Yazıma başlamadan önce bu yazıyı keşke 14 Kasımda yazsaydım diye düşünüyordum. Çünkü 14 Kasımda Hava-İş sendikasının tüm delegeleri belli olacak. Ancak yedi seneyi aşkın her hafta başı okurlarıma mutlaka yazı yazma geleneğimi de bozmak istemeyip mevcut durumu değerlendirmenin yanı sıra, bundan sonra olacaklar hakkında kişisel düşüncelerimi yazayım istedim.
Önce, mevcut grupların aldıkları delege sayılarına göz atmakta yarar var.
Sendika genel kurulu öncesi delege seçimleri, 6 Kasım’da sona eriyor. Yazı tarihi olarak bu sonuçları bilemesem de sonucu az çok tahmin edebiliyorum. Öncelikle, 01-11-2013 tarihine kadar olan sonuçlara bir bakalım.
MEVCUT SENDİKA YÖNETİMİ:
Sendika yönetim ve denetim kadroları delege olarak sayılıyor ve buradan 15 delegesi cepte hazır. Teknik A.Ş’den, 25 delege; Antalya’dan, 2 delege İstanbul Anadolu Şubeden, 6 delege Uçuş İşletme’den, 2 delege ( İşçi birliği-Gökkuşağı listesinden iki istifa olunca en yakın listeden, yani mevcut sendika yönetiminin listesinden 2 kişi otomatik olarak delege oldu) Havacılık dışından ithal delege sayısı tahmini 30
Toplamda= Şu ana kadar 78- 80 Delege garanti gibi…
EMEK MECLİSİ:
Ankara 7+ Antalya 1= 8 delege ve yarıştan çekildi.
REFORM HAREKETİ:
Kargo:6, Depo kalite satış:1, Harbiye satış:3, Taksim satış 2, Adıyaman satış 1, Kütahya satış 1, İzmir 2, Şanlıurfa satış 1, ve diğer Anadolu istasyonları 38 olmak üzere; şimdilik 55 Delege.
İŞÇİ BİRLİĞİ+GÖKKUSAĞI:
Uçuş İşletme 95 (40 tanesi pilot 55 i Kabin memuru).
Şimdiye kadar yapılmış delege seçimleri sonucunda, delege olmaya hak kazanan toplamda 238 kişi. Seçimi yapılmamış ve 6 Kasımda bitecek olan delege seçimlerinde 62 delege daha değişik gruplara dağılarak TOPLAMDA 300 ü bulacak.
Gelelim senaryolara;
THY Hat Bakım’da, şimdiye kadar hiç bir yerde seçime girmemiş Değişim Grubu ilk listesini çıkartıyor. Buradan 11 delege seçilecek. Emek Meclisinin seçimden çekilmesi ile Hat Bakım da Gökkuşağı grubunun liste hazırladığını duymaktayım. Mevcut yönetimde delege adayı bulabilirse burada liste çıkarabilir mi bilemiyorum. Ancak, tahminim mevcut yönetimin listesine veya Gökkuşağı listesine aday olmak, mevcut işveren baskıları nedeniyle zor görünüyor. Bu durumda tek başına bir oy bile alsa, Değişim Grubu 11 delege çıkartır diye düşünüyorum. (Sürpriz olarak; mevcut sendika yönetimi ve tabii ki Gökkuşağı, İşçi Meclisi birlikteliği liste çıkartabilirse seçimi kazanır görünüyor.)
Diğer yerlerde; Eğitim, Müşteri İlişkileri Başkanlığı, İstanbul İstasyon, Güneşli, Bilgi Teknolojileri Başkanlığı, Yeni Bosna, Genel Müdürlük’te ve şu anda hatırlayamadığım bazı yerlerde 4-5-6 Kasımda sonuçlar alınacak. Tahminim; işveren baskılarının yoğun yaşanacağı bu işyerlerinde, Reform Hareketi kazanabilir. ( Sürprizlere gebe yerler…)
Kısaca; bu senaryom, Reform, Gökkuşağı+İşçi birliği ve Mevcut sendika yönetiminin delege sayıları birbirlerine yakın seyredecektir. Bu tahminim gerçekleşirse, 21 Ekim’de bu sütunda yazdığım; “Hava-İş’ te olası koalisyon hesapları” yazıma uygun bir koalisyon yapılanması ortaya çıkar.
