TAV Havalimanları Yönetim Kurulu Üyesi Şener, “Avrupa’da terminal binalarının girişinde, ‘x-ray’lar yok, hiçbir arama yapılmıyor. Türkiye’de havalimanlarının girişinde aramalar var” dedi.
TAV Havalimanları Yönetim Kurulu Üyesi ve İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, Türkiye’deki havalimanlarının Avrupa’dakilerden daha güvenli olduğunu belirterek, özellikle Brüksel’deki patlamanın ardından farkındalığın daha da arttığını söyledi.
Şener, Türkiye’de ve dünyada, havalimanlarının güvenliğinin, tamamen devletlerin kolluk kuvvetlerinin elinde olduğunu ancak özel güvenliğin de görev yaptığını hatırlattı.
Brüksel’de havalimanındaki patlamanın, gözleri terminal binalarına, havalimanlarına çevirdiğini belirten Şener, şöyle konuştu:
“Avrupa’da terminal binalarının girişinde, ‘x-ray’lar yok, yani hiçbir arama yapılmıyor. Herkes havalimanının içine girebiliyor fakat Türkiye’de havalimanlarının girişinde aramalar var, yani x-ray’lar var ve orada bizim özel güvenliklerimiz duruyor. Hatta biz de Avrupa’ya uyum sağlamak için bu güvenlik tedbirlerini azaltmayı düşünüyorduk. Bununla ilgili de güvenlik komisyonu kararıyla İzmir’de ilk girişteki x-ray’lar kaldırılmıştı. Bu yolcu akışının hızıyla, konforuyla ilgili. Fakat sonra, ciddi şekilde bu terör olaylarının artmasından dolayı, mesela biz İzmir’e x-ray’ları tekrar koyduk.”
“Yolcu güvenliği, konforundan daha önemli”
Şener, Dünya Havalimanları Birliği Yönetim Kurulu Üyeliği görevinin bulunduğunu ve orada Avrupa’yı da temsil ettiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Brüksel’deki olaydan sonra, Avrupa Havalimanları Birliğinin Genel Sekreteri beni aradı, kendisi bize x-ray’ları sordu. Yani, ‘Kuyruk çok oluyor mu? Tekrar oralarda bir güvenlik zaafiyeti olabilir mi?’ diye sordu. Ben de onların yönetilebilir olduğunu söyledim. Yani yıllardır Türkiye’de bu var, yolcu konforundan daha önemli olan güvenlik. Mesela eskiden bu x-ray’lara kızan bazı yolcularımız, şu anda çok mutlu oluyorlar.”
“Farkındalık artırıldı”
Türkiye’deki havalimanlarının güvenli olduğuna inandığını, bu konuda ellerinden geleni yaptıklarını ifade eden Şener, “Güvenlik tedbirleri artırıldı mı? Farkındalık belki artırıldı. Yoksa havalimanları zaten yüzde 100 güvenli şekilde çalışıyor Türkiye’de. Yani bizim hem girişte x-ray’larımız var, ondan sonra bagajınızı veriyorsunuz, o bagajınız aşağıda bagaj arama bölgesinde tomografi cihazlarından geçiyor. Pasaporttan geçtikten sonra, el çantanızda bir daha aranıyorsunuz. Ondan sonra köprülere gidiyorsunuz.” dedi.
“Bizim havalimanlarımız çok yeni”
Şener, Türkiye’deki havalimanlarını Avrupa’dakilerle kıyaslarken, “Tabii ki daha güvenli. Neden? Çünkü bölgemizdeki durumdan, Türkiye’nin jeopolitik durumundan dolayı, etrafımızda neler olduğunu görüyoruz. Çok ciddi sıkıntılar var, Türkiye’de bir sürü terör olayı olmuş, içimiz yanmış, şehitler geliyor içimiz yanıyor. Tabii ki buralarda çok ciddi sıkıntılar olduğu için bizde zaten çok aşırı güvenlik tedbirleri vardı, Avrupa’ya nazaran, işte bu girişteki x-ray’ların olması çok önemli bir hadisedir.” değerlendirmesinde bulundu.
