SENDİKANIN PARALI ASKERLERİ, DERHAL O İŞE YARAMAZ ŞUBELERİNİZİ BOŞALTIN…

sefa-inan-kose-yazısı-ıc-resım

 

Geçen hafta Teknik Destek Personellerinin duyurduğumuz feryatlarının bu hafta sendika ve işveren yetkililerinin yaptıkları görüşmeyle çözüldüğünü öğrendim. Bu kadrolarda insan çalıştırılmasına genel olarak karşı olsam da en azından mevcut sıkıntının aşılması memnuniyet verici. Bence bu işe artık Ahmet BOLAT ve Mikail Bey el atmalı. Bay Hamdi döneminin bu ayıbını ortadan kaldırmalı. Eskiden 10.0 diye bir iş gurubu olmadığı gibi, 3. ve 4. Destek Personeli iş gurubu da yoktu.

THY A.O da bildiğim kadarıyla 10.1, 10.2 ve 10.3 gurupları halen duruyor. Teknikten bir teknisyen o tarafa geçince 10.1 de daha yüksek ücrete çalışıyor. Bu nedenle bu iş guruplarında yapılan bu haksızlığı hazmetmek zor… Ucuz iş gücü sağlayabilmek için yapılmayan uygulama yok. Artık buna bir son verilmesi, Teknik A.Ş deki personelin ayrıştırılmaması lazım. Bunun da Ahmet BOLAT anlayışıyla çözüleceğine inanıyorum. Kendisi hem bir akademisyen hem de uzun yıllardır THY yöneticilik yapmış tecrübeli biri. Bu tarz adaletsizliklerin ve çifte standartların yarattığı huzursuzlukları ve zararları gayet iyi biliyor.

Öte yandan kulağıma, IGA tarafından hiç hoş olmayan bilgiler geliyor… Duyduğum ve bana gelen bilgilerden anladığım kadarıyla, TGS ve TEKNİK A.Ş çalışanları arasında sık sık çatışma ve kavgaların yaşandığı ve maalesef bazı yöneticilerin de bunu körükleyici tavırlar takındığını duyumları kulağıma geliyor.

Yıllarca yan yana omuz omuza uçağın altında, üstünde çalışmış, kader birliği yapmış insanları karşı karşıya getiren kişilere asla taviz verilmemelidir. Hele hele iki kardeş şirket arasında çatışma havasına ve münferit tartışmalara asla fırsat verilmemelidir. Aynı servisi, aynı yemekhaneyi kullanan insanların arasındaki gerginliklerin acilen düzeltilmesi ve kucaklayıcı olunması lazım… Umarım bu konuda üst düzeyde gerekli uyarılar yapılır. Çünkü işten atılmalara hastanelerden darp raporlarına kadar varan saçma sapan şeyler duymak beni çok şaşırttı.

Değerli Okurlarım;

Bu aralar, Teknik A.Ş den edindiğim bilgilere göre, çalışanların kariyer yönetimine yönelik bazı unvan ve iş gurupları tanımlarında bazı değişiklikler yapılmış. Bu revizyonların doğuracağı artıları eksileri iyice hesap edildikten sonra yapılmasında fayda var. Aksi halde ilerde başka sorunlarla da karşı karşıya kalabilirsiniz.

Yoksa uzman diye aldığınız mühendise aynı iş gurubunda mühendis denilmesinde ya da memurların uzman yardımcısı olarak tanımlanmasında bir sakınca yok. Önemli olan bunların farklı yöntemlerle veya tecrübe süreleriyle aralarında geçişlerinin sağlanabilmesi. Umarım çalışanları memnun edici çalışmalar yapılır. Çünkü birçok iş gurubunda teknik destek örneğindeki gibi sorunlar ve mağduriyetler var. Bu terfi ve iş gurubu değişiklikleri çok hassas ve önemli bir konu. Çalışanlara karşı adil ve şeffaf olunması, en önemli başlıklardandır.

Tabii ki Sendikanın bu konularda yeterli çalışmaları yapması lazım. Öyle çöp toplama ya da halı saha maçları düzenlenerek sendikacılık yapılmaz.

Eskiden beridir söylüyorum. Adeta dilimde tüy bitti… Teknik A.Ş gibi büyük bir kurumun şubelere bölünmesi çok büyük bir hata. Bu kadar büyük bir yer çok başlı yöntemlerle yönetilemez. Zaten rezil rüsva bir seçim yapıldı. Kimin kazanıp kimin seçildiği belli olmayan rezil sahneler den başka ne verdiniz insanlara. Nasılsa her şeye genel merkez karar verip imza atıyorsa o halde siz ne işe yararsınız.  Birkaç toy adamın altına araba verip lüks ofisler açmanın kime ne faydası var ki. Hesaplayın bakalım, Kaç kişi gitmiş o şubelere, kimin hangi yarasına merhem olunmuş. Eskiden şubeler mi var idi… Nedir bu bölünme ve lüks merakınız.

Oraları satın almaya veya kiralamaya harcadığınız yüksek paralarla üyenize sosyal tesisler ya da sosyal projeler sunsanız buna karsı çıkan olur mu? Üyelerinizi ihya edersiniz ihya…

Birkaç başıbozuğun koltuk kavgasını da sendikal mücadeleymiş gibi izlemezdiniz. Bence derhal bunlar ortadan kaldırılıp buralara harcanan masraflar üyeye aktarılmalı. Alınan mülklerin ve tahsis edilen araçların, orda birkaç kişiye hizmet etme, birilerine saltanat sürdürme dışında ne faydası var.

Geçmişte birlikte imzaladıkları sözleşme ve protokollerde hep aynı sorun karsımıza çıkmadı mı?  Bunlar hep kendini aklamaya çalışıp, biz karşıydık onlar gelip imzaladı denilmedi mi? Madem kafanıza yatmayan konular var. O yanlış konulara karşı koyamıyorsanız, iradeniz de bir şeye yaramıyorsa, ne diye durursunuz oralarda. Buradan devamlı yazıyorum. SUBEYE MUBEYE GEREK YOK. Şube yerine adam gibi temsilci bulun yeter de artar bile…

Hiç unutmam;

Seçimlerden önce tarafsız bağımsız sendikacı iddiasıyla ortaya çıkıp 2 ay geçmeden aynı saflarda hemen nasıl yumruk kaldırdınız. Bu kadar çabuk nasıl kaynaşıp gruplaştınız. Gerçi herkes biliyor bunların saat gibi arka planda kurmaca ekipler olduğunu ama neyse… Sizlerde gurur olsa seçimden sonra taş attığınız, ağır eleştirilerde bulunduğunuz elleri sıkmaz, hiç bir şey olmamış gibi pişmiş kelle gibi sırıtmazdınız.

Ama utanma ve gurur yok ki sizlerde… Hoş arkasından yürüdüklerinizde aynıymış. Karşına aday olup etmediği lafı bırakmayanlar şimdi hiç bir şey yaşanmamış gibi devam ediyormuş. Hep diyorum ya muhalefetiniz bile aldığınız bir maaş oturduğunuz bir koltuk kadar işte…

Sizi gidi paralı askerler sizi…

Exit mobile version