Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Rusların Türkiye’deki vizesiz kalma süresini 60 günden 90 güne çıkarıyoruz.” dedi.
Bazı temaslarda bulunmak üzere Antalya’ya gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Alanya ilçesinde bir restoranda, Uluslararası Rus Derneği, medya yöneticileri ve 24 ülkeden gelen Rus gazetecilerle bir araya geldi.
Katılımcılarla tek tek tokalaşan Çavuşoğlu, Türkiye ile Rusya ilişkilerinin önemli bir dönüm noktasında bir araya geldiklerini söyledi.
Önemli bir referandum sonrası medya temsilcileriyle beraber olmaktan mutluluk duyduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “Bizim bugün Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramımız. TBMM’nin kuruluşunun 97. yıl dönümü.Bizde çocuklara armağan edildi. Birkaç gündür Avrupa’nın ve dünyanın farklı yerlerinden çocuklar bu bayramı kutlamak için Türkiye’de bulunuyorlar. Ben de Dışişleri Bakanlığımızı bir çocuğumuza bırakıp geldim. Önemli bir gün de Miraç Kandilimiz. Dini ve milli bakımdan önemli bir günde sizlerle beraberiz.” diye konuştu.
Dünya Rus Medya Konseyi'nin bu yıl #Alanya'da yapılan toplantısında, Rus medyasının önde gelen isimleriyle buluştuk, sorularını yanıtladık. pic.twitter.com/yemQ1hE5QK
— Mevlüt Çavuşoğlu (@MevlutCavusoglu) April 23, 2017
Gerek Suriye’de gerekse bölgede birçok önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönem olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, Rusya ile yaşanan üzücü hadiseden önce pasaportsuz geçiş için çalışma yaptıklarını belirtti.
Birçok alanda önemli çalışmaların olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, “Rusların Türkiye’deki vizesiz kalma süresini 60 günden 90 güne çıkarıyoruz. 18 yaşına gelen bazı gençlere de vatandaşlık vereceğiz, Antalya’da ve Alanya’da beş, altı gence vatandaşlık vereceğiz.” dedi.
Çavuşoğlu, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına, akraba topluluklarına yönelik de çalışmalar yaptıklarını belirterek, dış politikadaki en önemli unsurlardan bir tanesinin yurt dışında yaşayan soydaş, akraba topluluklarıyla yakın temasta bulunmak ve onlarla yakından ilgilenmek olduğuna dikkati çekti.
“Avrupa’nın entegrasyon anlayışı asimilasyon demek”
Bakanlık olarak gittiği yerlerde, o ülkede yaşayan Türk topluluklarıyla bir araya geldiklerini belirten Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“Toplum olarak da yaşadıkları birçok sorunu çözdük ve taleplerini karşıladık. Vatandaşlarımızla sadece seçim zamanı değil, her zaman kararlar alıyoruz. Türkiye dışında yaşayan vatandaşlarımızın, o ülkelere entegre olmasını teşvik ediyoruz, hatta vatandaşlık almasını sağlıyoruz ama ülkemizle olan bağlarını koparmalarını istemiyoruz, onlar da istemiyor. Avrupa ülkeleri bundan çok rahatsız oluyorlar. Çünkü onların entegrasyon anlayışı çok farklı, entegrasyon eşittir, asimilasyon. Biz yurt dışında yaşayan insanlarla bir araya gelmenin çok faydalarını gördük.”
Bir gazetecinin Türkiye Bulgaristan ilişkilerine yönelik soru üzerine Çavuşoğlu, dış politikanın boyutunun, felsefesinin değiştirilebileceğini ancak komşuların değiştirilemeyeceğini belirterek, Bulgaristan’ın önemli bir komşu olduğunu söyledi.
“Irkçılığı yenmemiz lazım”
Bulgaristan’a istikrarın tam anlamıyla yerleşmesini istediklerini vurgulayan Çavuşoğlu, “Biz de tam bu sebeple Anayasa değişikliğine gittik. Ama inşallah önümüzdeki süreçte Bulgaristan’a istikrar tam olarak yerleşir, bundan mutluluk duyarız.” diye konuştu.
