Bedfordshire’daki Cranfield Üniversitesi tarafından yönetilen 3,5 milyon sterlinlik dev proje, hidrojenle çalışan bir uçağın karşılaşacağı en büyük zorluklardan bazıları üzerinde araştırma yapıyor. Sıvı hidrojen ile beslenecek uçakların sıfır karbondioksit emisyonu bırakacağını düşünürsek, bu proje sayesinde havadaki kirli gaz büyük oranda azalabilir.
Araç içi depolama, yakıt ve yüksek maliyet gibi çeşitli sorunlar için çözüm arayan araştırmacılar: “Hidrojenin sadece çevre açısından yararlı olabileceğini değil, orta ve uzun vadede güvenli ve uygun maliyetli olarak kullanılabileceğini göstermek istiyoruz.” diye konuştu. V şeklindeki uçakların söz konusu proje için daha uygun olduklarını söyleyen araştırma ekibi, uzun mesafeli uçuşlar için V şeklinde kanatlı gövde uçaklarının geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapıyor. Ekibin karşı karşıya olduğu teknolojik zorluklar o kadar büyük ki, 2030’ların başına kadar bu projenin tamamlanması beklenmiyor.
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’ne göre, küresel yolcu sayısının 2037’ye kadar 8,2 milyara çıkması bekleniyor. Günden güne artan uçak sayısı beraberinde kirli havayı da getiriyor. Bazı şirketler bu kirliliği azaltmak için elektrikli yolcu uçakları üzerinde çalışıyor fakat elektrikli uçakların, iki yolcudan daha fazlasını uçurabilmek için aküler üzerinde yeterli enerji depolayamadıklarını söyleyen uzmanlar, bunun imkansız olduğunu söylüyor. (webtekno)
Sıvı Hidrojenle Çalışan Yolcu Uçakları Geliyor
Uzmanlar, uçak emisyonlarını temizlemek amacıyla hidrojenle çalışan yolcu uçakları üretmek için çalışmalarını sürdürüyor.
En iyi akademisyenleri ve endüstri liderlerini bir araya getiren sıvı hidrojenli uçak projesi, havadaki kirli gaz oranını azaltmayı amaçlıyor. Hava yolculuklarında ortaya çıkan zararlı gazlar küresel sera gazı emisyonlarının %2’sine doğrudan etki ediyor. Önümüzdeki 20 yıl içinde bu rakamın ikiye katlanacağını düşünürsek bu projenin ne kadar faydalı olacağını anlamak çok güç değil.