Metal 3D yazıcı teknolojisine yatırım yapan TUSAŞ/TAI, ASELSAN ve ROKETSAN, tasarım ve üretim süreçlerinde birçok kısıtlamayı ortadan kaldıran bu teknolojiden yararlanacak.
Türkiye’nin savunma ve havacılık devleri, tasarım ve üretim kabiliyetlerini metal 3D yazıcılar ile artıracak.
Sıra dışı malzemelerin kolaylıkla işlenmesine, kompleks geometrilerin kolayca üretilebilmesine ve yekpare tasarımların yapılabilmesine olanak veren metal 3D yazıcıların (metal katmanlı imalat) endüstrideki kullanımı hızla yaygınlaşıyor.
Özellikle kısa tedarik süreleri ve malzeme verimliği de dikkate alındığında titanyum gibi değerli ve işlenmesi zor metallerin kullanıldığı savunma ve havacılık sektörü bu teknolojiye hızlı şekilde adapte oldu. General Electric, Rolls Royce, Airbus, Safrane gibi firmalar da metal 3D yazıcı teknolojisinin kullanımına öncülük etti.
Türkiye’nin savunma ve havacılık alanındaki lider kuruluşları da bu gelişmelere kayıtsız kalmadı. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ/TAI), Aselsan ve ROKETSAN yaptıkları değerlendirmenin ardından metal 3D yazıcı teknolojisine yatırım yapma kararı aldı. Şirketler, Türkiye’de bu teknolojiyi yaygınlaştırmak amacıyla faaliyet gösteren BTech Innovation ile işbirliğine gitti.
ODTÜ Teknokent bünyesinde faaliyet gösteren ve katmanlı imalat teknolojisinin önde gelen şirketlerinin temsilciliğini üstelenen BTech Innovation, bu süreçte mühendislik, eğitim, yazılım, ekipman ve sarf malzeme çözümleri ile TUSAŞ, ASELSAN ve ROKETSAN’a destek verecek.
Malzemeler ve maliyetler hafifliyor
BTech Innovation Genel Müdürü Kuntay Aktaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son 8-10 yıldır isminden söz edilen metal yazıcıların kullanımının, büyük teknoloji firmalarının bu işi girmesiyle hızla yaygınlaştığını söyledi.
Bu teknoloji sayesinde, geleneksel yöntemlerle 8-10 aşamada yapılan ve bu nedenle kullanım ömrü, risk, maliyet konularında oluşan dezavantajların ortadan kaldırılabildiğini anlatan Aktaş, metal yazıcılar kullanılarak 15-20 bileşeni olan bir parçanın yekpare olarak daha verimli, hafif ve daha az bakım gerektirecek şekilde üretilebildiğini ifade etti.
Metal yazıcı teknolojisinin jet motoru, uçak kanadında kullanılabilecek düzeyde olgunlaştığına dikkati çeken Aktaş, henüz gelişme sürecindeki bu teknolojide bir an önce yararlanarak bilgi birikimini artırmanın ve patentler almanın “yeni sanayi devriminde” yer almak açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.
Türkiye’de bu alandaki farkındalığı artırmak için 2 yıldır çalıştıklarını aktaran Aktaş, “Bunun düğmesine basıldığında çalışan bir makine gibi olmadığının anlaşılması için çaba gösterdik. Geliştirilmesi gereken çok fazla şey var. Makineyi geliştirmek ayrı bir konu ama makineniz olsa bile malzeme, proses, ardıl işlemler, tasarım gibi çok fazla konu var. Bunun için bir an önce bu alana girip öğrenme eğrisini atlamamız gerekiyor.” dedi.
Rakipler etkin şekilde kullanıyor
Aktaş, TUSAŞ’ın tüm bu gelişmeleri dikkate alıp, 8 aylık bir fizibilite sonunda metal 3D yazıcılara yatırım yapma kararı aldığını bildirdi.
TUSAŞ’ın 2023 yılında dünyanın önde gelen havacılık firmaları arasında yer almayı hedeflediğine işaret eden Aktaş, şirketin bu hedefe ulaşmadaki rakiplerinin söz konusu teknolojiden yoğun olarak yararlandıklarını belirtti.
Aktaş, söz konusu şirketlerde yürütülen çalışmalara ilişkin, şu bilgileri verdi:
“TAI’nin eğitimleri halen devam ediyor. Yaklaşık 6 ay daha bu çalışmalar sürdürülecek, ondan sonra gerçek parçaları üretmeye başlayabilecekler. ASELSAN’da ekiplerin bu konuda olgunlaşmasına bağlı olarak süreç şekillenecek. Eğitim ve danışmanlık faaliyetleriyle bu süreci kısaltmaya çalışıyoruz. Genel olarak 1 sene sonrasında uygulamaya geçmelerini, 1 ile 2. sene arasında farklı malzemeleri, prosesleri, ardıl işlemleri deneyerek başkalarının yapmadığı şeyleri iyi yapabilecek seviyeye gelmelerini hedefliyoruz. Şirketlerimizin gelecek yılın ilk yarısında bir askeri araca ya da bir hava aracına parça takacak ya da prototip üretebilecek seviyeye gelmelerini bekliyoruz.”
Tedarik sorunlarına çözüm olabilir
Metal 3D yazıcılarla yapılan işlerin prototipin ötesinde ürüne dönüştüğüne dikkati çeken Aktaş, şöyle devam etti:
“Bu teknolojiyle bir silah sisteminin tedarik etmekte sıkıntı çektiğiniz çok kritik bir parçasını üretebilirsiniz. Lojistik olarak temin etmekte güçlük çekilen bir tank parçası için bölgesel bir üretim alanı kurup bunu hızla devreye alabilirsiniz. Bundan 5 sene önce çok büyük oranda prototipler, görsel nesneler, oyuncaklar vesaire yapılıyorken artık çok büyük ve kritik parçalar üretilebiliyor. Bunlar sadece firmaların kamuoyuyla paylaştığı bilgiler. Firmaların şu anda bu teknolojiyle neler yapabildiğini tam olarak bilinemiyor. Birçok büyük Amerikan firması bilgi birikimini kesinlikle Amerika’dan çıkarmıyor.
Bu teknolojinin önemini vurgularken her tarafa makine koyalım, her yeri makine çöplüğüne dönüştürelim gibi bir hataya da düşmememiz gerekiyor. Ciddi anlamda bir süreç, uygulama geliştirip katma değerli işleri bu teknoloji ile çıkartmanız gerekiyor.”