SENDİKADAN SANDUKAYA GECİŞ- THY 2013-2014 VERİLERİ – HAMDİ TOPÇU 02 Mart 2015 Pazartesi
Öncelikle son iki haftadır çok önemli olduğuna inandığım yazılara gereken ilgiyi gösteren okurlarıma teşekkür ediyorum. İki haftadır çok önemli ve tartışılacak konular yazmama rağmen bir tane bile eleştiri olmaması beni mutlu etti.
Öncelikle son iki haftadır çok önemli olduğuna inandığım yazılara gereken ilgiyi gösteren okurlarıma teşekkür ediyorum. İki haftadır çok önemli ve tartışılacak konular yazmama rağmen bir tane bile eleştiri olmaması beni mutlu etti.
THY’nin bilhassa kur ve yakıt fiyatlarından etkilenmiş olduğunu gözlemlediğim ama yine de başarılı bulduğum 2014 bilançosuna yoğunlaşmadan önce Hava-İş e bir iki laf atmadan geçmek olmaz. Öncelikle Hava-İş in eski yönetimi ile şimdikini kıyaslarken bir gerçeği unutmamak lazım. THY’deki sendikalaşma Ayçin döneminde başlamadı.
THY çalışanları en iyi dönemlerini rahmetli Zihni Barın başkanlığındaki Hava-İş yönetimi sayesinde yaşamıştır. Çalışanlar arasındaki Taban-Tavan ücret Aralığının 1/7 olarak uygulandığı dönem Barın dönemidir. ( en düşük işçi ücretine 1 dersek en yüksek kaptan pilot ücreti 7 kabul edilerek ücretlendirme yapılıyordu. Bu skala devam edebilse idi. Kaptan yine bugünkü ücretlerini alacak yani bu ücreti 7 kabul edeceğiz ve tabandaki işçiye 7/1 ini vermek durumunda kalınacaktı) Bu orantı şimdi kaçtır bileniniz var mı? Net ücretlerde 1/ 25,4 Bilmem anlatabildim mi?
Daha sonra iktidara gelen İbrahim Öztürk, Adnan Özcan ve Atılay Ayçin başkanlığındaki sendika yönetimleri 7.Toplu iş sözleşmesinde konulan skalada ki 1/7 oranının her geçen gün bozulmasına sessiz kalarak bu gün kazanılan haklarda ileriye değil geriye doğru gitmişlerdir. Sonuçta Barın döneminden sonraki her sendika yönetimi birçok hakkı yitire, yitire bayrağı yeni yönetime devretti. Bu nedenle yeni nesil eski yönetimleri bilmediğinden son Hava-İş yönetimini baz alarak yeni sendika yönetimi ile mukayese ediyor. Net olarak şunu bilmenizi isterim ki elinizdeki hala kaybetmediğiniz tüm haklar Ayçin döneminden öncede vardı. Bu gerçekleri yazmamın nedeni Hava-İş in kurumsal hafızasının silinmemesi adınadır.
Şimdide gelelim yeni sendika yönetiminin son bildirisine:
Bildiride anlatılanlara bakalım; Bakın ne diyorlar? “Sendika üyelerinden sadece aidat alan değil, bu aldığı paraların bir kısmını da üyelerine harcayan bir sendika olacaklarını söylüyorlar”, İngilizce kurs ve üyelerinin ev sahibi yapmak isteklerini dile getiriyorlar.
Sendikacılık oynamaya çalışan genç kardeşlerim; Üyeler bu aidatları sizlere örgütlenme ve işverenle mücadele için veriyor. Onların sizden beklentisi öncelikle, ücret ve sosyal haklarının mücadelesidir. Sizler önceliği bırakmış, asıl göreviniz yerine tali işlerle iştigal ediyorsunuz. Her türlü kazanılmış haklar geriye gidiyor. İşveren köpeksiz köyde değneksiz dolaşır misali tek taraflı yeni uygulamaları üyelerinize uyguluyor. THY çalışanları sayesinde kazanılmış karlılığı kendi adamlarına dağıtıyor. Sizlerde ne ses var nede görüntü. Hala çiçek, böcekten bahsediyorsunuz.
