Savunma Sanayii Başkanı Demir, “Türkiye’nin artık dünyada adından söz edilebilir bir ülke olmasının önü açık. SİHA’larda bunu gördük, bütün dünya şu an SİHA’ları konuşuyor.” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, “Amacımız, tam bağımsız savunma sanayii diyoruz ama aslında amacımız Türkiye’nin bilim ve teknolojinin çok çeşitli alanlarında önder ülke olduğu günleri görebilmek.” dedi.
Demir, Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Senato Salonu’nda düzenlenen Savunma Sanayii Üniversite Buluşmaları Toplantısı‘nda, ERÜ’yü 2 yıldır tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı geliştirdiği TURKOVAC aşısındaki üstün başarısından dolayı tebrik etti.
Ürüne giden, başarıya giden yolda çok sayıda emek ve çalışma olduğuna işaret eden Demir, bu çalışmaların bir kumaşın dokunması gibi ince ince işlenerek gerçekleştirildiğini dile getirdi.
“Bu ince işlemenin kaynağı da siz gençlerimizsiniz.” diyen Demir, şöyle konuştu:
“Çünkü yarını sizinle inşa edeceğiz. Sizlerle beraber olmak istedik çünkü sizlerin enerjisi, faaliyetleri, o proje yapma, bir şeyler yapabilme iştiyakı ve hevesi, orada öğrenilenler, geleceğimiz için çok önemli. Bizler de sizin gibi öğrenci olduk. Sizlerin önündeki bu imkanlar gerçekten heyecan verici. Bir şey yapabilmek, elinizi dokunabilmek, bu duyguya erebilmek, ekip oluşturabilmek, ilerde daha da iyi anlayacaksınız, bunlar büyük değerler oluşturuyor. Bize düşen görev, sizin bu yolculuğunuzda, gayret ve heyecanınızda önünüze çıkması muhtemelen engelleri kaldırmak, teşvik etmek, amaca giden yolda yarının büyük Türkiye’sini, küresel güç olan Türkiye’sini hep beraber inşa edebilmek.”
Demir, Kayseri’nin havacılık alanında çok güzel bir geçmişi olduğunu, bu geçmişin gömüldüğünü ancak yeniden canlanacağını ifade etti.
Türkiye’nin savunma alanındaki başarılarına değinen Demir, şunları söyledi:
“Sadece son 5 yılda ülkemizde, öncesinde yerli hiçbir hava savunma sistemimiz yokken, bugün KORKUT, SUNGUR, HİSAR A+, HİSAR O+ sistemlerimiz hizmete giriyor ve hizmete girecek birkaç sistemimiz daha gelecek. MİLGEM’ler, amfibi gemiler, sismik araştırma gemisi, çeşitli seviyede gemi ve botlar, uçak gemisi seviyesindeki gemilerimiz, Atak helikopterlerimizin faz-1, faz-2’si, 150 kilometre menzilli lazer güdümlü hassas füze ve mühimmatlarımız… Bu menzillerin giderek arttığı bir ortamdayız. Uzaya erişmemiz, muhtelif hassas mühimmatlarımız ve sadece drone ve İHA’lar değil anti-drone teknolojimiz, sadece 4-5 yılda teslim ettiklerimiz.”