ABD’de havaalanı güvenliğinden sorumlu TSA ve Avrupa’daki benzeri kuruluşların, dünyadaki gelişmeleri anında Türk güvenlik birimleriyle paylaştığını anlatan Şener, “Avrupa’da kullanılan, en son gelişmiş cihazların aynısı bizde de kullanılıyor hatta bizdekiler biraz daha iyi çünkü bizim havalimanlarımız çok yeni.” ifadelerini kullandı.
“Filipinler’de 5 havalimanına teklif verdik, sonuçları bekliyoruz”
TAV’ın artık bir küresel marka haline geldiğine de değinen Şener, şu anda Güneydoğu Asya, Afrika ve Ortadoğu’da havalimanlarını takip ettiklerini bildirdi.
Şener, hemen her yerden kendilerine davet geldiğini, hepsini takip ettiklerini ve ihalelere girdiklerini belirterek, “Biz her zaman akıllı büyüme peşindeyiz. Hiçbir zaman şirketimizi, yatırımcımızı, çalışanımızı, müşterimizi zarara sokacak hiçbir işin peşinde olmuyoruz. Akıllı büyüme stratejimize uygun olan her ihalede olacağız.” diye konuştu.
Güneydoğu Asya, Ortadoğu ve Afrika pazarlarına odaklandıklarını vurgulayan Şener, şunları kaydetti:
“2000 yılında ’10 yılda 10 havalimanı yapacağız’ demiştim. 2010’da tam 10 havalimanı işletiyorduk. Şu anda 14 havalimanı işletiyoruz ama servis şirketlerimizi serbest bıraktık. Servis şirketlerimiz, bizim dışımızdaki havalimanlarında da çalışmaya başladı. Yani Duty Free, yiyecek içecek şirketimiz, yer hizmetleri şirketlerimiz, şu anda 70 havalimanında TAV’ın ayak izi var.”
Şener, devamlı ihale kovaladıklarını ifade ederek, “Mesela Filipinler’de 5 havalimanına teklif verdik, sonuçları bekliyoruz.” dedi.
Şener, Türkiye’de ve dünyada, havalimanlarının güvenliğinin, tamamen devletlerin kolluk kuvvetlerinin elinde olduğunu ancak özel güvenliğin de görev yaptığını hatırlattı.
Brüksel’de havalimanındaki patlamanın, gözleri terminal binalarına, havalimanlarına çevirdiğini belirten Şener, şöyle konuştu:
“Avrupa’da terminal binalarının girişinde, ‘x-ray’lar yok, yani hiçbir arama yapılmıyor. Herkes havalimanının içine girebiliyor fakat Türkiye’de havalimanlarının girişinde aramalar var, yani x-ray’lar var ve orada bizim özel güvenliklerimiz duruyor. Hatta biz de Avrupa’ya uyum sağlamak için bu güvenlik tedbirlerini azaltmayı düşünüyorduk. Bununla ilgili de güvenlik komisyonu kararıyla İzmir’de ilk girişteki x-ray’lar kaldırılmıştı. Bu yolcu akışının hızıyla, konforuyla ilgili. Fakat sonra, ciddi şekilde bu terör olaylarının artmasından dolayı, mesela biz İzmir’e x-ray’ları tekrar koyduk.”
“Yolcu güvenliği, konforundan daha önemli”
Şener, Dünya Havalimanları Birliği Yönetim Kurulu Üyeliği görevinin bulunduğunu ve orada Avrupa’yı da temsil ettiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Brüksel’deki olaydan sonra, Avrupa Havalimanları Birliğinin Genel Sekreteri beni aradı, kendisi bize x-ray’ları sordu. Yani, ‘Kuyruk çok oluyor mu? Tekrar oralarda bir güvenlik zaafiyeti olabilir mi?’ diye sordu. Ben de onların yönetilebilir olduğunu söyledim. Yani yıllardır Türkiye’de bu var, yolcu konforundan daha önemli olan güvenlik. Mesela eskiden bu x-ray’lara kızan bazı yolcularımız, şu anda çok mutlu oluyorlar.”