Sendika yönetimi diyor ki; “Bizim bir senede uğraştığımız en büyük işlerden birisi gönle girmekti. Bizim gerçekten Allah rızası için yaptığımızı, bu işe hak rızası için çıktığımızı anlatmaya çalışmaktı.” Sevgili yönetim; Allah rızası için yapılanlar karşılıksızdır. Siz profesyonel yöneticilersiniz. Hizmetiniz karşılığında bayağı iyi ücret alıyorsunuz. Bunları bırakın da gerçek sendikacılık yapmaya çalışın. Üyelerinizden aldığını ücreti helal ettirmeye bakın.
Neymiş efendim eski yönetim ibra edilmemiş ve gereken yapılacakmış. Hala ne duruyorsunuz verin mahkemeye. Bakın hazır çiçek böcekle uğraşırken, çiçek faturalarını görmüşsünüz. Eski yönetimin çiçek giderlerini yazıp kendinizinkiyle mukayese ediyorsunuz. Tamam, haklısınız da ne yapıyorsunuz? Madem bir bulgu bulmuşsunuz üyenize söylemenize gerek yok ki… Hemen araştırmaya geçin. Eski sendika yönetiminin çalıştığı çiçekçiyi bulun ve kimlere çiçek yollandığını öğrenmenin yanı sıra bu çiçekler için ne kadar fatura kesildiğine bakın. Bizim ülkemizde KDV + Gelir vergisini verdikten sonra size bir dolu fatura keserler. Bu nedenle kimlere çiçek yollanmış ve ne kadar para ödenmiş. Çiçeğin birim fiyatını ve kimlere yollandığını ( İsimleri inceleyin) bildikten sonra geriye kalan rakam ibra edilmemiş bir yönetimi mahkemeye vermek istediğiniz bulgu olabilir. Hadi ne duruyorsunuz?
***
THY, 2014 yılı vergi öncesi karı 1.046 milyon dolar olarak açıkladı. Öncelikle bu karlılığı sağlatan tüm çalışanları kutlarım.
(Milyon USD) 2013 2014
Satış Gelirleri 9,826 11,070
Satıların Maliyeti (8,003) (9,068)
Brüt Kar 1,823 2,002
Genel Yönetim Giderleri (228) (273)
Satış ve Pazarlama Giderleri (1,018) (1,126)
Diğer Faaliyet Gelir/Gider 74 35
Esas Faaliyet Karı 651 638
Yatırım Faaliyetleri Gelir/Gider ve İştirak 130 147
Finansman Geliri/Gideri Öncesi Kar 781 785
Finansman Gelir/Gider (279) 261
Vergi Öncesi Kar 502 1,046
Teşekkürler kur farkı, Finansman Geliri/Gideri Öncesi Kar 2013 ve 2014 yılları için hemen hemen aynı olsa da kur farkı geliri, finansman gelir gider eklendiğinde kar miktarı bir önceki senenin iki katından fazla çıkmakta. Hal böyleyken EBITDA ne olmuş ve bunun karşılaştırmasına akalım. 2013 yılında EBITDA 1,405 ilyon dolar ve EBITDA marjı %14,2 iken 2014 yılında EBITDA 1,514 milyon dolar ve EBITDA marjı %13,5 olmuş. Uluslararası piyasaların baktıkları oranlardan bir tanesi budur. Maalesef bu oran düşüş göstermiş.
EBITDA: Türkçe karşılığı “Faiz Amortisman ve vergi Öncesi Kar” anlamına gelen ebitda’nın Türkçe‘deki kısaltması da “Favök”tür. Ebitda, işletmenin net esas faaliyet karına amortisman giderlerinin eklenmesi ile elde edilen kar tutarı olarak bilinmektedir. Bir işletme kavramı olan ebitda, karlılık ve verimlilik ölçüsüdür. Ebitdar ise operasyonel ve/veya wetlease yoluyla filoya katılan uçaklar icin ödenen kiranın da eklenmesi oluyor. …özü itibariyle, uçakların filoya nasıl katılacağı (finansal kiralama mı operasyon el mi?) bir finansman kararı ve ebitda’ya söz konusu uçaklar icin ödenen kirayı da geri ekleyince şirketin tam anlamıyla operasyon el nakit yaratma gücünü görüyoruz. Bu değerler şirketler hakkında daha kolay değerlendirmeler yapabilmemize olanak sağlıyor.
