Bildiğiniz üzere, Malaysia Airports Holdings Berhad, Sabiha Gökçen Havalimanı’nın hisselerinin yüzde 100’üne sahip konumda bulunmakta. Malaysia Airport Holding aslında hisselerinin %49 dan fazlasını satmak istemiyordu. Ancak bugünkü durumda Malezya’da sorunlar yaşanmakta. Örneğin, Acıbadem hastanesinin %75 i Malezya’nın olmasına rağmen oradan da çıkmak istediklerini duymuş olmalısınız. Ayrıca,Acıbadem Sigorta %100 Malezya’nın
Ancak bu iş sonuçta ticaret ve her malın bir fiyatı var. Malaysia hisselerinin her ne kadar %49 unu satmaya niyetliyse de %80 ini de satabilir. Ayrıca, Malaysia’nın 2 yıldır THY ile görüştüğü söyleniyor.
THY’nin istediği hisse %49 değil. THY bu meydanın %80 ini istiyor.
Peki, neden %80
Bu havalimanının ilk şartnamesinde, ihaleyi alacak firmada 30 milyondan fazla yolcu kapasiteli olan bir havalimanının en az 5 sene işletmesini yürütmüş olma şartı aranıyordu ve şartnamede bu madde halen yazılı vaziyette.
Bu nedenle, THY’nin havalimanı işletme tecrübesi olmadığından, Sabiha Gökçen’i Malaysia THY’ye komple vermek istese bile THY’nin %100 ü alabilmesi ilgili şartnamenin Yüksek Planlama Kurulunda değiştirilmediği müddetçe mümkün değil.
Ancak siz THY bu ihaleye TAV’ı da yanına alıp birlikte katılabilir derseniz bu mümkün. Bu nedenle her an THY/TAV işbirliği devreye girebilir.
Hatırlar mısınız bilmem ama THY sessiz sedasız genel kurulunda gündeme bile almadan, bir şirket kurmuş ve ben bu şirketin kuruluşunun oldubitti ye getirilmesini eleştirmiştim. Bu konuyu detaylı olarak https://www.airlinehaber.com/thy-kurallara-takla-attirtiyor/ başlıklı köşe yazımda yazmış ve sizlere duyurmuştum.
İlgili yazımda genel kurula haber vermeden bir acele kurulan şirketin adı “THY HAVAALANI GAYRİMENKUL YATIRIM VE İŞLETME A.Ş” idi. Sessiz sedasız kurulan bu şirket ile THY aynı zamanda konut yapımına da soyunduydu. THY Yönetiminin, her ne kadar havalimanı işletmeciliğini becerebilecek kapasiteleri yoksa da bir başka şirketle ortak yapabilirler.
THY kendi gerçek işi olan yolcu ve kargo taşımacılığının yanı sıra başka, başka alanlara kayıyor. Kısaca THY’nin Bay Hamdi yönetiminden sonra ekseni kaydı. Havacılığı sadece tüccar mantığında düşünür oldular. Para nerede THY yönetimi orada… İşçi hak ve menfaatlerini korumak adına açılmış sendikaların bazılarında bile bu yapı hâkim. Onlar da artık para getirecek işlere yoğunlaşmış durumdalar.
THY’yi anlamak mümkün değil. THY tüm enerjisini yeni havalimanına vereceğine farklı planlar içinde. Sabiha Gökçen’i almaya ve konut yapmaya para buluyorsunuz da iş çalışanların haklarına gelince anında Fransız oluyorsunuz.
Bu planlarında pek de haksız sayılmaz hani…3.havalimanı çalışmaya başladıktan sonra bir dolu sorun çıkacak. Bu tür sorunlar çıktığında elinin altında bir başka havalimanı olmasını istiyor da olabilir Aslına bakacak olursanız THY’de benim gibi yeni havalimanında pek çok sorun çıkacağını biliyor ama söyleyemiyor. Nasıl söyleyebilsinler ki…
Ancak unuttukları bir konu var. THY’nin bu hamlesi 3.Havalimanına sekte vuracak kadar önemli. havalimanının lokomotifi olan ve adeta kendisi için her türlü imkânın sağlanabileceği 3.havalimanı varken, bir başka kapıda dolanmak için ilgili projenin geleceğinden şüphe duymak gerekir.
Bu havalimanının konumu bir dolu tenkit ve eleştirilere rağmen yapıldı. Yapımı aşamasında bir dolu sorunlarla karşılaşıldı ve hala da karşılaşılıyor. Bunlardan en önemlisi, bölgenin yılın üçte birinde rüzgarlı oluşu.. Uçakların iniş ve kalkışlarında rüzgar faktörünün çok önemli olduğunu tüm havacılar bilir. Bilhassa kuzeyden esen poyraz bu bölgede çok etkin olmakta.
Azami 15 knot (1 knot, saatte 1 deniz mili=1,852 km/saat) olması gereken rüzgâr hızının bu bölgede 33 knot’a kadar çıktığı ve sıklıkla sis oluştuğu söyleniyor. Bu nedenle rüzgârlı zamanlarda uçakların iniş ve kalkışlarında aksaklıklar yaşanabilir.
Tabii ki THY yönetimi bu aksaklıkların oluşabileceğini öğrenmiş olmalı ki Sabiha Gökçen havalimanına göz dikti diye de düşünmek mümkün. Bu tür durumla karşılaşıldığında Sabiha Gökçen’e inecek. Hava şartları müsaade etmediğinde Sabiha Gökçen i kullanmak isteyecektir.
PEGASUS FAKTÖRÜ
THY’nin Sabiha Gökçen hamlesi Pegasus tarafından nasıl karşılanır onu bilemem ama ben bu alım isteğini pek de etik bulmadım. THY’nin zamanında burnuna bile tutmadığı bu havalimanını adam eden (üssünü Yeşilköy Atatürk Havalimanından yıllar önce Sabiha Gökçen’e taşıyan) Pegasustur.
Atatürk Havalimanının ana aktörü şimdiye kadar nasıl THY ise, Pegasus da Sabiha Gökçen’in ana aktörüdür.
THY’nin bir zamanlar burnuna bile tutmadığı bu meydana önce Anadolu Jetle gelmesi,sonra kırmızı kuyruklular la devam etmesi ve şimdi de sahibi olmaya çalışması ticareten mümkün olsa da etik bulmuyorum.
THY gibi Pegasus’da bu ülkenin büyük bir şirketi ve bu ülkeye vergi vermektedir. Birini kalkındırırken birini öldürmeye çalışırsanız zarar ülkemizin havacılığına olur.
THY arkasına aldığı siyasi gücü kendi ülkesinin bir başka şirketine karşı kullanırsa veya kullandırtılırsa, Türk Sivil havacılığımıza en büyük darbe vurulmuş olacaktır.