Bu yazımda doğruları, gerçekleri dile getirmekten çekinmeyen, menfaat gözetmeksizin güçlünün değil her zaman zayıfın, sessizin ve emeği sömürülenin yanında duran, dik duruşundan ve açık sözlülüğünden ödün vermeyen gerçek bir havacıyı, Sefa İnan’ı anlatmak ve onu anmak istiyorum.
Airport TV yönetim kurulu başkanlığı yaptığı sıralarda her hafta Karakutu isimli programına havacılık sektörünün duayen ve uzmanlarını davet eder ve havacılığı yakından ilgilendiren konuları konukları ile enine boyuna tartışırdı. Havacılık alt yapısı çok kuvvetli olsa da bilmediği konuları bir bilene danışmaktan, sormaktan hiç çekinmezdi.
2009 yılıydı. Değerli hocalarımız Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç, Anadolu Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Fevzi Sürmeli ile birlikte Karakutu programına CRM (Ekip Kaynak Yönetimi) konusunu tartışmak üzere yurt dışında çalışan bir pilot olarak davet edilmiştim. O yıllarda CRM, Türk Sivil Havacılığında ismen biliniyor olsa da CRM teknikleri havacılığımızın ön saflarındaki aktörler tarafından pek uygulanmıyor, uygulanamıyordu.
Sefa İnan’ı ilk kez o zaman tanımıştım. Daha sonraları kendisi, 2010 yılının Mart ayında Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç’ün liderliğinde kuracağımız çok değerli Sivil Havacılık Akademisi kurucu üyelerinden birisi olacaktı.
Sefa İnan; havacılık sektöründeki eksiklik ve yanlışlıkları bularak bu konularda farkındalık yaratmak, çözüm önerileri hazırlayarak kamuoyuna ve otoritelere sunma misyonu ile kurulan SHA içerisinde kendisi gibi “krala çıplak” diyebilen, hiç kimse ile göbek bağı olmayan diğer kurucu üyeler ile birlikte yıllarca çalıştı. Fikirler çözümler üretti ve menfaat çevrelerinin kaygılarından kaynaklanan tüm eleştirilere karşı durdu.
Airport TV sonrasında AirlineHaber sitesini kuran ve yöneten Sefa İnan, bu havacılık sitesinde sessiz ve suskun havacıların sesi oldu.
Havacılık sektörünün her kesiminde çalışana yapılan haksızlıkları çekinmeden dile getirdi. Bazı havacılık siteleri gibi hiçbir zaman “reklam kaybederim” endişesi olmadı. Çekirdekten yetişme bir uçak teknisyeni olarak; uçak teknisyenlerini, yer çalışanlarını, uçucuları ve taşeron işçilerin haklarını savundu ve onları yakından ilgilendiren her türlü haberi çekinmeden yayınladı.
Sefa İnan kendisi gibi dik duruşlu, çalışanların haklarını savunan ve doğruları söylemekten çekinmeyen Havasen sendikasının da sesi olurken, yetkili ve sarı renkli sendikaların paralı askerlerini, plansız vizyonsuz büyümeyi destekleyen liyakatsiz havayolu yöneticilerini karşısına almaktan çekinmedi.
Pilotların kendisine gönderdikleri ve kendilerine yapılan her türlü haksızlığı anlatan mektupları “okuyucu mektupları” başlığı altında noktasını, virgülünü değiştirmeden yayınlardı.
Uçuş emniyeti konusunda endişeleri vardı. Bu konuda yapılan her türlü çalışmayı desteklerdi. Pilotların yorgunluklarını ele alan anketleri, havacı olduklarını, havacıların yanında durduklarını iddia ettikleri halde bu anketleri menfaatçi tutumlarından dolayı görmezden gelen, bu çalışmaları değersizleştiren ve dolayısı ile de güçlünün yanında durmayı yeğleyen kişiler gibi hiç bir zaman olmadı ve bu anketleri yayınladı.
Sefa İnan gerçek bir havacı ruhuyla UTED’in (Uçak Teknisyenleri Derneği) onursal başkanı olarak son gününe kadar havacılar için çalıştı.
Atlaszadeleri, Onurzadeleri, 211 leri, TGS ve THY Teknik çalışanlarını hiç unutmadı ve onların arkasında durdu.
Sefa İnan aramızdan ayrılmadan bir hafta önce kaleme aldığı ve “çakma havacılar” ismini verdiği yazısında havacılık sektöründeki tek taraflı, bilmedikleri konularda yol göstericiliğe soyunanların menfaatlere hizmet amaçlı yarattıkları bilgi kirliliğinden bahsetmişti. Kendisi onlar gibi hiçbir zaman olmadı. Olamazdı çünkü o sessizlerin sesi, havacıların gerçek dostu, onurlu, dik duruşlu lafını esirgemeyen, krala çıplak diyebilen yeri doldurulamayacak gerçek bir havacıydı.
Bir başsağlığı mesajını bile kendilerine çok gören “Çakma Havacılar” Sefa İnan’ın gidişine hiç sevinmesinler. Sefa İna’nın Türk Sivil Havacılığındaki çıkar gurupları ve menfaatler adına veya salt bilgisizlikten kaynaklanan tek taraflı bilgi kirliliğine karşı başlattığı misyonuna bizler devam edecek, doğruları söyleyecek ve gerektiğinde “krala çıplak” diyeceğiz.
Ruhu şad olsun
Engin Aksüt