2014 yılında THY gelirleri %12,7 artarken, giderler ne yazık ki %13,2 artmıştır. Özellikle; yakıt fiyatlarındaki düşüşe rağmen, giderlerin, gelirlerden fazla artış göstermesi, her zaman dikkat edilmesi gereken bir konudur. 2014 yılında kur farkı gelirlerinden dolayı THY karını artırmıştır, ancak, her zaman kurlar karlılığa pozitif etki yapmaz; gün gelir gelir negatif etki yapar. THY, 2013 yılında 9.826 milyon dolar gelir elde etmişken, 2014 yılında ise gelirini 12,7% artırarak 11.070 milyon dolara çıkarmıştır. Gider rakamları artış yüzdeleri ise; aşağıda yer almaktadır.
Rakamlar milyon USD olarak verilmiştir.
2013 2014 Değişim
Akaryakıt 3,442 3,845 11,7%
Personel 1,581 1,694 7,1%
Uçak Sahipliği 1,098 1,287 17,2%
Havaalanı & Üstgeçiş 799 942 17,8%
Satış & Pazarlama 751 838 11,6%
Yer Hizmetleri 555 627 13,0%
Yolcu Hizmeti & İkram 465 558 20,0%
Bakım 312 365 17,2%
Genel Yönetim 66 89 35,4%
Diğer Satışların Maliyeti 180 222 23,2%
Toplam 9,249 10,467 13,2%
Gelirin 2014 yılında 12,7% arttığını belirtmiştim. Gelir artışından daha düşük gerçekleşen maliyet kalemleri ise sadece Personel 7,1%, Satış & Pazarlama 11,6% ve Akaryakıt giderleri 11,7%. Yakıt fiyatlarının dünya genelinde düştüğünü bilmeyenimiz yoktur.
Satışların maliyete oranına baktığımızda ise; her rapor döneminde ne yazık ki, artmakta olduğunu gözlemliyoruz. Bu nedenle THY’nin bir an önce maliyet kalemlerini masaya yatırıp, üzerinde çalışma yapması gerekir.
Rask ( km başına birim gelir) ve Cask (km başına birim gider) olarak değişimi incelersek: 2013 yılı 4. çeyrekte 7,91USc olan Rask, 2014 yılı 4. çeyrekte 3% düşüşle 7,67 USc olarak gerçekleşmiştir. Cask ise 2013 yılı 4. çeyrekte 7,95USc olan Cask, 2014 yılı 4. çeyrekte 2,7% düşüşle 7,73 USc olmuştur. Yani, gelirdeki düşüş oranı giderden daha fazladır.
Kısaca bu rakamları değerlendirdiğimizde; THY’nin daha özenli ve dikkatli çalışması gerektiği sonucu çıkıyor. (Ayrıca rapordan anladığımıza göre bu arz edilen koltuk km hac ve özel kira seferler hariç veri.)
Genel olarak THY’yi incelediğimizde ise 2014 yılı son aylarından başlamak üzere iç ve dış hatlarda iyi bir performans gösterememiş. Amerika, Avrupa, Asya/Uzak Doğu, Afrika ve Orta Doğu hatlarında yani tüm uçtuğu yurtdışı noktalarda büyümeye devam etmesine rağmen birim gelirlerinde düşüş yaşamakta.
THY bu gelir kaybını nasıl açıklıyor birkaç örnek verelim: Orta Doğu: IŞİD kaynaklı güvenlik sorunu nedeniyle talep düşüşü; Musul hattı geçici olarak kapalı. Afrika: Nijerya, Kenya ve Libya’da siyasi istikrarsızlığın devam etmesi; Ebola tehdidi; Trablus, Bingazi ve Misrata hatlar geçici olarak kapalı. Avrupa: Yeni hatlar ve kapasite artışı (Saw dâhil), Ukrayna’da devam eden istikrarsızlık vs İç hat: Komşu bölgelerdeki siyasi / ekonomik istikrarsızlıklar hava trafiğini olumsuz etkilemektedir.
