THY Teknikte 30 senelik meslek hayatımın yanı sıra, 20 senedir de UTED in Başkanlığını yaptığımı çoğu okuyucum bilmektedir. Bu kadar uzun süren meslek ve Dernekçilik hayatımda gördüklerimi, yaşadıklarımı sizlerle paylaşmak istediğim için buradayım. 30 senedir Yaşadığım yer THY olduğundan buradaki yaşananları ve gözlemlerimi sizlerle paylaşmak istedim.
THY Teknik bir zamanlar THY nin en büyük güç kaynağıydı. Kendi filosuna Teknik hizmet sunmanın yanı sıra birçok yerli ve yabancı havayolu şirketlerinin bakımlarını yaparak THY nin kasasına ekstra bir güç sağlayan bu birime ŞİMDİ NE OLDU?
Şimdi bunları teker, teker masaya yatıralım isterseniz. THY Teknik 2002 yılını Kendi filosunda Teknik rötarsız olarak bitirdiğinin yanı sıra 55 milyon dolar Müşteri uçaklarından kar etmeyi başarmıştı. 2003 yılı anlaşmalarına göre de yapacağı kar 100 milyon dolar civarında idi. Ve bu rakamsal gelir hayali senaryolara göre değil, o günkü potansiyele göre gerçekti. Çünkü ortada 55 milyon dolar gerçeği vardı ve 100 milyon dolara ulaşılabilirdi.( 500 e değil)
2003 yılının ilk çeyreğinde değişen Yönetimle beraber Yönetimsel anlayışta değişti. Bu anlayış, “Üzümü yemek değil Bağcıyı dövmek” şeklinde tezahür etmişti. Bu değişim o kadar süratli oldu ki, birbirinin peşi sıra birçok yönetici ya emekli edildi ya da kızağa çekildi o günlerde. Gidenlerin Yerlerine, Havacılıkla ilgisi belki uçağa binmiş olmadan öteye gidememiş birçok kişi İcranın en önemli yeri olan BAŞKAN lık kademelerine bile çekinilmeden getirildi…
Gen Md Yrd’sı Sayın Kotil de tabiî ki bunlardan birisiydi. Üniversitelerde ders vermiş olmak, isminin başında DR veya DOC bulunması yeterlimiydi THY de Gen.Md. Yardımcılığı için, düşünülmedi bile…
Sayın Kotil ve arkadaşları benimde içinde bulunduğum bir ortamda 2002 de, 55 milyon dolar olan THY Tekniğin karını az ve hedef olarak gösterilen 2003 yılında bakımlardan kazanılması beklenen 100 milyon dolarlık rakamı ise Komik bularak, en az bu gelirin 500 milyon dolara çıkartılması gerektiğini savunmuştu…
Tabiî ki, Hırslı ve istekli oluşları baştan herkesi çok etkiledi. Ve Gerçekten büyük bir seferberlik ilan edildi bu Teknik gelirler bazında. THY nin hangarları yabancı uçakla dolmuştu bir anda. Sayın Kotil o zamanlar Tekniğin başında olduğundan inanılması güç rakamlar telaffuz ediliyordu. Müşteri uçakları çok önemseniyordu o günlerde…
Sayın Kotil, ayrıca HABOM ismi altında büyük bir projeyi hayata geçireceğini ve kendi deyimiyle buranın Ortadoğu ve Avrupa’nın en büyük Teknik üssü olacağını söylüyordu. Ve kollar sıvandı Gerekli olan Sabiha Gökçen deki Arsa
Milli Savunma Bakanlığınındı. Maalesef Hükümet’te bu projeye inanmış olduğundan, bu istek ilgili bakanlıklara iletildi. Kim istemezdi ki atıl duran bir arsadan Milyarlarca doların akmasını Ülkemize…
Sonunda, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin Maliye, Ulaştırma ve Milli Savunma Bakanları bu Projenin kurdelesini kesip büyük bir törenle imzalarını attılar. Evet, Memlekete Hayırlı Uğurlu olsundu bu Proje. Ben dâhil tüm katılımcılar büyük alkışlar tutmuştuk bu müthiş projeye.
Bir Bildiği vardı herhalde Sayın Kotil in diye düşünmüştüm o zamanlar. Bu Projenin yapılmış halini içeren CD ler dağıtıldı her tarafa, Toplantılar yapıldı günlerce, Bayrakları bile kondu masalara. Büyük masraflar yapılıyor birçok insan bu projede çalışıyordu. Finans ve Müşterilerin nereden bulunacağı dışında bu projede çalışacak insan kaynağını sorduğumda, Sayın Kotil kolay diyordu, KOLAY(!)…
Söylemlere göre, 5000 Teknik personel çalışacaktı burada. Ama Sayın Kotil ve THY Yönetim kurulunun Düşünceleri ile Davranışları birbirini tutmaz olmuştu son zamanlarda. Değil Eleman almak, Elindeki yetişmiş personeli bile erken emekli etmek için var gücüyle çalışılıyordu. 5000 Teknisyeni eğitecek olan Teknik Eğitim bile darbe yemişti bu uygulamalardan. Ve tabiî ki hepinizin bildiği üzere bu Proje sadece bir hayal ürünü oldu. Güzel bir rüya görmüşüz tüm Türk Milleti olarak. Nemi oldu? Tabiî ki öldü. Hem de ölümü bile Personelden gizlenerek…
“ İnsan Hayal Ettiği Müddetçe Yaşarmış” Sayın Kotil’i daha sonra Genel Müdür yapan bu Hayallerine inananlardı aslında. Böyle büyük düşünen ve milyarlarca dolardan bahseden bir insan değerlendirilmeliydi mutlaka. Şimdi hayaller bitti, Rüyadan uyandık argo tabiri ile “Şapka düştü kel göründü.” Bakalım bundan sonraki gelişmeler nasıl seyredecek, kandırılanlar ne şekilde tepki verecek, beraber göreceğiz…
Dünü bırakıp, Bu güne geldiğimizde şimdiki gerçeklere bakalım isterseniz, THY teknik 65–70 uçaklık Teknik kadrosuyla 100 uçağa bakmak istiyor. THY teknik 55 milyon dolarları beğenmezken 20 milyonlara şükrediyor. THY Teknik MNG Teknikten 25 kat fazla hangar kapasitesiyle MNG nin 2005 cirosu olan 30 milyon doları bile bu gidişle bulamayacak gibi geliyor bana. Ve THY her gün TV kanallarında boy gösteriyor aşağıdaki bağıran kesimlere hiç önem vermeden. BAŞARILIYIZ diyor(!)…
Sendika bağırıyor(!), Dernekler bağırıyor, Bilhassa Teknik ve Uçucu ekipler bağırıyor duyan yok. Herkes haksız onlar için. Milli Havayolumuzun yanlışa gittiğini söyleyen herkes için, sanki olmayan başarıları kıskanılıyormuş gibi bakıyorlar. Bilmiyorlar ki THY hepimizin. Konuşanlar sadece Milli Havayolumuzun yanlışa gittiğini düşünen ülkemizin insanları ve Kurumları…
Deniyor ki, THY nin başarıları kıskanılıyor. Ne olur bu düşüncede olan insanlar bu yazıya acımasızca eleştiri yapsınlar. Yapsınlar ki, o söylemek istedikleri ve onların gördüğü fakat bizim göremediğimiz başarıları beraber paylaşalım.
SAYGILARIMLA…