Çavuşoğlu, ırkçı partilerin kilit rol oynamasından duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, 1 milyona yakın Türk olmasına rağmen Türkçe kampanya yapmanın ülkede yasak olduğunu dile getirdi.
Türkiye’de bütün dillerde kampanyanın yapılabildiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, “Irkçılığı yenmemiz lazım. Avrupa’nın hastalığı, kendisinden olmayan herkesten nefret eder. Sonra da Türkiye ve Rusya’ya insan hakları dersi vermeye çalışır.” ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Türkiye’deki Anayasa değişikliği referandumu için yurt dışında “Evet” diyen bazı vatandaşların o ülkelerden atılmak istendiğini, sandıkta verilen oya bile saygının olmadığını anlattı. Bakan Çavuşoğlu, Avrupa’nın çifte standartını ve iki yüzlülüğünü çok iyi bildiklerini söyledi.
“Atina, cami olmayan tek başkenttir”
Yunanistan’dan gelen bir gazetecinin, Türkiye’de inanç özgürlüğünün olmadığını, Ayasofya’da ezan okunduğunu, Türkiye’deki Hristiyan ibadethanelerinin kapatıldığını ve Yunanistan’da camilere büyük saygı olduğu yönündeki iddiaları üzerine Bakan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“Önyargılarla geldiğinizi görüyorum. Yunanistan ile ilgili tespitinize hiç katılmıyorum. Atina, cami olmayan tek başkenttir. 2004 yılında Rodos’a gittim, orada kalenin içinde yıkılmış bir cami var. AB, 5 milyon avro gönderdi. O parayı AB’nin vermesine rağmen, Yunanistan o camiyi hala restore etmedi. O günden bu yana biz Türkiye’de birçok kilise inşa ettik ve eski kiliseleri restore edip, ibadete açtık.”
Ermenistan ile ilişkilerin iyi olmamasına rağmen Van Gölü’ndeki Akdamar Kilisesini restore ederek, ibadete açtıklarının altını çizen Çavuşoğlu, kilisenin üzerinde “Ermeni Ortodoks Kilisesi” yazdığını belirtti.
Süryaniler için İstanbul’da yeniden kilise yapacaklarını anlatan Çavuşoğlu, Trabzon’da Sümele Manastırı’nı her yıl Yunanistan ve Rusya’dan dahil, birçok bölgeden Rum, Ortadoks dininden insanların ibadet için geldiğini anlattı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in iki yıl önce Türkiye’ye geldiğini ve tüm dinlerin liderleriyle görüşmek istediğine değinen Çavuşoğlu, Recep Tayyip Erdoğan’a tüm dinlerin liderlerinin teşekkür etttiğini söyledi.
Anadolu’nun birçok yerinde ziyarete ve ibadete açtıkları kiliseler olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “İstanbul’da iki yeni kilise çalışmamız var. Bunları yapabilmek için kanun değiştirdik.” şeklinde konuştu.
“Türkiye güvenli bir ülke”
Gazetecinin, Ayasofya’nın hem müze olduğu hem de ezan okunduğu iddialarına tepki gösteren Çavuşoğlu, “Söylediklerinizde çelişki var, doğru söylemiyorsunuz. Ayasofya yeni müze olmadı, geçmişte cami ve kilise olarak da görev yaptı. Bu konuda yani Müslümanlar ile Hristiyanlar arasında çatışma olmasın diye de sonunda müze yapılmış.” dedi.
Litvanyalı bir gazeteci de “Benim ülkemde Dışişleri Bakanı ile toplantı yapsak çok daha fazla güvenlik olur, ama burada sizin etrafınızdaki güvenliğin daha az olduğunu görüyorum. Bu Türkiye’nin ne kadar güvenli olduğunu gösteriyor. Bunu biz de dünyaya anlatmalıyız.” diye konuştu.
son iki yıl içinde ülkemizde olan olaylar, dünyada savaşta olan ülkeler hariç nerede olmuş ki ülkemize güvenli diyebiliyorsunuz?