Diyelim ki; böyle bir tablo ile karşı karşıya kalındı ve neler olacak dersiniz?
Öncelikle; baskılar neticesinde seçimden çekilen en iddialı gruplardan Emek Meclisi’nin 8 delegesinin mevcut sendika yönetimine oy vermeyeceğini düşünüyorum. Doğal olarak bu 8 delege, Gökkuşağı+ İşçi Birliği veya çok az bir ihtimalle de olsa Reform la hareket edeceklerdir.
Hat Bakım’dan çıkacak sonuçtaki 11 delegenin, “Reform”la birlikte hareket etmesi, bence doğal. Çünkü Reform hat bakımdaki seçime girmiyor(!) ( Tabii ki Mevcut sendika ve Gökkuşağı İşçi Birliği listelerinin yarışa girmediği varsayımıyla…) “Değişim grubunun tek seçime girdiği yer olan Hat Bakım dan başka liste çıkmazsa tek oy bile alınsa 11 delege çıkartılacak.” Bu durumda bu 11 kişiden biri yönetime girmeye çalışacaktır.
Çünkü Gökkuşağı+ İşçi Birliği ve Reform’un Teknik’ten yönetime sokacak adayı yok. Ancak Hat Bakımda seçilecek olan 11 delegenin Teknik A.Ş de mevcut sendika yönetimine oy veren arkadaşları ile birlikte hareket etmesi de beni şaşırtmaz. Kısaca; Hat Bakımdan çıkacak delegeler kimsenin cebinde olmayıp, genel kuruldaki rüzgâra göre yer değiştirebilir.
Şimdi de gelelim Uçuş İşletme’de yaşananlara; 4 sene önceki seçimlerde Uçuş İşletme ’den 1900 katılıma karşın, bu seneki seçimlere 3500 oy kullanılması ve bunun 1268 kişisinin pilot olması ilginçti… Malum, bizim seçmenimiz “aman sendeci”dir. Bu nedenle, bu artışın seçime giren grupların çalışması ile arttığını düşünmek istiyor(!) ve geleceğine sahip çıkma adına bu katılımı sevindirici buluyorum.
Uçuş İşletme seçimlerinde, “işveren, acaba kimi destekledi?” diye düşünüp durdum. Bu kadar kalabalık ve genel kurulun kaderini belirleyecek bir delege seçiminde, işverenin boş durması düşünülemez. Bu seçimde 3 ayrı liste yarıştı. Bunlar Mevcut sendika, Gökkuşağı+ İşçi Birliği ve Emek Meclisi idi. Peki, işveren neredeydi?
Şimdi bazılarınız işveren Emek meclisini destekledi diyeceksinizdir.
İşverenin, Emek Meclisine destek verdiğini varsaysak yine olmuyor. Çünkü Emek Meclisi işveren destekli strateji uyguluyorsa neden tehdit edilip hala devam eden seçimlerden el çektirildi?
Diyelim ki; Emek Meclisi işverenin verdiği görevi yapamayıp, seçimleri kazanamıyor ve o nedenle “sen çekil artık” dendi.
REFORM da bu seçimde yoktu. Peki, şimdi ne yapacak THY yönetimi? Koskoca Uçuş İşletme, boş bırakılır mı? Emek meclisi belki kazanamaz diyerek bir B planı olarak kendi adamlarınızı diğer kazanan grubun içine de sokmuş olabilirmisiniz? Sonuçta delege kapalı oy kullanılan bir sistemde bağımsız hareket edebiliyor. Mevcut sendika yönetiminin, uçuş işletme delege seçimlerine bir tane bile pilot sokamamış olması burada da müthiş bir baskının olduğunu göstermiyor mu?