“Bütün dünya şu an SİHA’ları konuşuyor”
“Amacımız, tam bağımsız savunma sanayii diyoruz ama aslında amacımız Türkiye’nin bilim ve teknolojinin çok çeşitli alanlarında önder ülke olduğu günleri görebilmek.” ifadesini kullanan Demir, şöyle devam etti:
“Her alanda mükemmel bir önder olamayız belki ama TURKOVAC aşısı bunun bir örneği. Bu aşı konusunda demek ki Türkiye sayılı ülkeler arasına girme kabiliyetine sahip. Diğer alanlarda da Türkiye’nin artık dünyada adından söz edilebilir bir ülke olmasının önü açık. SİHA’larda bunu gördük, bütün dünya şu an SİHA’ları konuşuyor. Deniz alanında herkes uçak gemisi konuşurken biz ‘insansız hava aracı taşıyan uçak gemisi’ dedik, bu başka bir oyun değiştirici olarak dünyanın gündemine girdi, girmeye devam ediyor. Uzay yolculuğumuz için faaliyetlerimizi devam ettiriyoruz. Erciyes Üniversitesi ve Kayseri’mizdeki diğer üniversitelerimiz bu yolculukta sanayimize dinamik bir güç oluşturacaklar. Sizlerin bu faaliyetler içindeyken bir gelecek kaygısı olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Tabii ki yaptığınız faaliyetler, iş hayatınız konusunda belirli planlarınız, bazen endişeleriniz, idealleriniz olacak. Bizler sizlerle beraber bu yürüyüşü yapacağız.”
Yıllardır Türkiye’de konuşulan “üniversite sanayi iş birliğinin” artık yavaş yavaş hayata geçtiğini ifade eden Demir, üniversitede olan bilginin sanayinin ihtiyaçlarıyla buluşma kanallarının daha fazla açılması gerektiğini belirtti.
Demir, bu birlikteliğin önemini vurgulayarak, “Üniversitemiz ve sanayimiz bu iş birliğini sağladıkça, bilimsel makale ve buluşlar yanında onların insan hayatına, toplum hayatına etki eden ürünlere dönüşmesinin önünü açmış olacağız. Sanayicimizin çok geçmişte kaldığını umduğumuz bir şeyi taklit etme, bilimsel araştırmaya güvenmeme, ‘onunla kim uğraşacak, bunu üniversiteye verirsem 5 yıl beklerim’ şeklindeki güvensizlik ortamından artık yavaş yavaş bizim de bilgiye dayalı, araştırmaya dayalı faaliyetlerimiz ve ürünlerimiz olur, bundan da çok hızlı sonuç alırız diyebildiğimiz bir yere doğru gelmiş bulunuyoruz. İnşallah bunun daha da artmasını temenni ediyoruz.” dedi.
TEKNOFEST
Demir, TEKNOFEST kavramının Türkiye’de önemli olduğunu, bu tür yarışmaların artacağını, savunma sanayi çerçevesinde muhtelif yarışmalar olmaya devam edeceğini belirterek, bunların bir kısmını TEKNOFEST bünyesine katacaklarını, bir kısmının ise kendi mecrasında yürüyeceğini anlattı.
Bu tür yarışmaların gençlere kattıklarına işaret eden Demir, “Benim için önemli olan o yarışmaya katıldıktan sonra bu arkadaşlar ne yaptı, neredeler? bu bizim için çok önemli. Şu anda roket yarışmasına katılan arkadaşlarımızdan 20’si ROKETSAN’da çalışıyor.” diye konuştu.
Firmaların işe alımlarda not ortalaması gibi kriterleri olduğunu, başkanlık olarak firmalara başvurulara daha dikkatli bakmaları gerektiği görüşü aktardıklarını söyleyen Demir, “Vaktinin çoğunu projeyle geçiren arkadaşımızın not ortalaması düşük olabilir. Bu arkadaşımızın ilk başvuruda elenmesi yerine, yaptığı işlerin incelenmesi veya birebir mülakatla fikirlerinin alınması gibi yöntemlerin şirketlerimiz tarafından gündeme alınması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Demir, buluşma öncesi rektörlük bahçesinde çoğunluğu mühendislik fakültesi öğrencileri tarafından tasarlanmış ve TEKNOFEST’e de katılmış araçları, drone ve roketleri inceledi.
Öğrencilerin projeleriyle yakından ilgilenen ve sunumlarını dinleyen Demir, hem destek için firmalara ulaşmaları konusunda hem de talepleri için talimat verdi.
Demir, öğrencilerin isteği üzerine araçlara imza attı.
ERÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çalış da araştırma üniversitesi olan ERÜ ile ilgili çeşitli bilgiler verdi.