SEKTÖRÜMÜZDE TL'YE DÖNÜŞ NASIL OLACAK

Bilirsiniz ister yerli ister yabancı her uçak kaza veya kırımından sonra bir değerlendirmede bulunurum. Bu hafta yine Colombia British Aerospace 146 kazasını yazmaya oturduğumda aramıza yeni katılan ve bu konuda uzman olarak adlandırılabilecek Feza Ecevit kardeşimiz aklıma geldi. Telefona sarıldım ve Feza beyi aradım. Kaza hakkında kısa bir fikir teatisinden sonra yazımı yazmaktan vazgeçtim. Feza Bey gerçekten mükemmel bir analiz yaptı. Türkiye’de havacılık kaza/kırımları hakkında detaylı bilgi verecek başka bir haber sitesinin olmaması üzücü. Bu boşluğu senelerdir doldurmaya çalışıyoruz. Umarım Feza Beyin analizini beğenmişsinizdir. (Tıklayın)
Colombia kazasını yazmayınca bu sefer güncel bir konuya TL’nin prestijini kurtarabilme çalışmalarına değinmek istedim.
Benim gençliğim, “yerli malı yurdum malı, herkes onu kullanmalı” söylemleri eşliğinde sürdü. Yerli malı haftaları yapılır ve yerli malı tüketilmesi teşvik edilirdi.  Kamu teşekkülleri (THY dâhil), çalışanlarına verdikleri iş kıyafet veya resmi elbiselerini Sümerbank tan başka yerden alamazlardı.
Son 30 sene içinde durum tam tersine döndü. TL rafa kalkıp her şey yabancı para birimleri eşliğinde konuşulur oldu.
THY’de bir dönem dolar karşılığı ücret bile ödendi. (Yeni yönetim bunları bilmez hatırlatayım dedim.)      4 Eylül 1987 yılındaki THY Yönetim Kurulu kararlarına ulaşsınlar ve okusunlar bakalım.  Uçucu ekiplerin maaşı TL mi yoksa Dolar karşılığı TL mi idi? Maaş verileceği zamanlarda doların TL karşılığı hesaplanır maaşa yansıtılırdı. Kısaca her kademedeki pilotun alacağı dolar miktarı sabitlenmişti.  Bu ödeme şekli uzun sürmedi.  Ulaştırma bakanı Veysel Atasoy yerine Ekrem Pakdemirli gelir gelmez ilk işi tekrar TL ye dönmek oldu. 
Özel şirketlerde de maaşlar yabancı para birimlerine göre verildi. Hem de maaş verildiği günkü kurdan uygulamalar yapıldı. Sonra baktılar ki devamlı olarak yabancı para birimlerine karşın TL değer kaybediyor anında döviz sabit rakamlarda fikslenerek kur ne olursa olsun o sabit rakam geçerli kılındı.
Tabii ki vatandaşlar da kendilerini reel enflasyondan koruyabilmek için döviz tasarruflarına başladılar. Ellerine geçen TL leri anında dövize çevirip yarınlarına yatırım yaptılar.
Rahmetli Özal döneminden önce, ülkede viski ve yabancı sigara alınıp, satılamaz ve üstünde bir paket yabancı sigara bulunanlar, polis tarafından karakola davet edilip; sigarayı nereden bulduğu sorgulanırdı (Cebimdeki bir paket Pall Mall sigarası yüzünden, 3 saat karakolda sorguya alınmıştım!). Bu sorgulamada sigarayı nereden ve nasıl aldığım sorgulanmış, THY’de çalıştığım ve görevli olarak sıklıkla yurt dışına çıktığımı kanıtlayınca, serbest bırakılmıştım. Şimdilerde ise kamyon, kamyon kaçak sigaralar her yerde satılır olmuş.
Cebinde yabancı para yakalanan da sorgulanırdı.  Çünkü o zamanlar uçuşa giderken deklere de cebimizde yabancı para olduğunu yazamadıklarından ne olur ne olmaz belki ararlar diyerek dolarları çoraplarının içine sokup göreve gidilirdi.
Şimdilerde bakıyorum da ceplerde TL den çok yabancı para taşıyanlar var. Kısaca nereden nereye gelindi. Paramız itibar görsün diye sıfırlar atıldı. 1 TL 1USD olacak dendi. Dendi denmesine de oldu mu? Hayır.
Evler, iş yerleri, dükkânlar vb. kira kontratlar bile yabancı para birimiyle yapılır oldu. Dolar karşılığı borçlanıldı. Evler, iş yerleri dolar ile pazarlandı.
Şimdi bir U dönüş ve yabancı paraları bozdurun TL ye dönüyoruz deniyor. İşin komiği devletin kendisi hala dolar kullanıyor. Sektörümüzde DHMİ dövizle işlem yapmıyor mu? Döviz karşılığı cezalar kesilmiyor mu? Önce devletin tüm kurum ve kuruluşlarda yabancı para ile yapılan işlemlere son verecek sonra vatandaşlardan dövizini TL’ye çevirmesini bekleyeceksiniz.
Durup dururken “dövizinizi Türk Lirasına çevirin” talebi nereden çıktı? Son 1 ay içinde ABD Doları 3,15 TL’den 3,51 TL’ye fırladı gitti. Merkez Bankasının faiz artırımına rağmen bu yükselme önlenemedi. Daha nereye kadar devam edecek bilemem. İnsanlarımızın tasarruflarını enflasyona karşı koruyabilmek için kullandıkları yöntemlerden birisi de tasarrufu dövize çevirmek. İlgililer, bu dövizler TL’ye çevrilirse piyasada döviz bolluğu olur ve arz çoğalınca değeri düşer diye düşünmüş olmalı. Gerçekten yararlı olabilecek bir yöntem ama DHMİ ki, adı üstünde Devlet Hava Meydanları İşletmesi, nedense yıllardır tüm hizmet cezaları Euro cinsinden yazıp karşılığında TL olarak ödetir. Havalimanında kiraların bile metrekaresi Dolar/Euro değil mi?
DHMİ sektörün en çok para kazananı. Şimdi diyelim ki, bugünkü kurdan döviz gelirlerini TL ye çevirdi.   Senelik zam miktarı da açıklanan enflasyon kadar mı olacaktır?
Tabii ki havayollarımız yedek parça alımını, yakıtı, uçak kiralarını, uçak alımlarını, handling, landing, eurocontrol ödemelerini yine dövizle yapmak zorunda. Kısaca ülkemiz yeteri kadar yüksek teknolojik ürünler veya katma değeri yüksek ürünler üretemediğinden dışa bağımlılığımız devam edecektir. Bu bağımlılığımız devam ettikçe de TL’nin istenilen düzeyde olabilmesi ve gereken prestijini kazanabilmesi bayağı zor gözüküyor
Kısaca;  Gelirin TL, giderin dolarsa, TL satıp dolar satın alman gerekecek. Bu nedenle işimiz zor.
 

Exit mobile version