Selçuk Bayraktar: TEKNOFEST çığ gibi büyüyerek bugünlere geldi

Selçuk Bayraktar: TEKNOFEST çığ gibi büyüyerek bugünlere geldi

TEKNOFEST’in dünyanın açık ara en büyük teknoloji etkinliği olduğunu belirten Yönetim Kurulu Başkanı Bayraktar, “Teknoloji yarışmalarına 1 milyondan fazla öğrenci başvurdu. TEKNOFEST adeta bir volkan patlaması gibi büyüyen, çığ gibi büyüyen ve her geldiğinde bizleri coşkuyla dolduran bir mevsim” dedi.

T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı, TEKNOFEST ve Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, TEKNOFEST ve şirketin projelerine ilişkin değerlendirmede bulundu.

TEKNOFEST’i kurgularken “Acaba teknolojinin festivali olur mu” diye düşündüklerini ifade eden Bayraktar, “Acaba sorusu yüzyıllardır geçerli. Medeniyetimizin bilim ve teknolojiyle olan bağı koptuğundan beri böyleydi ve hep ‘Acaba başarır mıyız? Sadece Avrupa yapar, Batı yapar’ düşüncesiyle büyüdük. TEKNOFEST’i de ilk kurguladığımızda ‘Acaba milletimiz teveccüh eder mi’ soru işareti vardı. TEKNOFEST, Tuz Gölü’nün ortasında, neredeyse hiçliğin ortasında diyebileceğimiz yerde nasıl roketler fırlıyorsa, gençler hayallerimizi yeşertiyorsa, umutlarımızı çoğaltıyorsa aynen o şekilde ilk yılıyla başladı ve büyük bir volkan patlaması gibi bugünlere geldi” diye konuştu.

Dünyanın açık ara en büyük teknoloji etkinliği

TEKNOFEST’in ilk yıl 500 bin ziyaretçi ağırladığını, 2023’te rekorlar kırarak dünyanın açık ara en büyük teknoloji etkinliği olduğunu vurgulayan Bayraktar, sadece teknoloji yarışmalarına 1 milyondan fazla öğrencinin başvurduğunu söyledi.

Bayraktar, TEKNOFEST’e en yakın benzer yarışma etkinliğinin 20’de, 30’da biri olduğuna işaret ederek, “Bu anlamda TEKNOFEST adeta bir volkan patlaması gibi büyüyen, çığ gibi büyüyen ve her geldiğinde bizleri coşkuyla dolduran bir mevsim. Bizler için bir tutku haline dönüştü. 7’nci TEKNOFEST’i düzenliyoruz. Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılında 3 büyük TEKNOFEST düzenlemeye karar vermiştik. İlki İstanbul’da gerçekleşti, ikincisini de çok anlamlı bir tarihte 30 Ağustos’ta Ankara’da kutlayacağız. Üçüncüsü de İzmir’de olacak ve TEKNOFEST coşkusuyla devam edecek” sözlerini kullandı.

“Genç kardeşlerimiz başaracak”

“100 yıl sonra TEKNOFEST gençliğinin ortaya nasıl bir resim çıkaracağına” ilişkin soruya Bayraktar, şu yanıtı verdi:

“Bugünleri hayal etmemiz nasıl zor olduysa onu şimdiden hayal etmek çok zor. Biz aslında bir kıvılcım yaktık ama bu kıvılcım milletimizin duasıyla, inancıyla, iyi niyetiyle tutuştu, öğrencilerimizin gayretiyle bugünlere geldi. Dünyanın en büyük teknoloji etkinliği haline dönüştü. Daha yürüyecek çok yolumuz var. Evet, savunma sanayisinde ülkemiz önemli bir atılım başardı, bütün dünyada adından söz edilen milli ve özgün eserler geliştirdi. İnsansız hava araçlarımız öyle, milli akıllı mühimmatlarımız aynı şekilde. Bu eserleri tasarlayıp, geliştirip, üretmeyi başardı ama tüm diğer sivil alanlarda da bunu başarması gerekiyor. Onları da burada gördüğümüz genç kardeşlerimiz başaracak.”

Bayraktar TB3, KIZILELMA ve seyir füzeleri

Baykar’ın gündeminde bulunan projelere ilişkin de bilgi veren Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB3’ün ilk uçuşu için gün saydığını söyledi.

Bayraktar, “TB3, dünyada kısa pistli gemilere konuşlu ilk silahlı insansız hava aracı olacak. Biz projeyi duyurduktan hemen kısa süre sonra Amerika Birleşik Devletleri’nden ve İsrail’den benzer alanda çalışan kurumlardan ‘İlk biz olacağız’ diye açıklamalar geldi. Yarış halen daha devam ediyor. Tabii ilk uçuşla bitmiyor, ondan sonra gemiye, TCG ANADOLU’ya inip-kalkması gerekiyor. O yüzden Bayraktar TB3’ü azami gayretle ilk uçuşa ve sonraki aşamalarına hazırlıyoruz. Bayraktar KIZILELMA’nın da geliştirme faaliyetleri devam ediyor. İnşallah 2024’te üretime hazır hale gelmiş olacak ve üretime başlayacağız” dedi.

Selçuk Bayraktar, Baykar’ın gündemindeki seyir füzelerine ilişkin geliştirme faaliyetlerinin de sürdüğünü kaydetti.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 1 yıl önce

    Dünyanın hangi aklı başında bir ülkesinde başkan damadının devletle böyle iş ilişkisi olur? Kayınpeder desteğiyle devlet şirketi dururken piyasada tekel haline getirildin,yerli ve milli olarak yapıyoruz dedin devlet imkanlarıyla yurtdışından motor ve kamera ithal edildiği ispatlandı,dua,
    inanç falan diyorsun da torpille,
    iltimasla iş yapmak,siyasi güçle haksız kazanç elde etmek,devletten karşılıksız krediler almak,vergiden muaf olmak dua ve inanca sığar mı peki?

    Cevapla