Tüm hatlar için böyle açıklamalar mevcut, isteyen THY internet sayfasından detaylı bilgiye ulaşabilir. Eğer kapasite artışı, bölgesel istikrarsızlık vb sebepler THY birim gelir ve doluluk oranlarını etkiliyorsa sorunlar kartopu gibi büyümeden önlem almaya başlamak gerekir. Biran önce gerekli kapasite düzenleme, gelir artışı çalışmaları, reklam, gider kontrolü gibi hesaplar üzerinde çalışılması gerekir. Sadece doluluğa veya birim geliri artırmaya yönelik çabalar içine girilmemelidir.
THY’nin kendisi de 2015 1. Çeyrek beklentisini zayıf olarak nitelemiştir. Ocak ayı trafik verilerine baktığımızda bu zayıflığı THY’nin hissetmeye başladığı açıkça görülmektedir. Şubat verileri açıkladığında bunu da göz önüne alırız.
THY’nin 2015 hedeflerinde 293 uçaklık bir filo görünüyor.( Bu rakam artar eksilmez) Her zaman düşünmüşümdür. Acaba THY AHL de yeterli kapasite bulabilseydi SAW’a bu kadar uçak yığar mıydı? Bu nedenle, THY’nin 2015 de SAW için düşüncelerini merak ediyorum. Pazar payı için karlılıktan ne kadar fedakârlık edilecek. Birlikte göreceğiz.
Peki, Baş tacımız, olmazsa olmazlarımızın her mali tablo sonucunda ödüllendirilen yöneticilerinin birim gelirleri ne olmuş ona bir göz atalım.
2013: Yönetim Kurulu Üyeleri’ne yıllık ortalama 195,000 TL, Genel Müdür Yardımcılarına ise yıllık ortalama 417,000 TL brüt ücret ödenmektedir. Yönetim Kurulu üyeleri ve Genel Müdür Yardımcılarına ödenen ücret ve ikramiye dahil tüm maddi menfaatlerin toplamı 2013 Ocak – Aralık döneminde 8,524,363 TL olarak gerçekleşmiştir.
2014: Yönetim Kurulu Üyeleri’ne yıllık ortalama 200,000 TL, Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcılarına ise yıllık ortalama 495,000 TL brüt ücret ödenmektedir. Yönetim Kurulu üyeleri, Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcılarına ödenen ücret ve ikramiye dahil tüm maddi menfaatlerin toplamı 2014 Ocak – Aralık döneminde 9,547,290 TL olarak gerçekleşmiştir. Kısaca, menfaatlerde %12’lik bir artış söz konusu.
Hamdi Topçu’nun THY dışında bir çok iştirakteki Yönetim Kurulu Başkanlığı (TUSAŞ Yönetim Kurulu Üyeliği, Türkiye Futbol Federasyonu Denetleme Kurulu Başkanlığı ve Ortaklık iştiraklerinden THY Teknik A.Ş., THY DOCO İkram Hizmetleri A.Ş., TGS Yer Hizmetleri A.Ş., THY Opet Havacılık Yakıtları A.Ş., THY HABOM A.Ş. ve THY Aydın Çıldır Havalimanı İşletme A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı ) olmak üzere, görevlerini sürdürmekte olduğunu biliyorsunuz. Ödenen rakamların içinde iştiraklerden alınan paralar var mı? Yoksa oralardan ne kadar gelir elde ediliyor? THY tarafından atanan diğer iştirakler Yönetim Kurulu Üyeleri ne kadar alıyor? Yukarıda belirtilen rakamlara dâhil mi? Benim kişisel düşüncem dâhil olmadığı şeklinde ama açıklasınlar biz de öğrenelim.
Hamdi Topçu, THY de içinde olmak üzere yukarıda saydığım dokuz yönetim Kurulu üye veya başkanlığını, sorumluluk alanında toplayınca, bize de şairin: “Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul, Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa” şiirinin dizelerini anımsamak düşüyor.
Bildiğiniz üzere, geçen hafta Hamdi Topçu milletvekili adayı olmayacağını belirterek, milletvekili olup ta THY’den gideceğini düşünenleri bayağı üzdü. Hamdi Topçu’nun bu kararını kendi almış olabileceğini düşünmüyorum. Siyaseten THY yönetim kurulu başkanlığına getirilen biri, onu siyaseten o makama getirenlerin sözünden çıkamaz. Çünkü Hamdi Bey’in görev kabul etmeme gibi bir lüksü olamaz.