Tabi ki bunlar benim şeytanın avukatlığını yaptığım senaryolar. İçimden geçenleri size aktarıyorum. Nede olsa bu konularda mektepli değil alaylıyım.
SEVGİLİ THY; ŞİMDİ SİZ KİME OYNAYACAKSINIZ? Tek, tek delege bazında mı? Yoksa grup bazında mı kapalı kapılar ardında çalışacaksınız? Sonrada seçimler nihayete erdiğinde, tüm medyaya çıkıp işçiler demokratik haklarını kullandılar diyeceksinizdirJ
Bu arada uçuş işletmede ilginç bir gelişme yaşandı. Bildiğiniz üzere Kabin ve Kokpit personelini kapsayan “REV3”, neredeyse bir seneyi aşkın uygulanmaktayken, kabin ekiplerine yayınlanan ve sanki yeni başlıyormuş gibi lanse edilen ve bilhassa kabin memurlarının şiddetle karşı çıktığı REV3 duyurusunun yayınlanma tarihi uçuş işletme seçimlerine çok yakın olması ilginçlik boyutunu artırıyor.
Bu duyuruyu imzalamayan Emine Lim’ in izinli zamanına denk getirip, yerine vekâlet eden kişi tarafından alelacele imzalanması; olsa olsa mevcut sendika yönetimin elini güçlendirmek için yapılabilir.
THY Yönetimi, ancak bu kadar mevcut sendika yönetimine destek olabilirdi. Zaten oldu da… Sendika yönetimi bu fırsattan faydalandı ve tüm kabin memurlarına THY’nin zaten uygulama aşamasında olduğu halde bu zamansız yaptığı duyuruyu yollayıp, bilhassa kabin memurlarının çoğunu kendine çekmeyi becerdi.
Bu duyurunun zamanlaması çok manidardır. Sanırım, THY uçuş işletmenin üst yönetiminde ikili oynayanlar var.
THY yönetiminin, Teknik A.Ş de seçime giren gruplara yaptığı baskı neticesinde Emek ve Gökkuşağı hareketinin devre dışı kalmasına sebep olarak delege seçimlerindeki oyları mevcut sendika yönetimine altın tepsi ile sunan THY’nin ne yapmak istediğini anlamak mümkün değil.
Ayrıca; Gökkuşağı grubunun lideri Bahadır Altan’ın başkan adaylığını bırakması neticesinde oluşan İşçi Birliği+ Gökkuşağı hareketinin başkan adayı ve profesyonel yönetimi kim olacak diye düşünüp duruyorum. Uçuş İşletme’deki yönetime girme konusundaki bir anlaşmazlık, bu kalabalık grubu bozar mı bozmaz mı birlikte göreceğiz. ( Ne de olsa olaylara her kes gibi değil, ters bakma yapım var) Umarım; Uçuş İşletme, kendi içinde parçalanmadan tek vücut seçimlere damgasını vurur.
Sonuç olarak; Genel Kurul’da bir koalisyon yapılanması kesin görünmektedir. Yaklaşık olarak genel kurula katılacak üç grubun 300 delegeyi eşite yakın paylaşacaklarını düşünüyorum. Ayçin grubuna, kimsenin yanaşmayacağı düşünüldüğünde; ya Reform grubu, Gökkuşağı+ İşçi birliğine yanaşacak veya her üç gruptan bireysel kopmalar, yani; transferler söz konusu olacak. Ancak unutmayın ki; sessiz atın tekmesi pek olurmuş.
Birileri birbirine düşer ve dağılırsa, bir de bakmışsınız, mevcut yönetim yine iktidarda oluvermiş! Bu da bana hiç de sürpriz olmaz, bilesiniz.
Malum, evdeki hesap çarşıya uymuyor.
SEVGİLİ THY, ŞİMDİ KİME OYNAYACAKSIN… KİME?
