yüksek ivmelenme içinde olduğunu görüp, bu potansiyeli değerlendirmek istemekteler. Havacılık sektöründeki iş istihdamında sadece pilot yetiştirmek yeterli değildir. Pilot eğitimin yanı sıra birçok branşta eğitimler sürdürülmektedir.
Ancak, benim bildiğim kadarı ile Gelişim Üniversitesi-Özyeğin üniversitesi, Anadolu Üniversitesi ve Samsun 19 Mayıs üniversitesi haricinde havacılık yönetimi okutacak, havacılık doktoralı eğitmen bile bulunmadığından kadroları doktorasız öğretim görevlileri ile doldurulmaya çalışılmaktadır.
Bunun yanı sıra “sivil havacılık yüksek lisansını” bile havacılık doktorası olmayan hocalarla vermeye çalışan üniversiteler mevcuttur.YÖK’ün bu konuda çok daha dikkatli olması gerekir. 
Her zaman söylediğim gibi eğitim kurumlarımızda sadece eğitmenin doktoralı olması da tek başına yeterli değildir. Öğrencilerin daha iyi eğitim alabilmesi için havacılık doktoralı eğitmenliğin yanı sıra sektör el deneyimin de aranması gerekir. Öğrencilerin okul seçerken mutlaka okulun öğretim kadrolarına bakmalarında büyük fayda var. Aksi takdirde, doğru dürüst havacılık eğitimi verilebilmesi mümkün değildir. 
Havacılık eğitimi almak isteyen öğrencilerin ilk soracakları soru : “Sizin okulunuzda havacılık doktorası ve sektör el deneyimi olan eğitmen var mı?” olmalıdır. Birçok üniversite ve yüksekokulun öğrenci birlikleri tarafından davet edildiğimde bu eksikliği özellikle dile getiriyorum.
Öğrencilerimize, saçma sapan bir dolu pilot okulundan ve havacılık yönetimi veren üniversite ve yüksekokullardan uzak durmalarını tavsiye ederim. 
SHGM den yeterlilik almak başka, deneyimli ve bilgili eğitmenlerden eğitim almak başka bir şeydir.
Sonuç olarak; Öğrenciler paralarını kaptırmadan yukarıda yazdığım hususlara dikkat etmelidirler.
 

Exit mobile version