“Farkındalık artırıldı”
Türkiye’deki havalimanlarının güvenli olduğuna inandığını, bu konuda ellerinden geleni yaptıklarını ifade eden Şener, “Güvenlik tedbirleri artırıldı mı? Farkındalık belki artırıldı. Yoksa havalimanları zaten yüzde 100 güvenli şekilde çalışıyor Türkiye’de. Yani bizim hem girişte x-ray’larımız var, ondan sonra bagajınızı veriyorsunuz, o bagajınız aşağıda bagaj arama bölgesinde tomografi cihazlarından geçiyor. Pasaporttan geçtikten sonra, el çantanızda bir daha aranıyorsunuz. Ondan sonra köprülere gidiyorsunuz.” dedi.
“Bizim havalimanlarımız çok yeni”
Şener, Türkiye’deki havalimanlarını Avrupa’dakilerle kıyaslarken, “Tabii ki daha güvenli. Neden? Çünkü bölgemizdeki durumdan, Türkiye’nin jeopolitik durumundan dolayı, etrafımızda neler olduğunu görüyoruz. Çok ciddi sıkıntılar var, Türkiye’de bir sürü terör olayı olmuş, içimiz yanmış, şehitler geliyor içimiz yanıyor. Tabii ki buralarda çok ciddi sıkıntılar olduğu için bizde zaten çok aşırı güvenlik tedbirleri vardı, Avrupa’ya nazaran, işte bu girişteki x-ray’ların olması çok önemli bir hadisedir.” değerlendirmesinde bulundu.
ABD’de havaalanı güvenliğinden sorumlu TSA ve Avrupa’daki benzeri kuruluşların, dünyadaki gelişmeleri anında Türk güvenlik birimleriyle paylaştığını anlatan Şener, “Avrupa’da kullanılan, en son gelişmiş cihazların aynısı bizde de kullanılıyor hatta bizdekiler biraz daha iyi çünkü bizim havalimanlarımız çok yeni.” ifadelerini kullandı.
“Filipinler’de 5 havalimanına teklif verdik, sonuçları bekliyoruz”
TAV’ın artık bir küresel marka haline geldiğine de değinen Şener, şu anda Güneydoğu Asya, Afrika ve Ortadoğu’da havalimanlarını takip ettiklerini bildirdi.
Şener, hemen her yerden kendilerine davet geldiğini, hepsini takip ettiklerini ve ihalelere girdiklerini belirterek, “Biz her zaman akıllı büyüme peşindeyiz. Hiçbir zaman şirketimizi, yatırımcımızı, çalışanımızı, müşterimizi zarara sokacak hiçbir işin peşinde olmuyoruz. Akıllı büyüme stratejimize uygun olan her ihalede olacağız.” diye konuştu.
Güneydoğu Asya, Ortadoğu ve Afrika pazarlarına odaklandıklarını vurgulayan Şener, şunları kaydetti:
“2000 yılında ’10 yılda 10 havalimanı yapacağız’ demiştim. 2010’da tam 10 havalimanı işletiyorduk. Şu anda 14 havalimanı işletiyoruz ama servis şirketlerimizi serbest bıraktık. Servis şirketlerimiz, bizim dışımızdaki havalimanlarında da çalışmaya başladı. Yani Duty Free, yiyecek içecek şirketimiz, yer hizmetleri şirketlerimiz, şu anda 70 havalimanında TAV’ın ayak izi var.”
Şener, devamlı ihale kovaladıklarını ifade ederek, “Mesela Filipinler’de 5 havalimanına teklif verdik, sonuçları bekliyoruz.” dedi.