Şimdi birlikte düşünelim. Hamdi Topçu 9 ayrı şirketten maddi menfaatler sağlarken, neden milletvekili maaşına kalsın ki? Tek dezavantajı dokunulmazlık zırhına sahip olamayacağıdır.
Maddi yönden düşünüldüğünde ise; 9 yönetim kurulu üyeliği ve başkanlıkları varken, milletvekili olmanın da anlamı yoktur.
Bildiğiniz gibi; THY Eski genel müdürü, görevinden alındığında, dönemindeki bir faaliyet nedeniyle gereksiz yere suçlanmış ve mahkeme koridorlarında dolaşıp durma durumuna getirilmiş ve sonunda suçlu bulunmamıştı. Bu nedenle, dokunulmazlık zırhına sahip olamamak ilerde Hamdi Bey için ne getirir, ne götürür bunu bilemeyiz. Bekleyip göreceğiz.
Biraz da THY’ye bağlı ortaklıklara bir göz atalım. Oralarda neler olmuş?
2013 2014
SunExpress 56,637,482 62,550,798
Turkish DO&CO 31,365,384 36,451,835
TGS 18,515,052 27,262,567
THY Opet 22,655,086 38,282,204
TEC Motor Bakım (16,255,033) 1,209,462
TCI Kabin İçi Sistemleri (Galley vb.) (2,273,796) (3,032,809)
Türkbine Teknik (181,916) (1,033,552)
Uçak Koltuk (673,057) (1,016,728)
Goodrich (545,690) 136,080
Vergi İade Aracılık (36,126)
NOT/ Hatırlarsanız yerli galley ve koltuk yapımını eleştirmiş ve kime satacaksınız, pazarınız var mı? Bu koltuk ve Galleyleri sadece kendinize yapacaksanız, “bir litre süt içmek için inek beslenmez “diyerek köşe yazımda eleştirmiştim. Görüldüğü gibi, zarar artarak devam ediyor. Yapılan üçlü koltukları, Pegasus bile ağır olduğu için almamış.
SunExpress satışlarının %24’ünü THY’ye yapmakta ve karını %10 artırmış görülmekte. Ancak sunumlardaki detaya bakmalarını öneririm. Çünkü hesaplamada hata var.(*) Ancak 3. çeyrek verileri ile de değerlendirme yaptığımızda, Sunexpress’in Türkiye’de karı biraz düşmüş (2 milyon euro) ancak Sunexpress; Almanya’da karını artırmış görünmekte. Turkish DO%CO satışlarının %89’unu THY’ye yapmakta ve karını %16 artmış; TGS satışlarının %80’nini THY’ye yapmakta ve karını %47 artmış; THY Opet satışlarının %83’ünü THY’ye yapmakta ve karını %69 artmış. TEC, sonunda kara geçmiş görünüyor, TEC ise, satışlarının %92’sini THY’ye yapmakta.
Sonuç olarak 2014 yılı son çeyrek finansalları ve Ocak 2015 trafik verilerine baktığımızda 2015 yılında THY’nin çok dikkatli olması lazım diye düşünüyorum.
2015 yılında kurlar ve petrol fiyatı daha ne kadar THY’nin lehine gelişir, zamanla göreceğiz. Benden uyarması, sonuçta tabii ki kararı THY Yönetimi verecektir. 11 Mayıs 2015 tarihinde THY’nin 2015 ilk çeyrek verileri açıklandığında siz değerli okurlarımı aydınlatmak için daha net bir yorumda bulunabilirim.
(*) THY’nin tüm sunumunu okuyup hesapları kontrol ettiğimde, bazı yanlışlar bulmuş ve THY Yatırımcı ilişkileri müdürü Duygu hanıma hemen mail atarak, hesaplama yanlışlarına dikkat çekmiştim. Duygu hanım verdiği cevapta bazı hesap hataları yapıldığını kabul etmiş ve düzeltileceğini söylemiştir. Umarım düzeltmişlerdir.

Exit mobile version