Hybrid Air Vehicles (HAV), helyum dolu hava gemisi Airlander-10 kabin konseptlerini açıkladı. Airlander-10 prototipi ilk uçuşunu 17 Ağustoa 2006, 6. uçuşunu da 18 Kasım 2017’de yaptı. Bu uçuşlardan elde edilen verilerle 500’ün üzerinde modifikasyon uygulandı. Airlande-10, inanılmaz derecede düşük CO2 emisyonlu ve bölgesel rotalarda uçmak üzere tasarlandı ve 2025’te hizmete girmesi bekleniyor. Şirket İngiliz sivil havacılık otoritesi CAA ve EASA ile sıkı iletişim halinde.
Nakliye şirketlerinde daha çevre dostu seyahat araçları sağlamaları için artan bir ivme mevcut. Örneğin Fransa’da devlet, mümkün olduğu durumlarda kısa yurt içi hava yolculuğunun yerini tren hizmetine bırakmayı zorunlu kıldı. Ancak su veya dağlık arazi gibi trenin mümkün olmadığı yerlerde, bölgesel uçuşa uygun bir alternatif bulmak zor.
Hibrit Hava Araçları (HAV), bu zorluğun cevabı olduğuna inanıyor. Onun Airlander-10 hava gemisi saatte 80 mil (saatte 130 km) kadar hızla 100 yolcuya kadar uçma yeteneğine sahip. Büyük helyum dolu gövde tarafından sağlanan bir kaldırma ve 4 adet hibrit elektrik motorundan gelen itme kombinasyonunu kullanır.
Bu, Airlander-10’a 4.000 deniz mili (7.400 km) menzil sağlar ve 5 güne kadar havada kalabilir. Şirket, Airlander’ın uçuşta önemli bir verimlilik yaratacağını ve uçaklar tarafından gerçekleştirilen eşdeğer yolculuklarda CO2 emisyonlarını yaklaşık %75 oranında azaltacağını söylüyor.
Örneğin, Seattle ve Vancouver arasındaki bir rota üzerinde, bir uçak yolcu başına 53 kg CO2 salar. Airlander ile oraya ulaşmak yaklaşık bir saatten biraz daha uzun sürse de, bunu yolcu başına 4,6 kg CO2’ye düşürecek. Şirket, trenlerden ve arabalardan bile daha karbon verimli olduğunu iddia ediyor
Elbette, bu kadar radikal bir şekilde farklı bir uçak, çok farklı kabin tasarımları için bazı ilginç fırsatlar sunuyor. Sadece 20.000 fitte ve çok daha düşük hızlarda uçmak, hava geçirmez, basınçlı kabinlere olan ihtiyacı azaltarak şirketin iç konseptiyle biraz daha yaratıcı olmasını sağlıyor. Bu hafta HAV, Airlander’ın bunun nasıl olabileceğini açıkladı. Hadi bir bakalım.
Airlander-10, 100 yolcuya kadar oturacak şekilde tasarlanmış. HAV tarafından yayınlanan konseptler daha az yoğun bir konfigürasyona benziyor, çoğumuzun bölgesel ve kısa mesafeli uçuşlarda yaşadığı sıkışık koşullardan uzak bir dünya.
90 koltuklu yolcu kabini konsepti, 1-2-1 yerleşim düzenine sahip çift koridorlu bir tasarıma sahip. Airlander’da uçarken ne kadar alanın mevcut olduğunu gösteren koltuklar geniş.
Uçak, 130 km gibi çok daha yavaş hareket ettiğinde ve herhangi bir yüzeye (su dahil) inebildiğinden, kabin koltuklarının hepsi öne bakacak şekilde konumlandırılmamış. Bu nedenle, bazı koltuklar yüz yüze gruplar veya çiftler halinde ve salon benzeri bir görüntü veriyor.
Daha lüks olan 72 yolcu kabini konseptinde, koltuklar sadece koridorlarda değil, aynı zamanda kabinin karşısında da yürüme alanlarıyla pencereye doğru açılı. Koltuklar geniş diz mesafesine sahip ve her koltukta ayaklarınızı uzatmanız için sedirler bile var.
En ilgi çekici olanı, görkemli tavandan tabana büyük pencereler. Yüksek basınçlı bir kabin gereksinimi olmaksızın, benzerleri ticari bir jet üzerinde asla mümkün olmayacak büyük pencereleri var. Airlander, 20.000 fit yükseklikte, yolculara uçarken şehirlerin ve kırsalın daha önce hiç görülemeyen manzaralarını sunacak.
HAV’da ticari iş geliştirme direktörü George Land, şu yorumu yaptı:
“On yıllardır A’dan B’ye uçmak, küçük pencereleri olan metal bir tüpte oturmak anlamına geldi. Bu bir zorunluluk ama her zaman bir zevk değil. Airlander’da tüm uçuş deneyimi keyifli. Hibrit elektrikli ve gelecekteki tamamen elektrikli konfigürasyonlarda Airlander, karbondan arındırılmış geleceğimize uygundur”
Kabin konsepti bu aşamada sadece bir tasarım olsa da, şirket bunun uygulanabilir bir konsept olmasını sağlamak için pek çok pratik düşünceyi hesaba kattığını söylüyor. HAV, ilk hibrit elektrikli Airlander’ı 2025 yılına kadar hizmete sokmayı planlıyor ve 2030’a kadar tamamen elektrikli bir versiyon geliştirmeyi planlıyor.